BAHÂRÎ

(d. 898 ?/1492/93 ? - ö. 958/1551/52)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 16. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Asıl adı Ali’dir. Mahlastaşlarından ayırmak için “Bahârî-i Müderris” olarak anıldı. Latîfî’ye göre Prizren’de, diğer kaynaklara göre Tırhala’da doğdu. Âşık Çelebi, Latîfî’yi, “Latîfî’nin Prizrenlidir demesi doğru değildir. Tırhalalı olduğu kasidesinden bellidir.” diyerek eleştirir. Medrese tahsilini tamamladıktan sonra Kazasker Seydî Çelebi’den mülazım oldu. Edirne ve Karaferye’de ve başka yerlerde müderrislik yaptı. Dülbend-zâde Kâsım Paşa’nın oğullarına, ve diğer bazı devlet büyüklerinin cocuklarına dersler verdi. Daha sonra kadılığa geçti. Şiirlerinde ilk kullandığı mahlas Kemâlî’dir. Âşık Çelebi’ye göre adı Ali olduğu için “Kem Ali” dediklerinden bu mahlasını değiştirerek Bahârî mahlasını tercih etti. Çatalca kadılığı görevindeyken 958/1551 senesinde Edirne’de öldü. Âşık Çelebi 60 yaşında öldüğünü söylediğine göre 898/1492/93’de doğmuş olmalıdır. Âşık Çelebi, Bahârî’nin bütün varlığının vakfetmek üzere Kurd-zâde denilen birini vasi tayin ettiğini, ancak anılan kişinin emanete hıyanet ederek sadece bir kısmını vakfettiğini fakat mirasın kendine de yar olmayarak hırsız ve eşkiyaların eline geçtiğini anlatır. Meşâ’irü’ş-Şu’arâ’da şairle ilgili başka hikâyeler de anlatılır. Kaynaklarda Divan’ı ve Yûsuf u Züleyhâ’sı olduğu kayıtlıysa da her iki eserin de herhangi bir nüshası bilinmemektedir. Kaynaklarda gazelde, özellikle tarih düşürmede, muamma söylemede ve muamma çözümünde usta olduğu belirtilmektedir. Âşık Çelebi, zamanında, divanların ve şiir mecmualarının onun düştüğü tarihlerle dolu olduğunu söyler. Sehî Bey, şiirde yeni buluşları, farklı söyleyişleri olduğunu, Latîfî, şiirlerinin belâgatli ve fesâhatli olduğunu kaydeder. Edirneli Nazmî’nin Mecma’u’n-Nezâ’ir’inde 17, Pervâne Bey Mecmuası’nda 10 adet şiiri yer almaktadır.

Kaynakça

“Bahârî” (1977). Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi. C. 1. İstanbul: Dergâh Yay. 292.

Canım, Rıdvan (hzl.) (2000). Latîfî, Tezkiretü’ş-Şu’arâ ve Tabsıratü’n-Nuzemâ. Ankara: AKM Yay.

Cunbur, Müjgan (2002). “Bahârî”. Atatürk Kültür Merkezi Türk Dünyası Edebiyatçılar Yazarlar ve Şairler Ansiklopedisi. C. 2. Ankara: AKM Yay.144.

Ergun, Sadeddin Nüzhet (1936).  Türk Şairleri. C.1.

Kılıç, Filiz (hzl.) (2010). Âşık Çelebi, Meşâ’irü’ş-Şu’arâ (İnceleme-Metin). İstanbul: İstanbul Araştırmaları Enstitüsü Yay.

Köksal, M. Fatih (hzl.) (2012). Edirneli Nazmî, Mecma’u’n-Nezâ’ir. http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/dosya/1-292688/h/edirneli-nazmi-mecmaun-nezair.pdf. [erişim tarihi: 20.03.2013]

Kurnaz, Cemal ve Mustafa Tatçı (hzl.) (2001). Mehmet Nail Tuman, Tuhfe-i Nâ’ilî-Divan Şairlerinin Muhtasar Biyografileri.Ankara: Bizim Büro Yay.

Kutlar Oğuz, Fatma Sabiha vd. (hzl.) (2012). Mehmed Tevfik, Kâfile-i Şu’arâ. İstanbul: Doğu Kütüphanesi Yay.

