Madde Detay
VA’Dî, Ahmed Efendi
(d. ?/? - ö. 1094/1682-83)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 17. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Şair
tezkireleri ve biyografik kaynaklarda doğum tarihi ile ilgili bilgi bulunmayan
şairin asıl ismi Ahmed olup manzumelerinde Va’dî mahlasını kullanmıştır.
Yine kaynaklarda nakledildiğine göre Va’dî Ahmed Efendi, Üsküdar’da doğmuş ve
ilim tahsilinden sonra Üsküdar mahkemesinde kâtip olmuştur (Altuner 1989: 1002-1003).
Zamanla yükselerek aynı mahkemede başkâtip olan Va’dî, Üsküdar’da doğmuş olması
ve ömrünü burada geçirmiş olması nedeniyle bazı kaynaklarda Üsküdarî Aḥmed
Efendi künyesiyle de anılmaktadır (Ekinci 2018: 1784). Kaynakların birçoğunda
Va’dî Ahmed Efendi’nin 1094/1682-83 yılında vefat ettiği bildirilmesine ve
dostlarından birinin Va’dî’nin vefatı üzerine; “Rûh-ı Va‘dî bula envâr-ı
cemâlüñle neşât” mısraıyla tarih düşürdüğü belirtilmesine (Altuner 1989:
1003; Ekinci 2018: 1784; Müstakim-zâde 2000: 437) rağmen İsmâil Belîg vefat
tarihini sehven 1095 olarak kaydetmiştir (Abdülkadiroğlu 1999: 671). Belîg’in
tarih konusunda yanıldığını Nâ’ilî de vurgulamaktadır (Şener 2013: 425). Bazı
kaynaklarda Va’dî’nin, Üsküdarlı İbrahim Sırrî Efendi’nin üstadı olduğu
belirtilse de Sırrî’nin şu ana kadar tespit edilen eserleri arasında bu nakli
doğrulayacak bir bilgiye rastlanmamıştır (bk. Kazan 2003; Aksoyak 2017; Aras
2019).
Va’dî’nin divanı ve edebi yönü hakkında değerlendirmelerin yer aldığı tek eser Safâyî Tezkiresi’dir. Mustafa Safâyî söz konusu eserinde “eş’ârı pâk ve güftârı sûz-nâkdur” ifadeleriyle Va’dî’yi metheder ve şairin vefat etmeden evvel bir divan tertip ettiğini de vurgular (Abdülkadiroğlu 1999: 671). Kaynaklarda başka eseri olup olmadığı belirtilmeyen Va’dî’nin günümüze kadar tespit edilen eserleri şunlardır:
1. Divan: Tertip şekli bakımından klâsik divan tertibine uymayan Va’dî Divanı, 6 kaside, 155 gazel, 18 rubai, 1 kıt’a-i kebîre, 6 kıt’a, 3 nazm ve 10 müfred ihtiva etmektedir. İstanbul Üniversitesi Nadir Eserler Kütüphanesi’nde iki (Demirbaş No: NEKTY00285-NEKTY05554) ve Nuruosmaniye Kütüphanesi’nde bir nüshası tespit edilen divan üzerinde bir yüksek lisans tezi yapılmıştır (Yücel 2001). Divan’ın bu üç nüshası dışında ayrıca Medine Ârif Hikmet Kütüphanesi Türkçe Yazmalar Bölümü 203/811 numarada kayıtlı bir nüshası daha bulunmaktadır.
2. Fîrûz u Dil-efrûz
Mesnevisi: Manzum bir aşk hikâyesi olan eserde Fîrûz ile Dilefrûz
isimli şahıslar arasında geçen aşk konu edilmiştir. Geleneksel aşk
hikâyelerindeki çerçeve hikâye yapısında oluşturulan mesnevide klasik aşk
hikâyelerinden farklı olarak kahramanlar hikâyenin erken safhasında kavuşup
mutluluğa erişirler (Sabuncu 2005: 16). Mesnevi metninin sonunda yer alan ferağ
kaydında eserin 1078/1667-68 yılında tamamlandığı belirtilmiştir. 59 başlık ve
1370 beyitten oluşan Fîrûz u Dil-efrûz Mesnevisi tıpkıbasımıyla beraber
yayımlanmıştır (Sabuncu 2005).
