Madde Detay
RİF'ATÎ, Alî Bey
(d. 1070/1659-60 - ö. 1147/1734-35)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 18. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Asıl adı Alî, künyesi Mîr Alî İbnü’l-Hâc Yûsuf bin Alî bin Mustafa'dır. Yanık fatihi Sinan Paşa’nın yakın akrabalarından, müderrislik ve kadılık yapan Rif’at mahlaslı Rif’atî-zâde Mustafa Efendi’nin dedesidir. Ailesi hakkında bunun dışında bilinenler, 1070/1659-60’daki büyük İstanbul yangınında Anadolu Hisarı sahiline taşındıklarından ibarettir. Rif'atî, 1070/1659-60’da İstanbul’da Kumkapı Mahallesi yakınlarındaki Nişancı Paşa-yı Atîk civarındaki Şeyh Ferhâd mahallesinde doğdu. Babasının terbiyesi altında ve ayrıca Hasancânî soyundan İsâ-zâde adındaki birinden ilm tahsil etti. Karamanî İsâ adındaki bir dânişmendin iftirası sebebiyle dönemin şeyhülislâmının gazabına uğradı. Bu sebeple mülazemeti ve müderrisliği uzun süre gecikti. Bu durumdan Ebû Sa'îd-zâde Feyzullâh Efendi’nin yardımıyla kurtuldu ve kendisine Mekke mülazemeti verildi. Değişik yerlerde müderrislik görevlerinde bulundu. Sahn-ı Semân medreselerinden birinin müderrisliğine kadar yükseldi. 1147/1734/35’de İstanbul’da vefat etti. Mezarı, Eyüp semtinde Bahariyye Caddesinde bulunan Hekîm Kutbeddin Mektebi Sokağı'ndadır. Mezar taşında, Mirzâ-zâde Ahmed Neylî'nin düşürdüğü tarih vardır (Kılıç 1994:349):
Vefâtına didi Neylî du'â ile târîh
Mekân-ı Mîr Alî ola kıt'a-i cennet
Rif’atî’nin bir Dîvân’ı olduğu sadece Râmiz Tezkiresi’nde kayıtlıdır (Erdem 1994:137). Fakat eserin kütüphanelerde nüshasına rastlanmamıştır (Kılıç 2004/1:19). Rif’atî, iyi tahsil görmüş bir müderris, şiir ve nesirde mahir bir şairdir. Safayî Tezkiresi’ne bir takriz yazmıştır. Seyyid Vehbî Vekâlet-nâme’sindeki bir beytinde, Rif'atî'nin şiirleri ve edebiyle, dönemin şairleri için örnek alınacak biri olduğunu söyler (Erdem 1994:137).
Kaynakça
Abdulkadiroğlu, Abdulkerim (hzl.) (1999). İsmail Belîğ Nuhbetü'l-Âsâr li-Zeyli Zübdeti'l-Eş'âr. Ankara: AKM Yay. 135.
Çapan, Pervin (hzl.) (2005). Mustafa Safâyî Efendi Tezkiretü’ş-Şu’arâ Nuhbetü'l-Âsâr Min-Fevâ'idi'l-Eş'âr) İnceleme-Metin-İndeks. Ankara: AKM Yay. 253-254.
Erdem, Sadık (hzl.) (1994). Râmiz ve Âdâb-ı Zurafâ’sı, İnceleme-Tenkidli Metin-İndeks-Sözlük. Ankara: AKM Yay. 137.
Güzel, Bilal (2012). Kemiksiz-zâde Safvet Mustafa ve “Nuhbetü’l-Âsâr min Ferâidi’l-Eş’âr” İsimli Şair Tezkiresi. Yüksek Lisans Tezi. Ankara: Gazi Üniversitesi. 278.
İnce, Adnan (hzl.) (2005). Tezkiretü'ş-Şu'arâ Sâlim Efendi. Ankara: AKM Yay. 364-371.
İpekten, Haluk, Mustafa İsen, Recep Toparlı, Naci Okçu ve Turgut Karabey (1988). Tezkirelere Göre Divan Edebiyatı İsimler Sözlüğü. Ankara: KTB Yay. 390.
Kaya, Resul (hzl.) (2008). Mehmet Nâil Tuman ve Tuhfe-i Nâilî’si (İnceleme-Metin-İndeks (Sayfa 301-400). Yüksek Lisans Tezi. Balıkesir: Balıkesir Üniversitesi.176.
