Madde Detay
TIRSÎ, Abdurrahim
(d. ?/? - ö. 924/926/1519-1527?)
tekke şairi
(Tekke / 16. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Abdurrahim Tırsî, İznik'in Tırse köyünde doğdu. Doğum tarihi bilinmemektedir. Babası Bayezid Fakih, İsfendiyaroğulları soyundan olup Bolu’ya yerleşmiştir. Hüseyin Vassâf’ın Sefine-i Evliyâ ve Mehmet Şemseddin Efendi’nin Yadigârı Şemsi adlı eserindeki “İznik’e sekiz saat mesafesi olan Tirse karyesinde Bolu’lu İsfendiyâr-zâde akrabalarından Bâyezîd-i Fakîh nâm zâtın mahdumudur.” bilgisinden başka soyu ile ilgili başka bilgi elimizde mevcut değildir (Akkuş ve Yılmaz 2006: 104; Ergun 1936: 243). Tuhfe-i Naili’de (2001: 45) İznik civarında Tirse’de doğduğu için Tırsî lakabıyla anıldığı söylenmektedir. Çocukluk yaşlarından itibaren Eşrefoğlu Rûmî’nin derslerine katılmış ve onun talim ve terbiyesinde yetişmiştir (Akkuş ve Yılmaz 2006:104). Sadeddin Nüzhet Ergun’un Ravza-i Evliya’dan ve Mehmet Şemseddin Efendi’nin Yadigâr-ı Şemsi adlı eserinden aktardığı bilgilere göre, Abdurrahîm Tırsî’nin çocuk yaştayken bile Eşrefoğlu Rumî’nin sohbetlerinden feyz aldığı, her fırsatta onun yanına geldiğini ve bunun üzerine Eşrefoğlu Rumî’nin, “Bu çocuğu bize veriniz, talim ve terbiyesiyle meşgul olalım.” dediği ve babasının da rıza gösterdiği ve bunun üzerine Tırsî’nin Eşrefoğlu’nun himayesine girdiği ve onun tarafından yetiştirildiğinden bahsedilmektedir (Ergun 1936:243; Özcan 2011: ?). Eşrefoğlu Rûmî’nin Tırsî’ye “Sen ana rahmine düşeliden beri seni terbiye ederim, bu diyara gelmekten maksadım sensin.” dediği de rivayet edilmektedir. Abdurrahîm Tırsî, çocukluğunu Hacı Bayram-ı Velî’nin damadı Eşrefoğlu Rumî’nin yanında geçirmiştir. Abdurrahîm Tırsî, şeyhi Eşrefoğlu Rûmî’nin kızı Züleyhâ Hanım’la evlenmiştir. Eşrefoğlu Rûmî’nin ölümünden sonra onun vasiyeti üzerine Eşrefiyye tarikatının da post-nişîni olmuştur (Akkuş ve Yılmaz 2006:104). Halk arasında kerametleri ile ilgili anlatılan rivayetler mevcuttur. Zamanının “Kutbü’l -Arifin” olarak anılmıştır. Tırsî aynı zamanda Mudurnu velilerinin üstadı kabul edilmektedir (Serin 1995:83). Abdurrahîm Tırsî, Eşrefoğlu Rûmî’nin ölüm tarihi olan 1469’dan ölümüne kadar yaklaşık 50 yıl Eşrefiyye Şeyhi olarak irşâd faaliyetinde bulunmuştur. Abdurrahîm Tırsî’nin ölümünden sonra yerine Mudurnu'lu Muslihittin Efendi geçmiş, ondan sonra da bu makama Abdurrahîm Tırsî’nin oğlu ve Eşrefoğlu'nun torunu olan Şeyh Hamdi Efendi gelmiştir. Abdurrahîm Tırsî, İznik’te vefat etti. Ölüm tarihi hakkında kaynaklarda 1519 ile 1527 arasında farklı tarihler verilmektedir. Şeyhinin yanına defnedildiği söylenmesine karşılık mezarı Mudurnu Büyük Cami Mahallesinde bir evin bahçesinde bulunmaktadır. Mezar taşında “Tarihin kim bilmez evvelinden deyu keşfeyledi irfan. İrer maksuduna elbet ziyaret eyleyen ihvan görünce kabri. Kutbü’l-arifin tarika-i Kadriye'den Abdurrahîm Tırsî Hazretleri’nin Merkad-i şerifidir.” yazısı yer almaktadır.
