Madde Detay
SEKKÂKÎ, Mevlânâ Sekkâkî
(d. ?/? - ö. ?/?)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / Başlangıç-15. Yüzyıl / Çağatay)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Klasik dönem Çağatay edebiyatı şairlerinden Mevlânâ Sekkâkî’nin hayatına dair bilinenler oldukça sınırlıdır. Kaside yazdığı ünlü kişilere bakılarak şairin XIV. yüzyılın sonu ile XV. yüzyılın başı arasında yaşadığı tahmin edilmektedir. Sekkâkî hakkında ilk bilgileri veren Alî Şîr Nevȃyî; onun Mâverâünnehir’den olduğunu, Semerkant halkı tarafından sevilip övüldüğünü, ancak araştırmaları sırasında bu kadar beğenilen biri olmasına rağmen hakkında yeterli bilgiye ulaşamadığını ve Mevlânâ Lutfî’nin şairin kimi şiirlerini çalıp kendisine mal ettiğine dair de çirkin söylentiler işittiğini belirtmiştir (Eraslan 2001: 70). Hayatının önemli bölümünü Semerkand’da geçiren Sekkâkî, Timurlu hükümdarları Halîl Sultân (1405-1409) ile Uluğ Bey (1409-1449)’e kasideler yazmış ve Uluğ Bey’in saray şairliğine kadar yükselmiştir. Hofmann’a (1969: 153) göre Uluğ Bey’in yanındaki konumu onun şairlik kudretinin büyüklüğünü göstermektedir.
Mevlânâ Sekkâkî’nin elimizdeki tek eseri Dîvân’ıdır. Eserin tespit edilen nüshaları eksiktir. Bu nüshalardan biri “British Museum’da Or. 2079”da kayıtlı olup metinde on üç kaside ve elli yedi gazel vardır. Diğer nüsha Taşkent’te “Özbekistan Fenler Akademisi, Ebû Reyhân Bîrûnî Şarkşinaslık Enstitüsü 7685” bulunmaktadır. Bu yazma diğerine göre oldukça eksiktir. Eraslan, iki nüshadaki şiirleri bir araya getirerek Mevlânâ Sekkâkî’nin Dîvân’ını yayımlamıştır (1999). Bu yayın, çevriyazılı metin, nesre çeviri ve dizinden oluşmaktadır. On üçü kaside, elli yedisi gazel olmak üzere 72 şiirin yer aldığı Dîvân’daki kasidelerin biri münacat biri de naattır. Diğerleri ise Hoca Muhammed Pârsâ, Mîrzâ Uluğ Bey, Halîl Sultân ve Arslan Hoca için yazılmış medhiyelerdir. Ayrıca kimi mecmualarda şairin Dîvân’ında yer almayan bazı şiirleri tespit edilmiştir. Nitekim Şeyhzâde Abdürrezzâk Bahşı tarafından istinsah edilen üç gazeli “Süleymaniye Kütüphanesi 4757”de kayıtlı bir mecmua içindedir. Lutfî Dîvânı’nda da yer alan bu üç gazel üzerine Sertkaya (1973: 174-178) bir çalışma yapmıştır. Sekkȃkî ve Lutfî’nin Dîvân’larında ortak naat ve gazellerin de bulunduğunu belirten ve bunu, Alî Şîr Nevȃyî’nin verdiği bilgiye istinaden Lutfî’nin Sekkakî’nin şiirlerini çalmasına bağlayarak açıklayan, söz konusu intihal olayının edebiyatımız için oldukça önemli olduğunu düşünen Eckmann, Sekkȃkî Dîvânı’nın eldeki nüshalarında Çağatay şiirinin yaygın nazım şekillerinden “tuyug” başlıklı bir manzume yoksa da şairin kimi gazellerindeki bazı çift beyitlerin tuyug tarzında yazıldığına değinmiştir (Eckmann 2003: 390).