Kılıç Atabey (1994). Ahmed Neylî Dîvânı. Doktora Tezi. İzmir: Ege Üniversitesi.
Kılıç Atabey (2004/1). “18. Yüzyıl Şairlerinden Rif’atî Alî Bey”. Erciyes Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi. (16):15-25.
Müstakîm-zâde Süleyman Sa’deddin Efendi (2000). Mecelletü’n-nisâb. (Tıpkıbasım). Ankara: Kütüphaneler Genel Müdürlüğü Yay. 233.
Özcan. Abdülkadir (hzl) (1989). Şakaik-ı Nu’maniye ve Zeyilleri, Tekmiletü’ş-Şakaik fî Hakk-ı Ehli’l-Hakayık-Fındıklılı İsmet Efendi. İstanbul: Çağrı Yay. 86-88.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: DOÇ. DR. HASAN GÜLTEKİNYayın Tarihi: 10.03.2014Güncelleme Tarihi: 17.11.2020Eserlerinden Örnekler
Muhammes
Şeh-nâme-nüvîs-i nev-bahârî
Vassâf-ı bahâr-ı lâlezârî
Zîbende-i nakş-ı zer-nigârî
Nazm etmege şi’r-i âbdârı
Destimde kalem çü tercemândır
Ahsente eyâ nesîm-i gülzâr
Her nefhası çâr-sû-yı ‘attâr
Yâ zülfüne şâne saldı dildâr
Yâ sînesin açdı ol sitemkâr
Yâ bûy-ı nesîm-i gülsitândır
Bâğ etdi havâ-yı ‘adni hâsıl
Serv oldu kad-i nigâra mâ’il
Bîd oldu kenâr-ı cûya nâzil
Bir böyle zamân-ı bî-mu’âdil
Ser-mâye-i ‘ömr-i câvidândır
Gül oldu meger ‘arûs-ı ezhâr
Meşşâta ise nesîm-i kûhsâr
Âb âyine şâne yâsemenzâr
Yâ feyz-i bahâr-ı tîz-reftâr
Gül mâ’il-i rûy-ı mehveşândır
Serv oldu kıyâma îstâde
Sûsen de ana zebân-güşâde
Bâz etdi çenâr elin recâda
Gûyâ ki icâbet-i du’âda
Saf-beste gürûh-ı kudsiyândır
Âmâde olup sipâh-ı ezhâr
Zanbak bu gürûha oldu serdâr
Bâ-yümn-i rebî’-i feyz-âsâr
Açıldı çü mülk-i sûy-ı gülzâr
Nergis çemen üzre pâsbândır
Gülşende hezâr edince nâle
Zerrîn ele aldı zer piyâle
Fasl erdi be-gâyet i’tidâle
Bakma gam-ı dehr-i bî-me’âle
Eyyâm-ı fezâ vü bûstândır
Ferrâş-ı sabâ-yı gülşen-ârâ
Oldu çemene şükûfe-pîrâ
Kumrî ser-i servi eyleyip câ
Kebg oldu hezâra hande-fermâ
Esbâb-ı neşât râygândır
Ey dil me-taleb der-în zamânî
Esbâb-ı vefâ zi-dûstânî
Bâ-şâhid-i ‘ıyş-ı câvidânî
Der-keş zi-rahîk-i ergavânî
Vakt-i gül ü fasl-ı ergavândır
El-cismü mine’l-hümûmi nâhil
Ve’l-‘aynu mine’l-gumûmi sâ’il
Ercû bike yâ ze’l-fezâ’il
Min himmetike’l-‘amîmi dâhil
Aksâ-yı niyâz-ı bî-kesândır
Hem-kuvvet-i Rüstem ü Nerîmân
Vahşet-dih-i mülk-i şâh-ı Îrân
Revnak-şiken-i gürûh-ı şâhân
Zîbende-i taht-ı Âl-i ‘Osmân
Hân Ahmed o şâh-ı kâm-rândır
Tâ ebr ola bâğa sâye-efken
Âbâd ola tâ ki mülk-i gülşen
Hançer-be-kef olduğunca sûsen
Pür-hûn ola saht-ı kalb-i düşmen
Dâğ-ı dil-i lâle tâ nihândır
Ey bâd eger güzâr edersen
Bûs-ı der-i i’tizâr edersen
Dîrineye i’tibâr edersen
Ger Rif’atî’yi şümâr edersen
Pîrîde o zâr ü nâ-tevândır
(İnce, Adnan (hzl.) (2005), Tezkiretü’ş-Şu’arâ, Sâlim Efendi. Ankara: AKM Yay. 368-371.)