Kutluk, İbrahim (hzl.) (1978). Kınalızâde Hasan Çelebi, Tezkiretü’ş-Şu’arâ. Ankara: TTK Yay.

Pervâne Bey. Mecmû’a-i Nezâ’ir. Topkapı Sarayı Kütüphanesi Bağdat Nr. 406. 

Pomakoğlu, Ayşegül (2013). Bahârî Dîvânı: İnceleme & Metin. Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: Boğaziçi Üniversitesi. 

Sehî (1325). Tezkire-i Sehî. İstanbul: Matbaa-i Âmidî.

Şemseddîn Sâmî (1314). Kâmûsu’l-A’lâm. İstanbul: Mihrân Matbaası.

Yaltkaya, Şerafettin ve Kilisli Rıfat Bilge (hzl.) (1971). Kâtip Çelebi, Keşf-el-Zunûn. İstanbul: MEB Yay. 

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: PROF. DR. MEHMET FATİH KÖKSAL
Yayın Tarihi: 06.09.2013
Güncelleme Tarihi: 15.12.2022

Eserlerinden Örnekler

 Gazel

 Mihr-i hattuñ kim baña âhir nefes îmân olur

 İrte bir gün nâme-i a’mâlüme unvân olur

 

 Hak ne hâsiyyet kodı vasluñda cânâ kim seni

 Hâbda her kim koçarsa âleme sultân olur

 

 Mâh-rûlar içre ey meh şol kadar mümtâzsın

 Kim güneş her gün kapuñda hâk ile yeksân olur

 

 Dil-berâ bir kaç gün oldı görmeyelden sen şehi

 İntizâr ile meded öldüm kaçan dîvân olur

 

 Şöyle yakdı dest-i cevrüñ dûstum dil hânesin

 Hergiz âbâd olmayup günden güne vîrân olur

 

 Ey gül-i ra’nâ salınsañ serv gibi bâgda

 Ayaguñ basdugı yirler sünbül ü reyhân olur

 

 Hîç dem yok kim Bahârî’ye müjeñ kasd itmeye

 Ben de bildüm ara yirde âkıbet bir kan olur

(Köksal, M. Fatih (2012). Edirneli Nazmî, Mecma’u’n-Nezâ’ir.  758.)


İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1SALÂHÎ, Hüseyind. ? - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
2MEŞREB, Baba Rahîmd. 1640-41 (1653, 1657) - ö. 1711Doğum YeriGörüntüle
3TÂBİ'Î, FEYZÎ, Alî Tâbi'î Efendid. ? - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
4SALÂHÎ, Hüseyind. ? - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
5MEŞREB, Baba Rahîmd. 1640-41 (1653, 1657) - ö. 1711Doğum YılıGörüntüle
6TÂBİ'Î, FEYZÎ, Alî Tâbi'î Efendid. ? - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
7SALÂHÎ, Hüseyind. ? - ö. ?Ölüm YılıGörüntüle
8MEŞREB, Baba Rahîmd. 1640-41 (1653, 1657) - ö. 1711Ölüm YılıGörüntüle
9TÂBİ'Î, FEYZÎ, Alî Tâbi'î Efendid. ? - ö. ?Ölüm YılıGörüntüle
10SALÂHÎ, Hüseyind. ? - ö. ?MeslekGörüntüle
11MEŞREB, Baba Rahîmd. 1640-41 (1653, 1657) - ö. 1711MeslekGörüntüle
12TÂBİ'Î, FEYZÎ, Alî Tâbi'î Efendid. ? - ö. ?MeslekGörüntüle
13SALÂHÎ, Hüseyind. ? - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
14MEŞREB, Baba Rahîmd. 1640-41 (1653, 1657) - ö. 1711Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
15TÂBİ'Î, FEYZÎ, Alî Tâbi'î Efendid. ? - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
16SALÂHÎ, Hüseyind. ? - ö. ?Madde AdıGörüntüle
17MEŞREB, Baba Rahîmd. 1640-41 (1653, 1657) - ö. 1711Madde AdıGörüntüle
18TÂBİ'Î, FEYZÎ, Alî Tâbi'î Efendid. ? - ö. ?Madde AdıGörüntüle