Lutfî hakkındaki intihal söylentilerine değinmesine rağmen Nevȃyî; Hutbe-i Devâvîn’de Mevlânâ Sekkâkî ve Mevlânâ Lutfî’yi birlikte anmakta, ikisini de “Uygur ibaresinin fasihlerinden ve Türk dilinin beliğlerinden” kabul ettiğini söylemekte, Sekkâkî’nin kaside, Mevlânâ Lutfî’nin de gazel tarzında büyük üstat olduğunu vurgulamakta, Sekkâkî’nin kasidelerinin Türkistan’da yaygın bir şöhrete ulaştığını belirtmektedir (Eraslan 1999:16). Dolayısıyla Mevlâna Sekkâkî, Türk şiir geleneğini olduğu kadar Fars şiir geleneğini de iyi bilen, büyük ölçüde hem bunlardan hem de klasik şiirin bütün imkânlarından yararlanan bir şairdir. Nitekim şiirlerinde Hâfız’ın lirik söyleyişinin etkisi de dikkat çekmektedir. Türk halk şiirinden ve halka ait sözlerden de sık sık yararlanan Sekkâkî’nin, sekiz yüz beş beyitlik küçük hacimli Dîvân’ında 2330 kelime kullanması söz varlığının zenginliğinin delili sayılmakta, bunun üçte birinin Arapça üçte birinin de Farsça olması ise şairin bu dillere hâkimiyetinin işareti kabul edilmektedir (Eraslan 1999: 20-21).
Kaynakça
Eckmann, Janos (2003). Harezm, Kıpçak ve Çağatay Türkçesi Üzerine Araştırmalar. hzl. O. F. Sertkaya. Ankara: TDK Yay.
Eraslan, Kemal (hzl.) (1999). Mevlana Sekkȃkî Divanı. Ankara: TDK Yay.
Eraslan, Kemal (hzl.) (2001). Alî Şîr Nevâyî, Mecâlisü’n-Nefâyis. Ankara: TDK Yay.
Hofmann, H.F. (1969). Türkisch Literature A Bio-Bibliographical Survey. Section III. Part I. Volume 46. Utrecht.
Sertkaya, Osman Fikri (1973). “Osmanlı Şairlerinin Çağatayca Şiirleri III, Uygur Harfleriyle Yazılmış Bazı Manzum Parçalar 1”. TDED (XX): 174-178.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: PROF. DR. FUNDA TOPRAKYayın Tarihi: 23.12.2014Güncelleme Tarihi: 06.11.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Közleringiz âhûnı her dem ciğer-hûn eyledi
Müşk yıdlık zülfünüz Leylî’ni Mecnûn eyledi
Ey melâhat mülkinin sultânı az it yarlıka
Kâmetimni ol elif tig kaddıngız nûn eyledi
Kirpiking nâvek okın bagrımga urup her zamân
Fitne birle kaşların könglümni meftûn eyledi
Niyyetim bar irdi kizsem dünyânıng mecmû’ını
Kör anı devr-i felek ni tig diğer-gûn eyledi
Maverü’n-nehr içre kaldım çün ki ikki yanıma
Közlerimning biri Seyhun biri Ceyhûn eyledi
Şükr-i Bârî düşmenim bilmes yüzümnüng sarıgın
Kehrübâ yanglıg ingimni eşk gül-gûn eyledi
Işk fenni barça fenlerdin irür nâzük meğer
Işkıngız Sekkâkî’ni bu fende zü’fnûn eyledi
(Eraslan, Kemal (hzl.) (1999). Mevlana Sekkȃkî Divanı. Ankara: TDK Yay. 290.)
