Madde Detay
SADIK BABA, Hüseyin
(d. ?/? - ö. ?/?)
tekke şairi
(Tekke / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Asıl adı Hüseyin olan âşık, Malatya’ya bağlı Hekimhan ilçesinin Güvenç köyünde doğmuştur. Doğum tarihi başta Osman Kazancı ve Mehmet Yardımcı olmak üzere, bazı araştırmacılara göre 1771 iken (Kazancı vd. 1993: 77), âşık hakkında detaylı ve güncel araştırmaları olan Ahmet Özerdem, Kemal Deniz ve Ramazan Çiftlikçi gibi araştırmacılara göreyse 1784’tür. Babasının adı Kurada Ali, annesininki Fatma’dır. Çocuk denecek yaştayken akrabalarının bulunduğu, o yıllarda Sivas’a, günümüzdeyse Kayseri’ye bağlı olan Karaözü köyüne göçmüştür. Ardından Hacı Bektaş Veli dergâhında belli bir eğitim almış, okuma-yazma öğrenmiş ve Alevi-Bektaşi inanç sisteminin kurallarını burada kavramıştır. İlerleyen yaşlarda tekrar geldiği Hacı Bektaş Dergâhı’nda dönemin çelebi postnişinlerinden Hamdullah Efendi kendisine “Sadık” mahlasını vermiştir. On beş yaşına kadar çiftçilikle uğraşan âşık, kıtlık sebebiyle belli bir dönem azaplık ve ırgatlık yaptıktan sonra, tekrar eski işi olan çiftçilikle geçimini sağlamıştır. İki evlilik yapan Sadık Baba, birçok köy gezmiş en son baba ocağı olan Güvenç köyüne dönmüş ve burada 1839 yılında (bazı araştırmacılara göre 1837) vefat etmiştir (Çiftlikçi vd. 2010: 18-20). Sadık Baba'nın mezarı günümüzde kendi köyü ve çevre köylülerince türbe olarak kabul edilmekte ve ziyaret edilmektedir (Kazancı vd. 1993: 77).
Hayatıyla ilgili birçok menkıbe bulunan Sadık Baba’nın usta-çırak geleneği içerisinde yetişip yetişmediği hususunda kaynaklarda herhangi bir bilgiye ulaşılamamıştır. Ancak, Hacı Bektaş Dergâhı’nda bu yönde bir gelenek içerisinde bulunduğu ve yetiştiği söylenebilir. Yine yaşadığı Alevi-Bektaşi çevre, geleneğin doğal taşıyıcılarıdır. Âşığın şiirlerinin büyük bir kısmını sır kâtibi ve kayınbiraderi Molla Bektaş yazıya aktarmıştır. Derviş Muhammed, Âşıkî ve Şah Sultan etkilendiği muhtemel âşıklardır. Sadık Baba, kendisinden sonra yöreden yetişen birçok âşığı etkilemiştir. Sadık Baba’nın diğer âşıklara söylediği nazireleri, dedim-dedi tarzı şiirleri, tarih bildiren şiirleri ve muammalarının mevcut olduğu görülmektedir (Çiftlikçi vd. 2010: 31-38).
Şiirlerinin çoğunluğunda hece ölçüsü ve dörtlük nazım birimini kullanan âşığın az sayıda şiirinin beyitlerden oluştuğu görülmektedir. Beyitlerden kurulu şiirleri gazel yapısında olup divan, selis, semai ve kalenderi biçimindedir. Bir şiirinde de mesnevi biçimine rastlanmaktadır (Çiftlikçi vd. 2010: 49-50).
Alevi-Bektaşi inanç çevresi içerisinde yetişmiş olması şiirlerinde bu inanç sistemine ait tasavvufi terim ve motiflerin yoğun bir biçimde yer almasına sebep olmuştur. Şiirlerinde geçen az sayıdaki Arapça ve Farsça sözcük ve terkiplere de Alevi-Bektaşi inanç sistemi ve tasavvufuyla ilgili olarak yer verdiği görülür. Şiirlerinde yaşadığı yüzyılın Türkçesi’ne uygun “bağlayıben, eylegil, vuruluncağız” vb. gibi sözcükler kullandığı gibi, yöresel söyleyişlere de yer vermiştir.
Hekimhanlı Sadık Baba, beşerî ve sosyal konulardan ziyade dinî ve tasavvufi konularda şiirler söylemiştir. Az sayıdaki beşerî ve sosyal çerçevede söylediği şiirlerinde felekten şikâyet, sevgi, aşk, doğa, yalnızlık ve ölüm gibi konuları işlemiştir. Sadık Baba’nın dinî ve tasavvufi konulu şiirlerinin asıl çerçevesini Alevi-Bektaşi inanç sistemi oluşturmuştur. Bu çerçevede düvaz imam, tevhit, nefes, devriye, mersiye ve methiye türünde çok sayıda şiir söylemiştir. Sadık Baba’nın şiirleri kendisinden sonra da Alevi-Bektaşi inancına mensup toplulukların yaşadığı yörelerde yapılan ayin-i cemlerde söylenmiştir.