3. Heşt Behişt Mesnevisi: Mevcut bilgilerimize göre tek nüshası Medine
Ârif Hikmet Kütüphanesi Türkçe Yazmalar Bölümü 263/811 numarada kayıtlı olan
mesnevi 76 varaktan oluşmaktadır. Zengin bir içeriğe sahip olan Heşt Behişt’te
dini – ahlâkî yer yer de tarihi konu ve olaylar ele alınmıştır. Eser isminden
de anlaşılacağı üzere Va’dî eseri sekiz bölüme ayırmış ve mesnevideki bölümleri
“sıfat-ı meclis” başlığıyla birbirinden ayırmıştır. Manzum – mensur karışık bir
dibace ile başlayan mesnevinin giriş bölümünde dönemin padişahı Sultan IV.
Mehmed (salt.1648-1687) methiyesi ve Musahip Mustafa Paşa övgüsü de yer
almaktadır. Heşt Behişt mesnevisinin hâtime kısmında yer alan tarih
kıt’asın Va’dî eserini 1087/1676-77 yılında tamamladığını belirtir. Aruzun mef’ûlü
mefâ’ilün fe’ûlün kalıbıyla kaleme alınan eser 2681 beyitten oluşmaktadır. Eser
hakkında iki tanıtım yazısı yazılmıştır (Doğan 2022a; 2022b).
Kaynakça
Aksoyak, İ. Hakkı (haz.) (2017). Hikâye-i Garîbü’l-Âsâr - Üsküdarlı Sırrî. Ankara: Kültür Bakanlığı Yay. https://ekitap.ktb.gov.tr/Eklenti/55872,hikaye-i-garibul-asarpdf.pdf?0 [Erişim tarihi: 14.05.2022].
Altuner, Nuran (1989). Safâyî ve Tezkiresi. Doktora Tezi. İstanbul: İstanbul Üniversitesi.
Aras, Bünyamin (2019). Üsküdarlı İbrahim Sırrî Efendi’nin Târîh-i Sultân Mustâfâ-i Sâni Adlı Eseri’nin Transkripsiyonu ve Nüshalarının Karşılaştırması. Yüksek Lisans Tezi. Nevşehir: Hacı Bektaş Veli Üniversitesi.
Doğan, Hasan (2022a). “Va’dî’nin Heşt Behişt Mesnevisi ve Bu Mesnevide Yer Alan Mi’raciyye”. Hikmet-Akademik Edebiyat Dergisi 8 (16): 233-256.
Doğan, Hasan (2022b). “Heşt Behişt (Va’dî, Ahmed Efendi)”. Türk Edebiyatı Eserler Sözlüğü. http://tees.yesevi.edu.tr/madde-detay/hest-behist-va-di-ahmed-efendi [Erişim tarihi: 14.05.2022].
Ekinci, Ramazan (haz.) (2018). Vekâyi‘u’l-Fuzalâ Şeyhî’nin Şakâ’ik Zeyli - Şeyhî Mehmed Efendi. İstanbul: Türkiye Yazma Eserler Kurumu Yay.
Kazan, Şevkiye (2003). Üsküdarlı Sırrî: Hayatı, Şahsiyeti, Eserleri ve Divanı, Tenkitli Metin-İnceleme. Doktora Tezi. Ankara: Gazi Üniversitesi.
Kurnaz, Cemal – Tatçı, Mustafa (haz.)(2001). Mehmed Nâil Tuman Tuhfe-i Nâilî - Divan Şairlerinin Muhtasar Biyografileri. Ankara: Bizim Büro Yay.
Müstakim-zâde Süleyman Sadeddin (2000). Mecelletü’n-Nisâb fi’n-Nisbi ve’l-Künâ ve’l-Elkâb. (Tıpkıbasım). Ankara: KB. Yay.
