SABÂYÎ, Hayreddîn

(d. ?/? - ö. ?/?)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / Başlangıç-15. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Asıl adı Hayreddîn’dir. Edirnelidir. Şairin doğum ve ölüm tarihleri ile ilgili bilgi bulunmamaktadır. Fâtih ve I. Selîm (İsen 1994: 180) devrinde yaşadığı belirtilmişse de kaynakların büyük kısmı onun II. Bâyezîd dönemi şairi olduğu konusunda birleşir. Ancak şairin adının kayıtlı olduğu 909/1503-917/1511 yıllarını kapsayan bir bir in’âmât defteri, şairin ölüm tarihi olarak daha sonraki bir dönemi işaret etmektedir. Zira söz konusu in’âmât defterinde kayıtlı şairler içerisinde ölüm tarihi en erken olan Necâtî (914/1508), en geç olan Zâtî’dir (953/1546). Bu durumda Sabâyî’nin II. Bâyezîd, I. Selîm ve Kânûnî dönemlerini idrak ettiği söylenebilir. Yine 942/1536 tarihli bir mevâcib defterinde şaire aylık ödendiği ve 20 akçelik mevâcibinin ulûfe olduğu bilgisi kayıtlıdır. Bu bilgilerden hareketle şairin 943/1537 ile 945/1539 yılları arasında öldüğü söylenebilir (Atlansoy 2005: 28). Tezkirecilere göre heveslerinin peşinde koşan havayî biri olduğu için Sabâyî mahlasını almıştır. Hali ve tavrı da mahlasına uygundur. “Sabâ rüzgârı” gibi hiçbir yer ve makam tutmayan, sabırsız ve kararsız biri iken sonunda hayretin engin sularından selamet sahiline çıkıp feragat limanına demir atmıştır. Sehî (1325: 72), şairin Şeyh Vefâ’nın müritlerinden olduğunu ve şeyhin manevi terbiyesiyle yetişerek Allah yoluna sülûk ettiğini belirtmiştir. Sabâyî, Edirne’de vefat etmiştir (Savran 2009: 480). Sabâyî’nin eserleri şunlardır:

1. Üveys-nâme: Ferîdüddîn-i Attâr’ın Tezkiretü’l-Evliyâ’sındaki Veysel Karânî ile ilgili bölümlerin Türkçeye tercümesidir. Eserin tamamlanma tarihi 915/1509’tir. Şair, Attâr’ın eserindeki konuya genel anlamıyla sadık kalmıştır. Yaklaşık olarak 683 beyitten oluşan mesnevî aruzun mefâ’îlün mefâ’îlün fe’ûlün kalıbıyla kaleme alınmıştır. Üveys-nâme yayımlanmıştır (Savran 2009; 2010).

2. Sırât-ı Müstakîm: Ferîdüddîn-i Attâr’ın Pend-nâme’sinin Türkçeye tercümesidir. Tercüme, Hadım Alî Paşa’nın (ö. 917/1511) isteği üzerine yapılmıştır. 706 beyitten meydana gelen tasavvufî, ahlâkî nitelikli bu mesnevîde fâ’ilatün fâ’ilatün fâ’ilün kalıbı kullanılmıştır. Manzume hakkında bir yüksek lisans çalışması hazırlanmıştır (Atlansoy 1987).

3. Dîvân: Kaynaklarda şairin mürettep bir Türkçe Dîvân’ının olduğu belirtilmişse de eserin herhangi bir nüshasına ulaşılamamıştır. Sadece “Milli Kütüphane’de Yz A 6810”de kayıtlı 21 varaklık yazmada şiirlerinin yer aldığı belirlenmiştir. Bu şiirlerle ilgili bir yüksek lisans tezi yapılmıştır (Kavaklık 2008). Söz konusu tezde şairin hem bu yazmadaki hem de Edirneli Nazmî ve Pervâne Bey’in düzenlediği mecmualarda kaydedilmiş şiirleri de verilmiştir.

4. Mevlid: Metnin, Prizren Kütüphanesi’nde bulunan son bölümü eksik 62 varaklık tek nüshasının Türk Dil Kurumu Kütüphanesi’ndeki fotokopisi kataloğa Mevlid-i Sabâyî adıyla kaydedilmiştir. Metin bir yüksek lisans çalışmasına konu olmuştur (Bay 2003).

