YURDUSAR, Hüseyin Sarıateş

(d. 05.08.1971 / ö. -)
âşık, işçi
(Âşık / 20. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Hüseyin Sarıateş, 5 Ağustos 1971 tarihinde Sivas'ın Yıldızeli ilçesinde dünyaya gelmiştir. Âşık, eğitim hayatına ortaokuldan sonra devam etmemiştir. 1991 yılında askerliğini yapan Sarıateş, 1992 yılında orduevinde garson olarak çalışmaya başlamıştır. Bu dönemde tanıştığı Yeter Hanım ile askerliğinden yedi ay sonra evlenen Âşık Hüseyin Sarıateş, iki çocuk babasıdır. Âşık, gıda sektöründe servis elemanlığı, kasiyerlik gibi işlerde çalışmıştır (Özdemir 2010: 282).

Yurdusar mahlasını kullanan Âşık Hüseyin Sarıateş, mahlasını kimseden almadığını belirtir ve kitaplarında Umut Yurdusar ismini kullanmasını, kendi içindeki umudun bütün yurdu sarması dileği olarak açıklar. On iki yaşından beri şiir yazan âşık, şiirlerinde genellikle sevgiliye ve sazına olan aşkı, vatan sevgisi, toplumsal sorunlar ve aksaklıklar gibi konuları işlemiştir. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'e olan sevgisine de şiirlerinde yer vermiştir. Bunların yanında zalim, haksız, zorba, hain, arsız, hırsız insanlara eleştirilerini şiirlerinde dile getirir. Sarıateş'in ailesinde kendinden başka ağabeyi de saz çalıp şiir söyleyebilmektedir. Âşığın etrafında, âşıklık geleneğine bağlı Kaleköy, Tüm Halk Ozanları, Ozander, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği gibi çeşitli derneklere üyeliği sebebiyle pek çok âşık bulunmaktadır. Pir Sultan Abdal ve Mahzunî'yi üstad kabul eden Sarıateş, çağdaşlarından Kenan Şahbudak, Abdullah Oral ve Ali Nurşânî gibi âşıkların şiirlerini beğenerek okumaktadır. Âşık Hüseyin Sarıateş, âşık olmak için rüya görme ve bade içmeye inanmamaktadır. Sarıateş'in sazda ustası ağabeyi olurken, sözde ustaya sahip değildir. Ancak Hüseyin Sarıateş, Âşık Mahzunî'nin etkisiyle şiirler yazdığını belirtir. Hüseyin Sarıateş'in Yurdusar'ın Sahibidir Mahzunî adlı şiirinde ''A'sın dan Z'sine yaşamımda/ Dertlerimin tabibidir Mahzunî/ Mana âlemimin yaratacısı/ Bu kâbemin habibidir Mahzunî'' dizelerinden de Mahzunî'nin şairin şiir yaratımındaki rolü anlaşılmaktadır. Hüseyin Sarıateş, Âşık Mahzunî'nin ölümünün kendisi için bir dönüm noktası olduğunu belirtir. Mahzunî'nin şiirlerini sadece kitaplardan okumakla kalmayarak, şiirlerin sözlü icrasında da bulunmasının ne kadar önemli olduğu üzerinde durmuş ve bunun aksi bir durumu düşündüğünde ortaya çıkan ıstırabından bir ayda yüz elli tane şiir yazdığını belirtmiştir. Âşık Hüseyin Sarıateş, âşık makamlarını bildiğini, ancak halk hikayesi anlatmadığını ve tasnif etmediğini belirtmiştir. Şiirlerini hece vezniyle yazan âşık, kafiye düzenine de dikkat etmektedir. İrticalen şiir söyleyebilen Hüseyin Sarıateş, yazdığı şiirleri gözden geçirdikten sonra müsvedde kâğıtta ve dijital ortamda muhafaza etmektedir. Sarıateş, fasıl düzenlerini bilmekte, âşık atışmalarına ve âşık meclislerine de ara ara katılmaktadır. Âşıklık kolu hakkında kısmen bilgi sahibi olan Hüseyin Sarıateş, herhangi bir âşıklık koluna mensup değildir. Şiirlerini çeşitli etkinlikler, radyo programları ve dost ortamlarında icra eden Sarıateş'in albümü mevcut değildir. Ancak bunun yanısıra Zor Kapısı ve Anadolu'nun Bağrından adlı iki şiir kitabı bulunmaktadır. Hüseyin Sarıateş, âşıklık geleneğinin eskisi gibi devam ettirilmediği ve âşıklara gereken ilginin gösterilmediğinden şikayetçidir. Bu ilgi kaybı ona göre maddi zorlukları beraberinde getirerek, âşıklığın asıl meslekten sonra ikinci bir iş olarak görülmesine neden olmuştur. Bu durumda da âşıkların şiir üretim ve icrasına ayıracakları zaman, mecburen onlara para kazandıran işlerde tüketilmiştir. Şikayetçi olduğu bir başka konu âşıklık geleneğinin icra ortamlarındaki yetersizliktir. O şehir yaşamının şartlarından dolayı, âşık kahvehanelerinin bulunmadığı ve âşık meclisleri kurulmadığını söyler. Ancak kendisinin âşıklık geleneğinin devam ettirildiği yerlere giderek geleneği icra ettiğini belirtir. Âşık Hüseyin Sarıateş ne çocuklarından birini ne de bir başka kimseyi çırak olarak yetiştirmemiştir. Âşık katıldığı çeşitli etkinliklerde pek çok ödül almış, birçok festivale, şenliğe ve TV programına katılarak şiirlerini buralarda okuma fırsatı bulmuştur. Bununla birlikte Âşık Hüseyin Sarıateş, bir tez veya makaleye konu olmamıştır (Özdemir 2010: 282- 289).

Kaynakça

Özdemir, Ali (2010). Sazın ve Sözün Sultanları Yaşayan Halk Şairleri II. Ed.  Fatma Ahsen Turan, B. Uysal, K. G. Uğur, A. Sarıyıldız. Ankara: Gazi Kitabevi Yay.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: MAKBULE UYSAL
Yayın Tarihi: 06.03.2019
Güncelleme Tarihi: 12.12.2020

Eser AdıYayın eviBasım yılıEser türü
Zor KapısıKalan Yay. / Ankara2005Şiir
Anadolu'nun BağrındanKalan Yay. / Ankara2008Şiir

İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1HAYRİYE ALTUNOĞLUd. 1932 - ö. 06.06.1994Doğum YeriGörüntüle
2RABİA, Rabia Zorlud. 1943 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
3ADİL, Adil Özsoyd. 1938 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
4HAYRİYE ALTUNOĞLUd. 1932 - ö. 06.06.1994Doğum YılıGörüntüle
5RABİA, Rabia Zorlud. 1943 - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
6ADİL, Adil Özsoyd. 1938 - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
7HAYRİYE ALTUNOĞLUd. 1932 - ö. 06.06.1994MeslekGörüntüle
8RABİA, Rabia Zorlud. 1943 - ö. ?MeslekGörüntüle
9ADİL, Adil Özsoyd. 1938 - ö. ?MeslekGörüntüle
10HAYRİYE ALTUNOĞLUd. 1932 - ö. 06.06.1994Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
11RABİA, Rabia Zorlud. 1943 - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
12ADİL, Adil Özsoyd. 1938 - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
13HAYRİYE ALTUNOĞLUd. 1932 - ö. 06.06.1994Madde AdıGörüntüle
14RABİA, Rabia Zorlud. 1943 - ö. ?Madde AdıGörüntüle
15ADİL, Adil Özsoyd. 1938 - ö. ?Madde AdıGörüntüle