Kaynakça
Çiftlikçi, Ramazan, K. Deniz (2010). Hekimhanlı Âşık Sadık Baba Hayatı-Sanatı-Bütün Deyişleri. Malatya: Malatya Araştırmaları Derneği Yay.
Kazancı, Osman, M. Yardımcı (1993). Hekimhan Folkloru ve Hakimhanlı Halk Şairleri. Malatya: Açıksöz Yay.
Özmen, İsmail (1995). Alevî-Bektaşî Şiirleri Antolojisi. C. 3. Ankara: Kültür Bakanlığı Yay.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: ARAŞ. GÖR. BÜLENT AKINYayın Tarihi: 31.10.2013Güncelleme Tarihi: 11.12.2020Eserlerinden Örnekler
Nefes
Hak nazar kıldı kalktım yürüdüm
Ali ile Muhammed’in aşkına
Fitil gibi yandım yağ gibi eridim
Ali ile Muhammed´in aşkına
Ezeli bir mimden kurdu bünyadı
Bu cümle eşyanın Mim’dir isbatı
O demde dört nesne buldu necatı
Ali ile Muhammed´in aşkına
Gönül haymagâhın seyran eyledim
Dili Murat aklı hayran eyledim
Ta ezelden ahdi peyman eyledim
Ali ile Muhammed´in aşkına
Nun bir nikap açtı cemal gördüler
El bağlayıp divanına durdular
Süryani dilinden haber sordular
Ali ile Muhammed´in aşkına
İsrafil Azrail hem de Mikail
Ha halimdir Cim’dir Cebrail
Gördüler ahteri oldular kail
Ali ile Muhammed´in aşkına
Can yürüdü cesedine dayandı
Aşkı geldi deyi can geri döndü
İkisin bir edip Adem´e sundu
Ali ile Muhammed´in aşkına
Âdem bir katre meniden geldi
Kafi Nun’a çaldı kân mekân buldu
Vücut anda dört nesneden tam oldu
Ali ile Muhammed´in aşkına
O nedir ki ak mürekkep kan olan,
O nedir ki cesedimde can olan
O nedir ki yine candan can olan
Ali ile Muhammed´in aşkına
Âdem gözünü açtı Cebrail geldi
İlmile tahsili Âdem´e sundu
Melekler Âdem´in safına durdu
Ali ile Muhammed´in aşkına
Giyindi hulleyi girdi Cennete
Cebrail erdi âdem-i zata
Âdem seyreyledi yedi cennete
Ali ile Muhammed´in aşkına
Buğday bahane oldu sürdü dünyaya
Yılan Âdem´e erdi kuş da havaya
Çünkü Âdem doğrulunca nevaya
Ali ile Muhammed´in aşkına
Havva gökyüzünde Hakka duacı
Havva idi arşta dar çeken başı
Ol demde izhar oldu Güruh-u Naci
Ali ile Muhammed´in aşkına
Âdem bin yıl yattı kusurum dedi
Kendi iradetin eline verdi
Âdem öz birleyip hakkını buldu
Ali ile Muhammed´in aşkına
Velakâd Keremna beni Âdem´e
Eyvallah o canlar erdi bu deme
Bin kul azat eyledi bir kademe
Ali ile Muhammed´in aşkına
Nurdan izhar oldu beşler yediler
Hamdülillâh bize indi hadiler
Kırklar o demde bir üzüm yediler
Ali ile Muhammed´in aşkına
Ayn-ı cem olalım gel rıza ile
Bir kapı açalım lâ feta ile
Bir gülbank çekelim gerçek pay ile
Ali ile Muhammed´in aşkına
Pir olan gelsin otursun postuna
İptida danışsın gönül dostuna
Yol ile gidildin talip üstüne
Ali ile Muhammed´in aşkına
Pir oldur talibi candan yoklaya
Talip oldur pir nefesin haklıya
Kese emareden sile pâklaya
Ali ile Muhammed´in aşkına
Pir olan yaksın otursun ışığı
Sürsün ara yerden har ü haşeği
Halil dört duvar İbrahim eşiği
Ali ile Muhammed´in aşkına
Musahip rehberdir ikrarın başı
Mürebbi mürşidin özge yoldaşı
Muhabbette hizmet on iki kişi
Ali ile Muhammed´in aşkına
Yüz yiğirmi dört bin nebi de geldi
Kimi farzı kimi sünneti kıldı
Ehlibeyt’e cümle sarfiraz oldu
Ali ile Muhammed´in aşkına
Âşığa didarı cemali cennet
Dilerim cümleye erişe himmet
Sadık der sıdk ile verin salâvat
Ali ile Muhammed´in aşkına
Özmen, İsmail (1995). Alevî-Bektaşî Şiirleri Antolojisi. C. 3. Ankara: Kültür Bakanlığı Yay. 359-360.
