Madde Detay
YAZICI SÂLİH, Sâlih bin Süleymân
(d. ?/? - ö. 811’den sonra/1409’dan sonra)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / Başlangıç-15. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Asıl adı Sâlih’tir. Süleymân Efendi’nin oğludur (Hâcı Alî Âlî: vr. 497). Doğum yılı bilinmemektedir. 14. yüzyılın ikinci yarısı ile 15. yüzyılın başlarında yaşadığı kabul edilmektedir. İkinci Murâd devrinin meşhur âlimlerinden Muhammediyye sahibi Yazıcıoğlu Mehmed ve Envârü’l-Âşıkîn yazarı Ahmed-i Bîcân’ın babasıdır. İsminin Selâhaddîn olduğunu belirten araştırmacılar da vardır (Köprülü 1933: 378; Banarlı 1974: 488; Kocatürk 1964: 220; Necatigil 1968: 298). Bu yanılgı Şemsiyye’de (Yazıcı Sâlih: vr. 15b) geçen “Sâhibu te’lîf Yazıcı Salhadîn / Âsim ü ednâ muhakkardur kemîn” beytinden kaynaklanmaktadır. Çelebioğlu (1976: 174), şairin oğlu Yazıcızâde Mehmed’in Muhammediyye’sindeki “Yoksa nice söyleye değme hakîm / Haddi nedür Sâlih’in dünyâda kim” beytine dayanarak isminin Sâlih olması gerektiğini söylemektedir. Nitekim Yazıcıoğlu Mehmed’in, eserlerinde künyesini Muhammed bin Sâlih bin Süleymân şeklinde göstermesi de Çelebioğlu’nun görüşünü destekler mahiyettedir. Künhü’l-Ahbâr’da belirtilen, “Menşe’en mevlidleri Ankara yahut vilâyet-i Rûm’un kasabâtından biri olmak ihtimâldür.” cümlesinden hareketle (Gelibolulu Âlî Efendi: vr. 237) Yazıcı Sâlih’in Ankaralı olduğunu söylemek mümkündür. Ayrıca Şemsiyye’nin Ankara’da yaşayan İskender bin Hâcı Paşa’ya ithaf edilmesi de bu ihtimali kuvvetlendirmektedir (Batur 1996: 9). Kaynaklarda Yazıcı Sâlih’in nerede öğrenim gördüğüne ve aldığı derslere dair bilgi yoktur. Ancak, belirli bir ilmî seviye gerektiren kâtiplik mesleğini icra etmesi, devlet hizmetinde çalışması, Arapçadan Türkçeye tercümeler yapacak kadar iki dile de hâkim olması, onun iyi eğitim aldığının göstergesi olarak kabul edilebilir. Bursalı Mehmed Tâhir (1975: 307), Yazıcı Sâlih’in Kasaboğlu Mahmûd Paşa’nın oğlu Alî Bey’in hocası olduğunu söylemiş, nitekim Yazıcı Sâlih de Şemsiyye’sindeki (vr. 11b-12a) kimi beyitlerde bu hususa değinmiştir. Babasının yaptırdığı külliyeyi idare etmek için Alî Bey ile Malkara’ya giden Yazıcı Sâlih, Alî Bey’in vefatına kadar ona hizmet etmiş, daha sonra Gelibolu’ya yerleşerek burada vefat etmiştir (Sevinç 1999: 7). Batur’un (2013: 360) verdiği bilgiye göre, Yazıcı Sâlih’in ölümü 811/1409’den sonradır. Bursalı Mehmed Tâhir (1975: 302); Yazıcı Sâlih’in Gelibolu’da oğlunun yakınında medfun olduğunu, Çelebioğlu (1976: 178-179) da kabrinin, Gelibolu’daki Yazıcızâde Mezarlığı’nın kapalı bölümünde, oğullarının mezarlarına yakın bir yerde bulunduğunu belirtmiştir.
Yazıcı Sâlih, kendini “sâhibü’t-te’lîf” olarak tanıtsa ve kaynaklarda kendisine ait es-Sebu’l-Mesânî, Seb’a-i Seyyâre, Ta’bîr-nâme gibi metinlerin adları zikredilse de onun bu güne kadar Şemsiyye dışında bir eserine rastlanmamıştır. Astronomi ilmi üzerine kaleme alınan ilk Türkçe mesnevî kabul edilen Şemsiyye’nin başında 811/1408-09 yılında yazıldığı ve İskender bin Hâcı Paşa’ya sunulduğu belirtilmiştir. Aruzun “fâ’ilâtün fâ’ilâtün fâ’ilün” kalıbıyla kaleme alınan mesnevînin Kütahya Vâhid Paşa Kütüphanesi’nde bulunan nüshası 3980 beyittir. Sade ve öğretici bir dille kaleme alınan metin, esas itibariyle üç bölümden oluşmaktadır. Şemsiyye’nin 406 beyitlik (Yazıcı Sâlih: vr. 1b-15b) giriş mahiyetindeki birinci bölümünde “tevhîd, na’t, mi’râc-ı nebî, hulefâ-yı râşidîne medhiyye, sebeb-i te’lîf ve Kasaboğlu Alî Bey ile İskender Bey medhiyyesi yer almaktadır. Metnin 407-3455. beyitlerini kapsayan ana konunun anlatıldığı ikinci bölümü (Yazıcı Sâlih: vr. 15b-129b) her biri bir aya karşılık gelecek şekilde on iki bâba ayrılmıştır. Her bâb kendi içinde yirmi beş fasıldan oluşmaktadır. Küçük değişiklikler gösterse de fasılların başlıklarını şu şekilde sıralamak mümkündür: “Gün Dutuldugındadır, Ay Dutuldugındadur, Ay Agıllandugındadur, Yini Ay Hükmindedür, Kuyruklu Yılduz Hükmindedür, Yılduz Düşdügindedür, Enegümsagmal Hükmindedür, Sinşek Hükmindedür, Gökdeki Kızıllık Hükmindedür, Gökdeki ‘Aceb Hükmindedür, Gökde Bir Şahs Göründügindedür, Gök Gürüldedügindedür, Yıldırım Düşdügindedür, Gökden Düşen Od Hükmindedür, Katı Yagmur Yagdugındadur, Tolı Yagdugundadur, Havada Toprak Yagdugındadur, Kurbaga ve Sogulcan Yagdugındadur, Katı Toz Kopdugındadur, Burasık ve Karanulık Hükmindedür, Katı Yil Esdügindedür, Gök Güvüldedügindedir, Yir Güviüldedügindedür, Yir Deprendügindedür”. Her bâbda, o ay ve günlerde olmuş veya olabilecek şeyler hakkındaki halk inanışlarından ve eskilere ait tecrübelerden istifade edilerek haber verilmektedir. Eserin 524 beyitlik son bölümünde ise (Yazıcı Sâlih: vr. 129b-149b) ayın üç özelliğiyle ilgili (yirmi sekiz menzil) bilgiler yer almaktadır. Mesnevînin Avrupa ve Türkiye kütüphanelerinde pek çok nüshası bulunmaktadır: “Arkeoloji Müzesi Kütüphanesi, Nr. 556, 1577; Fleischer 1838: CCLXII; Flügel 1870: 491-493; Pertsch 1864: 203; İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi, TY 607, 944; Millet Kütüphanesi, Manzum Eserler Bölümü, Nr. 1298; Millet Kütüphanesi, Şer’iyye Bölümü, Nr. 562; Nuruosmaniye Kütüphanesi, Nr. 2802/1, 2809, 2810; Ragıp Paşa Kütüphanesi, Nr. 1210; Rieu 1888: 199-200; Süleymaniye Kütüphanesi, Aşir Efendi Bölümü, Nr. 320; Süleymaniye Kütüphanesi, Hamidiye Bölümü, Nr. 550/6; Süleymaniye Kütüphanesi, Laleli Bölümü, Nr. 2140; Süleymaniye Kütüphanesi, Nafiz Paşa Bölümü, Nr. 1281; Süleymaniye Kütüphanesi, Pertevniyal Bölümü, Nr. 766; Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi, M. R. Bölümü, Nr. 776.” Şemsiyye üzerine Batur (1996) ve Sevinç (1999) yüksek lisans, Terzi (1994) doktora tezi hazırlamıştır.