5. Gazavât-nâme: Kaynaklarda Sabâyî’nin, Koca Dâvûd Paşa’nın Bosna Beylerbeyi iken yaptığı gazaları anlattığı Gazavât-nâme adlı 15000 beyitlik bir eserinden bahsedilmektedir (Sehî 1325: 73; Yavuz vd. 1972: 375). Ancak bugüne kadar bu kitabın bir nüshasına ulaşılamamıştır.

Yukarıda adı anılanların yanı sıra Sabâyî’nin, Nişâbûrlu Kâtibî’nin Şütür ü Hücre adlı Farsça kasidesini tanzir ettiği belirtilmiştir (Canım 2000: 351; Yavuz vd. 1972: 375). Ayrıca Acem edebiyatının muteber kasidelerinden Deryâ-yı Ebrâr ile Kasîde-i Mir’ât-ı Safâ’ya nazire yazdığı ve “nazımdan anlayan söz sahipleri”ne dayanılarak Şütür ve Gürbe adlı bir manzumesinin daha olduğu (Canım 2000: 351) bildirilmekle birlikte kütüphanelerde bu eserlerinin nüshaları tespit edilememiştir.

Latîfî’ye (Canım 2000: 351, 720) göre Sabâyî; Farsçada, ilm-i aruzda, nazım şekilleri ve türleri konusunda oldukça yetkindir. Risâle-i Arûz ve Hadâ’iku’s-Sihr mucibince “muvassal, mukatta’, mülemma’, maklûb”, noktalı ve noktasız kıtalar ve rubailer söylemişse de şiirleri sade ve renksizdir. Bu sebeple yazdıkları şöhret bulamamıştır. Kınalı-zâde Hasan Çelebi (Kutluk 1989: 554) ise “kâmil” bir şair kabul ettiği Sabâyî’nin, şiirlerinin bir tarzı olduğunu ve kabul edilebilir mertebede bulunduğunu ifade etmiş, ancak ayrıntıya girmemiştir. Mecma‘u’n-Nezâ’ir ve Pervâne Bey Mecmuası’nda şiirlerine çok yer verilen şairler arasında olduğu tespit edilen Sabâyî, yukarıda bahsi geçen in’âmât defterindeki kayıtlara göreyse en fazla ihsan alan şairdir.

Kaynakça

Adıgüzel, Niyazi (2008). Edirneli Ahmed Bâdî’nin Riyâz-ı Belde-i Edirne Adlı Eserinin Tezkire Kısmı. Yüksek Lisans Tezi. Edirne: Trakya Üniversitesi.

Atlansoy, Kadir (1987). Sırât-ı Müstakîm (İnceleme-Metin). Yüksek Lisans Tezi. Bursa: Uludağ Üniversitesi.

Atlansoy, Kadir (2005). “Pend-i Attar’ın Türkçe İlk Manzum Çevirisi: Sabâyî’nin Sırât-ı Müstakîm Mesnevisi”. İlmî Araştırmalar. (20): 27-41.

Babinger, Franz (2000). Osmanlı Tarih Yazarları ve Eserleri. çev. Coşkun Üçok. Ankara: KB Yay.

Bay, Fatih (2003). Sabâyî - Mevlid (Giriş - Transkripsiyonlu Metin - Gramatikal Dizin). Yüksek Lisans Tezi. Niğde: Niğde Üniversitesi.

Canım, Rıdvan (1995). Edirne Şairleri. Ankara: Akçağ Yay.

Canım, Rıdvan (hzl.) (2000). Latîfî, Tezkiretü’ş-Şu’arâ ve Tabsırâtü’n-Nuzamâ (İnceleme-Metin). Ankara: AKM Yay.

İsen, Mustafa (hzl). (1994). Künhü’l-Ahbâr’ın Tezkire Kısmı. Ankara: AKM Yay.

Kartal, Ahmet (2013). Doğu’nun Uzun Hikâyesi, Türk Edebiyatında Mesnevî. İstanbul: Doğu Kütüphanesi Yay.

Kavaklık, Rüstem (2008). 15. Yüzyıl Şairi Sabâyî ve Divançesi (Transkripsiyonlu Metin - Açıklamalar - Dizin). Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: Marmara Üniversitesi.