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 10.03.2014Güncelleme Tarihi: 17.11.2020Eserlerinden Örnekler
Muhammes
Şeh-nâme-nüvîs-i nev-bahârî
Vassâf-ı bahâr-ı lâlezârî
Zîbende-i nakş-ı zer-nigârî
Nazm etmege şi’r-i âbdârı
Destimde kalem çü tercemândır
Ahsente eyâ nesîm-i gülzâr
Her nefhası çâr-sû-yı ‘attâr
Yâ zülfüne şâne saldı dildâr
Yâ sînesin açdı ol sitemkâr
Yâ bûy-ı nesîm-i gülsitândır
Bâğ etdi havâ-yı ‘adni hâsıl
Serv oldu kad-i nigâra mâ’il
Bîd oldu kenâr-ı cûya nâzil
Bir böyle zamân-ı bî-mu’âdil
Ser-mâye-i ‘ömr-i câvidândır
Gül oldu meger ‘arûs-ı ezhâr
Meşşâta ise nesîm-i kûhsâr
Âb âyine şâne yâsemenzâr
Yâ feyz-i bahâr-ı tîz-reftâr
Gül mâ’il-i rûy-ı mehveşândır
Serv oldu kıyâma îstâde
Sûsen de ana zebân-güşâde
Bâz etdi çenâr elin recâda
Gûyâ ki icâbet-i du’âda
Saf-beste gürûh-ı kudsiyândır
Âmâde olup sipâh-ı ezhâr
Zanbak bu gürûha oldu serdâr
Bâ-yümn-i rebî’-i feyz-âsâr
Açıldı çü mülk-i sûy-ı gülzâr
Nergis çemen üzre pâsbândır
Gülşende hezâr edince nâle
Zerrîn ele aldı zer piyâle
Fasl erdi be-gâyet i’tidâle
Bakma gam-ı dehr-i bî-me’âle
Eyyâm-ı fezâ vü bûstândır
Ferrâş-ı sabâ-yı gülşen-ârâ
Oldu çemene şükûfe-pîrâ
Kumrî ser-i servi eyleyip câ
Kebg oldu hezâra hande-fermâ
Esbâb-ı neşât râygândır
Ey dil me-taleb der-în zamânî
Esbâb-ı vefâ zi-dûstânî
Bâ-şâhid-i ‘ıyş-ı câvidânî
Der-keş zi-rahîk-i ergavânî
Vakt-i gül ü fasl-ı ergavândır
El-cismü mine’l-hümûmi nâhil
Ve’l-‘aynu mine’l-gumûmi sâ’il
Ercû bike yâ ze’l-fezâ’il
Min himmetike’l-‘amîmi dâhil
Aksâ-yı niyâz-ı bî-kesândır
Hem-kuvvet-i Rüstem ü Nerîmân
Vahşet-dih-i mülk-i şâh-ı Îrân
Revnak-şiken-i gürûh-ı şâhân
Zîbende-i taht-ı Âl-i ‘Osmân
Hân Ahmed o şâh-ı kâm-rândır
Tâ ebr ola bâğa sâye-efken
Âbâd ola tâ ki mülk-i gülşen
Hançer-be-kef olduğunca sûsen
Pür-hûn ola saht-ı kalb-i düşmen
Dâğ-ı dil-i lâle tâ nihândır
Ey bâd eger güzâr edersen
Bûs-ı der-i i’tizâr edersen
Dîrineye i’tibâr edersen
Ger Rif’atî’yi şümâr edersen
Pîrîde o zâr ü nâ-tevândır
(İnce, Adnan (hzl.) (2005), Tezkiretü’ş-Şu’arâ, Sâlim Efendi. Ankara: AKM Yay. 368-371.)