Yazıcı Sâlih’in Türk edebiyatı tarihindeki önemi, şairliğinden ziyade Anadolu sahasında astroloji üzerine bilinen ilk Türkçe eseri kaleme almış olmasından kaynaklanmaktadır. Bursalı Mehmed Tâhir (1975: 302), söz konusu eserden hareketle Yazıcı Sâlih’i “Zamanına göre maârif erbabından âlim, nazar sahibi bir zât” olarak tanımlamıştır. Sade ve anlaşılır bir dille kaleme aldığı mesnevîsinde şairin Türkçeye hâkimiyeti, özellikle Allah, Hazret-i Muhammed ve dört halife için yazdığı şiirlerde kendini göstermektedir. Şemsiyye’nin faydacı bir anlayışla kurgulanmış, öğretici bir eser olması, metnin dilini ve üslubunu belirleyen temel faktör olmuştur. Yer yer yabancı kelime ve terkiplerle yazılmış beyitlere rastlansa da bunların sayısı çok fazla değildir. Tabir, deyim ve halk söyleyişlerinin göze çarptığı eserde ele alınan konuların benzer muhteva özelliklerine sahip oluşu ise kelime ve cümle tekrarlarını kaçınılmaz kılmıştır. Dolayısıyla Şemsiyye, on beşinci asrın başlarında yaşayan Türkçe ve dönemin astronomi terimleri üzerine yapılacak çalışmalar için yararlanılabilecek temel kaynaklar arasındadır.
Kaynakça
Banarlı, Nihad Sami (1974). Resimli Türk Edebiyatı Tarihi. C. 1. Ankara: MEB Yay.
Batur, Atilla (1996). Yazıcı Salih ve Şemsiyye’si. Yüksek Lisans Tezi. Kayseri: Erciyes Üniversitesi.
Batur, Atilla (2013). “Yazıcı Salih”. İslâm Ansiklopedisi. C. XXXXIII. İstanbul: TDV Yay. 360-361.
Bursalı Mehmed Tâhir (1975). Osmânlı Müellifleri: 1299-1915. C. III. İstanbul: Meral Yayınevi.
Çelebioğlu, Âmil (1976). “Yazıcı Sâlih ve Şemsiyye’si”. İslâmî İlimler Dergisi (1): 171-218.
Çelebioğlu, Âmil, K. Eraslan (1986). “Yazıcıoğlu”. İslâm Ansiklopedisi. C. XIII. İstanbul: MEB Yay. 363-365.
Evliya Çelebi (1989). Seyahatname. C. 5. İstanbul: Üçdal Neşriyat.
Fleischer, Heinrich Leberecht (1838). Persian And Turkish Manuscripts In The University Library Leipzig. Leipzig.
Flügel, Gustav Leberecht (1870). Die Arabischen, Persischen und Türkischen Handschriften der Kaiserlich und Königlichen Hofbibliothek zu Wien, II. Weimar: George Olms Verlag.
Gelibolulu Âlî Efendi. Künhü’l-Ahbâr. İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi Türkçe Yazmalar. Nr. 1320. vr. 237.
Gibb, Elias John Wilkinson (1958). A History of Ottoman Poetry. Edward Granwille Browne. Volume: I. London: Lowe-Brydone Ltd.
Hâcı Alî Âlî. Tuhfetü’l-Mücâhidîn. Nuruosmaniye Kütüphanesi. Nr. 2293. vr. 497.
Kocatürk, Vasfi Mahir (1964). Türk Edebiyatı Tarihi: Başlangıcından Bugüne Kadar Türk Edebiyatı Tarihi, Tahlili ve Tenkidi. Ankara: Edebiyat Yayınevi.
Köprülü, Mehmed Fuad (1933). “Anadolu’da Türk Dili ve Edebiyatının Tekâmülü”. Yeni Türk Mecmuası (5): 378.
Köprülü, Mehmed Fuad (1966). Edebiyat Araştırmaları. Ankara: TTK Yay.
Necatigil, Behçet (1968). Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü. İstanbul: Varlık Yayınevi.
Pertsch, Wilhelm (1864). Die Türkischen Handschriften der Herzoglischen Bibliothek zu Gotha. Wien.
Rieu, Charles (1888). Catalogue of the Turkish Manuscripts in the British Museum. London: British Museum.
Sevinç, Sibel (1999). Yazıcı Salih’in Melhamesi (Kitabü’ş-Şemsiyye). Yüksek Lisans Tezi. Sivas: Cumhuriyet Üniversitesi.
Terzi, Mehmet (1994). Yazıcı Salih (Selahaddin): Kitabu’ş-Şemsiyye (Melhame-i Şemsiyye, Dil Özellikleri-Metin-Söz Dizini). Doktora Tezi. Malatya: İnönü Üniversitesi.
Tolasa, Harun (1982). “15. yy. Türk Edebiyatı Anadolu Sahası Mesnevileri”. Türk Dili ve Edebiyatı Araştırmaları Dergisi (1): 1-13.
Uzunçarşılı, İsmail Hakkı (1977). Osmanlı Tarihi: Anadolu Selçukluları ve Anadolu Beylikleri Hakkında Bir Mukaddime ile Osmanlı Devleti’nin Kuruluşundan İstanbul’un Fethine Kadar. C. 1. Ankara: TTK Yay.