Gazel
Furkatıngda ey perî-ten köydi vü cân yıgladı
Dem-be- dem ikki közüm hod kaygudın kan yıgladı
Hîç devâ yok derd kim cânımda bar anı körüp
Tonnı çâk itti tabîb ü dârû dermân yıgladı
Dürr tişing ü gül yüzüngni anıp anca yıgladım
Kim manga ming nevha birle ebr-i nîsân yıgladı
Tün kiçe mecliste yüzün vasfıdın kiçti hadîs
Şeme gayret otına yandı vü sûzân yıgladı
İşikingde it bigin yattım niçe yıl kurulup
Uşbu hâlımnın körüp kâfir müselmân yıgladı
Yıgladı hattâ rakîbnüng rahmı kilgendin manga
Bârî ol kattıg köngüllüg çın mu yalgan yıgladı
Bildiler yüzin körüp Sekkȃkî hâlın sormayın
Hâss u âm u şehr ü dih dânâ vü nâdân yıgladı
(Eraslan, Kemal (hzl.) (1999). Mevlana Sekkȃkî Divanı. Ankara: TDK Yay. 250.)
Yayın Tarihi: 23.12.2014Güncelleme Tarihi: 06.11.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Közleringiz âhûnı her dem ciğer-hûn eyledi
Müşk yıdlık zülfünüz Leylî’ni Mecnûn eyledi
Ey melâhat mülkinin sultânı az it yarlıka
Kâmetimni ol elif tig kaddıngız nûn eyledi
Kirpiking nâvek okın bagrımga urup her zamân
Fitne birle kaşların könglümni meftûn eyledi
Niyyetim bar irdi kizsem dünyânıng mecmû’ını
Kör anı devr-i felek ni tig diğer-gûn eyledi
Maverü’n-nehr içre kaldım çün ki ikki yanıma
Közlerimning biri Seyhun biri Ceyhûn eyledi
Şükr-i Bârî düşmenim bilmes yüzümnüng sarıgın
Kehrübâ yanglıg ingimni eşk gül-gûn eyledi
Işk fenni barça fenlerdin irür nâzük meğer
Işkıngız Sekkâkî’ni bu fende zü’fnûn eyledi
(Eraslan, Kemal (hzl.) (1999). Mevlana Sekkȃkî Divanı. Ankara: TDK Yay. 290.)
Gazel
Furkatıngda ey perî-ten köydi vü cân yıgladı
Dem-be- dem ikki közüm hod kaygudın kan yıgladı
Hîç devâ yok derd kim cânımda bar anı körüp
Tonnı çâk itti tabîb ü dârû dermân yıgladı
Dürr tişing ü gül yüzüngni anıp anca yıgladım
Kim manga ming nevha birle ebr-i nîsân yıgladı
Tün kiçe mecliste yüzün vasfıdın kiçti hadîs
Şeme gayret otına yandı vü sûzân yıgladı
İşikingde it bigin yattım niçe yıl kurulup
Uşbu hâlımnın körüp kâfir müselmân yıgladı
Yıgladı hattâ rakîbnüng rahmı kilgendin manga
Bârî ol kattıg köngüllüg çın mu yalgan yıgladı
Bildiler yüzin körüp Sekkȃkî hâlın sormayın
Hâss u âm u şehr ü dih dânâ vü nâdân yıgladı
(Eraslan, Kemal (hzl.) (1999). Mevlana Sekkȃkî Divanı. Ankara: TDK Yay. 250.)
Güncelleme Tarihi: 06.11.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Közleringiz âhûnı her dem ciğer-hûn eyledi
Müşk yıdlık zülfünüz Leylî’ni Mecnûn eyledi
Ey melâhat mülkinin sultânı az it yarlıka
Kâmetimni ol elif tig kaddıngız nûn eyledi
Kirpiking nâvek okın bagrımga urup her zamân
Fitne birle kaşların könglümni meftûn eyledi
Niyyetim bar irdi kizsem dünyânıng mecmû’ını
Kör anı devr-i felek ni tig diğer-gûn eyledi
Maverü’n-nehr içre kaldım çün ki ikki yanıma
Közlerimning biri Seyhun biri Ceyhûn eyledi
Şükr-i Bârî düşmenim bilmes yüzümnüng sarıgın
Kehrübâ yanglıg ingimni eşk gül-gûn eyledi
Işk fenni barça fenlerdin irür nâzük meğer
Işkıngız Sekkâkî’ni bu fende zü’fnûn eyledi
(Eraslan, Kemal (hzl.) (1999). Mevlana Sekkȃkî Divanı. Ankara: TDK Yay. 290.)