Nefes
Seyr ile bir şa're erdim görmüş idim ibtida
Dostun cemalinin günü âşıklara kün beha
Verdi aşkın zerresinden her vücudun külliha
Nur-i didemdir Muhammed cism-i canımdır Ali
Pir-i erkân-ı tarikat Hacı Bektaşı Veli
Lafeta illa Ali'dir illa seyfe Zülfikar
Mustafa elinde gördüm Mürteza'yı aşikâr
Var mıdır iki âlemde sen gibi bir şirin er
Nur-i didemdir Muhammed cism-i canımdır Ali
Pir-i erkân-ı tarikat Hacı Bektaşı Veli
Nagehan bir sada erdi ben kulak verdim ona
Dedi bu şehr-i Horasan piri var kılma ta' na
İmamların hak-i payin hoş tavaf ettim bana
Nur-i didemdir Muhammed cism-i canımdır Ali
Pir-i erkân-ı tarikat Hacı Bektaşı Veli
Çekti tığ gamzesinden sinemi deldi tabip
Sen bilirsin sana bağlı dedim hey halim habip
Hamdülillah hoş göründü gözüme ol zah-i şib
Nur-i didemdir Muhammed cism-i canımdır Ali
Pir-i erkân-ı tarikat Hacı Bektaşı Veli
Sızdırıp sulb ü pederden maderani rahmine
Sanki bir bağın içinde kimse ermez fehmine
Çar feriştah-ı mualla talihine tertibine
Nur-i didemdir Muhammed, cism-i canımdır Ali
Pir-i erkân-ı tarikat Hacı Bektaşı Veli
Dört kapıdan kırk makamdan gir içeri gör Hakk'ı
On yedi erkân içere al haber kimdir saki
Ebuzer-i gaffar gönlünde Haydar'ı gördüm baki
Nur-i didemdir Muhammed cism-i canımdır Ali
Pir-i erkân-ı tarikat Hacı Bektaşı Veli
Şebbiri şübberi sevdim yolun baş ile can
On yedi erkân içere Şah-ı Zeynel'i müdam
Vücudun kırk pare kıldı işi baş etti tamam
Nur-i didemdir Muhammed, cism-i canımdır Ali
Pir-i erkân-ı tarikat Hacı Bektaşı Veli
Bakır'ın lütfuna erdim Cafer'e baktım imam
Musa'yı Kazım Rıza’dır aşkına nam-ı nişan
Müttekidir Şah Naki'dir tacı tahtı nuru tam
Nur-i didemdir Muhammed cism-i canımdır Ali
Pir-i erkân-ı tarikat Hacı Bektaşı Veli
Asker'i elli bin naci Mehdi'dedir hizmeti
Kim kimin rahı elesti iHyadır isbatı
Şah Hasan Musa Rıza şah Horasan'dır zatı
Nur-i didemdir Muhammed cism-i canımdır Ali
Pir-i erkân-ı tarikat Hacı Bektaşı Veli
Sen bilirsin şu âlemde yok durur gözüm benim
Ta ezeli lemyezelden vardır niyazım benim
Sadık'ım biçare abdal çoğa yaz azım benim
Nur-i didemdir Muhammed cism-i canımdır Ali
Pir-i erkân-ı tarikat Hacı Bektaşı Veli
Çiftlikçi, Ramazan, K. Deniz (2010). Hekimhanlı Âşık Sadık Baba Hayatı-Sanatı-Bütün Deyişleri. Malatya: Malatya Araştırmaları Derneği Yay. 127-128.
