VECÎHÎ, Hasan

(d. ?/? - ö. 1071/1660)
divan şairi, müverrih, kâtib
(Divan/Yazılı Edebiyat / 17. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Osmanlı tarihiyle ilgili meşhur eserinin başında adının Hasan olduğunu ifade etmektedir (Vecîhî yk. 1b). Buna karşın Babinger adının Hüseyin olduğunu söylemektedir (1982: 229). Kırım’ın Bahçesaray şehrinde doğmuştur. Bazı kaynaklarda İstanbul’da doğduğu yazılıysa da (Özcan 1989: 714; Çapan 2005: 695) bu bilgi doğru değildir. Babasının adı Abdullah Ârif’tir.

İyi bir eğitim aldığı anlaşılan Vecîhî, İstanbul’a geldikten sonra Kemankeş Kara Mustafa Paşa'nın mühürdarlığı görevinde bulunmuştur. Şair, Kemankeş Kara Mustafa Paşanın idamının ardından Divan-ı Hümâyûn kâtipliğine atanmıştır. Tarihini İtalyanca’ya tercüme eden Giacomo Tarsia’ya göre 1071/1660 yılında verem hastalığı sebebiyle vefat etti (Akkaya 1959: 535). Ölümüne Şeyh Nazmî, "Du’â ile dedi târîh-i fevtini Nazmî / Ola makâm Vecîhî'ye cennet-i firdevs" (1071) beytiyle tarih düşürmüştür (Çapan 2005: 695). Bazı kaynakların vefat tarihini 1081/1670 (Sarı 1990: 33; Abdülkadiroğlu 1999: 516; Kurnaz 2000: III/159) göstermeleri yanlıştır. Mezarı Edirne Kapısı haricindedir.

Vecîhî’nin iki eseri bulunmaktadır:

1. Dîvân-ı Vecîhî : Müretteb bir divandır. Divanın yurt içi ve yurt dışında farklı kütüphanelerde birçok nüshası bulunmaktadır. 1. İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi, Nu: T. 605, 30 yk.; 2. İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi, Nu: T. 462/3, yk. 40-52; 3. Süleymaniye Kütüphanesi, Lala İsmail Efendi. Nu: 718/7, yk. 134-155; 4. Atıf Efendi Kütüphanesi, Nu: 2255/3, yk. 90-139; 5. Vatikan Kütüpanesi Türkçe Yazmaları, Nu: 259, 32 yk.; 7. İngiltere Milli Kütüphanesi, Nu: Or. 11568; 8. Milli Kütüphane, Nu: Yz FB 321/1, 26 yk. Divan üzerine bir lisans (Tolun 1949) ve yüksek lisans tezi (Aslantaş 1994) yapılmıştır. Şairin 2100 beyit civarındaki divanında 6 kaside, 7 tarih, 2 terkîb-i bend, 1 muhammes, 224 gazel, 22 rubâî, 10 kıt’a, 22 matla, 20 müfred vardır.

2. Târîh-i Vecîhî: Eserinin özel bir adı olmamakla birlikte Bağdat fethi dolayısıyla Târîh-i Feth-i Bağdad, müellifin doğum yerine izafeten Târîh-i Kırımî isimleriyle de bilinmektedir. Eserde; IV. Murad’ın Bağdat seferi, Anadolu’daki isyanlar ve sultan kadınların siyasete müdahaleleri ayrıntılarıyla anlatılmıştır. 1047-1072 yılları arasında geçen olayları aktaran eserin yazmaları şunlardır: 1. Köprülü K. Hâfız Ahmed Paşa, Nu: 225; 2. Süleymani Kütüphanesi, Hamidiye, Nu: 917. Eser, Târîh-i Feth-i Bağdâd ve Târîh-i Kırımî adları ile de tanındı. Eser, yazarın vefatından 14 yıl sonra Venedik Sefâreti kâtibi Giacomo Tarsini tarafından İtalyancaya da çevrildi. Muhtasar bir eser olmakla birlikte şairin bulunduğu görev dolayısıyla başka kaynaklarda bulunmayan bilgiler ihtiva etmesi Osmanlı tarihiyle ilgili ana kaynaklar arasında gösterilmesine sebep olmuştur. Büyük ölçüde yazarın gözlemleri ve tenkitlerine dayanan eser, Nâimâ, Râşid ve Silahtar Mehmed Ağa gibi tarihçilere kaynaklık etmiştir (Üçok 1982: 229). Eser üzerine bir doktora çalışması yapılmıştır (Akkaya 1957).