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 17.11.2020Eserlerinden Örnekler
Muhammes
Şeh-nâme-nüvîs-i nev-bahârî
Vassâf-ı bahâr-ı lâlezârî
Zîbende-i nakş-ı zer-nigârî
Nazm etmege şi’r-i âbdârı
Destimde kalem çü tercemândır
Ahsente eyâ nesîm-i gülzâr
Her nefhası çâr-sû-yı ‘attâr
Yâ zülfüne şâne saldı dildâr
Yâ sînesin açdı ol sitemkâr
Yâ bûy-ı nesîm-i gülsitândır
Bâğ etdi havâ-yı ‘adni hâsıl
Serv oldu kad-i nigâra mâ’il
Bîd oldu kenâr-ı cûya nâzil
Bir böyle zamân-ı bî-mu’âdil
Ser-mâye-i ‘ömr-i câvidândır
Gül oldu meger ‘arûs-ı ezhâr
Meşşâta ise nesîm-i kûhsâr
Âb âyine şâne yâsemenzâr
Yâ feyz-i bahâr-ı tîz-reftâr
Gül mâ’il-i rûy-ı mehveşândır
Serv oldu kıyâma îstâde
Sûsen de ana zebân-güşâde
Bâz etdi çenâr elin recâda
Gûyâ ki icâbet-i du’âda
Saf-beste gürûh-ı kudsiyândır
Âmâde olup sipâh-ı ezhâr
Zanbak bu gürûha oldu serdâr
Bâ-yümn-i rebî’-i feyz-âsâr
Açıldı çü mülk-i sûy-ı gülzâr
Nergis çemen üzre pâsbândır
Gülşende hezâr edince nâle
Zerrîn ele aldı zer piyâle
Fasl erdi be-gâyet i’tidâle
Bakma gam-ı dehr-i bî-me’âle
Eyyâm-ı fezâ vü bûstândır
Ferrâş-ı sabâ-yı gülşen-ârâ
Oldu çemene şükûfe-pîrâ
Kumrî ser-i servi eyleyip câ
Kebg oldu hezâra hande-fermâ
Esbâb-ı neşât râygândır
Ey dil me-taleb der-în zamânî
Esbâb-ı vefâ zi-dûstânî
Bâ-şâhid-i ‘ıyş-ı câvidânî
Der-keş zi-rahîk-i ergavânî
Vakt-i gül ü fasl-ı ergavândır
El-cismü mine’l-hümûmi nâhil
Ve’l-‘aynu mine’l-gumûmi sâ’il
Ercû bike yâ ze’l-fezâ’il
Min himmetike’l-‘amîmi dâhil
Aksâ-yı niyâz-ı bî-kesândır
Hem-kuvvet-i Rüstem ü Nerîmân
Vahşet-dih-i mülk-i şâh-ı Îrân
Revnak-şiken-i gürûh-ı şâhân
Zîbende-i taht-ı Âl-i ‘Osmân
Hân Ahmed o şâh-ı kâm-rândır
Tâ ebr ola bâğa sâye-efken
Âbâd ola tâ ki mülk-i gülşen
Hançer-be-kef olduğunca sûsen
Pür-hûn ola saht-ı kalb-i düşmen
Dâğ-ı dil-i lâle tâ nihândır
Ey bâd eger güzâr edersen
Bûs-ı der-i i’tizâr edersen
Dîrineye i’tibâr edersen
Ger Rif’atî’yi şümâr edersen
Pîrîde o zâr ü nâ-tevândır
(İnce, Adnan (hzl.) (2005), Tezkiretü’ş-Şu’arâ, Sâlim Efendi. Ankara: AKM Yay. 368-371.)