Köksal, M. Fatih (hzl.) (2012). Edirneli Nazmî, Mecma‘u’n-Nezâ’ir (İnceleme - Tenkitli Metin)http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/Eklenti/10721,edirneli-nazmi-mecmaun-nezairpdf.pdf?0 [erişim tarihi:15.05.2014].

Köprülü, Fuat (2003). Türk Edebiyatı Tarihi. Ankara: Akçağ Yay.

Kurnaz, Cemâl ve Mustafa Tatçı (hzl.) (2001). Mehmed Nâil Tuman, Tuhfe-i Nâilî -  Divan Şairlerinin Muhtasar Biyografileri. C.II. Ankara: Bizim Büro Yay.

Kutluk, İbrahim (hzl.) (1989). Kınalı-zâde Hasan Çelebi, Tezkiretü’ş-Şu’arâ. C. 1. Ankara: TTK Yay.

Kutluk, İbrahim (hzl.) (1997). Beyâni Mustafa Bin Carullah, Tezkiretü’ş-Şu’arâ. Ankara: TTK Yay.

Rıfat Osman (1994). Edirne Rehnüması. Edirne: Türk Kütüphaneciler Derneği Edirne Şubesi Yay.

Savran, Ömer (2009). “Sabâyî ve Üveys-nâme’si”. Turkish Studies: Türkoloji Araştırmaları 4 (7): 478-536. http://www.turkishstudies.net/Makaleler/700208365_123.pdf [erişim tarihi: 08.11.2013].

Savran, Ömer (hzl.) (2010). Sabâyî ve Üveys-nâme’si. http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/belge/1-90187/sabayi---uveys-name.html [erişim tarihi: 08. 11. 2013].

Sehî Bey (1325). Tezkîre-i Sehî. İstanbul.

Şemseddin Sâmî (1894). Kâmûsu’l-A’lâm. C. 4. İstanbul.

Yavuz, Fikri, İ. Özen (hzl.) (1972). Bursalı Mehmed Tâhir, Osmânlı Müellifleri. C. 2. İstanbul: Meral Yay.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: DR. ÖĞR. ÜYESİ GÜLÇİÇEK AKÇAY
Yayın Tarihi: 06.12.2013
Güncelleme Tarihi: 06.11.2020

Eserlerinden Örnekler

Gazel

Görmedi dehrün vefâsın Behmen ü Efrâsiyâb

Niceler cân virdi susuz bulmadı bir katre âb

Subh-dem dâmânı çarhun pes neden pür-hûn olur

Tîğ-i zerrîniyle kanlar dökmez ise âfitâb

Çarh-ı merdüm-küş dem-â-dem katl-i âm etmektedir

Dem-be-dem kan ırmagıyla devr ider bu âsiyâb

Bir kebûter-hânedür gûyâ ki bu dehr-i fenâ

Kim konar kimi uçar ârâmı yok pür-ıztırâb

Her kademde basdugın rûy-ı zemînün her biri

Rûy-ı İskender yahûd Cemdür anı sanma türâb

Kasr-ı Kayser perde-dârı oldı gör ki ankebût

Kal’a-i Cemşîdde nevbet urur bûm u gurâb

Hâk-âsâ sâbit ol çün hâk olursun âkıbet

Gel sabâ gibi Sabâyî itme igende şitâb

(Kavaklık, Rüstem (2008). 15. Yüzyıl Şairi Sabâyî ve Divançesi (Transkripsiyonlu Metin - Açıklamalar - Dizin). Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: Marmara Üniversitesi. 27-28.)