Sabuncu, Zeynep (2005). Va’dî’nin Fîrûz u Dil-efrûz Mesnevisi. İstanbul: Simurg Yay.
Şener, Osman Zahit (2013). Tuhfe-i Nâilî Metin ve Muhteva II. Cilt S. 1000-1263. Yüksek Lisans Tezi. Sivas: Cumhuriyet Üniversitesi.
Yücel, Mahmut (2001). Va’di Divânı (Tenkitli Metin). Yüksek Lisans Tezi. Adana: Çukurova Üniversitesi.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: Dr. Hasan DoğanYayın Tarihi: Güncelleme Tarihi: 03.06.2022Eserlerinden Örnekler
Gazel
Söylet ol tûtî-i cânı la’l-i şekker-bâra bak
Gör ne âlem gösterir âyîne-i ruhsâra bak
Hîç mihr-i subh ile şem’-i şeb-ârâ bir midür
Âfitâba kıl nazar ol rûy-ı pür-envâra bak
Gonce-i şüküftede itmiş nühüfte jâleler
La’lini seyr it kemâl-i kudret-i sitâra bak
Muktezâ-yı hüsn-i mihr-efrûz-ı dilber böyledür
Gâh rûy-ı âline geh hatt-ı anber-bâra bak
Neylesün Va’dî reh-i aşkında pâmâl olmasun
Ol nihâl-i nâzı seyr it şîve-i reftâra bak
(Ahmed Va’dî, Divan, İstanbul Üniversitesi Nadir Eserler Kütüphanesi Demirbaş No: NEKTY05554 [y.z]: 23b)
Fîrûzuñ sûz-ı iştiyâkı âteş-endâz-ı tab’-ı Dilefrûz olmagla ol bî-mecâl bâr-ı belâ-yı aşka muhabbet-nâme tahrîr itdigidür
Virdi Dilefrûza bu efkâr elem
Aldı hemân destine levh ü kalem
Eyledi ya’nî rakam ol âfitâb
Cânib-i meftûnına çok dürr-i nâb
Nâmede şebnem gibi ol gül-‘izâr
Eyledi bu vech ile dürler nisâr
İy şiken-i turremüñ âşüftesi
Ve’y gül-i ruhsârımuñ âlüftesi
Derd ile müşkîn saçum bestesi
Işk ile bîmâr gözüm hastesi
Kâkül-i ‘anber-şikenüm bendesi
Kâmet-i mevzûnumuñ efkendesi
Sûhte-i şem’-i ruh-ı enverüm
‘Âşık-ı ruhsâr-ı ziyâ-güsterüm
Tûtî-i şîrîn-makâlüm benüm
Bülbül-i gülzâr-ı cemâlüm benüm
Ser-zede-i hâk-i devletüm
Nâzır-ı âyîne-i meh-i tal’atüm
Teşne-i ser-çeşme-i la’l-i lebüm
Haste-i sîb-i zakan ü gabgabum
(Sabuncu, Zeynep (2005). Va’dî’nin Fîrûz u Dil-efrûz Mesnevisi. İstanbul: Simurg Yay.:b.764-773)
Sıfat-ı nevrûz
Bir fasl-ı çemen ki bâd-ı nevrûz
Olmuşdı bahârda baht-ı fîrûz
Feyz-dem-i nev-bahâr ü şebnem
İtmişdi fezâ-yı bâgı hurrem
Çıkmışdı seher sabûha yekser
Her nergis-i mest elinde sâgar
Sahn-ı çemen ü fezâ-yı gülşen
Olmuşdı ferah-fezâ-nişîmen
Gelmişdi biraz ferâg-ı hâùır
Bu mevsim-i dil-güşâda âhir
Fikr ü hevesüm kenâra düşdi
Şebnem gibi lâle-zâra düşdi
Olmuşdı dil-nizâr ü haste
Zencîr-i cünûn-ı ‘aşka beste
Ya’nî ki bir ehl-i dil-civânuñ
Meftûnı idi o nükte-dânuñ
Ammâ ki ol âfitâb-çehre
Mâ’il idi tab’ı nazm ü nesre
Hâk-i kademi o serv-i bâlâ
Esbâb-ı sefer olup müheyyâ
(Va'dî Ahmed Efendi. Heşt Behişt. Medine Ârif Hikmet Kütüphanesi Türkçe Yazmalar Bölümü, Arşiv 263/811 [y.z.]: 8a)
Yayın Tarihi: Güncelleme Tarihi: 03.06.2022Eserlerinden Örnekler
Gazel
Söylet ol tûtî-i cânı la’l-i şekker-bâra bak
Gör ne âlem gösterir âyîne-i ruhsâra bak
Hîç mihr-i subh ile şem’-i şeb-ârâ bir midür
Âfitâba kıl nazar ol rûy-ı pür-envâra bak
Gonce-i şüküftede itmiş nühüfte jâleler
La’lini seyr it kemâl-i kudret-i sitâra bak
Muktezâ-yı hüsn-i mihr-efrûz-ı dilber böyledür
Gâh rûy-ı âline geh hatt-ı anber-bâra bak
Neylesün Va’dî reh-i aşkında pâmâl olmasun
Ol nihâl-i nâzı seyr it şîve-i reftâra bak
(Ahmed Va’dî, Divan, İstanbul Üniversitesi Nadir Eserler Kütüphanesi Demirbaş No: NEKTY05554 [y.z]: 23b)
Fîrûzuñ sûz-ı iştiyâkı âteş-endâz-ı tab’-ı Dilefrûz olmagla ol bî-mecâl bâr-ı belâ-yı aşka muhabbet-nâme tahrîr itdigidür
Virdi Dilefrûza bu efkâr elem
Aldı hemân destine levh ü kalem
Eyledi ya’nî rakam ol âfitâb
Cânib-i meftûnına çok dürr-i nâb
Nâmede şebnem gibi ol gül-‘izâr
Eyledi bu vech ile dürler nisâr
İy şiken-i turremüñ âşüftesi
Ve’y gül-i ruhsârımuñ âlüftesi
Derd ile müşkîn saçum bestesi
Işk ile bîmâr gözüm hastesi
Kâkül-i ‘anber-şikenüm bendesi
Kâmet-i mevzûnumuñ efkendesi
Sûhte-i şem’-i ruh-ı enverüm
‘Âşık-ı ruhsâr-ı ziyâ-güsterüm
Tûtî-i şîrîn-makâlüm benüm
Bülbül-i gülzâr-ı cemâlüm benüm
Ser-zede-i hâk-i devletüm
Nâzır-ı âyîne-i meh-i tal’atüm
Teşne-i ser-çeşme-i la’l-i lebüm
Haste-i sîb-i zakan ü gabgabum
(Sabuncu, Zeynep (2005). Va’dî’nin Fîrûz u Dil-efrûz Mesnevisi. İstanbul: Simurg Yay.:b.764-773)
Sıfat-ı nevrûz
Bir fasl-ı çemen ki bâd-ı nevrûz
Olmuşdı bahârda baht-ı fîrûz
Feyz-dem-i nev-bahâr ü şebnem
İtmişdi fezâ-yı bâgı hurrem
Çıkmışdı seher sabûha yekser
Her nergis-i mest elinde sâgar
Sahn-ı çemen ü fezâ-yı gülşen
Olmuşdı ferah-fezâ-nişîmen
Gelmişdi biraz ferâg-ı hâùır
Bu mevsim-i dil-güşâda âhir
Fikr ü hevesüm kenâra düşdi
Şebnem gibi lâle-zâra düşdi
Olmuşdı dil-nizâr ü haste
Zencîr-i cünûn-ı ‘aşka beste
Ya’nî ki bir ehl-i dil-civânuñ
Meftûnı idi o nükte-dânuñ
Ammâ ki ol âfitâb-çehre
Mâ’il idi tab’ı nazm ü nesre
Hâk-i kademi o serv-i bâlâ
Esbâb-ı sefer olup müheyyâ
(Va'dî Ahmed Efendi. Heşt Behişt. Medine Ârif Hikmet Kütüphanesi Türkçe Yazmalar Bölümü, Arşiv 263/811 [y.z.]: 8a)
Güncelleme Tarihi: 03.06.2022Eserlerinden Örnekler
Gazel
Söylet ol tûtî-i cânı la’l-i şekker-bâra bak
Gör ne âlem gösterir âyîne-i ruhsâra bak
Hîç mihr-i subh ile şem’-i şeb-ârâ bir midür
Âfitâba kıl nazar ol rûy-ı pür-envâra bak
Gonce-i şüküftede itmiş nühüfte jâleler
La’lini seyr it kemâl-i kudret-i sitâra bak
Muktezâ-yı hüsn-i mihr-efrûz-ı dilber böyledür
Gâh rûy-ı âline geh hatt-ı anber-bâra bak
Neylesün Va’dî reh-i aşkında pâmâl olmasun
Ol nihâl-i nâzı seyr it şîve-i reftâra bak
(Ahmed Va’dî, Divan, İstanbul Üniversitesi Nadir Eserler Kütüphanesi Demirbaş No: NEKTY05554 [y.z]: 23b)
Fîrûzuñ sûz-ı iştiyâkı âteş-endâz-ı tab’-ı Dilefrûz olmagla ol bî-mecâl bâr-ı belâ-yı aşka muhabbet-nâme tahrîr itdigidür
Virdi Dilefrûza bu efkâr elem
Aldı hemân destine levh ü kalem
Eyledi ya’nî rakam ol âfitâb
Cânib-i meftûnına çok dürr-i nâb
Nâmede şebnem gibi ol gül-‘izâr
Eyledi bu vech ile dürler nisâr
İy şiken-i turremüñ âşüftesi
Ve’y gül-i ruhsârımuñ âlüftesi
Derd ile müşkîn saçum bestesi
Işk ile bîmâr gözüm hastesi
Kâkül-i ‘anber-şikenüm bendesi
Kâmet-i mevzûnumuñ efkendesi
Sûhte-i şem’-i ruh-ı enverüm
‘Âşık-ı ruhsâr-ı ziyâ-güsterüm
Tûtî-i şîrîn-makâlüm benüm
Bülbül-i gülzâr-ı cemâlüm benüm
Ser-zede-i hâk-i devletüm
Nâzır-ı âyîne-i meh-i tal’atüm
Teşne-i ser-çeşme-i la’l-i lebüm
Haste-i sîb-i zakan ü gabgabum
(Sabuncu, Zeynep (2005). Va’dî’nin Fîrûz u Dil-efrûz Mesnevisi. İstanbul: Simurg Yay.:b.764-773)
Sıfat-ı nevrûz
Bir fasl-ı çemen ki bâd-ı nevrûz
Olmuşdı bahârda baht-ı fîrûz
Feyz-dem-i nev-bahâr ü şebnem
İtmişdi fezâ-yı bâgı hurrem
Çıkmışdı seher sabûha yekser
Her nergis-i mest elinde sâgar
Sahn-ı çemen ü fezâ-yı gülşen
Olmuşdı ferah-fezâ-nişîmen
Gelmişdi biraz ferâg-ı hâùır
Bu mevsim-i dil-güşâda âhir
Fikr ü hevesüm kenâra düşdi
Şebnem gibi lâle-zâra düşdi
Olmuşdı dil-nizâr ü haste
Zencîr-i cünûn-ı ‘aşka beste
Ya’nî ki bir ehl-i dil-civânuñ
Meftûnı idi o nükte-dânuñ
Ammâ ki ol âfitâb-çehre
Mâ’il idi tab’ı nazm ü nesre
Hâk-i kademi o serv-i bâlâ
Esbâb-ı sefer olup müheyyâ
