Madde Detay

Artvin’in Şavşat ilçesinde doğdu. Babası kaymakamlık ve valilik yapan Altun, çocukluk ve gençlik yıllarını Kırklareli- Hakkâri, Manisa- Artvin koordinatlarının bozkırında geçirdi. Diyarbakır ve Samsun Maarif Kolejlerinden sonra 1973’te Boğaziçi Üniversitesi İşletme bölümünden mezun oldu. 1974 yılında, aynı bölümde yüksek lisansını tamamladı (Altun 2014: 1). Finans sektöründe, profesyonel yönetici olarak yurtiçi ve yurtdışında otuz bir yıl çalıştı. Yapı Kredi Yayınları’nda on iki yıl yönetim kurulu üyeliğinde bulunduğu gibi beş yıl da başkanlık yaptı (Akman 2001: 13). Daha fazla okumak, yazmak ve koleksiyonerlik faaliyetlerine yoğunlaşmak için 2004’te emekli oldu.

Selçuk Altun’un şimdiye kadar yayınlanmış dokuz romanı vardır. Yalnızlık Gittiğin Yoldan Gelir (2001) ve Bir Sen Yakınsın Uzakta Kalınca (2002), yazarın nehir romanlarıdır. İsimlerini Oktay Rifat’ın mısralarından alan bu eserler, anne ve babasını çocuk yaşta kaybedip dayısının himayesinde büyüyen Sina İnsan adlı kahramanın bir “dolar mültimilyoneri” olma yolundaki serüvene dayalı hikâyesini anlatır (Toprak 2001: 54). Ku(r)şun Lezzeti (2003), eğitimli ve zeki bir bankacının gözünden Türkiye’deki medya sektörüne ışık tutar. On üç bölümden oluşan Annemin Öğretmediği Şarkılar (2005), babası bir cinayete kurban giden ve annesinin himayesinde büyüyen Arda ile onu öksüz bırakan seri katil Bedirhan Öztürk adlı kahraman anlatıcıların “tesadüfler eseri” kesişen hayatlarını konu edinir (Müstecaplıoğlu 2005: 7).

Senelerce Senelerce Evveldi (2008), Edgar Ellan Poe’nun “Annabel Lee” adlı şiirinden ismini alır; İstanbul-Buenos Aires hattı üzerinde gidip gelen bir aşkın hikâyesidir. Bizans Sultanı (2011), Galata’da yaşayan muhafazakâr bir ailenin çocuğu olan kahraman anlatıcının yaşam serüveninden hareketle Bizans tarihine kapı aralar. İlk iki romanda olduğu gibi Oktay Rıfat’ın mısralarından ismini alan Sol Omzuna Güneşi Asmadan Gelme (2014) ve Buraları Rüzgâr Buraları Yağmur (2015), birbirinin devamı niteliğindedir. Bu romanlarda, dedesinin himayesinde yetişen Alp’in varoluş süreci işlenir. Ardıç Ağacının Altında (2017), Türkiye ve Avrupa kentlerinde geçen, kurguyla gerçeğin iç içe olduğu, yazarın “olgunluk dönemi yapıtım” olarak bahsettiği şimdilik son romanıdır (Ak 2017: 14).

Selçuk Altun bir röportajında, tüm romanlarındaki ana amacının önce kendisini şaşırtarak eğitmek, sonra okurlarını heyecanlandırarak şaşırtmak olduğunu söylemiştir (Yılmaz 2015: 4). Bu cümleden de hareketle, merak unsurunun ön planda olduğu serüvene dayalı bir olay örgüsünün onun romanlarındaki başlıca özellik olduğu söylenmelidir. Ayrıca, kozmopolit şahıs kadrosu, yurt içi ve yurtdışı geniş bir coğrafyayı kapsayan mekân, geriye dönüşlerle zenginleştirilmiş zaman ve post modern anlatım teknikleri Selçuk Altun romanlarının ortak özellikleridir.

Selçuk Altun’un romanları çeşitli dünya dillerine çevrilmiştir. Annemin Öğretmediği Şarkılar, Arapça, İngilizce ve Makedonca; Senelerce Senelerce Evveldi, Arnavutça ve İngilizce; Bizans Sultanı, İngilizce başta olmak üzere Arapça, Fransızca, Hırvatça, İtalyanca, Lehçe, Makedonca, Sırpça, Urduca ve Yunanca dillerine çevrilmiştir. Yazarın son romanı olan Ardıç Ağacının Altında ise “Under The Juniper Tree” başlığı altında İngilizceye çevrilmektedir (Ak 2017: 15).

Selçuk Altun’un romanları dışında, Cumhuriyet Kitap’taki yazılarından derlediği aforizma, alıntı ve kıssa alt başlığını taşıyan üç ciltlik Kitap İçin adlı deneme kitapları vardır.