Üveys-nâme’den

Sebeb-i Te’lîf-i Kitâb-ı Üveysi’l-Karânî

Gel imdi dinle ey ârif bu bâbı

Sebeb ney dinle düzdüm bu kitâbı

Meger Kostantiniyye içre bir gün

Olurken ben garîb ü bî-ser ü [bün]

Resûlün hicreti târîhi ol dem

Tokuz yüz dahı on beş idi bî-kem

Gül eyyâmı idi vü rûz-ı meymûn

Safer ayının on dördi hümâyûn

İderdi bülbüle gülşende kulkul

Kılurdı bülbüle san emr-i gulgul

İdüp gonca güle karşu tebessüm

Agız açup ider san kim tekellüm

Saçardı zülf-i sünbül anber-i ter

Humâr ile süzülmiş çeşm-i abher

Dem-i reyhânı hayrân itdi ey yâr

Nesîm-i subh müşk iderdi îsâr

Sabâ olmışdı san kim tâcir[-i Ç]în

Pür itmiş müşk ile sahrânun için

Şakâyık elde tutar câm-ı gül-reng

Zeri yok lâlenün bî-bâde dil-teng

Gül-i ebyaz sanasın kim sadefdür

Seher-geh jâle ile içi pürdür

Kalender-veş alemle çok zanbak

San ider kûçe-i gül-zârda dak

Şükûfeyle müzeyyen dağ ile râg

Sanasın nüsha-ı Firdevs idi bâg

Var idi bir harîf [ü] yâr-ı pîrûz

Hünerver merdüm-i kâmil [küleh-dûz]

Özi fenninde şöyle mâhir idi

Sanasın san’atında sâhir idi

Nice bin pâreden bir iş iderdi

Kerâmet dimelü cünbiş iderdi

Gelüp bu dâ’iye ol yâr-ı sâdık

Didi bir dâ’iyem var dilde âşık

Kerem kıl kim murâdum var katunda

Umarum hâsıl ola himmetünde

Keremden yüz çevirmez kâmil insân

Bana müşkildür ammâ sana âsân

Bizüm kim şeyhümüz Veyse’l-Karen’dür

Güneşden rûşen ü fahr-i erendür

Anun vasfında nazm it bir risâle

Ki ola gül gibi rengîn makâle

Terennüm eyleyüp mânend-i bülbül

Pür olsun na’ran [ile] bâga gulgul

Düz[e]t Sa’dî-sıfat bir tâze Bostân

Kıl ol mahbûb-ı Hak vasfın Gülistân

Girüben şekkeristânına nazmun

Okı tûtî gibi vasfın bu bezmün

Çü ehlu’llâh vasfıdur beyân kıl

Kerâmet dimelü bir dâsıtân kıl

Okıyalar bu nazm-ı dil-güşâyı

Du’âda anıla cân-ı Sabâyî

Gezüp meclisleri gül gibi handân

Cinân tâvûsı gibi kıla cevlân

İlâhî ol azîze rahmet eyle

Ana bunı düzeni Fâtihâ’yle

(Savran, Ömer (2009). “Sabâyî ve Üveys-nâme’si”. Turkish Studies: Türkoloji Araştırmaları. 4 (7): 478-536. http://www.turkishstudies.net/Makaleler/700208365_123.pdf [erişim tarihi: 08.11.2013]. 495-497.)


İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1ENÎS / ENİSÎ, Nu'mân Enisî Efendid. ? - ö. 1766-67Doğum YeriGörüntüle
2Ertem Türkerd. 10 Mart 1937 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
3NA'ÎMÎ, Naîmî Efendid. ? - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
4ENÎS / ENİSÎ, Nu'mân Enisî Efendid. ? - ö. 1766-67Doğum YılıGörüntüle
5Ertem Türkerd. 10 Mart 1937 - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
6NA'ÎMÎ, Naîmî Efendid. ? - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
7ENÎS / ENİSÎ, Nu'mân Enisî Efendid. ? - ö. 1766-67Ölüm YılıGörüntüle
8Ertem Türkerd. 10 Mart 1937 - ö. ?Ölüm YılıGörüntüle
9NA'ÎMÎ, Naîmî Efendid. ? - ö. ?Ölüm YılıGörüntüle
10ENÎS / ENİSÎ, Nu'mân Enisî Efendid. ? - ö. 1766-67Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
11Ertem Türkerd. 10 Mart 1937 - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
12NA'ÎMÎ, Naîmî Efendid. ? - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
13ENÎS / ENİSÎ, Nu'mân Enisî Efendid. ? - ö. 1766-67Madde AdıGörüntüle
14Ertem Türkerd. 10 Mart 1937 - ö. ?Madde AdıGörüntüle
15NA'ÎMÎ, Naîmî Efendid. ? - ö. ?Madde AdıGörüntüle