Yazıcı Sâlih. Şemsiyye. Kütahya Vâhid Paşa Kütüphanesi. Nr. 1179.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: DR. ÖĞR. ÜYESİ HASAN GÖKÇEYayın Tarihi: 19.11.2014Güncelleme Tarihi: 08.11.2020Eserlerinden Örnekler
Şemsiyye’den
Der-Alâmât
Ay dutılsa gün dutılsa iy ulu
Busarık olsa katı yil ya tolu
Zelzele olsa yâhûz seng ü matar
Ay agıllansa ye yılduz düşse ger
Yagsa kurbaga ye sogulcan behem
Gün agıllansa ye gök sürh olsa hem
Gökde görinürse misli cânavâr
Gök güvüldese dahı iy bahtuvâr
Saçlı yılduz hem yeni ayun hali
Yıldırım sinşek enegümsagmalı
Yirden âvâz işidülse âşikâr
Gökde görinse acayib ya gubar
Yagsa toprak ya havâdan düşse od
Ya katı gök gürlese iy ehl-i cûd
Her ay içre bu yigirmi biş nişân
Kankısı peyzâ ola ez-âsumân
Ne sebebdür ilmine talmag-içün
Hükmin anlayup âgâh olmag-içün
Dâniyâl ne dir ne resme kıldı yâd
Hem hakîmler kavlini iy hoş-nihâd
Ben bu te’lîfde yazup derc eyledüm
Çok sanâ’atlar dahı harc eyledüm
Kim niçe şâ’ir tahassür iledür
Kendü sözinden tefahhur iledür
Bu alâyimden görine biri ger
Dünye içinde olacak hayr u şer
Kızlık ucuzluk veya çekürge hem
Sulh u ceng u emn ü fetret şâz u gam
Issı sovuk sag u sayru hâli ne
Ya ekin hayvân yimiş hâli ne
İl ü iklîm ü vilâyet memleket
İftirâ nefret güzend ü menfa’at
Hem nite ola ekâbirler işi
Zulm u adl u hem ra’iyyet teşvişi
Nice-kim bildürdi ol Rabbü’l-enâm
Ol şehinşâh adına kıldum temâm
Çün nazar kıldum geçirdüm rûzigâr
Bir kitâb itdüm mükerrer zer-nigâr
Aça okıya bile kim nedür ol
Bizden ulular nice gösterdi yol
Âdemî oldur ki dâniş yâr ola
Cehl ile gitmek cihândan ar ola
İlm ile irdi irenler menzile
Câhilün kadri vazi’ gelmez dile
Bu kitâb çün ola elinde anun
Bile cümle hayr u şerrin dünyenün
Diye ahkâmın cihânun ser-te-ser
Cümle andan sora ilm elh-i hüner
Zikr ola çün bu kadar ni yanıla
Hayr-ıla adı cihânda anıla
Sâhibu te’lîf Yazıcı Salhadîn
Âsim ü ednâ muhakkardur kemîn
Yazdun-ısa bir kitâb pür-ma’ni sen
Ol ulu adına düzdün ya’ni sen
Çok ekâbir sözini cem’ eylüdün
Pâdişâhlar cem’ine şem’ eylüdün
Adını Şemsiyye vir olsun ayân
Ol erenler şâhına it armagan
Kim anun adı Sikender sânidür
Menba’u’l-hayrât sehâvet kânıdur
Öp elini kıl du’â ol şâzumân
Şek degül makbûl olasın bî-gümân
Kalmaya senden ü andan bir nişân
İlle bu sözler kalısar câvizan
Bâbu Evvel Teşrîn-i Evvel Ahkâmın Bildürür (Yigirmi Altısında Ay Zemter Girür)
Yigirmi tokuzuncı güni iy mu’teber
Hem Zebâne adlu bir yıldız togar
Hem Butîn adlu tolınur bir dahı
Ol Butîn üç yıldız olur iy sahî
Pes otuz bir güni bunun iy verd-i ter
Hep karıncalar yire eyler sefer
Çünki bildi bî-vefâdur bu cihân
Pes yir altında girüp oldı nihân
Gitmege ol gün dutar yüz karlaguç
Devlükec gider ferah bulur bilüc
Kartal u hem karakuş ol gün gider
Kışlaga gitmege bunlar azm ider
Bu durur akvâlu hükkâm muhterem
Sâhil ü yayla tefâvüt ide hem
İşbu sözden ibret al sen iy hocâ
Canun uyar aç gözün irte gice
Kıl teferrüc gör cihânun hâlini
Gözleyü-dur rûzigar ahvâlini
Gör kişi bunda kalur mı pâyidar
Sen dahı eyle yarak iy nâmudar
Ehl-i hikmet bunda çok bahs eylemiş
Her biri akl irdügince söylemiş
Kim ne gündür evveli dir mâh u sâl
Hükmi ne ola nitedür kîl u kâl
Ger ehâd gün sana kış yumşak ola
Bal u yag çok sayrular hem sag ola
Hem behâyim çok ola iy merd-i hoş
İş bu yıl çokdur tuyûr u hem vuhûş
Çok ola koyun sıgır dir işbu yıl
Döl öküş dogura bunlar bellü bil
Pes tavar duta ne çok assı ola
İlle yay günleri sarp ıssı ola
Ger düşenbih gün sanılsa kış yavuz
Yagmur öküş yaga dir iy aklı uz
Issılar sarp ola yayın iy hocâ
Âfet irişe yimişlü agaca
Ekin afetlü ola hem iy imâm
Kovan onmaya göre hep hâs u âm
Bâg-ıla bostân ona dir hem balık
Çok ola lîkin uvacık hastalık
Az ola bu yıl asel kıtdur yimiş
Çok ölet ola Hakîm şöyle dimiş
Ger sişenbih gün sana yıl iy şebâb
Kış katı ola yaga kar bî-hisâb
Öksürük çok ola dir dumagu hem
Hastalık envâ’ öküşdür dem-be-dem
Şöyle kim âciz kala dir her tabîb
Hem vebâ vardur bilesin iy habîb
Çün cehârşenbih gün sanıla ayımuz
Yazumuz hoşdur eyüdür yayımuz
Mu’tedildür kış yarak itmek gerek
Çok olur bu yıl ölüm n’itmek gerek
Çok yagısardur matar hem işbu yıl
Yayın ıssılar az olur bellü bil
Hoş ola yayın hevâ ona yimiş
Mâ-tekaddemden bilen şöyle dimiş
Çün bu ayun sana pençşenbih güne
Kış katı olmayısardur bul yine
İlle iylügün ola dir dem-be-dem
Yimişi çok ola ısıtması hem
Bal öküş ola dimişdür Dâniyâl
Çok ola bu yıl ölüm sa’b ola hâl
Cum’a gün ola sagış ger iy azîz
Cümle ekin ona a’nab u mevîz
Ya’ni üzüm arpa bugdey her hubûb
Çok ola bunlar sevişe her kulûb
İlle bir müşkil getürür bu nişân
Kiçi oglancuklara vardur kıran
Kocalar ölümi çokdur iy paşâ
Devtel-ile dünyede sen çok yaşa
Şenbih sanılsa vü katı ola kış
Kar u buz tolu çok ola vara iş
Dürlü sıtma işbu yıl içinde çok
Hem uşak oglan kırılur haddi yok
Yıl kurak ola vü bâz ide hubûb