Abdurrahîm Tırsî’nin divanı bulunmaktadır. Divanın bilinen dört nüshası; Ankara Milli Kütüphane Fahri Bilge 28 numarada, Ankara Türk Dil Kurumu (TDK) Türkçe Yazmalar (TY), 358/3 numarada, Vatikan’daki kütüphanesi, Vat. Turco bölümünde 193/ 2 numarada, Bursa Eski Yazma ve Basma Eserler Kütüphanesinin Genel Kitaplık bölümünde bulunan 724 numarada kayıtlıdır (Özmen 2007: 27). Tırsî’nin divanı Vildan Özmen (2007) ve Emine Aydoğmuş Yüce (2010) tarafından yüksek lisans tezi olarak çalışılmıştır. Tırsî’nin divanında seksen sekiz şiir bulunmaktadır. Şiirlerin büyük bir kısmı hece ölçüsüyle yazılmıştır (Özmen 2007: 19). Bursalı Mehmed Tahir ile Sadeddin Nüzhet Ergun da Türk Şairleri’nde çeşitli mecmualardan topladığı on bir şiirini yayımlamıştır.
Tırsî’nin şiirleri didaktik ve lirik bir tarzda yazılmış olan tasavvufi şiirlerdir. Şiirlerinin bir kısmında tekkede öğrenim gören öğrencilerine ve insanlara nasihatta bulunmuştur (Özmen 2007: 24). Allah’a olan muhabbeti, şeyhi Eşrefoğlu’na olan sevgi ve bağlılığı şiirlerinin konusunu oluşturur. Tırsî’nin şiirlerinde vazifeler yerine getirilemeden geçen bir ömrün telaşı ve pişmanlığı sık sık dile getirilmektedir. Abdurrahîm Tırsî, Yunus Emre ve Eşrefoğlu Rumi’nin tesiri altında kalmış ve onların şiir söyleyiş tarzlarına benzer, hece vezninde sade bir dille şiirler yazmıştır. Şiirlerinin bir çoğunu bestelemiş ve bu şiirler uzun yıllar Kadirî dergâhlarında okunmuştur (Özmen 2007: 19; Alparslan 2010: 55-56). Ancak bu ilahilerin besteleri bugün elimizde yoktur. Fatih dönemi başta olmak üzere 15. yüzyılda musiki nazariyatçısı olmamakla birlikte, dinî musikinin gelişmesine yardımcı olmuş olan pek çok musikişinas bulunmaktadır. Bestekâr ve şairliği ile birçok sanatkârın yetişmesine destek olan Eşrefoğlu Rûmî, Şems–i Rûmî, mutasavvıfane şiir ve besteleri ile tanınmış olan Abdürrahîm-i Tırsî (ö.1519) ve mutasavvıf Akşemseddîn bunlardan bazılarıdır (Demir 2012: 5).
Kaynakça
Akkuş, Mehmet, Ali Yılmaz (hzl.) (2006). Hüseyin Vassâf, Sefíne-i Evliyâ. C. 1. İstanbul: Kitabevi Yay.
Alpaslan, Cevat (2010). Bolulu Seçkin İnsanlar. Bolu: Bolu Belediyesi Bolu Araştırma Merkezi Yay.
Cunbur, Müjgân (1968). Başakların Sesi Saz Şairlerinin Hayatı ve Eserleri. Ankara: Poyraz Reklâm Yay.
Demir, Arif (2012). "Fatih Sultan Mehmed Dönemi Mûsikî Nazariyatçıları ve Eserleri", Journal of Islamic Research 23 (1): 1-9.
Ergun, Sadeddin Nüzhet (1936 ) Türk Şairleri. C. 1. İstanbul: Suhulet Kütüphanesi.
Ergun, Sadeddin Nüzhet (1942). Türk Mûsikîsi Antolojisi. C.1. İstanbul: yyy.
Genç, İlhan (1998). “Bolulu Divan Edebiyatı Şairleri ve Mutasavvıfları”. Bolu’da Halk Kültürü ve Köroğlu Uluslararası Sempozyumu. Bolu: Abant İzzet Baysal Üniversitesi Basımevi. 90-99.