Gazel
Furkatıngda ey perî-ten köydi vü cân yıgladı
Dem-be- dem ikki közüm hod kaygudın kan yıgladı
Hîç devâ yok derd kim cânımda bar anı körüp
Tonnı çâk itti tabîb ü dârû dermân yıgladı
Dürr tişing ü gül yüzüngni anıp anca yıgladım
Kim manga ming nevha birle ebr-i nîsân yıgladı
Tün kiçe mecliste yüzün vasfıdın kiçti hadîs
Şeme gayret otına yandı vü sûzân yıgladı
İşikingde it bigin yattım niçe yıl kurulup
Uşbu hâlımnın körüp kâfir müselmân yıgladı
Yıgladı hattâ rakîbnüng rahmı kilgendin manga
Bârî ol kattıg köngüllüg çın mu yalgan yıgladı
Bildiler yüzin körüp Sekkȃkî hâlın sormayın
Hâss u âm u şehr ü dih dânâ vü nâdân yıgladı
(Eraslan, Kemal (hzl.) (1999). Mevlana Sekkȃkî Divanı. Ankara: TDK Yay. 250.)
Eserlerinden Örnekler
Gazel
Közleringiz âhûnı her dem ciğer-hûn eyledi
Müşk yıdlık zülfünüz Leylî’ni Mecnûn eyledi
Ey melâhat mülkinin sultânı az it yarlıka
Kâmetimni ol elif tig kaddıngız nûn eyledi
Kirpiking nâvek okın bagrımga urup her zamân
Fitne birle kaşların könglümni meftûn eyledi
Niyyetim bar irdi kizsem dünyânıng mecmû’ını
Kör anı devr-i felek ni tig diğer-gûn eyledi
Maverü’n-nehr içre kaldım çün ki ikki yanıma
Közlerimning biri Seyhun biri Ceyhûn eyledi
Şükr-i Bârî düşmenim bilmes yüzümnüng sarıgın
Kehrübâ yanglıg ingimni eşk gül-gûn eyledi
Işk fenni barça fenlerdin irür nâzük meğer
Işkıngız Sekkâkî’ni bu fende zü’fnûn eyledi
(Eraslan, Kemal (hzl.) (1999). Mevlana Sekkȃkî Divanı. Ankara: TDK Yay. 290.)
Gazel
Furkatıngda ey perî-ten köydi vü cân yıgladı
Dem-be- dem ikki közüm hod kaygudın kan yıgladı
Hîç devâ yok derd kim cânımda bar anı körüp
Tonnı çâk itti tabîb ü dârû dermân yıgladı
Dürr tişing ü gül yüzüngni anıp anca yıgladım
Kim manga ming nevha birle ebr-i nîsân yıgladı
Tün kiçe mecliste yüzün vasfıdın kiçti hadîs
Şeme gayret otına yandı vü sûzân yıgladı
İşikingde it bigin yattım niçe yıl kurulup
Uşbu hâlımnın körüp kâfir müselmân yıgladı
Yıgladı hattâ rakîbnüng rahmı kilgendin manga
Bârî ol kattıg köngüllüg çın mu yalgan yıgladı
Bildiler yüzin körüp Sekkȃkî hâlın sormayın
Hâss u âm u şehr ü dih dânâ vü nâdân yıgladı
(Eraslan, Kemal (hzl.) (1999). Mevlana Sekkȃkî Divanı. Ankara: TDK Yay. 250.)