Bugdey arpa hem ona dir her hubûb
Bâbu’s-Sânî Teşrinü’l-Âhir (Kuyruklu Yılduz Hükmindedür)
Ger ola bu ayda peyzâ gör zehîr
Şâz u kâm ola bu yıl dir her emîr
Ya’ni beg hem pâdişâh kuvvet duta
Her kimünle oynasa bunlar uta
Her ra’iyyet[ün] za’îf ola varı
Cümle elinden çıka tavarları
Şöyle dermânde kala hor u hakîr
Kayguya gark ola bu yıl her fakîr
Bir aceb nakş oynaya der-sâl u mâh
Beglere bu yıl ferah yohsula âh
Hastalık çok ola kızlık der-cihân
Ilkıya çokdur vebâ hem bî-kerân
Harb u âşûb âşikâr iy merd-i hoş
Hem ola tâcirlere husrân öküş
Karcaşup iller bulana rûzigâr
Yıl eyü gelmez bu yıl sarp ola kâr
İl kıran ola vü eşyâ cümle kem
Hak ba’îd itsün tapundan renc-i gam
Cümle âlimler bu yıl bahs ide dir
Çok cidâl eyleye izzet gide dir
Her taraf kim ol yana ola ziped
Anda çok ola katı dir hem ta’ad
Ratb-ı yâbis her ne söylendi kamu
Kuyrugı etrâfınadur iy amû
Babu Salis Kanun-ı Evvel Ahkamın Bildürür (Yeni Ay Hükmindedür)
Çalkayun yatsa bu ayda yini ay
Cümle narh öküş ola dir kış u yay
Hâssa ni’met çok ola evvel-bahâr
Ucuz ola her ne’âyim ne ki var
Bir taraf kaldurırak görine çün
Yaga yagmur çok ola âb der-uyûn
Çeşmehâ âbâr u enhâr tola mâ
Kar öküş yağa bu yıl dir ez-hevâ
Her zürû’ onad ola hem cümle yir
Ot biçin onad bu yıl dir iy emîr
Bâbu Sâdis Âzer Ahkâmın Bildürür (Yıldırım Düşdügindedür)
İşbu ay berk olsa iy âkıl kişi
Fetret öküşdür bu yıl yi teşvişi
Harb öküş ola delîm dökile kan
Nefret ü fetret öküş hem iftinân
Gussa vü kaygu tola dir il ü şâr
Menfa’atsuzdur yılımuz bî-şümâr
Zeyt onat ola dahı hem her hubûb
Tatlular artar sevinür hem kulûb
Almag u satmakda yokdur menfa’at
Tanrı hayr ide mübârek ola vakt
İlle ni’met ucuz ola bî-kerân
Hem tavar miskîn kırılur var kıran
Bâbu Tâsi’ Hızirân Ahkâmın Bildirür (Kurbaga ve Sogulcan Yagdugındadur)
Kurbaga yagsa ya sogulcan bu ay
Kala tarlıkda kamu yohsul u bay
Hem kahatlık ola kızlık bî-kıyâs
Kayguya düşe melûl ola ünâs
Âfet irişür ekine bellü bil
Menfa’atsuzdur kazancsuz ola il
Bâbu Sâni’-aşere Eylûl Ahkâmın Bildirür (Havada Toprak Yagdugındadur)
Ger kızıl toz gelse yâ yagsa türâb
Yıl kurak ola sogula cümle âb
Az ola yagmur sehel bite nebât
Kırıla hayvân özi bula necât
Az ola yâ onmaya hergiz ekin
Kaygulu ola halâyık her zemîn
Pâdişâhlar eryete zulm ide dir
Talgalık ola emînlik gide dir
(Batur, Atilla (1996). Yazıcı Salih ve Şemsiyye’si. Yüksek Lisans Tezi. Kayseri: Erciyes Üniversitesi. 125-127, 131-134, 150, 165, 220, 272, 323.)
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 19.11.2014Güncelleme Tarihi: 08.11.2020Eserlerinden Örnekler
Şemsiyye’den
Der-Alâmât
Ay dutılsa gün dutılsa iy ulu
Busarık olsa katı yil ya tolu
Zelzele olsa yâhûz seng ü matar
Ay agıllansa ye yılduz düşse ger
Yagsa kurbaga ye sogulcan behem
Gün agıllansa ye gök sürh olsa hem
Gökde görinürse misli cânavâr
Gök güvüldese dahı iy bahtuvâr
Saçlı yılduz hem yeni ayun hali
Yıldırım sinşek enegümsagmalı
Yirden âvâz işidülse âşikâr
Gökde görinse acayib ya gubar
Yagsa toprak ya havâdan düşse od
Ya katı gök gürlese iy ehl-i cûd
Her ay içre bu yigirmi biş nişân
Kankısı peyzâ ola ez-âsumân
Ne sebebdür ilmine talmag-içün
Hükmin anlayup âgâh olmag-içün
Dâniyâl ne dir ne resme kıldı yâd
Hem hakîmler kavlini iy hoş-nihâd
Ben bu te’lîfde yazup derc eyledüm
Çok sanâ’atlar dahı harc eyledüm
Kim niçe şâ’ir tahassür iledür
Kendü sözinden tefahhur iledür
Bu alâyimden görine biri ger
Dünye içinde olacak hayr u şer
Kızlık ucuzluk veya çekürge hem
Sulh u ceng u emn ü fetret şâz u gam
Issı sovuk sag u sayru hâli ne
Ya ekin hayvân yimiş hâli ne
İl ü iklîm ü vilâyet memleket
İftirâ nefret güzend ü menfa’at
Hem nite ola ekâbirler işi
Zulm u adl u hem ra’iyyet teşvişi
Nice-kim bildürdi ol Rabbü’l-enâm
Ol şehinşâh adına kıldum temâm
Çün nazar kıldum geçirdüm rûzigâr
Bir kitâb itdüm mükerrer zer-nigâr
Aça okıya bile kim nedür ol
Bizden ulular nice gösterdi yol
Âdemî oldur ki dâniş yâr ola
Cehl ile gitmek cihândan ar ola
İlm ile irdi irenler menzile
Câhilün kadri vazi’ gelmez dile
Bu kitâb çün ola elinde anun
Bile cümle hayr u şerrin dünyenün
Diye ahkâmın cihânun ser-te-ser
Cümle andan sora ilm elh-i hüner
Zikr ola çün bu kadar ni yanıla
Hayr-ıla adı cihânda anıla
Sâhibu te’lîf Yazıcı Salhadîn
Âsim ü ednâ muhakkardur kemîn
Yazdun-ısa bir kitâb pür-ma’ni sen
Ol ulu adına düzdün ya’ni sen
Çok ekâbir sözini cem’ eylüdün
Pâdişâhlar cem’ine şem’ eylüdün
Adını Şemsiyye vir olsun ayân
Ol erenler şâhına it armagan
Kim anun adı Sikender sânidür
Menba’u’l-hayrât sehâvet kânıdur
Öp elini kıl du’â ol şâzumân
Şek degül makbûl olasın bî-gümân
Kalmaya senden ü andan bir nişân
İlle bu sözler kalısar câvizan
Bâbu Evvel Teşrîn-i Evvel Ahkâmın Bildürür (Yigirmi Altısında Ay Zemter Girür)
Yigirmi tokuzuncı güni iy mu’teber
Hem Zebâne adlu bir yıldız togar
Hem Butîn adlu tolınur bir dahı