Kurnaz, Cemal, Mustafa Tatçı (hzl.) (2001). Nail Tuman, Tuhfe-i Nâilî. Ankara: Bizim Büro Yay.
Özcan, Nuri (2001). “Abdürrahim Tirsi”. İslam Ansiklopedisi. C. 1. İstanbul: TDV Yay. 293.
Özcan, Nuri (?). “Osmanlılarda Mûsikî”. Osmanlı Ansiklopedisi. C. III. sy.
Serin, Rahmi (1995). Hayreddîn Tokâdî Hazretleri Bolu ve İlçelerindeki Türbeler. İstanbul: İlmî Araştırmalar ve Hayreddîn-i Tokâdî Hazretleri Vakfı Yay.
Turan, Fatma Ahsen (1997). “Anadolu’nun Türkleşmesinde Manevî Güçler ve Abdürrahîm Tırsî”. Kastamonu Eğitim 2: 181-186.
Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi (1977) . "Abdurrahim Tırsî." C. 1. İstanbul: Dergâh Yay. 22.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: DOÇ. DR. FATMA AHSEN TURANYayın Tarihi: 28.11.2014Güncelleme Tarihi: 12.12.2020Eserlerinden Örnekler
İlahi
Yücelerden döndüreyim
Alçaklara gönül seni
Alçaklardan alçaklara
İndireyim gönül seni
Ayırayım halktan seni
Şöyle hâk edeyim teni
Ayaklar altına yani
Bırakayım gönül seni
Nice kaçarsın yabana
Aşk gemin urayım sana
Sürüp ol maşuktan yana
Hem çalayım gönül seni
Başım gurbete urayım
Benlik defterin düreyim
Alnım yazısın göreyim
Uydurayım gönül seni
Başımın terkin urayım
Canımı yolda koyayım
Ne kim olursam olayım
Komayayım gönül seni
Yürüyeyim yane yane
Aşk odun urayım cane
Bakmıyayım masiveya
Göçüreyim gönül seni
Koyayım namusu ârı
Talep edeyim ol yârı
Dün gün çektireyim zârı
Ağlatayım gönül seni
Dost gamın alayım başa
Yürüyeyim kalka düşe
Vasfı dile gelmez işe
Uğratayım gönül seni
Sığınayım ol Mevlâyâ
Yüz süreyim ol âlâya
Abdürrahim-i Tırsî’ye
Uydurayım gönül seni
Cunbur, Müjgân (1968). Başakların Sesi Saz Şairlerinin Hayatı ve Eserleri. Ankara: Poyraz Reklâm Yay. 303.
İlahi
Ey dost senin derdin ile
Yürüyeyim yane yane
Dökeyim gözümden yaşı
Akıtayım dane dane
Bana seni gerek seni
Sensiz neylerim ben beni
Aşk şarabı cânım canı
İçir bana kane kane
Doldur gönlüm fikrin ile
Hem dilimi zikrin ile
Dost dost deyu aşkın ile
Çark urayın döne döne
Eyle cismin candan uryan
Olayım yüzüne hayran
Götür hicâbı aradan
Gösteredur cânı canane
Bu Abdurrahim-i Tırsî
Sen sultanın eksiklisi
Seni umar kerem ıssı
Ulaşa sen hane hane
Cunbur, Müjgân (1968). Başakların Sesi Saz Şairlerinin Hayatı ve Eserleri. Ankara: Poyraz Reklâm Yay. 303
Ergun, Sadeddin Nüzhet (1936). Türk Şairleri. C. 1. İstanbul: Suhulet Kütüphanesi. 244.
