HEMDEM, Mehmed Sa'îd Hemdem Çelebi Efendi

(d. 1222/1807 - ö. 1275/1859)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Konya'da 1222/1807 yılında doğdu. Asıl adı Mehmed Sa'îd Hemdem Çelebi Efendi'dir. Şiirlerinde Hemdem mahlasını kullandı. 1230/1814 senesinde vefat eden Mevlânâ soyundan El-hâc Mehmed Emîn Çelebi Efendi'nin oğludur. Babası, vefat etmeden üç gün evvel Mevlânâ dergâhındaki dedeleri ve dervişleri, sertarik ve sertabbâhı ve türbedar dede efendileri çağırarak dergâhın şeyhliğini oğluna bıraktığını söyledi, durum gerekli makamlara yazıldı ve adet gereği devlet tarafından berat gönderildi. O esnada Hemdem Çelebi henüz sekiz yaşında idi. Kendisine mürebbî ve vekil tayin edilen babasının amcası Ebûbekir Çelebi Efendi'nin halifesi Sertarîk Hasan Emîr Dede Efendi'den tarikat adabını ve diğer gerekli bilgileri öğrendi. 1234/1818 senesinde Sikke-i Mevlevî giydi. 1235/1819 senesinde Hasan Dede'nin vefatı üzerine halifesi Seyyid Süleymânü't-Türâbî'den tarikat seyir ve sülukunu tamamlayarak halifeliği kazanıp resmen Mevlânâ Dergâhı şeyhi oldu. Kırk beş sene kadar bu görevde bulundu. Hemdem Çelebi, Hind kibarzâdelerinden olduğu hâlde memleketini terk edip bir müddet Şiraz'da ve daha sonra Konya'da ikamet eden meşhur bilginlerden Hoca Vecdî Efendi'den Farsça tahsil etmişti. İbrâhim Paşa Mısır ordusuyla Konya'ya geldiği sırada Hemdem Çelebi, İstanbul'a savuşarak padişahın iltifatına mazhar oldu. Mısır askeri Konya'dan çekildikten sonra makamına döndü. Bir müddet sonra vaki olan davet ile oğullarıyla beraber tekrar İstanbul'a geldi. Sonra yine Konya'ya döndü. 1275/1859 senesinde Konya'da vefat etti.

Fatîn Tezkiresi'nde, "kâmil ve ârif, tarikat sırlarına gerçek anlamıyla aşina, gerekli bütün bilgilere sahip bir mürşid olup ilim ve irfanı mükemmel, fesahat ve belagat dolu şiirleri herkes tarafından kabul edilen ve beğenilen, özellikle Farsçada son derece bilgili bir şeyh" (Fatîn 1271: 455) olarak tanıtılan Hemdem Çelebi'nin aynı eserde yedi bendden oluşan kırk dokuz beyitlik bir tercî-i bendi ile Farsça bir gazeli şiirlerine örnek olarak alınmıştır. Konya Vilâyeti Halkiyât ve Harsiyâtı adlı eserde de "âlim ve ârif olan bu zatın Türkçe ve Farsça pek çok şiirleri vardır" (Sadeddin Nüzhet 1926: 144) denilerek Fatîn Tezkiresi'ndeki tercî‘-i bendi ve Farsça gazelinin yanında Türkçe bir gazeli ve iki beyti şiirlerine örnek verilmiştir.

Kaynakça

Fatîn Dâvud (1271). Hâtimetü'l‑Eş‘âr. İstanbul.

İnal, İbnü'l-Emin Mahmud Kemal (1988). Son Asır Türk Şairleri. C. II. İstanbul: Dergah Yay.

Sadeddin Nüzhet,Mehmed Ferîd (hzl.) (1926). Konya Vilâyeti Halkiyât ve Harsiyâtı. Konya.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: PROF. DR. MEHMET ARSLAN
Yayın Tarihi: 31.12.2014
Güncelleme Tarihi: 02.12.2020

Eserlerinden Örnekler

Tercî-i Bend'inden ilk ve son bend:

Câm-ı yâre mübtelâ meclise mahremdir şarâb

Fahr idüp gerdûna eyler başı üstünde habâb

Âşıkân cânın virir cânâ o bezm-i işrete

Sen eger sâkî olup bâgda olursa mâh-tâb

Bir kadehle şöyle ser-mest eyledin sâkî beni

Dâne-i hardal kadar gelmez gözüme nüh-kıbâb

Cur'asın içseydi zâhid terk iderdi varını

Bezm-i nûşâ-nûşda nagme iderdi çün rebâb

Cur'asın görseydi ger İskender-i sâhib-kırân

Âb-ı hayvânı virürlerse iderdi redd-i bâb

Ben de bilmem sen mi mest itdin beni yâ bâde mi

Zerrece gelmez gözüme mâh-tâb u âfitâb

Sâkiyâ Allâh içün mahzûn itme bendeni

Dûr idüp mey-hâneden magbûn itme bendeni

...........

Yanmadan yakılmadan böyle harâb u nâ-tüvân

Ol harîm-i hâsa mahrem olmadır maksad hemân

Sensiz almam habbeye hûr u behişt ü kevseri

Sen olunca bana külhan da olur dâru'l-cinân

Gülleri bu gülşenin hep hâr görinür gözüme

Teng olur hep başıma sensiz bu âlem bî-gümân

Pâre pâre itseler de sonra ihrâk itseler

Kuvvet-i aşkınla duymaz zerrece cân u revân

Sâkiyâ feyz-i İlâhî zât-ı pâkindir senin

Ol şarâbın cur'asın itme dirîg ey cân-ı cân

Zülfün ümmîdi ile geldi kapuna zâr zâr

Eyleme red Hemdem'i ey pâdişâh-ı kün fekân

Sâkiyâ Allâh içün mahzûn itme bendeni

Dûr idüp mey-hâneden magbûn itme bendeni

(Fatîn Dâvud (1271). Hâtimetü'l‑Eş‘âr. İstanbul. 451, 453.)


İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1MEHMET, Mehmet Yakıcıd. 1879 - ö. 26.01.1950Doğum YeriGörüntüle
2Kâmil Uğurlud. 01 Ocak 1942 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
3SEYRANÎd. 1835 - ö. 1894Doğum YeriGörüntüle
4FEYZÎ, Mehmed Emîn Feyzî Efendi, Ayaşlıd. 1807 - ö. 1855 ds.Doğum YılıGörüntüle
5Sadık Rıfat Paşad. 28 Ekim 1807 - ö. 12 Şubat 1857Doğum YılıGörüntüle
6MUHTÂR, Ahmed Muhtar Efendi, Molla Beyd. 1807 - ö. 1882Doğum YılıGörüntüle
7REFÎ', Mehmed Emîn Refî'd. ? - ö. 1859Ölüm YılıGörüntüle
8ZİHNÎ, Bayburtlud. 1797 - ö. 1859Ölüm YılıGörüntüle
9Hoşyâr Kadınefendid. ? - ö. 1859Ölüm YılıGörüntüle
10AFÎFÎ, Şeyh Abdullah Afîfüddin Efendid. ? - ö. 1640/1641MeslekGörüntüle
11KELİMÎ, Ahmedd. ? - ö. 1647MeslekGörüntüle
12VÂHİB ÜMMÎ, Abdülvahhapd. ? - ö. 1595MeslekGörüntüle
13HÂDÎ, Ali Rızâ, Eskişehirlid. ? - ö. 1868Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
14MAHMÛD ES'AD, Konya Seydişehirlid. 1855 - ö. 1918Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
15TEVHÎD, Seyyid Ahmed Tevhîd Efendid. 1807 - ö. 1870Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
16KÜNÛZÎd. ? - ö. ?Madde AdıGörüntüle
17MÜNİRÎ, Hüseyin Münîrî Efendid. ? - ö. 1703-04Madde AdıGörüntüle
18ÜMÎDÎ, Vâiz Şeyh Ahmed Efendid. ? - ö. 1694Madde AdıGörüntüle