Ol Butîn üç yıldız olur iy sahî
Pes otuz bir güni bunun iy verd-i ter
Hep karıncalar yire eyler sefer
Çünki bildi bî-vefâdur bu cihân
Pes yir altında girüp oldı nihân
Gitmege ol gün dutar yüz karlaguç
Devlükec gider ferah bulur bilüc
Kartal u hem karakuş ol gün gider
Kışlaga gitmege bunlar azm ider
Bu durur akvâlu hükkâm muhterem
Sâhil ü yayla tefâvüt ide hem
İşbu sözden ibret al sen iy hocâ
Canun uyar aç gözün irte gice
Kıl teferrüc gör cihânun hâlini
Gözleyü-dur rûzigar ahvâlini
Gör kişi bunda kalur mı pâyidar
Sen dahı eyle yarak iy nâmudar
Ehl-i hikmet bunda çok bahs eylemiş
Her biri akl irdügince söylemiş
Kim ne gündür evveli dir mâh u sâl
Hükmi ne ola nitedür kîl u kâl
Ger ehâd gün sana kış yumşak ola
Bal u yag çok sayrular hem sag ola
Hem behâyim çok ola iy merd-i hoş
İş bu yıl çokdur tuyûr u hem vuhûş
Çok ola koyun sıgır dir işbu yıl
Döl öküş dogura bunlar bellü bil
Pes tavar duta ne çok assı ola
İlle yay günleri sarp ıssı ola
Ger düşenbih gün sanılsa kış yavuz
Yagmur öküş yaga dir iy aklı uz
Issılar sarp ola yayın iy hocâ
Âfet irişe yimişlü agaca
Ekin afetlü ola hem iy imâm
Kovan onmaya göre hep hâs u âm
Bâg-ıla bostân ona dir hem balık
Çok ola lîkin uvacık hastalık
Az ola bu yıl asel kıtdur yimiş
Çok ölet ola Hakîm şöyle dimiş
Ger sişenbih gün sana yıl iy şebâb
Kış katı ola yaga kar bî-hisâb
Öksürük çok ola dir dumagu hem
Hastalık envâ’ öküşdür dem-be-dem
Şöyle kim âciz kala dir her tabîb
Hem vebâ vardur bilesin iy habîb
Çün cehârşenbih gün sanıla ayımuz
Yazumuz hoşdur eyüdür yayımuz
Mu’tedildür kış yarak itmek gerek
Çok olur bu yıl ölüm n’itmek gerek
Çok yagısardur matar hem işbu yıl
Yayın ıssılar az olur bellü bil
Hoş ola yayın hevâ ona yimiş
Mâ-tekaddemden bilen şöyle dimiş
Çün bu ayun sana pençşenbih güne
Kış katı olmayısardur bul yine
İlle iylügün ola dir dem-be-dem
Yimişi çok ola ısıtması hem
Bal öküş ola dimişdür Dâniyâl
Çok ola bu yıl ölüm sa’b ola hâl
Cum’a gün ola sagış ger iy azîz
Cümle ekin ona a’nab u mevîz
Ya’ni üzüm arpa bugdey her hubûb
Çok ola bunlar sevişe her kulûb
İlle bir müşkil getürür bu nişân
Kiçi oglancuklara vardur kıran
Kocalar ölümi çokdur iy paşâ
Devtel-ile dünyede sen çok yaşa
Şenbih sanılsa vü katı ola kış
Kar u buz tolu çok ola vara iş
Dürlü sıtma işbu yıl içinde çok
Hem uşak oglan kırılur haddi yok
Yıl kurak ola vü bâz ide hubûb
Bugdey arpa hem ona dir her hubûb
Bâbu’s-Sânî Teşrinü’l-Âhir (Kuyruklu Yılduz Hükmindedür)
Ger ola bu ayda peyzâ gör zehîr
Şâz u kâm ola bu yıl dir her emîr
Ya’ni beg hem pâdişâh kuvvet duta
Her kimünle oynasa bunlar uta
Her ra’iyyet[ün] za’îf ola varı
Cümle elinden çıka tavarları
Şöyle dermânde kala hor u hakîr
Kayguya gark ola bu yıl her fakîr
Bir aceb nakş oynaya der-sâl u mâh
Beglere bu yıl ferah yohsula âh
Hastalık çok ola kızlık der-cihân
Ilkıya çokdur vebâ hem bî-kerân
Harb u âşûb âşikâr iy merd-i hoş
Hem ola tâcirlere husrân öküş
Karcaşup iller bulana rûzigâr
Yıl eyü gelmez bu yıl sarp ola kâr
İl kıran ola vü eşyâ cümle kem
Hak ba’îd itsün tapundan renc-i gam
Cümle âlimler bu yıl bahs ide dir
Çok cidâl eyleye izzet gide dir
Her taraf kim ol yana ola ziped
Anda çok ola katı dir hem ta’ad
Ratb-ı yâbis her ne söylendi kamu
Kuyrugı etrâfınadur iy amû
Babu Salis Kanun-ı Evvel Ahkamın Bildürür (Yeni Ay Hükmindedür)
Çalkayun yatsa bu ayda yini ay
Cümle narh öküş ola dir kış u yay
Hâssa ni’met çok ola evvel-bahâr
Ucuz ola her ne’âyim ne ki var
Bir taraf kaldurırak görine çün
Yaga yagmur çok ola âb der-uyûn
Çeşmehâ âbâr u enhâr tola mâ
Kar öküş yağa bu yıl dir ez-hevâ
Her zürû’ onad ola hem cümle yir
Ot biçin onad bu yıl dir iy emîr
Bâbu Sâdis Âzer Ahkâmın Bildürür (Yıldırım Düşdügindedür)
İşbu ay berk olsa iy âkıl kişi
Fetret öküşdür bu yıl yi teşvişi
Harb öküş ola delîm dökile kan
Nefret ü fetret öküş hem iftinân
Gussa vü kaygu tola dir il ü şâr
Menfa’atsuzdur yılımuz bî-şümâr
Zeyt onat ola dahı hem her hubûb
Tatlular artar sevinür hem kulûb
Almag u satmakda yokdur menfa’at
Tanrı hayr ide mübârek ola vakt
İlle ni’met ucuz ola bî-kerân
Hem tavar miskîn kırılur var kıran
Bâbu Tâsi’ Hızirân Ahkâmın Bildirür (Kurbaga ve Sogulcan Yagdugındadur)
Kurbaga yagsa ya sogulcan bu ay
Kala tarlıkda kamu yohsul u bay
Hem kahatlık ola kızlık bî-kıyâs
Kayguya düşe melûl ola ünâs
Âfet irişür ekine bellü bil
Menfa’atsuzdur kazancsuz ola il
Bâbu Sâni’-aşere Eylûl Ahkâmın Bildirür (Havada Toprak Yagdugındadur)
Ger kızıl toz gelse yâ yagsa türâb
Yıl kurak ola sogula cümle âb
Az ola yagmur sehel bite nebât
Kırıla hayvân özi bula necât
Az ola yâ onmaya hergiz ekin
Kaygulu ola halâyık her zemîn
Pâdişâhlar eryete zulm ide dir
Talgalık ola emînlik gide dir
(Batur, Atilla (1996). Yazıcı Salih ve Şemsiyye’si. Yüksek Lisans Tezi. Kayseri: Erciyes Üniversitesi. 125-127, 131-134, 150, 165, 220, 272, 323.)