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 31.10.2013Güncelleme Tarihi: 11.12.2020Eserlerinden Örnekler
Nefes
Hak nazar kıldı kalktım yürüdüm
Ali ile Muhammed’in aşkına
Fitil gibi yandım yağ gibi eridim
Ali ile Muhammed´in aşkına
Ezeli bir mimden kurdu bünyadı
Bu cümle eşyanın Mim’dir isbatı
O demde dört nesne buldu necatı
Ali ile Muhammed´in aşkına
Gönül haymagâhın seyran eyledim
Dili Murat aklı hayran eyledim
Ta ezelden ahdi peyman eyledim
Ali ile Muhammed´in aşkına
Nun bir nikap açtı cemal gördüler
El bağlayıp divanına durdular
Süryani dilinden haber sordular
Ali ile Muhammed´in aşkına
İsrafil Azrail hem de Mikail
Ha halimdir Cim’dir Cebrail
Gördüler ahteri oldular kail
Ali ile Muhammed´in aşkına
Can yürüdü cesedine dayandı
Aşkı geldi deyi can geri döndü
İkisin bir edip Adem´e sundu
Ali ile Muhammed´in aşkına
Âdem bir katre meniden geldi
Kafi Nun’a çaldı kân mekân buldu
Vücut anda dört nesneden tam oldu
Ali ile Muhammed´in aşkına
O nedir ki ak mürekkep kan olan,
O nedir ki cesedimde can olan
O nedir ki yine candan can olan
Ali ile Muhammed´in aşkına
Âdem gözünü açtı Cebrail geldi
İlmile tahsili Âdem´e sundu
Melekler Âdem´in safına durdu
Ali ile Muhammed´in aşkına
Giyindi hulleyi girdi Cennete
Cebrail erdi âdem-i zata
Âdem seyreyledi yedi cennete
Ali ile Muhammed´in aşkına
Buğday bahane oldu sürdü dünyaya
Yılan Âdem´e erdi kuş da havaya
Çünkü Âdem doğrulunca nevaya
Ali ile Muhammed´in aşkına
Havva gökyüzünde Hakka duacı
Havva idi arşta dar çeken başı
Ol demde izhar oldu Güruh-u Naci
Ali ile Muhammed´in aşkına
Âdem bin yıl yattı kusurum dedi
Kendi iradetin eline verdi
Âdem öz birleyip hakkını buldu
Ali ile Muhammed´in aşkına
Velakâd Keremna beni Âdem´e
Eyvallah o canlar erdi bu deme
Bin kul azat eyledi bir kademe
Ali ile Muhammed´in aşkına
Nurdan izhar oldu beşler yediler
Hamdülillâh bize indi hadiler
Kırklar o demde bir üzüm yediler
Ali ile Muhammed´in aşkına
Ayn-ı cem olalım gel rıza ile
Bir kapı açalım lâ feta ile
Bir gülbank çekelim gerçek pay ile
Ali ile Muhammed´in aşkına
Pir olan gelsin otursun postuna
İptida danışsın gönül dostuna
Yol ile gidildin talip üstüne
Ali ile Muhammed´in aşkına
Pir oldur talibi candan yoklaya
Talip oldur pir nefesin haklıya
Kese emareden sile pâklaya
Ali ile Muhammed´in aşkına
Pir olan yaksın otursun ışığı
Sürsün ara yerden har ü haşeği
Halil dört duvar İbrahim eşiği
Ali ile Muhammed´in aşkına
Musahip rehberdir ikrarın başı
Mürebbi mürşidin özge yoldaşı
Muhabbette hizmet on iki kişi
Ali ile Muhammed´in aşkına
Yüz yiğirmi dört bin nebi de geldi
Kimi farzı kimi sünneti kıldı
Ehlibeyt’e cümle sarfiraz oldu
Ali ile Muhammed´in aşkına
Âşığa didarı cemali cennet
Dilerim cümleye erişe himmet
Sadık der sıdk ile verin salâvat
Ali ile Muhammed´in aşkına
Özmen, İsmail (1995). Alevî-Bektaşî Şiirleri Antolojisi. C. 3. Ankara: Kültür Bakanlığı Yay. 359-360.