İlahi
Günâhum çok günâhum çok
Meded senden yâ İlâhi
Suçumdan geç beni afv it
Meded senden yâ İlâhi
Yüzün kara günâhım çok
Sana lâyık amelim yok
Sana varmağa yüzüm yok
Meded senden yâ İlâhi
Geçmiş günahım ansam
Ele divit kalem alsam
Kıyamete değin yazsam
Dükenmeye yâ İlâhi
Bu nefs-i meş’uma uydum
Günah bahrine gark oldum
Elüm dutgıl helâk oldum
Meded senden yâ İlâhi
Meded irmeye ger senden
Ümidim kesersem senden
Nice çıka cânum tenden
Meded senden yâ İlâhi
Ahır Azrâil gelicek
Günahlarumı göricek
Hışm ile câna sunıcak
Meded senden yâ İlâhi
Münker ü Nekîr gelicek
Kabrimde sual sorıcak
Mecal yok cevap virecek
Meded senden yâ İlâhi
Yarın mahşere varıcak
Aybımız ayâr olıcak
Suclular zebûn olıcak
Meded senden yâ İlâhi
Hak terazi kurulıcak
Günâhumuz sorılacak
Sen anda kadı olıcak
Meded senden yâ İlâhi
Sırat köprüsi kurıla
Âsiler nice yürüye
Düşe cehenneme yana
Meded senden yâ İlâhi
Gerçi senün kulların kulların çok
Ben ittüklerim itmiş yok
Sana yalvaruram çok çok
Meded senden yâ İlâhi
Ne kim itdüm ise itdüm
Elimi başumı acdum
Geldüm hazretüne düşdüm
Meded senden yâ İlâhi
Dilekleri dutarsın sen
Kerimsin hem Rahimsin sen
Hâşâ mahrum koyasun sen
Meded senden yâ İlâhi
Bu Abdürrahîm-i Tırsî
Diler senden kerem ıssı
Zebûn olur günâh ıssı
Meded senden yâ İlâhi
Ergun, Sadeddin Nüzhet (1936). Türk Şairleri. C. 1. İstanbul: Suhulet Kütüphanesi. 244.
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 28.11.2014Güncelleme Tarihi: 12.12.2020Eserlerinden Örnekler
İlahi
Yücelerden döndüreyim
Alçaklara gönül seni
Alçaklardan alçaklara
İndireyim gönül seni
Ayırayım halktan seni
Şöyle hâk edeyim teni
Ayaklar altına yani
Bırakayım gönül seni
Nice kaçarsın yabana
Aşk gemin urayım sana
Sürüp ol maşuktan yana
Hem çalayım gönül seni
Başım gurbete urayım
Benlik defterin düreyim
Alnım yazısın göreyim
Uydurayım gönül seni
Başımın terkin urayım
Canımı yolda koyayım
Ne kim olursam olayım
Komayayım gönül seni
Yürüyeyim yane yane
Aşk odun urayım cane
Bakmıyayım masiveya
Göçüreyim gönül seni
Koyayım namusu ârı
Talep edeyim ol yârı
Dün gün çektireyim zârı
Ağlatayım gönül seni
Dost gamın alayım başa
Yürüyeyim kalka düşe
Vasfı dile gelmez işe
Uğratayım gönül seni
Sığınayım ol Mevlâyâ
Yüz süreyim ol âlâya
Abdürrahim-i Tırsî’ye
Uydurayım gönül seni
Cunbur, Müjgân (1968). Başakların Sesi Saz Şairlerinin Hayatı ve Eserleri. Ankara: Poyraz Reklâm Yay. 303.
İlahi
Ey dost senin derdin ile
Yürüyeyim yane yane
Dökeyim gözümden yaşı
Akıtayım dane dane
Bana seni gerek seni
Sensiz neylerim ben beni
Aşk şarabı cânım canı
İçir bana kane kane
Doldur gönlüm fikrin ile
Hem dilimi zikrin ile
Dost dost deyu aşkın ile
Çark urayın döne döne
Eyle cismin candan uryan
Olayım yüzüne hayran
Götür hicâbı aradan
Gösteredur cânı canane
Bu Abdurrahim-i Tırsî
Sen sultanın eksiklisi
Seni umar kerem ıssı
Ulaşa sen hane hane
Cunbur, Müjgân (1968). Başakların Sesi Saz Şairlerinin Hayatı ve Eserleri. Ankara: Poyraz Reklâm Yay. 303
Ergun, Sadeddin Nüzhet (1936). Türk Şairleri. C. 1. İstanbul: Suhulet Kütüphanesi. 244.
İlahi
Günâhum çok günâhum çok
Meded senden yâ İlâhi
Suçumdan geç beni afv it
Meded senden yâ İlâhi
Yüzün kara günâhım çok
Sana lâyık amelim yok
Sana varmağa yüzüm yok
Meded senden yâ İlâhi
Geçmiş günahım ansam
Ele divit kalem alsam
Kıyamete değin yazsam
Dükenmeye yâ İlâhi
Bu nefs-i meş’uma uydum
Günah bahrine gark oldum
Elüm dutgıl helâk oldum
Meded senden yâ İlâhi
Meded irmeye ger senden
Ümidim kesersem senden
Nice çıka cânum tenden
Meded senden yâ İlâhi
Ahır Azrâil gelicek
Günahlarumı göricek
Hışm ile câna sunıcak
Meded senden yâ İlâhi
Münker ü Nekîr gelicek
Kabrimde sual sorıcak
Mecal yok cevap virecek
Meded senden yâ İlâhi
Yarın mahşere varıcak
Aybımız ayâr olıcak
Suclular zebûn olıcak
Meded senden yâ İlâhi
Hak terazi kurulıcak
Günâhumuz sorılacak
Sen anda kadı olıcak
Meded senden yâ İlâhi
Sırat köprüsi kurıla
Âsiler nice yürüye
Düşe cehenneme yana
Meded senden yâ İlâhi
Gerçi senün kulların kulların çok
Ben ittüklerim itmiş yok
Sana yalvaruram çok çok
Meded senden yâ İlâhi
Ne kim itdüm ise itdüm
Elimi başumı acdum
Geldüm hazretüne düşdüm
Meded senden yâ İlâhi
Dilekleri dutarsın sen
Kerimsin hem Rahimsin sen
Hâşâ mahrum koyasun sen
Meded senden yâ İlâhi
Bu Abdürrahîm-i Tırsî
Diler senden kerem ıssı
Zebûn olur günâh ıssı
Meded senden yâ İlâhi
Ergun, Sadeddin Nüzhet (1936). Türk Şairleri. C. 1. İstanbul: Suhulet Kütüphanesi. 244.
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 12.12.2020Eserlerinden Örnekler
İlahi
Yücelerden döndüreyim
Alçaklara gönül seni
Alçaklardan alçaklara
İndireyim gönül seni
Ayırayım halktan seni
Şöyle hâk edeyim teni
Ayaklar altına yani
Bırakayım gönül seni
Nice kaçarsın yabana
Aşk gemin urayım sana
Sürüp ol maşuktan yana
Hem çalayım gönül seni
Başım gurbete urayım
Benlik defterin düreyim
Alnım yazısın göreyim
Uydurayım gönül seni
Başımın terkin urayım
Canımı yolda koyayım
Ne kim olursam olayım
Komayayım gönül seni
Yürüyeyim yane yane
Aşk odun urayım cane
Bakmıyayım masiveya
Göçüreyim gönül seni
Koyayım namusu ârı
Talep edeyim ol yârı
Dün gün çektireyim zârı
Ağlatayım gönül seni
Dost gamın alayım başa
Yürüyeyim kalka düşe
Vasfı dile gelmez işe
Uğratayım gönül seni
Sığınayım ol Mevlâyâ
Yüz süreyim ol âlâya
Abdürrahim-i Tırsî’ye
Uydurayım gönül seni
Cunbur, Müjgân (1968). Başakların Sesi Saz Şairlerinin Hayatı ve Eserleri. Ankara: Poyraz Reklâm Yay. 303.
İlahi
Ey dost senin derdin ile
Yürüyeyim yane yane
Dökeyim gözümden yaşı
Akıtayım dane dane
Bana seni gerek seni
Sensiz neylerim ben beni
Aşk şarabı cânım canı
İçir bana kane kane
Doldur gönlüm fikrin ile
Hem dilimi zikrin ile
Dost dost deyu aşkın ile
Çark urayın döne döne
Eyle cismin candan uryan
Olayım yüzüne hayran
Götür hicâbı aradan
Gösteredur cânı canane
Bu Abdurrahim-i Tırsî
Sen sultanın eksiklisi
Seni umar kerem ıssı
Ulaşa sen hane hane
Cunbur, Müjgân (1968). Başakların Sesi Saz Şairlerinin Hayatı ve Eserleri. Ankara: Poyraz Reklâm Yay. 303
Ergun, Sadeddin Nüzhet (1936). Türk Şairleri. C. 1. İstanbul: Suhulet Kütüphanesi. 244.