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 08.11.2020Eserlerinden Örnekler
Şemsiyye’den
Der-Alâmât
Ay dutılsa gün dutılsa iy ulu
Busarık olsa katı yil ya tolu
Zelzele olsa yâhûz seng ü matar
Ay agıllansa ye yılduz düşse ger
Yagsa kurbaga ye sogulcan behem
Gün agıllansa ye gök sürh olsa hem
Gökde görinürse misli cânavâr
Gök güvüldese dahı iy bahtuvâr
Saçlı yılduz hem yeni ayun hali
Yıldırım sinşek enegümsagmalı
Yirden âvâz işidülse âşikâr
Gökde görinse acayib ya gubar
Yagsa toprak ya havâdan düşse od
Ya katı gök gürlese iy ehl-i cûd
Her ay içre bu yigirmi biş nişân
Kankısı peyzâ ola ez-âsumân
Ne sebebdür ilmine talmag-içün
Hükmin anlayup âgâh olmag-içün
Dâniyâl ne dir ne resme kıldı yâd
Hem hakîmler kavlini iy hoş-nihâd
Ben bu te’lîfde yazup derc eyledüm
Çok sanâ’atlar dahı harc eyledüm
Kim niçe şâ’ir tahassür iledür
Kendü sözinden tefahhur iledür
Bu alâyimden görine biri ger
Dünye içinde olacak hayr u şer
Kızlık ucuzluk veya çekürge hem
Sulh u ceng u emn ü fetret şâz u gam
Issı sovuk sag u sayru hâli ne
Ya ekin hayvân yimiş hâli ne
İl ü iklîm ü vilâyet memleket
İftirâ nefret güzend ü menfa’at
Hem nite ola ekâbirler işi
Zulm u adl u hem ra’iyyet teşvişi
Nice-kim bildürdi ol Rabbü’l-enâm
Ol şehinşâh adına kıldum temâm
Çün nazar kıldum geçirdüm rûzigâr
Bir kitâb itdüm mükerrer zer-nigâr
Aça okıya bile kim nedür ol
Bizden ulular nice gösterdi yol
Âdemî oldur ki dâniş yâr ola
Cehl ile gitmek cihândan ar ola
İlm ile irdi irenler menzile
Câhilün kadri vazi’ gelmez dile
Bu kitâb çün ola elinde anun
Bile cümle hayr u şerrin dünyenün
Diye ahkâmın cihânun ser-te-ser
Cümle andan sora ilm elh-i hüner
Zikr ola çün bu kadar ni yanıla
Hayr-ıla adı cihânda anıla
Sâhibu te’lîf Yazıcı Salhadîn
Âsim ü ednâ muhakkardur kemîn
Yazdun-ısa bir kitâb pür-ma’ni sen
Ol ulu adına düzdün ya’ni sen
Çok ekâbir sözini cem’ eylüdün
Pâdişâhlar cem’ine şem’ eylüdün
Adını Şemsiyye vir olsun ayân
Ol erenler şâhına it armagan
Kim anun adı Sikender sânidür
Menba’u’l-hayrât sehâvet kânıdur
Öp elini kıl du’â ol şâzumân
Şek degül makbûl olasın bî-gümân
Kalmaya senden ü andan bir nişân
İlle bu sözler kalısar câvizan
Bâbu Evvel Teşrîn-i Evvel Ahkâmın Bildürür (Yigirmi Altısında Ay Zemter Girür)
Yigirmi tokuzuncı güni iy mu’teber
Hem Zebâne adlu bir yıldız togar
Hem Butîn adlu tolınur bir dahı
Ol Butîn üç yıldız olur iy sahî
Pes otuz bir güni bunun iy verd-i ter
Hep karıncalar yire eyler sefer
Çünki bildi bî-vefâdur bu cihân
Pes yir altında girüp oldı nihân
Gitmege ol gün dutar yüz karlaguç
Devlükec gider ferah bulur bilüc
Kartal u hem karakuş ol gün gider
Kışlaga gitmege bunlar azm ider
Bu durur akvâlu hükkâm muhterem
Sâhil ü yayla tefâvüt ide hem
İşbu sözden ibret al sen iy hocâ
Canun uyar aç gözün irte gice
Kıl teferrüc gör cihânun hâlini
Gözleyü-dur rûzigar ahvâlini
Gör kişi bunda kalur mı pâyidar
Sen dahı eyle yarak iy nâmudar
Ehl-i hikmet bunda çok bahs eylemiş
Her biri akl irdügince söylemiş
Kim ne gündür evveli dir mâh u sâl
Hükmi ne ola nitedür kîl u kâl
Ger ehâd gün sana kış yumşak ola
Bal u yag çok sayrular hem sag ola
Hem behâyim çok ola iy merd-i hoş
İş bu yıl çokdur tuyûr u hem vuhûş
Çok ola koyun sıgır dir işbu yıl
Döl öküş dogura bunlar bellü bil
Pes tavar duta ne çok assı ola
İlle yay günleri sarp ıssı ola
Ger düşenbih gün sanılsa kış yavuz
Yagmur öküş yaga dir iy aklı uz
Issılar sarp ola yayın iy hocâ
Âfet irişe yimişlü agaca
Ekin afetlü ola hem iy imâm
Kovan onmaya göre hep hâs u âm
Bâg-ıla bostân ona dir hem balık
Çok ola lîkin uvacık hastalık
Az ola bu yıl asel kıtdur yimiş
Çok ölet ola Hakîm şöyle dimiş
Ger sişenbih gün sana yıl iy şebâb
Kış katı ola yaga kar bî-hisâb
Öksürük çok ola dir dumagu hem
Hastalık envâ’ öküşdür dem-be-dem
Şöyle kim âciz kala dir her tabîb
Hem vebâ vardur bilesin iy habîb
Çün cehârşenbih gün sanıla ayımuz
Yazumuz hoşdur eyüdür yayımuz
Mu’tedildür kış yarak itmek gerek
Çok olur bu yıl ölüm n’itmek gerek
Çok yagısardur matar hem işbu yıl
Yayın ıssılar az olur bellü bil
Hoş ola yayın hevâ ona yimiş
Mâ-tekaddemden bilen şöyle dimiş
Çün bu ayun sana pençşenbih güne
Kış katı olmayısardur bul yine
İlle iylügün ola dir dem-be-dem
Yimişi çok ola ısıtması hem
Bal öküş ola dimişdür Dâniyâl
Çok ola bu yıl ölüm sa’b ola hâl
Cum’a gün ola sagış ger iy azîz
Cümle ekin ona a’nab u mevîz
Ya’ni üzüm arpa bugdey her hubûb
Çok ola bunlar sevişe her kulûb
İlle bir müşkil getürür bu nişân
Kiçi oglancuklara vardur kıran
Kocalar ölümi çokdur iy paşâ
Devtel-ile dünyede sen çok yaşa
Şenbih sanılsa vü katı ola kış
Kar u buz tolu çok ola vara iş
Dürlü sıtma işbu yıl içinde çok
Hem uşak oglan kırılur haddi yok
Yıl kurak ola vü bâz ide hubûb
Bugdey arpa hem ona dir her hubûb
Bâbu’s-Sânî Teşrinü’l-Âhir (Kuyruklu Yılduz Hükmindedür)
Ger ola bu ayda peyzâ gör zehîr
Şâz u kâm ola bu yıl dir her emîr
Ya’ni beg hem pâdişâh kuvvet duta
Her kimünle oynasa bunlar uta
Her ra’iyyet[ün] za’îf ola varı
Cümle elinden çıka tavarları
Şöyle dermânde kala hor u hakîr
Kayguya gark ola bu yıl her fakîr
Bir aceb nakş oynaya der-sâl u mâh
Beglere bu yıl ferah yohsula âh
Hastalık çok ola kızlık der-cihân
Ilkıya çokdur vebâ hem bî-kerân
Harb u âşûb âşikâr iy merd-i hoş
Hem ola tâcirlere husrân öküş
Karcaşup iller bulana rûzigâr
Yıl eyü gelmez bu yıl sarp ola kâr
İl kıran ola vü eşyâ cümle kem