Nefes
Seyr ile bir şa're erdim görmüş idim ibtida
Dostun cemalinin günü âşıklara kün beha
Verdi aşkın zerresinden her vücudun külliha
Nur-i didemdir Muhammed cism-i canımdır Ali
Pir-i erkân-ı tarikat Hacı Bektaşı Veli
Lafeta illa Ali'dir illa seyfe Zülfikar
Mustafa elinde gördüm Mürteza'yı aşikâr
Var mıdır iki âlemde sen gibi bir şirin er
Nur-i didemdir Muhammed cism-i canımdır Ali
Pir-i erkân-ı tarikat Hacı Bektaşı Veli
Nagehan bir sada erdi ben kulak verdim ona
Dedi bu şehr-i Horasan piri var kılma ta' na
İmamların hak-i payin hoş tavaf ettim bana
Nur-i didemdir Muhammed cism-i canımdır Ali
Pir-i erkân-ı tarikat Hacı Bektaşı Veli
Çekti tığ gamzesinden sinemi deldi tabip
Sen bilirsin sana bağlı dedim hey halim habip
Hamdülillah hoş göründü gözüme ol zah-i şib
Nur-i didemdir Muhammed cism-i canımdır Ali
Pir-i erkân-ı tarikat Hacı Bektaşı Veli
Sızdırıp sulb ü pederden maderani rahmine
Sanki bir bağın içinde kimse ermez fehmine
Çar feriştah-ı mualla talihine tertibine
Nur-i didemdir Muhammed, cism-i canımdır Ali
Pir-i erkân-ı tarikat Hacı Bektaşı Veli
Dört kapıdan kırk makamdan gir içeri gör Hakk'ı
On yedi erkân içere al haber kimdir saki
Ebuzer-i gaffar gönlünde Haydar'ı gördüm baki
Nur-i didemdir Muhammed cism-i canımdır Ali
Pir-i erkân-ı tarikat Hacı Bektaşı Veli
Şebbiri şübberi sevdim yolun baş ile can
On yedi erkân içere Şah-ı Zeynel'i müdam
Vücudun kırk pare kıldı işi baş etti tamam
Nur-i didemdir Muhammed, cism-i canımdır Ali
Pir-i erkân-ı tarikat Hacı Bektaşı Veli
Bakır'ın lütfuna erdim Cafer'e baktım imam
Musa'yı Kazım Rıza’dır aşkına nam-ı nişan
Müttekidir Şah Naki'dir tacı tahtı nuru tam
Nur-i didemdir Muhammed cism-i canımdır Ali
Pir-i erkân-ı tarikat Hacı Bektaşı Veli
Asker'i elli bin naci Mehdi'dedir hizmeti
Kim kimin rahı elesti iHyadır isbatı
Şah Hasan Musa Rıza şah Horasan'dır zatı
Nur-i didemdir Muhammed cism-i canımdır Ali
Pir-i erkân-ı tarikat Hacı Bektaşı Veli
Sen bilirsin şu âlemde yok durur gözüm benim
Ta ezeli lemyezelden vardır niyazım benim
Sadık'ım biçare abdal çoğa yaz azım benim
Nur-i didemdir Muhammed cism-i canımdır Ali
Pir-i erkân-ı tarikat Hacı Bektaşı Veli
Çiftlikçi, Ramazan, K. Deniz (2010). Hekimhanlı Âşık Sadık Baba Hayatı-Sanatı-Bütün Deyişleri. Malatya: Malatya Araştırmaları Derneği Yay. 127-128.
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 11.12.2020Eserlerinden Örnekler
Nefes
Hak nazar kıldı kalktım yürüdüm
Ali ile Muhammed’in aşkına
Fitil gibi yandım yağ gibi eridim
Ali ile Muhammed´in aşkına
Ezeli bir mimden kurdu bünyadı
Bu cümle eşyanın Mim’dir isbatı
O demde dört nesne buldu necatı
Ali ile Muhammed´in aşkına
Gönül haymagâhın seyran eyledim
Dili Murat aklı hayran eyledim
Ta ezelden ahdi peyman eyledim
Ali ile Muhammed´in aşkına
Nun bir nikap açtı cemal gördüler
El bağlayıp divanına durdular
Süryani dilinden haber sordular
Ali ile Muhammed´in aşkına
İsrafil Azrail hem de Mikail
Ha halimdir Cim’dir Cebrail
Gördüler ahteri oldular kail
Ali ile Muhammed´in aşkına
Can yürüdü cesedine dayandı
Aşkı geldi deyi can geri döndü
İkisin bir edip Adem´e sundu
Ali ile Muhammed´in aşkına
Âdem bir katre meniden geldi
Kafi Nun’a çaldı kân mekân buldu
Vücut anda dört nesneden tam oldu
Ali ile Muhammed´in aşkına
O nedir ki ak mürekkep kan olan,
O nedir ki cesedimde can olan
O nedir ki yine candan can olan
Ali ile Muhammed´in aşkına
Âdem gözünü açtı Cebrail geldi
İlmile tahsili Âdem´e sundu
Melekler Âdem´in safına durdu
Ali ile Muhammed´in aşkına
Giyindi hulleyi girdi Cennete
Cebrail erdi âdem-i zata
Âdem seyreyledi yedi cennete
Ali ile Muhammed´in aşkına
Buğday bahane oldu sürdü dünyaya
Yılan Âdem´e erdi kuş da havaya
Çünkü Âdem doğrulunca nevaya
Ali ile Muhammed´in aşkına
Havva gökyüzünde Hakka duacı
Havva idi arşta dar çeken başı
Ol demde izhar oldu Güruh-u Naci
Ali ile Muhammed´in aşkına
Âdem bin yıl yattı kusurum dedi
Kendi iradetin eline verdi
Âdem öz birleyip hakkını buldu
Ali ile Muhammed´in aşkına
Velakâd Keremna beni Âdem´e
Eyvallah o canlar erdi bu deme
Bin kul azat eyledi bir kademe
Ali ile Muhammed´in aşkına
Nurdan izhar oldu beşler yediler
Hamdülillâh bize indi hadiler
Kırklar o demde bir üzüm yediler
Ali ile Muhammed´in aşkına
Ayn-ı cem olalım gel rıza ile
Bir kapı açalım lâ feta ile
Bir gülbank çekelim gerçek pay ile
Ali ile Muhammed´in aşkına
Pir olan gelsin otursun postuna
İptida danışsın gönül dostuna
Yol ile gidildin talip üstüne
Ali ile Muhammed´in aşkına
Pir oldur talibi candan yoklaya
Talip oldur pir nefesin haklıya
Kese emareden sile pâklaya
Ali ile Muhammed´in aşkına
Pir olan yaksın otursun ışığı
Sürsün ara yerden har ü haşeği
Halil dört duvar İbrahim eşiği
Ali ile Muhammed´in aşkına
Musahip rehberdir ikrarın başı
Mürebbi mürşidin özge yoldaşı
Muhabbette hizmet on iki kişi
Ali ile Muhammed´in aşkına
Yüz yiğirmi dört bin nebi de geldi
Kimi farzı kimi sünneti kıldı
Ehlibeyt’e cümle sarfiraz oldu
Ali ile Muhammed´in aşkına
Âşığa didarı cemali cennet
Dilerim cümleye erişe himmet
Sadık der sıdk ile verin salâvat
Ali ile Muhammed´in aşkına
Özmen, İsmail (1995). Alevî-Bektaşî Şiirleri Antolojisi. C. 3. Ankara: Kültür Bakanlığı Yay. 359-360.
Nefes
Seyr ile bir şa're erdim görmüş idim ibtida
Dostun cemalinin günü âşıklara kün beha
Verdi aşkın zerresinden her vücudun külliha
Nur-i didemdir Muhammed cism-i canımdır Ali
Pir-i erkân-ı tarikat Hacı Bektaşı Veli
Lafeta illa Ali'dir illa seyfe Zülfikar
Mustafa elinde gördüm Mürteza'yı aşikâr
Var mıdır iki âlemde sen gibi bir şirin er
Nur-i didemdir Muhammed cism-i canımdır Ali
Pir-i erkân-ı tarikat Hacı Bektaşı Veli
Nagehan bir sada erdi ben kulak verdim ona
Dedi bu şehr-i Horasan piri var kılma ta' na
İmamların hak-i payin hoş tavaf ettim bana
Nur-i didemdir Muhammed cism-i canımdır Ali
Pir-i erkân-ı tarikat Hacı Bektaşı Veli
Çekti tığ gamzesinden sinemi deldi tabip
Sen bilirsin sana bağlı dedim hey halim habip
Hamdülillah hoş göründü gözüme ol zah-i şib
Nur-i didemdir Muhammed cism-i canımdır Ali
Pir-i erkân-ı tarikat Hacı Bektaşı Veli
Sızdırıp sulb ü pederden maderani rahmine
Sanki bir bağın içinde kimse ermez fehmine
Çar feriştah-ı mualla talihine tertibine
Nur-i didemdir Muhammed, cism-i canımdır Ali
Pir-i erkân-ı tarikat Hacı Bektaşı Veli
Dört kapıdan kırk makamdan gir içeri gör Hakk'ı
On yedi erkân içere al haber kimdir saki
Ebuzer-i gaffar gönlünde Haydar'ı gördüm baki
Nur-i didemdir Muhammed cism-i canımdır Ali
Pir-i erkân-ı tarikat Hacı Bektaşı Veli
Şebbiri şübberi sevdim yolun baş ile can
On yedi erkân içere Şah-ı Zeynel'i müdam
Vücudun kırk pare kıldı işi baş etti tamam
Nur-i didemdir Muhammed, cism-i canımdır Ali
Pir-i erkân-ı tarikat Hacı Bektaşı Veli
Bakır'ın lütfuna erdim Cafer'e baktım imam
Musa'yı Kazım Rıza’dır aşkına nam-ı nişan
Müttekidir Şah Naki'dir tacı tahtı nuru tam
Nur-i didemdir Muhammed cism-i canımdır Ali
Pir-i erkân-ı tarikat Hacı Bektaşı Veli
Asker'i elli bin naci Mehdi'dedir hizmeti
Kim kimin rahı elesti iHyadır isbatı
Şah Hasan Musa Rıza şah Horasan'dır zatı
Nur-i didemdir Muhammed cism-i canımdır Ali
Pir-i erkân-ı tarikat Hacı Bektaşı Veli
Sen bilirsin şu âlemde yok durur gözüm benim
Ta ezeli lemyezelden vardır niyazım benim
Sadık'ım biçare abdal çoğa yaz azım benim
Nur-i didemdir Muhammed cism-i canımdır Ali
Pir-i erkân-ı tarikat Hacı Bektaşı Veli
Çiftlikçi, Ramazan, K. Deniz (2010). Hekimhanlı Âşık Sadık Baba Hayatı-Sanatı-Bütün Deyişleri. Malatya: Malatya Araştırmaları Derneği Yay. 127-128.
