Madde Detay

İsmet Tambaş, 1938'de Kayseri’nin Pınarbaşı ilçesinin Malak köyünde dünyaya gelmiştir. Babası Mehmet Çavuş, Şarkışla’nın (Sivas) Mengensofulardandır. İsmet Tambaş’ın annesi Fatma Hanım, Mehmet Çavuş’un ikinci eşidir. Mehmet Çavuş, Fatma Hanım ile çocuğu olmadığı için evlenir (Kaya 2009: 141). İsmet Tambaş kendi internet sitesinde babasının erkek çocuğu sahibi olmak amacıyla annesiyle evlendiğini söyler (www.asikdog.com). Fatma Hanım ile Mehmet Çavuş arasında çıkan anlaşmazlık nedeniyle Fatma Hanım hamileyken kendi köyüne gider ve İsmet Tambaş orada doğar. Mehmet Çavuş, karısını görmeye gittiğinde çocuğunu da kaçırarak Mengensofular’a getirir. Orada büyüyen Tambaş, köyde okul olmadığı için Kur’an-ı Kerim öğrenir (Kaya 2009: 141). Tambaş 17 yaşındayken babası tarafından evlendirilir. Aynı dönemde babasını kaybeder. 1958’de askere giderek iki buçuk yıl askerlik yapar ve memleketine döner (www.asikdog.com). Kaya, onun “mistik konulara dalmış, zihnini kurcalayan soruların cevabını aradığını" belirtir (Kaya 2009: 141). Bundan dolayı Tambaş’ın “eniştesi Latif, onu Kızılcakışla’nın [Sivas/Şarkışla] Kadılı Mahallesindeki Şeyh Çoban Mehmed’in yanına götürmüştür.” (Kaya 2009: 141). Tambaş, Çoban Mehmed ile tanıştırılmak için onun bulunduğu köye gittiğinde bir yakınlarının evinde uyuyakalır. Burada bir rüya görür ve rüyasında nur yüzlü bir pir ona “uyuyorsan burada uyan, ölü isen burada diril, bulanıksan burada durul. Gel, evladım gel” der. O sırada Tambaş uyanır ve yakınları ona pirin kendilerini çağırdığını söyler. Hep birlikte pirin yanına gittiklerinde pir ona Tambaş’ın az önce rüyasında söylediği sözleri tekrar söyler. Bir müddet sonra pir, Tambaş’a “gözün açılsın gör, dilin açılsın söyle. Burası var kapısı, burası istek kapısı” deyince İsmet Tambaş da ona “hakka âşık olmak istiyorum” der. Bunun üzerine pir “Allah istediğini kabul etsin, sen hakta olasın hak sende ola. Mahlasın doğu âşığı ola” diyerek ona mahlas verir (www.asikdog.com). Bundan sonra bu mahlasla şiirler söyler. Âşığın saz ve sözle uğraşması köyünde hoş karşılanmadığı için Şarkışla’ya taşınır. Şarkışla’da “Pir Sultan geceleri düzenlemiştir.” (Kaya 2009: 141). 1973’te Köln’e (Almanya) işçi olarak gitmiş ve orada yirmi beş yıl kalır. Doğan Kaya onun İstanbul’da yaşadığını söylemektedir (Kaya 2009: 141).

Şairin Çobanın Çiçekleri adlı bir kitabı bulunmaktadır. Kaya onun şiirlerinin teknik olarak oldukça sağlam olduğunu ve “genellikle sosyal tenkit, der ve mistik” konularda şiiri bulunduğunu belirtmiştir. İrticalen söyleyebilen ve saz çalabilen âşıklardandır (Kaya 2009: 141).