Hak ba’îd itsün tapundan renc-i gam
Cümle âlimler bu yıl bahs ide dir
Çok cidâl eyleye izzet gide dir
Her taraf kim ol yana ola ziped
Anda çok ola katı dir hem ta’ad
Ratb-ı yâbis her ne söylendi kamu
Kuyrugı etrâfınadur iy amû
Babu Salis Kanun-ı Evvel Ahkamın Bildürür (Yeni Ay Hükmindedür)
Çalkayun yatsa bu ayda yini ay
Cümle narh öküş ola dir kış u yay
Hâssa ni’met çok ola evvel-bahâr
Ucuz ola her ne’âyim ne ki var
Bir taraf kaldurırak görine çün
Yaga yagmur çok ola âb der-uyûn
Çeşmehâ âbâr u enhâr tola mâ
Kar öküş yağa bu yıl dir ez-hevâ
Her zürû’ onad ola hem cümle yir
Ot biçin onad bu yıl dir iy emîr
Bâbu Sâdis Âzer Ahkâmın Bildürür (Yıldırım Düşdügindedür)
İşbu ay berk olsa iy âkıl kişi
Fetret öküşdür bu yıl yi teşvişi
Harb öküş ola delîm dökile kan
Nefret ü fetret öküş hem iftinân
Gussa vü kaygu tola dir il ü şâr
Menfa’atsuzdur yılımuz bî-şümâr
Zeyt onat ola dahı hem her hubûb
Tatlular artar sevinür hem kulûb
Almag u satmakda yokdur menfa’at
Tanrı hayr ide mübârek ola vakt
İlle ni’met ucuz ola bî-kerân
Hem tavar miskîn kırılur var kıran
Bâbu Tâsi’ Hızirân Ahkâmın Bildirür (Kurbaga ve Sogulcan Yagdugındadur)
Kurbaga yagsa ya sogulcan bu ay
Kala tarlıkda kamu yohsul u bay
Hem kahatlık ola kızlık bî-kıyâs
Kayguya düşe melûl ola ünâs
Âfet irişür ekine bellü bil
Menfa’atsuzdur kazancsuz ola il
Bâbu Sâni’-aşere Eylûl Ahkâmın Bildirür (Havada Toprak Yagdugındadur)
Ger kızıl toz gelse yâ yagsa türâb
Yıl kurak ola sogula cümle âb
Az ola yagmur sehel bite nebât
Kırıla hayvân özi bula necât
Az ola yâ onmaya hergiz ekin
Kaygulu ola halâyık her zemîn
Pâdişâhlar eryete zulm ide dir
Talgalık ola emînlik gide dir
(Batur, Atilla (1996). Yazıcı Salih ve Şemsiyye’si. Yüksek Lisans Tezi. Kayseri: Erciyes Üniversitesi. 125-127, 131-134, 150, 165, 220, 272, 323.)
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Şemsiyye’den
Der-Alâmât
Ay dutılsa gün dutılsa iy ulu
Busarık olsa katı yil ya tolu
Zelzele olsa yâhûz seng ü matar
Ay agıllansa ye yılduz düşse ger
Yagsa kurbaga ye sogulcan behem
Gün agıllansa ye gök sürh olsa hem
Gökde görinürse misli cânavâr
Gök güvüldese dahı iy bahtuvâr
Saçlı yılduz hem yeni ayun hali
Yıldırım sinşek enegümsagmalı
Yirden âvâz işidülse âşikâr
Gökde görinse acayib ya gubar
Yagsa toprak ya havâdan düşse od
Ya katı gök gürlese iy ehl-i cûd
Her ay içre bu yigirmi biş nişân
Kankısı peyzâ ola ez-âsumân
Ne sebebdür ilmine talmag-içün
Hükmin anlayup âgâh olmag-içün
Dâniyâl ne dir ne resme kıldı yâd
Hem hakîmler kavlini iy hoş-nihâd
Ben bu te’lîfde yazup derc eyledüm
Çok sanâ’atlar dahı harc eyledüm
Kim niçe şâ’ir tahassür iledür
Kendü sözinden tefahhur iledür
Bu alâyimden görine biri ger
Dünye içinde olacak hayr u şer
Kızlık ucuzluk veya çekürge hem
Sulh u ceng u emn ü fetret şâz u gam
Issı sovuk sag u sayru hâli ne
Ya ekin hayvân yimiş hâli ne
İl ü iklîm ü vilâyet memleket
İftirâ nefret güzend ü menfa’at
Hem nite ola ekâbirler işi
Zulm u adl u hem ra’iyyet teşvişi
Nice-kim bildürdi ol Rabbü’l-enâm
Ol şehinşâh adına kıldum temâm
Çün nazar kıldum geçirdüm rûzigâr
Bir kitâb itdüm mükerrer zer-nigâr
Aça okıya bile kim nedür ol
Bizden ulular nice gösterdi yol
Âdemî oldur ki dâniş yâr ola
Cehl ile gitmek cihândan ar ola
İlm ile irdi irenler menzile
Câhilün kadri vazi’ gelmez dile
Bu kitâb çün ola elinde anun
Bile cümle hayr u şerrin dünyenün
Diye ahkâmın cihânun ser-te-ser
Cümle andan sora ilm elh-i hüner
Zikr ola çün bu kadar ni yanıla
Hayr-ıla adı cihânda anıla
Sâhibu te’lîf Yazıcı Salhadîn
Âsim ü ednâ muhakkardur kemîn
Yazdun-ısa bir kitâb pür-ma’ni sen
Ol ulu adına düzdün ya’ni sen
Çok ekâbir sözini cem’ eylüdün
Pâdişâhlar cem’ine şem’ eylüdün
Adını Şemsiyye vir olsun ayân
Ol erenler şâhına it armagan
Kim anun adı Sikender sânidür
Menba’u’l-hayrât sehâvet kânıdur
Öp elini kıl du’â ol şâzumân
Şek degül makbûl olasın bî-gümân
Kalmaya senden ü andan bir nişân
İlle bu sözler kalısar câvizan
Bâbu Evvel Teşrîn-i Evvel Ahkâmın Bildürür (Yigirmi Altısında Ay Zemter Girür)
Yigirmi tokuzuncı güni iy mu’teber
Hem Zebâne adlu bir yıldız togar
Hem Butîn adlu tolınur bir dahı
Ol Butîn üç yıldız olur iy sahî
Pes otuz bir güni bunun iy verd-i ter
Hep karıncalar yire eyler sefer
Çünki bildi bî-vefâdur bu cihân
Pes yir altında girüp oldı nihân
Gitmege ol gün dutar yüz karlaguç
Devlükec gider ferah bulur bilüc
Kartal u hem karakuş ol gün gider
Kışlaga gitmege bunlar azm ider
Bu durur akvâlu hükkâm muhterem
Sâhil ü yayla tefâvüt ide hem
İşbu sözden ibret al sen iy hocâ
Canun uyar aç gözün irte gice
Kıl teferrüc gör cihânun hâlini
Gözleyü-dur rûzigar ahvâlini
Gör kişi bunda kalur mı pâyidar
Sen dahı eyle yarak iy nâmudar
Ehl-i hikmet bunda çok bahs eylemiş
Her biri akl irdügince söylemiş
Kim ne gündür evveli dir mâh u sâl
Hükmi ne ola nitedür kîl u kâl
Ger ehâd gün sana kış yumşak ola
Bal u yag çok sayrular hem sag ola
Hem behâyim çok ola iy merd-i hoş
İş bu yıl çokdur tuyûr u hem vuhûş
Çok ola koyun sıgır dir işbu yıl
Döl öküş dogura bunlar bellü bil
Pes tavar duta ne çok assı ola
İlle yay günleri sarp ıssı ola
Ger düşenbih gün sanılsa kış yavuz
Yagmur öküş yaga dir iy aklı uz
Issılar sarp ola yayın iy hocâ
Âfet irişe yimişlü agaca
Ekin afetlü ola hem iy imâm
Kovan onmaya göre hep hâs u âm
Bâg-ıla bostân ona dir hem balık
Çok ola lîkin uvacık hastalık
Az ola bu yıl asel kıtdur yimiş