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Nefes
Hak nazar kıldı kalktım yürüdüm
Ali ile Muhammed’in aşkına
Fitil gibi yandım yağ gibi eridim
Ali ile Muhammed´in aşkına
Ezeli bir mimden kurdu bünyadı
Bu cümle eşyanın Mim’dir isbatı
O demde dört nesne buldu necatı
Ali ile Muhammed´in aşkına
Gönül haymagâhın seyran eyledim
Dili Murat aklı hayran eyledim
Ta ezelden ahdi peyman eyledim
Ali ile Muhammed´in aşkına
Nun bir nikap açtı cemal gördüler
El bağlayıp divanına durdular
Süryani dilinden haber sordular
Ali ile Muhammed´in aşkına
İsrafil Azrail hem de Mikail
Ha halimdir Cim’dir Cebrail
Gördüler ahteri oldular kail
Ali ile Muhammed´in aşkına
Can yürüdü cesedine dayandı
Aşkı geldi deyi can geri döndü
İkisin bir edip Adem´e sundu
Ali ile Muhammed´in aşkına
Âdem bir katre meniden geldi
Kafi Nun’a çaldı kân mekân buldu
Vücut anda dört nesneden tam oldu
Ali ile Muhammed´in aşkına
O nedir ki ak mürekkep kan olan,
O nedir ki cesedimde can olan
O nedir ki yine candan can olan
Ali ile Muhammed´in aşkına
Âdem gözünü açtı Cebrail geldi
İlmile tahsili Âdem´e sundu
Melekler Âdem´in safına durdu
Ali ile Muhammed´in aşkına
Giyindi hulleyi girdi Cennete
Cebrail erdi âdem-i zata
Âdem seyreyledi yedi cennete
Ali ile Muhammed´in aşkına
Buğday bahane oldu sürdü dünyaya
Yılan Âdem´e erdi kuş da havaya
Çünkü Âdem doğrulunca nevaya
Ali ile Muhammed´in aşkına
Havva gökyüzünde Hakka duacı
Havva idi arşta dar çeken başı
Ol demde izhar oldu Güruh-u Naci
Ali ile Muhammed´in aşkına
Âdem bin yıl yattı kusurum dedi
Kendi iradetin eline verdi
Âdem öz birleyip hakkını buldu
Ali ile Muhammed´in aşkına
Velakâd Keremna beni Âdem´e
Eyvallah o canlar erdi bu deme
Bin kul azat eyledi bir kademe
Ali ile Muhammed´in aşkına
Nurdan izhar oldu beşler yediler
Hamdülillâh bize indi hadiler
Kırklar o demde bir üzüm yediler
Ali ile Muhammed´in aşkına
Ayn-ı cem olalım gel rıza ile
Bir kapı açalım lâ feta ile
Bir gülbank çekelim gerçek pay ile
Ali ile Muhammed´in aşkına
Pir olan gelsin otursun postuna
İptida danışsın gönül dostuna
Yol ile gidildin talip üstüne
Ali ile Muhammed´in aşkına
Pir oldur talibi candan yoklaya
Talip oldur pir nefesin haklıya
Kese emareden sile pâklaya
Ali ile Muhammed´in aşkına
Pir olan yaksın otursun ışığı
Sürsün ara yerden har ü haşeği
Halil dört duvar İbrahim eşiği
Ali ile Muhammed´in aşkına
Musahip rehberdir ikrarın başı
Mürebbi mürşidin özge yoldaşı
Muhabbette hizmet on iki kişi
Ali ile Muhammed´in aşkına
Yüz yiğirmi dört bin nebi de geldi
Kimi farzı kimi sünneti kıldı
Ehlibeyt’e cümle sarfiraz oldu
Ali ile Muhammed´in aşkına
Âşığa didarı cemali cennet
Dilerim cümleye erişe himmet
Sadık der sıdk ile verin salâvat
Ali ile Muhammed´in aşkına
Özmen, İsmail (1995). Alevî-Bektaşî Şiirleri Antolojisi. C. 3. Ankara: Kültür Bakanlığı Yay. 359-360.
