YANIK UMMAN, Ömer Akçakaya

(d. 1938 / ö. -)
âşık, çiftçi
(Âşık / 20. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Asıl adı Ömer Akçakaya olan âşık şiirlerinde Yanık Umman mahlasını kullanır. 1942'de Kayseri’ye bağlı Bünyan ilçesinin Akmescit (Zerezek) köyünde doğmuştur (İvgin 1988: 5). Doğduğunda kendisine nüfus cüzdanı çıkartılmayıp 1938’de doğup 1940’ta vefat eden kardeşi Mendi’nin nüfus cüzdanını geçici olarak kullandığı için bazı kaynaklarda doğum tarihi 1938 olarak geçer (Akbaş 1994: 47; Kalkan 1988: 201). Sekiz kardeşin en küçüğü olan Yanık Umman’ın babasının adı Abdi, annesinin adı ise Fatma’dır. Ailesi köyde “İmamlılar” veya “İmamoğlu” adıyla tanınmaktadır (İvgin 1988: 5). Yanık Umman dört beş yaşlarındayken ailesi tarafından okula gönderilir (İvgin 1988: 5). Daha sonra öğretmen okulu imtihanlarını girer ve Pınarbaşı Pazarören Öğretmen Okulunu kazanır, fakat babası onu okula göndermez. Hatta bu yüzden babasının baskılarına dayanamayarak kurtuluşu Kayseri’ye kaçmakta bulur (İvgin 1988: 6). Kayseri’de bazı tarlalarda amale olarak çalışır (İvgin 1988: 6). Daha sonra Ankara’ya giden âşık, uzunca bir süre Ankara ve çevresindeki bölgelerde inşaat işlerinde çalışır. 1955'te köylüsü Şerife Hanım'la evlenir. 1956'da köyüne dönerek çiftçilik ve halıcılıkla meşgul olur. 1957'de inşaatlarda çalışmak için tekrar Ankara’ya gelir, burada yedi ay çalıştıktan sonra askerlik hizmeti için Van’a gider. 1958 yılı yazında İran sınırında kaçakçılarla giriştikleri bir çatışmada sağ kolundan yaralanır. 1960’da terhis olduktan sonra tekrar köyüne dönüp çiftçilikle uğraşır. Bu esnada Talip, Hacı Mehmet ve Âdem adlarında üç oğlu ve Nevin adında bir kızı olur (İvgin 1988: 8-9). 1965’ten sonra köyünden yeniden ayrılarak İstanbul'a gider. Burada da inşaatlarda sıvacı ve boyacı olarak çalışır. Bir gece, daha önce kendisine bade içiren piri rüyasında görür, pir ona sevdiği kız Sema’ya kavuşacağını söyler (İvgin 1988: 9). Yanık Umman İstanbul’da Sema’ya kavuşarak altı yılını onunla geçirir. Daha sonra Sema’yı başkasıyla nişanlarlar ve kendisini ondan uzaklaştırırlar. Yanık Umman daha sonraki hayatını İstanbul’da tek başına sürdürür (İvgin 1988: 9).

Yanık Umman, bir gece tarlada ay ışığı altında “Elif ile Mahmut” adlı halk hikâyesini okurken uyuyakalır, rüyasında gördüğü pîrin elinden içtiği badeyle de şiir söylemeye başlar. Ayrıca rüyasında kendisine gösterilen “Sema” adlı birisinin aşkından dolayı uzun bir süre kendine gelemez. Rüyadaki yürek yangınına bağlı olarak da “Yanık Umman” mahlasını alır (İvgin 1988: 7). Bu sıralarda okuduğu Pir Sultan Abdal, Yunus Emre, Karacaoğlan gibi halk şairlerinin de etkisiyle şairlik yeteneğini daha geliştirir (İvgin 1988: 8). Saz çalamamakla birlikte âşık tarzı şiir geleneğine bağlı olan Yanık Umman, Âşık Hüdaî’den geleneğe özgü kuralları öğrenir (Kalkan 1988: 201). İrticalen söyleme yeteneğine sahip olup şenliklerde ve âşık fasıllarında kendisini gösterir (Kalkan 1988: 201). Hatta şiirleri arasında Âşık Kul Sâdî ile bir mektuplu atışması olması (İvgin 1988: 142-144) icra ortamlarından da uzak kalmadığının bir göstergesi olarak kabul edilebilir.