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Muhammes
Şeh-nâme-nüvîs-i nev-bahârî
Vassâf-ı bahâr-ı lâlezârî
Zîbende-i nakş-ı zer-nigârî
Nazm etmege şi’r-i âbdârı
Destimde kalem çü tercemândır
Ahsente eyâ nesîm-i gülzâr
Her nefhası çâr-sû-yı ‘attâr
Yâ zülfüne şâne saldı dildâr
Yâ sînesin açdı ol sitemkâr
Yâ bûy-ı nesîm-i gülsitândır
Bâğ etdi havâ-yı ‘adni hâsıl
Serv oldu kad-i nigâra mâ’il
Bîd oldu kenâr-ı cûya nâzil
Bir böyle zamân-ı bî-mu’âdil
Ser-mâye-i ‘ömr-i câvidândır
Gül oldu meger ‘arûs-ı ezhâr
Meşşâta ise nesîm-i kûhsâr
Âb âyine şâne yâsemenzâr
Yâ feyz-i bahâr-ı tîz-reftâr
Gül mâ’il-i rûy-ı mehveşândır
Serv oldu kıyâma îstâde
Sûsen de ana zebân-güşâde
Bâz etdi çenâr elin recâda
Gûyâ ki icâbet-i du’âda
Saf-beste gürûh-ı kudsiyândır
Âmâde olup sipâh-ı ezhâr
Zanbak bu gürûha oldu serdâr
Bâ-yümn-i rebî’-i feyz-âsâr
Açıldı çü mülk-i sûy-ı gülzâr
Nergis çemen üzre pâsbândır
Gülşende hezâr edince nâle
Zerrîn ele aldı zer piyâle
Fasl erdi be-gâyet i’tidâle
Bakma gam-ı dehr-i bî-me’âle
Eyyâm-ı fezâ vü bûstândır
Ferrâş-ı sabâ-yı gülşen-ârâ
Oldu çemene şükûfe-pîrâ
Kumrî ser-i servi eyleyip câ
Kebg oldu hezâra hande-fermâ
Esbâb-ı neşât râygândır
Ey dil me-taleb der-în zamânî
Esbâb-ı vefâ zi-dûstânî
Bâ-şâhid-i ‘ıyş-ı câvidânî
Der-keş zi-rahîk-i ergavânî
Vakt-i gül ü fasl-ı ergavândır
El-cismü mine’l-hümûmi nâhil
Ve’l-‘aynu mine’l-gumûmi sâ’il
Ercû bike yâ ze’l-fezâ’il
Min himmetike’l-‘amîmi dâhil
Aksâ-yı niyâz-ı bî-kesândır
Hem-kuvvet-i Rüstem ü Nerîmân
Vahşet-dih-i mülk-i şâh-ı Îrân
Revnak-şiken-i gürûh-ı şâhân
Zîbende-i taht-ı Âl-i ‘Osmân
Hân Ahmed o şâh-ı kâm-rândır
Tâ ebr ola bâğa sâye-efken
Âbâd ola tâ ki mülk-i gülşen
Hançer-be-kef olduğunca sûsen
Pür-hûn ola saht-ı kalb-i düşmen
Dâğ-ı dil-i lâle tâ nihândır
Ey bâd eger güzâr edersen
Bûs-ı der-i i’tizâr edersen
Dîrineye i’tibâr edersen
Ger Rif’atî’yi şümâr edersen
Pîrîde o zâr ü nâ-tevândır
(İnce, Adnan (hzl.) (2005), Tezkiretü’ş-Şu’arâ, Sâlim Efendi. Ankara: AKM Yay. 368-371.)
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | VÂSIK, İlâhî-zâde, Madrûbzâde | d. ? - ö. 1751/52 | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | ZİHNÎ, Sâlih Zihni Efendi | d. ? - ö. 30 Temmuz 1681 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | Nasuh Mahruki | d. 21 Mayıs 1968 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | VÂSIK, İlâhî-zâde, Madrûbzâde | d. ? - ö. 1751/52 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | ZİHNÎ, Sâlih Zihni Efendi | d. ? - ö. 30 Temmuz 1681 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | Nasuh Mahruki | d. 21 Mayıs 1968 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | VÂSIK, İlâhî-zâde, Madrûbzâde | d. ? - ö. 1751/52 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | ZİHNÎ, Sâlih Zihni Efendi | d. ? - ö. 30 Temmuz 1681 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | Nasuh Mahruki | d. 21 Mayıs 1968 - ö. ? | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | VÂSIK, İlâhî-zâde, Madrûbzâde | d. ? - ö. 1751/52 | Meslek | Görüntüle |
11 | ZİHNÎ, Sâlih Zihni Efendi | d. ? - ö. 30 Temmuz 1681 | Meslek | Görüntüle |
12 | Nasuh Mahruki | d. 21 Mayıs 1968 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
13 | VÂSIK, İlâhî-zâde, Madrûbzâde | d. ? - ö. 1751/52 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | ZİHNÎ, Sâlih Zihni Efendi | d. ? - ö. 30 Temmuz 1681 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | Nasuh Mahruki | d. 21 Mayıs 1968 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | VÂSIK, İlâhî-zâde, Madrûbzâde | d. ? - ö. 1751/52 | Madde Adı | Görüntüle |
17 | ZİHNÎ, Sâlih Zihni Efendi | d. ? - ö. 30 Temmuz 1681 | Madde Adı | Görüntüle |
18 | Nasuh Mahruki | d. 21 Mayıs 1968 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |