Madde Detay
ÜMMÎ ÎSÂ
(d. ?/? - ö. ?/?)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / Başlangıç-15. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Hakkında tezkirelerde herhangi bir bilgiye rastlanmayan Ümmî Îsâ’yı Levend (1988: 133) XV, Çelebioğlu (1999: 63) ise XIV. yüzyılda yaşamış şairlerden biri olarak göstermektedir. Ümmî Îsâ, eserini “Yidi yüz yitmiş dört yılıdur tamâm” “İşbu kitâbı tamâm eyledüm” (Yılmaz Önder 2013: 308) mısralarında belirttiği üzere 774/1372-73 tarihinde tamamlamıştır. Mesnevîsinin sonunda yer alan “Ümmî Îsâ nicedür bu kîl u kâl” (Yılmaz Önder 2013: 306) mısraında kendinden mütevazı bir şekilde söz etmesine ve eserin dilindeki sadeliğe dayanarak şairin, çok fazla eğitim görmediğini söylemek mümkündür.
Ümmî Îsâ’nın bilinen tek eseri Mihr ü Vefâ adlı mesnevîsidir. İran edebiyatına ait bu hikâyenin Reşîd-i Semerkandî’den (XII. yüzyıl) başlayarak, Mahmûd bin Ebu’l-feth bin Türkman (XVI. yüzyıl), Vasfî mahlaslı Mîr Muhammed Mü’mîn Arşî (XVlll. yüzyıl) gibi şairlerce yazılmış örnekleri vardır (Lugal 1990: 168 169). Farsça ve Türkçe Mihr ü Vefâların çoğu Reşîd-i Semerkandî’nin Mihr ü Vefâ’sının etkisiyle kaleme alınmıştır. Ümmî Îsâ’nın Mihr ü Vefâ mesnevîsi, aşk ve macera türünden bir eserdir. Hemen hemen tamamen masal motif ve unsurlarıyla örülmüştür. Kahramanları ve iç içe anlatılan hikâyeleriyle zengin ve hareketli bu planlı mesnevînin “Besmele ve Allah’a hamd, Hz. Peygamber’e, dört halifeye ve sahabeye övgü” manzumelerinin yer aldığı girişinde “sebeb i telif” bulunmamakta, manzume hikâyenin anlatıldığı bölümle devam etmekte ve “hâtime” ile bitmektedir. Ümmî Îsâ’nın 906 beyit uzunluğundaki Mihr ü Vefâ’sı aruzun fâ’ilâtün fâ’ilâtün fâ’ilât kalıbıyla yazılmıştır. Manzumenin yurtiçi ve yurtdışı genel ve özel kütüphanelerde 6 nüshası mevcuttur. Ayrıca Köprülü (1981: 341), kendi yazmaları arasında 760/1358-59 tarihli müellifi meçhul bir Mihr ü Vefâ mesnevîsinin bulunduğundan da bahsetmektedir. Türk edebiyatında Ümmî Îsâ’dan sonra, XVI. yüzyıl şairlerinden Gelibolulu Mustafa Âlî, Mustafâ Çelebi (Mustafâ Emînî), Bursalı Hâşimî ve Harîmî’nin Mihr ü Vefâ mesnevîsi yazdıkları bilinmektedir. Manzumların yanı sıra Türkçe mensur iki Mihr ü Vefâ hikâyesinin nüshaları Millî Kütüphane ve Topkapı Sarayı Kütüphanesinde bulunmaktadır. Özellikle Topkapı nüshasının Ümmî Îsâ’nın mesnevîsinden yola çıkılarak oluşturulduğu açıktır. (Yılmaz Önder 2013: 29-32). Ayrıca Vehbi Cem Aşkun’un derleyip Sivas Folkloru’nda yayımladığı Mihr ü Vefâ’nın, Ümmî Îsâ’nın eserine konu, karakter, olay örgüsü vb. açılardan çok benzemesi dikkat çekicidir (Aşkun 2006: 378-387). Bu da Sivas’ın Paşafabrikası bölgesindeki “Mihr ü Vefâ Suyu”na bu adın, sözü geçen hikâyedeki çeşmeden esinlenerek verildiğini düşündürmektedir (Paçacıoğlu 2002: 1). Ümmî Îsâ’nın Mihr ü Vefâ’sı üzerinde bir yüksek lisans (Arıkoğlu 1991), bir de lisans tezi (Yılmaz 1992) hazırlanmıştır. Mesnevînin Azerî Türkçesine aktarılması sonucu ortaya çıkan metnin nüshası Şerifova tarafından tanıtılmıştır (2011). Eserin dört nüshasının karşılaştırılmasıyla yapılan çalışma da yayımlanmıştır (Yılmaz Önder 2013).
Yüksek eğitim almadığı lakabından anlaşılan Ümmî Îsâ, eserini temiz bir Türkçe kullanarak yazmıştır. Söz konusu özellik, Mihr ü Vefâ’daki aruz hataları sayısının artmasına ve doğal olarak da metnin edebî değerinin düşmesine neden olmuştur. Ancak edebî açıdan zafiyet gibi görünen bu durum, Türk dilinin dilbilgisel özelliklerinin doğru tespitine katkısı nedeniyle mesnevînin değerini artırmıştır. Dolayısıyla Ümmî Îsâ yaşadığı dönem Türkçesini işleyen ve eserine hâkim kılan şairlerden biri olmasıyla dikkati çekmektedir.
Kaynakça
Arıkoğlu, Ekrem (1991). Mihr ü Vefâ. Yüksek Lisans Tezi. Van: Yüzüncü Yıl Üniversitesi.
Blochet, Edgar (1992). Catalogue des Manuscripts Turcs Bibliotheque National. Paris.
Çelebioğlu, Âmil (1999). Türk Edebiyatı’nda Mesnevi (XV. yy.’a kadar). İstanbul: Kitabevi Yay.
Ece, Selami (1998). “Türk Edebiyatında Mihr ü Vefâ Mesnevisi”. Ankara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi (10): 117-122.
Karagözlü, Volkan (2011). Türk Edebiyatında Mihr ü Vefâ Mesnevileri ve Yazarı Bilinmeyen Bir Mihr ü Vefâ Mesnevisi (İnceleme Metin). Yüksek Lisans Tezi. Nevşehir: Nevşehir Üniversitesi.
Karatay, Fehmi Ethem (1961). Topkapı Sarayı Türkçe Yazmalar Kataloğu. İstanbul.
Kılıç, Filiz (2010). Âşık Çelebi, Meşâ’irü’ş-Şu’arâ (İnceleme-Metin). İstanbul: İstanbul Araştırmaları Enstitüsü Yay.
Korkmaz, Zeynep (1968). “Eski Anadolu Türkçesinin İki Ürünü ve Yazarları Üzerine”. XI. Türk Dil Kurultayında Okunan Bilimsel Bildiriler 1966. Ankara.17-27.
Köprülü, Fuad (1981). Türk Edebiyatı Tarihi. İstanbul.
Köprülü, Fuad (1999). Edebiyat Araştırmaları. Ankara.
Kut, Günay (2004). “Osmanlı (Batı Oğuz) Sahası: Erken Dönem (1200-1512) Nazım”. Türk Dünyası Ortak Edebiyatı: Türk Dünyası Edebiyat Tarihi. C. 4. Ankara: AKM Yay. 304 564.
Levend, Agâh Sırrı (1988). Türk Edebiyatı Tarihi. C. I. Ankara: TTK Yay.
Paçacıoğlu, Burhan (2002). “Neden Mihr ü Vefa Suyu?”. Altıncı Şehir (8). http://www.sivasder.org. [erişim tarihi: 17 Nisan 2012].
Pala, İskender (1995). Ansiklopedik Divan Şiiri Sözlüğü. Ankara: Akçağ Yay.
Safa, Zebihullah (1371). Târîh-i Edebiyât der Îrân. C. 5/1. Tahran.
Şerifli, Kamandar (2009). Ebdülqeni Efendi Nuhevi Haliseqarızade Kitabhanasının Kataloqu. Bakü.
Şerifova, Aysel (2011). “Türk Edebiyatının İncisi: Mehr ü Vefâ”. Kardelen (67). www.kardelendergisi.com. [erişim tarihi: 20 Haziran 2013].
Yardım, Ali (1997). İzmir Millî Kütüphanesi Yazma Eserler Kataloğu. C. III. İzmir: İzmir Millî Kütüphane Vakfı Yay.