Yanık Umman şiirlerinde, gördüğü rüyanın da tesiriyle gönül yangınını dile getirir. Bu yüzden şiirlerinde aşk, gurbet ve çaresizlik ön plandadır. Bunun yanında hikmete dönük şiirleri de vardır. Hatta gündelik hayata ve ülke gündemine karşı da duyarsız kalmaz, bu hususta millî bir duyarlılıkla şiirler de söyler. Başta acısına katlanamadığı annesi olmak üzere Hz. Hüseyin, Atatürk, Sema ve Seyrânî için de şiirler dile getirmiştir. Şiirlerinde doğal ve yalın bir söyleyişe sahiptir. Hece vezni ve dörtlük nazım birimini kullanır. Duyguyu öne çıkarak şiirlerinde semai ve koşmayı; düşünceyi öne çıkarak şiirlerinde ise destan şeklini tercih eder. Oldukça velud bir halk şairi olduğu anlaşılan Yanık Umman, şiirleriyle hayatı kuşatmayı bilmiştir. Yanık Umman, şiirlerini matbu olarak yayımlamamıştır. Şiirleri 1988’de Hayrettin İvgin tarafından Dertler Üstüme Üstüme (İvgin 1988) adı altında bir araya getirilmiştir.

Kaynakça

Akbaş, S. Burhanettin (1994). Bünyan ve Yöresi Halk Edebiyatı Folklor ve Etnografyası. Kayseri: Bizim Gençlik Yay.

İvgin, Hayrettin (1988). Dertler Üstüme Üstüme (Âşık Yanık Umman’ın Hayatı ve Şiirleri). Ankara: yyy.

Kalkan, Emir (1988). Çağlar Boyunca Kayseri Şairleri. Kayseri: Kayseri İli Özel İdare Müdürlüğü ve Kayseri Belediyesi Birliği Yay.


Madde Yazım Bilgileri

Yazar: DR. ÖĞR. ÜYESİ ERHAN ÇAPRAZ
Yayın Tarihi: 06.01.2019
Güncelleme Tarihi: 12.12.2020

İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1MAHMUT TÜRKTENd. 1909 - ö. 1977Doğum YeriGörüntüle
2Hikmet Ulusoyd. 3 Ocak 1969 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
3KÂMÎ, Yahya Efendid. ? - ö. 1716Doğum YeriGörüntüle
4BEYÂNÎ, Halil İbrahim Güleçd. 1938 - ö. 2005Doğum YılıGörüntüle
5Ahmet Uysald. 29 Mayıs 1938 - ö. 03 Temmuz 2011Doğum YılıGörüntüle
6Turan Yükseld. 18.04.1938 - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
7SİLİFKEVÎ, Süleyman Tekerekd. 1977 - ö. ?MeslekGörüntüle
8MEHDİ SERDİd. 1972 - ö. ?MeslekGörüntüle
9ALİ HAYDAR SÜMERd. ? - ö. ?MeslekGörüntüle
10HÜSRANİ, Binali Kılıçd. 1953 - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
11HULUSİ (ŞEYH HULUSİ)d. 1873 - ö. 1935Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
12KUL TAHİR, Tahir Aslantaşd. 1971 - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
13ÜSTÜN, Abdülaziz/Aziz Üstünd. 1911 - ö. 27-28.07.1978Madde AdıGörüntüle
14ERTÜRK, Hüsnü Ertürkd. 1941 - ö. ?Madde AdıGörüntüle
15SEVGİ ÇIRAKMANd. 09.03.1972 - ö. ?Madde AdıGörüntüle