Madde Detay

İzmir’in Buca ilçesinde dünyaya geldi. O yıllarda ailesi Menderes ilçesine bağlı Değirmendere Köyü'nde yaşıyordu. İlkokul yıllarına kadar bu köyde yaşadı. Annesi ev hanımı, babası devlet memurudur. Anne tarafı, mübadele esnasında Yunanistan’ın Yanya şehrinden göçüp Aydın’ın Söke ilçesine yerleşen Arnavut bir ailedir. Baba dedesi yörük olan Arslanbenzer’in babaannesin sülalesi ise yine mübadele sırasında Yunanistan’ın Katerin şehrinden göç etmiştir. Melek Arslanbenzer ilkokul üçüncü sınıfa kadar Değirmendere köyünde yaşadıktan sonra ailesiyle birlikte İzmir’in Urla ilçesine göç etti. Lise yıllarına kadar Urla’da ikamet ettiler. Sonraki yıllarda İzmir’in merkezine yerleştiler. İzmir İnönü Lisesinde okuduğu yıllarda psikoloji, sosyoloji ve felsefeye ilgi duymaya başladı. 1997’de İstanbul Bilgi Üniversitesi Psikoloji bölümünü kazandı. Yükseköğrenimi boyunca geçimini temin etmek için çeşitli işlerde çalıştı. Yirmi yaşında Atlılar dergisi satış temsilcisi olduğunda şair olmakla ilgili bir hedefe ve buna yönelik bir iddiaya sahip değildi. 2005 yılında Atlılar dergisinin temsilciliğini yaptığı yıllarda tanıştığı Hakan Arslanbenzer’le hayatını birleştirdi. 2010’da grup terapileri ve bireysel terapilerin yapıldığı, aynı zamanda psikoterapi eğitimleri verilen Avangard Terapi Merkezini kurdu. (Şengül 2015).

İlk şiirlerini 2002 yılında Atlılar dergisinde Melek Açıkgöz imzasıyla yayımlar. Bu şiirler lirik denemeler şeklindedir. 2005 yılından sonra bu kez Fayrap dergisinde şiir yayımlar. Aynı dergide Türk şiirinin günümüz temsilcilerini tanıtıcı mülakat yazıları yer alır. Fayrap'ta yayımlamaya başladığı yeni şiirlerinde ilk şiirlerindeki belirsizlik ve huysuzluğun yerini bir tür güç istemine bıraktığı görülür. 2000’lerin ikinci yarısından itibaren Neo-Epiğin popülizme evrildiği, gerçekçiliği tam benimsediği dönemin şairi olarak 2011 yılında Metro’da Cuma Namazı isimli şiir kitabıyla adını duyurur. Birçok şairden etkilenmesine rağmen, şiiri bir siyaset aracı olarak görmesinden dolayı, onu derinden etkileyen şahıslar İsmet Özel ve Hakan Arslanbenzer olur. Hakan Arslanbenzer’le tanışmasıyla birlikte edebiyat ve şiir anlayışı Neo-Epik şiire kapı aralar. Şiire imgesel bir yoldan çıkan şair, Neo-Epik şiirle birlikte Pound’un öne sürdüğü nesnel imgelem anlayışına yönelir. Melek Arslanbenzer, nesnel imgelemi, “İmgenin bireyselliğine ve gerçek hayatta bir karşılığının olmayışına karşı gerçek hayatta karşımıza çıkan bazen herkesin farkettiği bazen de herkesin gördüğü ama fark etmediği bir kavramı, olayı ya da durumu alıp çıkartmak ve şiirde ifade etmek.” (Şengül 2016:186) şeklinde tanımlar.

Cengiz Kurtoğlu MP3, şâirin Eren Safi'nin Müslüm Gürses MP3 şiirine nazire olarak yazılmış olan şiiridir. "Kahır" şiiri ise iki siyasi cinayetin Türk aklındaki izlerini süren bir şiirdir. Bu iki şiirin Neo-Epik tarzda yazılışı hakkında Hakan Arslanbenzer şunları söylemiştir: “Neo-epik şiir soyuttan somuta yönelme eğiliminde bir şiirdir. Dünyayı bir benzetmeler, analojiler evreni olarak görmekten uzaktır. Dünya bir gerçekler bütünüdür, neo-epik şiirin kavramsal çerçevesi içinde. Ve hiçbir gerçek alınıp rafine edilerek estetik kata taşınamaz. Estetik, politikadan ayrı bir kategori veya bilim değildir. Mallarme'nin Estetik-Ekonomi Politik karşıtlığının neo-epik şiir bakımından irapta mahalli yoktur.” (Arslanbenzer 2008:91) Dünyaya açık bir şâir olarak Melek Arslanbenzer, insan ilişkilerini, siyasi olayları ve ahlaki meseleleri reaksiyoner olarak şiirine alır.