(Va'dî Ahmed Efendi. Heşt Behişt. Medine Ârif Hikmet Kütüphanesi Türkçe Yazmalar Bölümü, Arşiv 263/811 [y.z.]: 8a)
Eserlerinden Örnekler
Gazel
Söylet ol tûtî-i cânı la’l-i şekker-bâra bak
Gör ne âlem gösterir âyîne-i ruhsâra bak
Hîç mihr-i subh ile şem’-i şeb-ârâ bir midür
Âfitâba kıl nazar ol rûy-ı pür-envâra bak
Gonce-i şüküftede itmiş nühüfte jâleler
La’lini seyr it kemâl-i kudret-i sitâra bak
Muktezâ-yı hüsn-i mihr-efrûz-ı dilber böyledür
Gâh rûy-ı âline geh hatt-ı anber-bâra bak
Neylesün Va’dî reh-i aşkında pâmâl olmasun
Ol nihâl-i nâzı seyr it şîve-i reftâra bak
(Ahmed Va’dî, Divan, İstanbul Üniversitesi Nadir Eserler Kütüphanesi Demirbaş No: NEKTY05554 [y.z]: 23b)
Fîrûzuñ sûz-ı iştiyâkı âteş-endâz-ı tab’-ı Dilefrûz olmagla ol bî-mecâl bâr-ı belâ-yı aşka muhabbet-nâme tahrîr itdigidür
Virdi Dilefrûza bu efkâr elem
Aldı hemân destine levh ü kalem
Eyledi ya’nî rakam ol âfitâb
Cânib-i meftûnına çok dürr-i nâb
Nâmede şebnem gibi ol gül-‘izâr
Eyledi bu vech ile dürler nisâr
İy şiken-i turremüñ âşüftesi
Ve’y gül-i ruhsârımuñ âlüftesi
Derd ile müşkîn saçum bestesi
Işk ile bîmâr gözüm hastesi
Kâkül-i ‘anber-şikenüm bendesi
Kâmet-i mevzûnumuñ efkendesi
Sûhte-i şem’-i ruh-ı enverüm
‘Âşık-ı ruhsâr-ı ziyâ-güsterüm
Tûtî-i şîrîn-makâlüm benüm
Bülbül-i gülzâr-ı cemâlüm benüm
Ser-zede-i hâk-i devletüm
Nâzır-ı âyîne-i meh-i tal’atüm
Teşne-i ser-çeşme-i la’l-i lebüm
Haste-i sîb-i zakan ü gabgabum
(Sabuncu, Zeynep (2005). Va’dî’nin Fîrûz u Dil-efrûz Mesnevisi. İstanbul: Simurg Yay.:b.764-773)
Sıfat-ı nevrûz
Bir fasl-ı çemen ki bâd-ı nevrûz
Olmuşdı bahârda baht-ı fîrûz
Feyz-dem-i nev-bahâr ü şebnem
İtmişdi fezâ-yı bâgı hurrem
Çıkmışdı seher sabûha yekser
Her nergis-i mest elinde sâgar
Sahn-ı çemen ü fezâ-yı gülşen
Olmuşdı ferah-fezâ-nişîmen
Gelmişdi biraz ferâg-ı hâùır
Bu mevsim-i dil-güşâda âhir
Fikr ü hevesüm kenâra düşdi
Şebnem gibi lâle-zâra düşdi
Olmuşdı dil-nizâr ü haste
Zencîr-i cünûn-ı ‘aşka beste
Ya’nî ki bir ehl-i dil-civânuñ
Meftûnı idi o nükte-dânuñ
Ammâ ki ol âfitâb-çehre
Mâ’il idi tab’ı nazm ü nesre
Hâk-i kademi o serv-i bâlâ
Esbâb-ı sefer olup müheyyâ
(Va'dî Ahmed Efendi. Heşt Behişt. Medine Ârif Hikmet Kütüphanesi Türkçe Yazmalar Bölümü, Arşiv 263/811 [y.z.]: 8a)