Nefes
Seyr ile bir şa're erdim görmüş idim ibtida
Dostun cemalinin günü âşıklara kün beha
Verdi aşkın zerresinden her vücudun külliha
Nur-i didemdir Muhammed cism-i canımdır Ali
Pir-i erkân-ı tarikat Hacı Bektaşı Veli
Lafeta illa Ali'dir illa seyfe Zülfikar
Mustafa elinde gördüm Mürteza'yı aşikâr
Var mıdır iki âlemde sen gibi bir şirin er
Nur-i didemdir Muhammed cism-i canımdır Ali
Pir-i erkân-ı tarikat Hacı Bektaşı Veli
Nagehan bir sada erdi ben kulak verdim ona
Dedi bu şehr-i Horasan piri var kılma ta' na
İmamların hak-i payin hoş tavaf ettim bana
Nur-i didemdir Muhammed cism-i canımdır Ali
Pir-i erkân-ı tarikat Hacı Bektaşı Veli
Çekti tığ gamzesinden sinemi deldi tabip
Sen bilirsin sana bağlı dedim hey halim habip
Hamdülillah hoş göründü gözüme ol zah-i şib
Nur-i didemdir Muhammed cism-i canımdır Ali
Pir-i erkân-ı tarikat Hacı Bektaşı Veli
Sızdırıp sulb ü pederden maderani rahmine
Sanki bir bağın içinde kimse ermez fehmine
Çar feriştah-ı mualla talihine tertibine
Nur-i didemdir Muhammed, cism-i canımdır Ali
Pir-i erkân-ı tarikat Hacı Bektaşı Veli
Dört kapıdan kırk makamdan gir içeri gör Hakk'ı
On yedi erkân içere al haber kimdir saki
Ebuzer-i gaffar gönlünde Haydar'ı gördüm baki
Nur-i didemdir Muhammed cism-i canımdır Ali
Pir-i erkân-ı tarikat Hacı Bektaşı Veli
Şebbiri şübberi sevdim yolun baş ile can
On yedi erkân içere Şah-ı Zeynel'i müdam
Vücudun kırk pare kıldı işi baş etti tamam
Nur-i didemdir Muhammed, cism-i canımdır Ali
Pir-i erkân-ı tarikat Hacı Bektaşı Veli
Bakır'ın lütfuna erdim Cafer'e baktım imam
Musa'yı Kazım Rıza’dır aşkına nam-ı nişan
Müttekidir Şah Naki'dir tacı tahtı nuru tam
Nur-i didemdir Muhammed cism-i canımdır Ali
Pir-i erkân-ı tarikat Hacı Bektaşı Veli
Asker'i elli bin naci Mehdi'dedir hizmeti
Kim kimin rahı elesti iHyadır isbatı
Şah Hasan Musa Rıza şah Horasan'dır zatı
Nur-i didemdir Muhammed cism-i canımdır Ali
Pir-i erkân-ı tarikat Hacı Bektaşı Veli
Sen bilirsin şu âlemde yok durur gözüm benim
Ta ezeli lemyezelden vardır niyazım benim
Sadık'ım biçare abdal çoğa yaz azım benim
Nur-i didemdir Muhammed cism-i canımdır Ali
Pir-i erkân-ı tarikat Hacı Bektaşı Veli
Çiftlikçi, Ramazan, K. Deniz (2010). Hekimhanlı Âşık Sadık Baba Hayatı-Sanatı-Bütün Deyişleri. Malatya: Malatya Araştırmaları Derneği Yay. 127-128.
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | HAYRET, Mehmed Hayret Efendi | d. ? - ö. 1824 | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | Gökhan Evliyaoğlu | d. 27 Mayıs 1927 - ö. 21 Ağustos 2011 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | ÂŞIKÎ MEHMED | d. 1765 - ö. 1821 | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | HAYRET, Mehmed Hayret Efendi | d. ? - ö. 1824 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | Gökhan Evliyaoğlu | d. 27 Mayıs 1927 - ö. 21 Ağustos 2011 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | ÂŞIKÎ MEHMED | d. 1765 - ö. 1821 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | HAYRET, Mehmed Hayret Efendi | d. ? - ö. 1824 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | Gökhan Evliyaoğlu | d. 27 Mayıs 1927 - ö. 21 Ağustos 2011 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | ÂŞIKÎ MEHMED | d. 1765 - ö. 1821 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | HAYRET, Mehmed Hayret Efendi | d. ? - ö. 1824 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
11 | Gökhan Evliyaoğlu | d. 27 Mayıs 1927 - ö. 21 Ağustos 2011 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
12 | ÂŞIKÎ MEHMED | d. 1765 - ö. 1821 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
13 | HAYRET, Mehmed Hayret Efendi | d. ? - ö. 1824 | Madde Adı | Görüntüle |
14 | Gökhan Evliyaoğlu | d. 27 Mayıs 1927 - ö. 21 Ağustos 2011 | Madde Adı | Görüntüle |
15 | ÂŞIKÎ MEHMED | d. 1765 - ö. 1821 | Madde Adı | Görüntüle |