Dönemin önemli şairlerinden Nâ’ilî’yi örnek alan Vecîhî, Sebk-i Hindî akımının etkisinde kalmıştır. Yaşadığı dönemin padişahlarına kaside yazmadığı gibi divanında tevhid ve münâcât türünde şiir yoktur. Kasidelerindeki ustalığıyla bir bakıma Nedîm’in habercisi olmuştur. Ayrıca hikemî tarzda söylemiş olduğu gazelleriyle Nâbî için bir zemin oluşturmuştur.

Kaynakça

Abdulkadiroğlu, Abdulkerim (hzl.) (1999). İsmail Belîğ, Nuhbetü’l-Âsâr. Ankara: AKM Yay.

Akkaya, Ziya (1957). Vecîhî Tarihi. Doktora Tezi. Ankara: Ankara Ünv.

Akkaya, Ziya (1959). “Vecîhî ve Eseri”. AÜ DTCF Dergisi. Cilt: XVII, (Sayı: 3-4): 533-560.

Âsım. Zeyl-i Zübdetü'l-Eş‘âr. İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi. TY. 2401. v. 26a.

Aslantaş, Gazanfer (1994). Vecîhî Hayatı, Eserleri ve Divanı’nın Tenkidli Metni. Yüksek Lisans Tezi. Konya: Selçuk Ünv.

Babinger, Franz (1982). Osmanlı Tarih Yazarları ve Eserleri. (çev. Coşkun Üçok). Ankara: KBY.

Çapan, Pervin (hzl.) (2005). Mustafa Safâyî Efendi, Tezkire-i Safâyî. Ankara: AKM Yay.

İpekten, Haluk, M. İsen, R. Toparlı, N. Okçu, T. Karabey (1988). Tezkirelere Göre Divan Edebiyatı İsimler Sözlüğü. Ankara: KBY Yay.

Komisyon (1967). İstanbul Kütüphaneleri Türkçe Yazma Divanlar Kataloğu. Cilt: II, İstanbul: Milli Eğitim Basımevi.

Kurnaz, Cemal, M. Tatcı (hzl.) (2000). Bursalı Mehmed Tâhir, Osmanlı Müellifleri. Ankara: Bizim Büro Basımevi.

Kurnaz, Cemal, Halil Çeltik (2000). Osmanlı Dönemi Kırım Edebiyatı. Ankara: KBY.

Kurnaz, Cemal, M. Tatcı (hzl.) (2001). Mehmet Nâil Tuman, Tuhfe-i Nâilî. Cilt:II, Ankara: Bizim Büro Yay.

Mehmed Süreyyâ. (1311). Sicill-i Osmânî. Cilt: IV. İstanbul: Matbaa-i Âmire.

Müstakîmzâde Süleymân Sa’deddîn. Mecelletü’n-Nisâb. (tıpkıbasım), Ankara: KBY Yay.

Özcan, Abdülkadir (hzl.) (1989). Şeyhî Mehmed Efendi, Vekâyiü’l-Fudalâ. C. I. İstanbul: Çağrı Yay.

Sarı, Mehmet (hzl.) (1990). Osmanlılar Zamanında Yetişen Kırım Müellifleri. Ankara: KBY.

Tolun, İlhan (1949). Vecîhî Çelebi Divanı. Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: İstanbul Ünv.

Vecîhî. Târîh-i Vecîhî. Süleymaniye Kütüphanesi. Hâmidiye. Nu. 1917. yk. 1b.

Yılmaz, Kâşif (hzl.) (2001). Güftî ve Teşrîfâtü’ş-Şu’arâsı. Ankara: AKM Yay.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: DOÇ. DR. HAKAN YEKBAŞ
Yayın Tarihi: 07.03.2014
Güncelleme Tarihi: 23.11.2020

Eserlerinden Örnekler

Edirne’ye İrsâl Olunmuşdur

Ey sabâ üftân u hîzân Edrine şehrine var

Var ise şevkun eger fasl-ı bahârı görmege

  

Anlarum ki benden artukdur dilünde ârzû

Seyr-i bâg u gül-istândan ol diyârı görmege

Kuvvet-i reftâra mâliksen hemân eyle şitâb

Bende-gân-ı dergeh-i devlet-medârı görmege

Ruhsat olursa eger ferş-i reh eyle rûyunı

Fâzıl-ı dehr-i ismetî-i kâm-kârı görmege

Sen degilsün yalınuz müştâk-ı pâ-bûsı hemân

Her cihân âmâdedür ol iftihârı görmege

Eyle dest-efşân semâ’ ile harîmin reşk-i bâg

Mâni’ olmazlarsa mîr-i nâmdârı görmege

Rûz u şeb mihr ü meh-âsâ itse de ‘arz-ı cemâl

Kimsede tâkat mi var ol ‘işve-kârı görmege

Bir birin ta’kîb ider cân u dil olsa rû-be-râh

Ol iki yek-dâne dürr-i şâh-vârı görmege

Hadden efzûndur dilimde iştiyâkum bâ-husûs

Hazret-i aga-yı Rüstem-iktidârı görmege

Germ-i şevkuz ol kadar ta’bîr olınmaz Hak bilür

Tâze şi’r-i Vecdî-i sâhib-vakârı görmege

Geşt ider mi Nâ’ilî-i hoş-sühan her kûşeyi

Bir ser-âmed dilber-i ‘Azrâ-izârı görmege

Keyf-i afyon ile her dem germ olup …

Meyli var mı yine Mısr u Kandehâr’ı görmege

Ârifî der mi yine tergîb idüp yârânını

Zevk olınmazsa hele degmez mi bârı görmege

Behcetî’ye el virüp devrân müsâ’id oldı mı

Hidmet-i sadr-ı kerîm ü kâm-kârı görmege

Turmasun bezl-i şifâ itsün Kelîm’ün asgarî

Tâlib ise ger kadîmi i’tibârı görmege

Güftî-i nâzük-edâ olsun anunla hem-zebân

Tâze eş’âr ile vardukça kibârı görmege

Meylî-i âzâdeveş germünde râh-ı ric‘ata

Ol sevâdı ‘azm idenler ıztırârı görmege

Cây-ı râhat bulmayup âhir Füzûnî derd-mend

İtmiş âheng-i ‘adem dârü’l-karârı görmege

Sayd-cû-yı deşt-i peymâyâna eyyâm-ı şitâ

Mâni olmuşken temâşâ-yı şikârı görmege

İrişüp fasl-ı gül ü sünbül hevâ-yı geşt-i bâg

Halkı sevk itmekde mi feyz-i bahârı görmege

Tâze-rûlar verd-i ra’nâlar gibi açıldı mı

Gülşeninde gûşe gûşe lâlezârı görmege

Bülbülân-ı nagme-pîrâlar gibi ‘uşşâk-ı zâr

Pây-tâ-ser dîde mi nakş-ı nigârı görmege

Şem’-i meclis eylenüp bir şûhı yârân-ı safâ

Cem olurlar mı şarâb-ı hoş-güvârı görmege

Biz de çokdan ‘azm iderdük ol makâm-ı dil-keşe

Mâni olmasaydı ger gasl-ı hisârı görmege

Eylesün bu tarz-ı hâsına Vecîhî’nün nazar

İsteyen ol şâ’ir-i şöhret-şi’ârı görmege

Her kimün olsa mezâkı ehl-i isti’dâddan

Meyl ider bu nagme-i dil-keş karârı görmege

(Aslantaş, Gazanfer (1994). Vecîhî Hayatı, Eserleri ve Divanı’nın Tenkidli Metni. Yüksek Lisans Tezi. Konya: Selçuk Üniversitesi. 58-61.)

