YAHYÂ BİN MUHAMMED EL-KÂTİB

(d. ?/? - ö. 884’ten sonra?/1479-80’den sonra?)
nâsir
(Divan/Yazılı Edebiyat / Başlangıç-15. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Yahyâ bin Muhammed el-Kâtib hakkında biyografik kaynaklarda herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. Adı sadece Menâhicü’l-İnşâ adlı eserinin giriş kısmında geçmektedir. Yahyâ bin Muhammed, muhtemelen kitabın içindeki birkaç resmî yazıda da geçen 884/1479 tarihinden sonra vefat etmiştir. Yazar, Menâhicü’l-İnşâ’nın girişinde kavâid-i inşâya hevesli olduğunu, daha önce yazılmış inşâya dair eserleri inceleyerek ser-nâmeleri ve terkipleri toplayıp ehl-i kalemin yararlanması için yazdığı kitaba Menâhicü’l-İnşâ adını verdiğini belirterek okuyanlardan hayır dua istemektedir. Adında bulunan “el-Kâtib” nisbesi ve eserinin konusu Yahyâ bin Muhammed’in, zamanının kâtiplerinden olduğunu göstermektedir. Ancak Menâhicü’l-İnşâ’da yazarın devlet işlerinde görev alıp almadığına ve hayatına dair herhangi bir kayıt yoktur (Tekin 1971: 14; Unan 2014: 13). Yahyâ bin Muhammed el-Kâtib’in tespit edilen tek eseri, 15. yüzyılda inşâ hakkında kaleme alınmış önemli metinlerden kabul edilen Menâhicü’l-İnşâ’dır. Kitabın iki nüshası tespit edilmiştir. Bunlardan “Bibliotheque Nationale. Supl. Nr. 660”da kayıtlı 76 varaklık nüsha İbrahim el-Karaviryevî tarafından 884/1479 tarihinde istinsah edilmiştir. “Konya İzzet Koyunoğlu Kütüphanesi Nr. 13998”da kayıtlı diğer nüshanın müstensihi Mevlânâ Muslihiddin Halîfe’dir. Yahyâ bin Muhammed, Menâhicü’l-İnşâ’nın girişinde bu eseri inşâ hakkında daha önce yazılmış kitaplardan yararlanarak zamanının kâtipleri için elkitabı mahiyetinde yazdığını belirtmiştir. Metne verdiği adı da zikrederek onu “kava’idi’l-inşâ, ta’rîfât, terkîbât” konularının işlendiği üç bâb üzere kaleme aldığını işaret etmiştir. İçindeki mektup örneklerinin temsili olarak kaleme alındığı risalede on bir adet resmî vesika bulunmaktadır. Menâhicü’l-İnşâ üzerinde yapılmış iki çalışma vardır (Tekin 1971; Unan 2014). Yahyâ bin Muhammed el-Kâtib, Türkçe kaleme alınmış ilk teorik inşâ kitaplarından birinin yazarıdır. Eserinin inşâ kaidelerine ayırdığı bölümlerinde ve hususî mektup örneklerinde dili sade ve akıcıdır. Ser-nâmeler ve elkâbda Farsça ve Arapça inşâ metinlerinin anlatım özelliklerine uygun biçimde külfetli bir dil kullanmayı tercih etmiştir. Bölümlerin muhtevasına uygun üslup oluşturmaya özen göstermiş, bunu sağlamak için de özellikle secili cümlelerden yararlanmış, mektuplarda sık sık Arapça, Farsça ve Türkçe beyitlere yer vermiş, yeri geldikçe de ayet ve hadislerden iktibaslar yapmıştır. Eserin tertip edilme sebebine ve muhtevasına bakılarak yazarın kitabet konusunda kendini yetiştirmiş biri olduğu anlaşılmaktadır.

Kaynakça

Tekin, Şinasi (hzl.) (1971). Menâhicü’l-İnşâ, Yahyâ bin Mehmed el-Kâtib’in 15. yy’dan Kalma En Eski Osmanlıca İnşâ Elkitabı (Giriş-Dizin-Tıpkıbasım). Roxbory, Mass: Community Art Workshop.

Unan, Fahri (hzl.) (2014). Yahyâ bin Mehmed el-Kâtib, Menâhicü’l-İnşâ. Ankara: TTK Yay.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: DOÇ. DR. HASAN GÜLTEKİN
Yayın Tarihi: 15.05.2014
Güncelleme Tarihi: 08.11.2020

Eserlerinden Örnekler

Menâhicü’l-İnşâ’dan

Nâme-i Iyâdet

Ten ü endâm-ı terâ renc ü ta’ab lâyık nîst

Ân çünân kâmet-i hoş cez be-tarab lâyık nîst

Her sıhhat u şifâ ve âfiyet ü safâ ez-dârû-hâne-i ve nünezzilü mine’l-Kur’âni mâ hüve şifâ’ün ve rahmetün li’l-mü’minîn nâzil mî-şeved.Karîn-i zât-ı şerîf ve vücûd-ı latîf hudâvend-i a’zam ve mahdûm-ı mu’zzam. Vezâyif-i du’â ve merâsim-i senâ hâliyen ani’r-ra’ûneti ve’r-riyâ be-mahall-i arz edâ kılmakdan sonra ma’rûz olınur ki, bu muhibb-i muhlisünüz sem’ine şöyle irişdi ki mübârek mizâcunuza maraz ârız olup inkisâr vâkı’ olmış. Hakk alîmdür. Bu haberi işidicek hâtırumuz mecrûh olup eseri cânumuza sirâyet itdi ve melâlet-i bî-hadd üzerümüze müstevlî oldı. Irak sizün azîz vücûdunuzdan. Sıhhatler erzânîdür. Hâşâ ki siz inliyesiz, sizi yavız sananlar inlesün. Ammâ münevver zamîrünüzden mahfî olmaya kim Allâhu te’âlâ sevdügi kulunun vücûdına hastalık virüp sabrın sınar. Nitekim Eyyûb peygambere aleyhi’s-selâm didi kim: innâ vecednâhu sâbiran ni’me’l-abdü diyü ögdi. Pes be-her-hâl sabrı ve rızâ-yı Hakkı elden komamak gerekdür ki innemâ yüveffa’s-sâbirûne ecrahüm bi-gayri hisâbin zümresinden olup bî-hisâb ecre müstehak olasız ve mübârek cismünüze şifâlar ve âfiyetler rûzî kıla ki Şâfi’ oldur. Hak alîmdür ki bu muhibbünüze vâcib ol idi ki baş üzerine varup hastalık zahmetinden mübârek hâtırunuzı sorayduk lîkin alâyık-ı rûzgâr ve avâyık-ı çarh-ı sitemkâr mâni’ oldı. Ammâ yüz acz toraġına urup Hak te’âlâ dergâhına tazarru’ ile husûl-i âfiyet ve şümûl-i sa’âdet istid’â olınur. Ümîzdür ki âcilen mübârek vücûdunuza sıhhat-i ebedî ve şifâ-yı sermedî hâsıl olup marazı kefâret-i seyyi’ât ve mâhî-i hatiyyât idivire inşâ’a’llâhu te’âlâ

(Yahyâ bin Muhammed el-Kâtib. Menâhicü’l-İnşâ. Bibliotheque Nationale. Supl. Nr. 660. vr. 72b-73b.)