İlahi
Günâhum çok günâhum çok
Meded senden yâ İlâhi
Suçumdan geç beni afv it
Meded senden yâ İlâhi
Yüzün kara günâhım çok
Sana lâyık amelim yok
Sana varmağa yüzüm yok
Meded senden yâ İlâhi
Geçmiş günahım ansam
Ele divit kalem alsam
Kıyamete değin yazsam
Dükenmeye yâ İlâhi
Bu nefs-i meş’uma uydum
Günah bahrine gark oldum
Elüm dutgıl helâk oldum
Meded senden yâ İlâhi
Meded irmeye ger senden
Ümidim kesersem senden
Nice çıka cânum tenden
Meded senden yâ İlâhi
Ahır Azrâil gelicek
Günahlarumı göricek
Hışm ile câna sunıcak
Meded senden yâ İlâhi
Münker ü Nekîr gelicek
Kabrimde sual sorıcak
Mecal yok cevap virecek
Meded senden yâ İlâhi
Yarın mahşere varıcak
Aybımız ayâr olıcak
Suclular zebûn olıcak
Meded senden yâ İlâhi
Hak terazi kurulıcak
Günâhumuz sorılacak
Sen anda kadı olıcak
Meded senden yâ İlâhi
Sırat köprüsi kurıla
Âsiler nice yürüye
Düşe cehenneme yana
Meded senden yâ İlâhi
Gerçi senün kulların kulların çok
Ben ittüklerim itmiş yok
Sana yalvaruram çok çok
Meded senden yâ İlâhi
Ne kim itdüm ise itdüm
Elimi başumı acdum
Geldüm hazretüne düşdüm
Meded senden yâ İlâhi
Dilekleri dutarsın sen
Kerimsin hem Rahimsin sen
Hâşâ mahrum koyasun sen
Meded senden yâ İlâhi
Bu Abdürrahîm-i Tırsî
Diler senden kerem ıssı
Zebûn olur günâh ıssı
Meded senden yâ İlâhi
Ergun, Sadeddin Nüzhet (1936). Türk Şairleri. C. 1. İstanbul: Suhulet Kütüphanesi. 244.
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
İlahi
Yücelerden döndüreyim
Alçaklara gönül seni
Alçaklardan alçaklara
İndireyim gönül seni
Ayırayım halktan seni
Şöyle hâk edeyim teni
Ayaklar altına yani
Bırakayım gönül seni
Nice kaçarsın yabana
Aşk gemin urayım sana
Sürüp ol maşuktan yana
Hem çalayım gönül seni
Başım gurbete urayım
Benlik defterin düreyim
Alnım yazısın göreyim
Uydurayım gönül seni
Başımın terkin urayım
Canımı yolda koyayım
Ne kim olursam olayım
Komayayım gönül seni
Yürüyeyim yane yane
Aşk odun urayım cane
Bakmıyayım masiveya
Göçüreyim gönül seni
Koyayım namusu ârı
Talep edeyim ol yârı
Dün gün çektireyim zârı
Ağlatayım gönül seni
Dost gamın alayım başa
Yürüyeyim kalka düşe
Vasfı dile gelmez işe
Uğratayım gönül seni
Sığınayım ol Mevlâyâ
Yüz süreyim ol âlâya
Abdürrahim-i Tırsî’ye
Uydurayım gönül seni
Cunbur, Müjgân (1968). Başakların Sesi Saz Şairlerinin Hayatı ve Eserleri. Ankara: Poyraz Reklâm Yay. 303.
İlahi
Ey dost senin derdin ile
Yürüyeyim yane yane
Dökeyim gözümden yaşı
Akıtayım dane dane
Bana seni gerek seni
Sensiz neylerim ben beni
Aşk şarabı cânım canı
İçir bana kane kane
Doldur gönlüm fikrin ile
Hem dilimi zikrin ile
Dost dost deyu aşkın ile
Çark urayın döne döne
Eyle cismin candan uryan
Olayım yüzüne hayran
Götür hicâbı aradan
Gösteredur cânı canane
Bu Abdurrahim-i Tırsî
Sen sultanın eksiklisi
Seni umar kerem ıssı
Ulaşa sen hane hane
Cunbur, Müjgân (1968). Başakların Sesi Saz Şairlerinin Hayatı ve Eserleri. Ankara: Poyraz Reklâm Yay. 303
Ergun, Sadeddin Nüzhet (1936). Türk Şairleri. C. 1. İstanbul: Suhulet Kütüphanesi. 244.
İlahi
Günâhum çok günâhum çok
Meded senden yâ İlâhi
Suçumdan geç beni afv it
Meded senden yâ İlâhi
Yüzün kara günâhım çok
Sana lâyık amelim yok
Sana varmağa yüzüm yok
Meded senden yâ İlâhi
Geçmiş günahım ansam
Ele divit kalem alsam
Kıyamete değin yazsam
Dükenmeye yâ İlâhi
Bu nefs-i meş’uma uydum
Günah bahrine gark oldum
Elüm dutgıl helâk oldum
Meded senden yâ İlâhi
Meded irmeye ger senden
Ümidim kesersem senden
Nice çıka cânum tenden
Meded senden yâ İlâhi
Ahır Azrâil gelicek
Günahlarumı göricek
Hışm ile câna sunıcak
Meded senden yâ İlâhi
Münker ü Nekîr gelicek
Kabrimde sual sorıcak
Mecal yok cevap virecek
Meded senden yâ İlâhi
Yarın mahşere varıcak
Aybımız ayâr olıcak
Suclular zebûn olıcak
Meded senden yâ İlâhi
Hak terazi kurulıcak
Günâhumuz sorılacak
Sen anda kadı olıcak
Meded senden yâ İlâhi
Sırat köprüsi kurıla
Âsiler nice yürüye
Düşe cehenneme yana
Meded senden yâ İlâhi
Gerçi senün kulların kulların çok
Ben ittüklerim itmiş yok
Sana yalvaruram çok çok
Meded senden yâ İlâhi
Ne kim itdüm ise itdüm
Elimi başumı acdum
Geldüm hazretüne düşdüm
Meded senden yâ İlâhi
Dilekleri dutarsın sen
Kerimsin hem Rahimsin sen
Hâşâ mahrum koyasun sen
Meded senden yâ İlâhi
Bu Abdürrahîm-i Tırsî
Diler senden kerem ıssı
Zebûn olur günâh ıssı
Meded senden yâ İlâhi
Ergun, Sadeddin Nüzhet (1936). Türk Şairleri. C. 1. İstanbul: Suhulet Kütüphanesi. 244.
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | MELİK MEMEDOV | d. 1947 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | NECEF AĞKİLSELİ, Necef Almemmed Helil Oğlu | d. 1900 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | İSLAM, İslam Erdener | d. 1921 - ö. 25.11.1995 | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | MELİK MEMEDOV | d. 1947 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | NECEF AĞKİLSELİ, Necef Almemmed Helil Oğlu | d. 1900 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | İSLAM, İslam Erdener | d. 1921 - ö. 25.11.1995 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | MELİK MEMEDOV | d. 1947 - ö. ? | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | NECEF AĞKİLSELİ, Necef Almemmed Helil Oğlu | d. 1900 - ö. ? | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | İSLAM, İslam Erdener | d. 1921 - ö. 25.11.1995 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | MELİK MEMEDOV | d. 1947 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
11 | NECEF AĞKİLSELİ, Necef Almemmed Helil Oğlu | d. 1900 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
12 | İSLAM, İslam Erdener | d. 1921 - ö. 25.11.1995 | Meslek | Görüntüle |
13 | MELİK MEMEDOV | d. 1947 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | NECEF AĞKİLSELİ, Necef Almemmed Helil Oğlu | d. 1900 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | İSLAM, İslam Erdener | d. 1921 - ö. 25.11.1995 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | MELİK MEMEDOV | d. 1947 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
17 | NECEF AĞKİLSELİ, Necef Almemmed Helil Oğlu | d. 1900 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
18 | İSLAM, İslam Erdener | d. 1921 - ö. 25.11.1995 | Madde Adı | Görüntüle |