Gazel

Şebângeh fikr-i sevdâ-yı hatunla bir gazel yazdum

Kemâhî vasf-ı hüsnün anda derc itdüm güzel yazdum

Güzel yazmış yazanlar hüsnüni Şîrîn ü Leylâ’dan

Dil-i şeydâyı bende Kays u Ferhâd’a bedel yazdum

Hadîs-i hattun ile hâl-i ‘aşkum bir kitâb itdüm

Netîce bûs-ı la’lün anda aksâ-yı emel yazdum

İdüp ahter şinâsî-i cihân fitne vü âşûb

Nigâh-ı yâri hem-tâ-yı tîr-i Mirrîh ü Zühâl yazdum

Vecîhî sad-Felâtûn-ı hıred hallinde hayrândur

Kemâl-i ‘aşk ile fenn-i cünûna bir muhâl yazdum

(Aslantaş, Gazanfer (1994). Vecîhî Hayatı, Eserleri ve Divanı’nın Tenkidli Metni. Yüksek Lisans Tezi. Konya: Selçuk Üniversitesi. 181-182.)

Gazel

Dâgla zeyn olmaduk sînemde bir yir kalmadı

Seyr-i bâga meyl-i hâtır ey gül-i ter kalmadı

Açdı gül rûyun dagıtdı zülf-i pür-çînün sabâ

Dâm-ı hayretde dil-i şûrîde muztar kalmadı

Gül perîşân-ı hazân u mihr bî-tâb-ı zevâl

Da‘vî-i hüsne sana kimse berâber kalmadı

Câm-ı mey gördüm ne ‘âlemler temâşâ itdürür

Dilde meyl-i seyr-i mir’ât-ı Sikender kalmadı

Külbe-i tarîki reşküme cebînân itmege

Bir gice lutfundan ol mihr-i münevver kalmadı

Bâde-i nâb ile sâki eyledi def ‘-i melâl

Ey Vecîhî hâtır-ı zârum mükedder kalmadı

(Aslantaş, Gazanfer (1994). Vecîhî Hayatı, Eserleri ve Divanı’nın Tenkidli Metni. Yüksek Lisans Tezi. Konya: Selçuk Üniversitesi. 232.)


İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1GAZÂYÎd. 1554 - ö. 1607Doğum YeriGörüntüle
2RAHMÎ, Mustafa Rahmî Efendid. ? - ö. 8 Ağustos 1752Doğum YeriGörüntüle
3NEVÂYÎ, II. Mengli Girayd. 1682 - ö. 10 Aralık 1739Doğum YeriGörüntüle
4GAZÂYÎd. 1554 - ö. 1607Doğum YılıGörüntüle
5RAHMÎ, Mustafa Rahmî Efendid. ? - ö. 8 Ağustos 1752Doğum YılıGörüntüle
6NEVÂYÎ, II. Mengli Girayd. 1682 - ö. 10 Aralık 1739Doğum YılıGörüntüle
7GAZÂYÎd. 1554 - ö. 1607Ölüm YılıGörüntüle
8RAHMÎ, Mustafa Rahmî Efendid. ? - ö. 8 Ağustos 1752Ölüm YılıGörüntüle
9NEVÂYÎ, II. Mengli Girayd. 1682 - ö. 10 Aralık 1739Ölüm YılıGörüntüle
10GAZÂYÎd. 1554 - ö. 1607MeslekGörüntüle
11RAHMÎ, Mustafa Rahmî Efendid. ? - ö. 8 Ağustos 1752MeslekGörüntüle
12NEVÂYÎ, II. Mengli Girayd. 1682 - ö. 10 Aralık 1739MeslekGörüntüle
13GAZÂYÎd. 1554 - ö. 1607Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
14RAHMÎ, Mustafa Rahmî Efendid. ? - ö. 8 Ağustos 1752Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
15NEVÂYÎ, II. Mengli Girayd. 1682 - ö. 10 Aralık 1739Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
16GAZÂYÎd. 1554 - ö. 1607Madde AdıGörüntüle
17RAHMÎ, Mustafa Rahmî Efendid. ? - ö. 8 Ağustos 1752Madde AdıGörüntüle
18NEVÂYÎ, II. Mengli Girayd. 1682 - ö. 10 Aralık 1739Madde AdıGörüntüle