Yılmaz, Sevim (1992). Ümmî İsa’nın Mihr ü Vefâ Mesnevisi. Lisans Tezi. İstanbul: Boğaziçi Üniversitesi.
Yılmaz Önder, Sevim (hzl.) (2013). Ümmî İsa’nın Mihr ü Vefâ Mesnesi. İstanbul: Ofis Yay.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: DOÇ. DR. SEVİM YILMAZ ÖNDERYayın Tarihi: 28.01.2015Güncelleme Tarihi: 10.11.2020Eserlerinden Örnekler
Mihr ü Vefâ’dan
Çün-kim Vefâ Mihr’i teferrüc ider
Taht altında düşer [u] aklı gider
Geldi Mihr’i aldı başın dizine
Yüzini urdı Vefâ’nun yüzine
Yine geldi başına aklı gider
Nice-kim ol sûrete nazar ider
Yine gitdi aklı gelmedi başa
Aşk eser eyler uğrarısa taşa
Yine geldi aklı eydür yâ nigâr
Hûri misin yâ melek iy gülizâr
Kim gözüm doymaz yüzüne bakmaga
Kasd ider cânum tenümden çıkmaga
Mihr eydür çün su’âl itdün bana
Aklunı divşür ki eydem ben sana
Ummân ilinün atam sultânıdı
El vilâyet hükmine fermânıdı
Kişi bahrı sâhili Seyşân ili
Anun idi kamu gelürdi mâlı
Nâgehân bir yagı geldi üstine
Şöyle kim baş[ı] vü cânı kastına
Gördi-kim ol yağı yâ degül harîf
Ne-kadar haddini bilmez bir zarîf
Bir gemi düzdi kim ol gice kaça
Girdi denize diler âsân geçe
Çıkdı bir yil gemi[yi] urdı taşa
Sındı gemi ol kamu başdan başa
Dâyem-ile bekledi beni Kadîr
Medet irişdi anda bize Hızır
Bu sarâya aldı getürdi beni
Bu sarâyda besledi dâye beni
Sen gelesüni Hızır didi bana
Tanrı emriyle beni virdi sana
Nice zamândur yolunı gözledüm
Işkını gönlüm içinde gizledüm
Doyamadun beni bir kez görmege
Kasd kıldun ışkuma cân virmege
(Yılmaz Önder, Sevim (hzl.) (2013). Ümmi İsa’nın Mihr ü Vefa Mesnesi. İstanbul: Ofis Yay. 145-148.)
Yayın Tarihi: 28.01.2015Güncelleme Tarihi: 10.11.2020Eserlerinden Örnekler
Mihr ü Vefâ’dan
Çün-kim Vefâ Mihr’i teferrüc ider
Taht altında düşer [u] aklı gider
Geldi Mihr’i aldı başın dizine
Yüzini urdı Vefâ’nun yüzine
Yine geldi başına aklı gider
Nice-kim ol sûrete nazar ider
Yine gitdi aklı gelmedi başa
Aşk eser eyler uğrarısa taşa
Yine geldi aklı eydür yâ nigâr
Hûri misin yâ melek iy gülizâr
Kim gözüm doymaz yüzüne bakmaga
Kasd ider cânum tenümden çıkmaga
Mihr eydür çün su’âl itdün bana
Aklunı divşür ki eydem ben sana
Ummân ilinün atam sultânıdı
El vilâyet hükmine fermânıdı
Kişi bahrı sâhili Seyşân ili
Anun idi kamu gelürdi mâlı
Nâgehân bir yagı geldi üstine
Şöyle kim baş[ı] vü cânı kastına
Gördi-kim ol yağı yâ degül harîf
Ne-kadar haddini bilmez bir zarîf
Bir gemi düzdi kim ol gice kaça
Girdi denize diler âsân geçe
Çıkdı bir yil gemi[yi] urdı taşa
Sındı gemi ol kamu başdan başa
Dâyem-ile bekledi beni Kadîr
Medet irişdi anda bize Hızır
Bu sarâya aldı getürdi beni
Bu sarâyda besledi dâye beni
Sen gelesüni Hızır didi bana
Tanrı emriyle beni virdi sana
Nice zamândur yolunı gözledüm
Işkını gönlüm içinde gizledüm
Doyamadun beni bir kez görmege
Kasd kıldun ışkuma cân virmege
(Yılmaz Önder, Sevim (hzl.) (2013). Ümmi İsa’nın Mihr ü Vefa Mesnesi. İstanbul: Ofis Yay. 145-148.)
Güncelleme Tarihi: 10.11.2020Eserlerinden Örnekler
Mihr ü Vefâ’dan
Çün-kim Vefâ Mihr’i teferrüc ider
Taht altında düşer [u] aklı gider
Geldi Mihr’i aldı başın dizine
Yüzini urdı Vefâ’nun yüzine
Yine geldi başına aklı gider
Nice-kim ol sûrete nazar ider
Yine gitdi aklı gelmedi başa
Aşk eser eyler uğrarısa taşa
Yine geldi aklı eydür yâ nigâr
Hûri misin yâ melek iy gülizâr
Kim gözüm doymaz yüzüne bakmaga
Kasd ider cânum tenümden çıkmaga
Mihr eydür çün su’âl itdün bana
Aklunı divşür ki eydem ben sana
Ummân ilinün atam sultânıdı
El vilâyet hükmine fermânıdı
Kişi bahrı sâhili Seyşân ili
Anun idi kamu gelürdi mâlı
Nâgehân bir yagı geldi üstine
Şöyle kim baş[ı] vü cânı kastına
Gördi-kim ol yağı yâ degül harîf
Ne-kadar haddini bilmez bir zarîf
Bir gemi düzdi kim ol gice kaça
Girdi denize diler âsân geçe
Çıkdı bir yil gemi[yi] urdı taşa
Sındı gemi ol kamu başdan başa
Dâyem-ile bekledi beni Kadîr
Medet irişdi anda bize Hızır
Bu sarâya aldı getürdi beni
Bu sarâyda besledi dâye beni
Sen gelesüni Hızır didi bana
Tanrı emriyle beni virdi sana
Nice zamândur yolunı gözledüm
Işkını gönlüm içinde gizledüm
Doyamadun beni bir kez görmege
Kasd kıldun ışkuma cân virmege
(Yılmaz Önder, Sevim (hzl.) (2013). Ümmi İsa’nın Mihr ü Vefa Mesnesi. İstanbul: Ofis Yay. 145-148.)
Eserlerinden Örnekler
Mihr ü Vefâ’dan
Çün-kim Vefâ Mihr’i teferrüc ider
Taht altında düşer [u] aklı gider
Geldi Mihr’i aldı başın dizine
Yüzini urdı Vefâ’nun yüzine
Yine geldi başına aklı gider
Nice-kim ol sûrete nazar ider
Yine gitdi aklı gelmedi başa
Aşk eser eyler uğrarısa taşa
Yine geldi aklı eydür yâ nigâr
Hûri misin yâ melek iy gülizâr
Kim gözüm doymaz yüzüne bakmaga
Kasd ider cânum tenümden çıkmaga
Mihr eydür çün su’âl itdün bana
Aklunı divşür ki eydem ben sana
Ummân ilinün atam sultânıdı
El vilâyet hükmine fermânıdı
Kişi bahrı sâhili Seyşân ili
Anun idi kamu gelürdi mâlı
Nâgehân bir yagı geldi üstine
Şöyle kim baş[ı] vü cânı kastına
Gördi-kim ol yağı yâ degül harîf
Ne-kadar haddini bilmez bir zarîf
Bir gemi düzdi kim ol gice kaça
Girdi denize diler âsân geçe
Çıkdı bir yil gemi[yi] urdı taşa
Sındı gemi ol kamu başdan başa
Dâyem-ile bekledi beni Kadîr
Medet irişdi anda bize Hızır
Bu sarâya aldı getürdi beni
Bu sarâyda besledi dâye beni
Sen gelesüni Hızır didi bana
Tanrı emriyle beni virdi sana
Nice zamândur yolunı gözledüm
Işkını gönlüm içinde gizledüm
Doyamadun beni bir kez görmege
Kasd kıldun ışkuma cân virmege
(Yılmaz Önder, Sevim (hzl.) (2013). Ümmi İsa’nın Mihr ü Vefa Mesnesi. İstanbul: Ofis Yay. 145-148.)