Çok ölet ola Hakîm şöyle dimiş
Ger sişenbih gün sana yıl iy şebâb
Kış katı ola yaga kar bî-hisâb
Öksürük çok ola dir dumagu hem
Hastalık envâ’ öküşdür dem-be-dem
Şöyle kim âciz kala dir her tabîb
Hem vebâ vardur bilesin iy habîb
Çün cehârşenbih gün sanıla ayımuz
Yazumuz hoşdur eyüdür yayımuz
Mu’tedildür kış yarak itmek gerek
Çok olur bu yıl ölüm n’itmek gerek
Çok yagısardur matar hem işbu yıl
Yayın ıssılar az olur bellü bil
Hoş ola yayın hevâ ona yimiş
Mâ-tekaddemden bilen şöyle dimiş
Çün bu ayun sana pençşenbih güne
Kış katı olmayısardur bul yine
İlle iylügün ola dir dem-be-dem
Yimişi çok ola ısıtması hem
Bal öküş ola dimişdür Dâniyâl
Çok ola bu yıl ölüm sa’b ola hâl
Cum’a gün ola sagış ger iy azîz
Cümle ekin ona a’nab u mevîz
Ya’ni üzüm arpa bugdey her hubûb
Çok ola bunlar sevişe her kulûb
İlle bir müşkil getürür bu nişân
Kiçi oglancuklara vardur kıran
Kocalar ölümi çokdur iy paşâ
Devtel-ile dünyede sen çok yaşa
Şenbih sanılsa vü katı ola kış
Kar u buz tolu çok ola vara iş
Dürlü sıtma işbu yıl içinde çok
Hem uşak oglan kırılur haddi yok
Yıl kurak ola vü bâz ide hubûb
Bugdey arpa hem ona dir her hubûb
Bâbu’s-Sânî Teşrinü’l-Âhir (Kuyruklu Yılduz Hükmindedür)
Ger ola bu ayda peyzâ gör zehîr
Şâz u kâm ola bu yıl dir her emîr
Ya’ni beg hem pâdişâh kuvvet duta
Her kimünle oynasa bunlar uta
Her ra’iyyet[ün] za’îf ola varı
Cümle elinden çıka tavarları
Şöyle dermânde kala hor u hakîr
Kayguya gark ola bu yıl her fakîr
Bir aceb nakş oynaya der-sâl u mâh
Beglere bu yıl ferah yohsula âh
Hastalık çok ola kızlık der-cihân
Ilkıya çokdur vebâ hem bî-kerân
Harb u âşûb âşikâr iy merd-i hoş
Hem ola tâcirlere husrân öküş
Karcaşup iller bulana rûzigâr
Yıl eyü gelmez bu yıl sarp ola kâr
İl kıran ola vü eşyâ cümle kem
Hak ba’îd itsün tapundan renc-i gam
Cümle âlimler bu yıl bahs ide dir
Çok cidâl eyleye izzet gide dir
Her taraf kim ol yana ola ziped
Anda çok ola katı dir hem ta’ad
Ratb-ı yâbis her ne söylendi kamu
Kuyrugı etrâfınadur iy amû
Babu Salis Kanun-ı Evvel Ahkamın Bildürür (Yeni Ay Hükmindedür)
Çalkayun yatsa bu ayda yini ay
Cümle narh öküş ola dir kış u yay
Hâssa ni’met çok ola evvel-bahâr
Ucuz ola her ne’âyim ne ki var
Bir taraf kaldurırak görine çün
Yaga yagmur çok ola âb der-uyûn
Çeşmehâ âbâr u enhâr tola mâ
Kar öküş yağa bu yıl dir ez-hevâ
Her zürû’ onad ola hem cümle yir
Ot biçin onad bu yıl dir iy emîr
Bâbu Sâdis Âzer Ahkâmın Bildürür (Yıldırım Düşdügindedür)
İşbu ay berk olsa iy âkıl kişi
Fetret öküşdür bu yıl yi teşvişi
Harb öküş ola delîm dökile kan
Nefret ü fetret öküş hem iftinân
Gussa vü kaygu tola dir il ü şâr
Menfa’atsuzdur yılımuz bî-şümâr
Zeyt onat ola dahı hem her hubûb
Tatlular artar sevinür hem kulûb
Almag u satmakda yokdur menfa’at
Tanrı hayr ide mübârek ola vakt
İlle ni’met ucuz ola bî-kerân
Hem tavar miskîn kırılur var kıran
Bâbu Tâsi’ Hızirân Ahkâmın Bildirür (Kurbaga ve Sogulcan Yagdugındadur)
Kurbaga yagsa ya sogulcan bu ay
Kala tarlıkda kamu yohsul u bay
Hem kahatlık ola kızlık bî-kıyâs
Kayguya düşe melûl ola ünâs
Âfet irişür ekine bellü bil
Menfa’atsuzdur kazancsuz ola il
Bâbu Sâni’-aşere Eylûl Ahkâmın Bildirür (Havada Toprak Yagdugındadur)
Ger kızıl toz gelse yâ yagsa türâb
Yıl kurak ola sogula cümle âb
Az ola yagmur sehel bite nebât
Kırıla hayvân özi bula necât
Az ola yâ onmaya hergiz ekin
Kaygulu ola halâyık her zemîn
Pâdişâhlar eryete zulm ide dir
Talgalık ola emînlik gide dir
(Batur, Atilla (1996). Yazıcı Salih ve Şemsiyye’si. Yüksek Lisans Tezi. Kayseri: Erciyes Üniversitesi. 125-127, 131-134, 150, 165, 220, 272, 323.)
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | Buket Uzuner | d. 03 Ekim 1955 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | Attilâ Şenkon | d. 21 Ağustos 1962 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | Demet Altınyeleklioğlu | d. 13 Şubat 1955 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | Buket Uzuner | d. 03 Ekim 1955 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | Attilâ Şenkon | d. 21 Ağustos 1962 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | Demet Altınyeleklioğlu | d. 13 Şubat 1955 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | Buket Uzuner | d. 03 Ekim 1955 - ö. ? | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | Attilâ Şenkon | d. 21 Ağustos 1962 - ö. ? | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | Demet Altınyeleklioğlu | d. 13 Şubat 1955 - ö. ? | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | Buket Uzuner | d. 03 Ekim 1955 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
11 | Attilâ Şenkon | d. 21 Ağustos 1962 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
12 | Demet Altınyeleklioğlu | d. 13 Şubat 1955 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
13 | Buket Uzuner | d. 03 Ekim 1955 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | Attilâ Şenkon | d. 21 Ağustos 1962 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | Demet Altınyeleklioğlu | d. 13 Şubat 1955 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | Buket Uzuner | d. 03 Ekim 1955 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
17 | Attilâ Şenkon | d. 21 Ağustos 1962 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
18 | Demet Altınyeleklioğlu | d. 13 Şubat 1955 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |