Madde Detay
YÂRÎ, Ahmed Yârî
(d. ?/? - ö. ?/1688/1689?)
(Divan/Yazılı Edebiyat / 17. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Gelibolulu bir şair olup adı
Ahmed’dir. Şuarâ tezkirelerinden yalnız Âsım (ö. 1086/1675)’ın kaleme aldığı Zeyl-i
Zübdetü’l-Eşâr adlı tezkirede adı geçer. Dîvân’ında yer alan Hasb-i Hâl-i Hükûmet-i Hod Der-Baba-yı Atîk başlıklı manzumedeki ifadelerine göre
mesleği kadılıktır. Yârî, önce
Bozcaada’da kadılık yapmış daha sonra Babaeski’de görevine devam etmiştir. Dîvân’ındaki
bilgilerden Yârî’nin Osmanlı coğrafyası içerisinde Bozcaada, Gelibolu,
İstanbul, Edirne, Babaeski, Üsküp, Pür-zerrîn (Prizren)’de çeşitli vesilelerle
bulunduğu anlaşılmaktadır.
Yârî’nin anılması gereken yönü
kaside şairi olmasıdır. Zirâ Dîvân’da yer alan elli bir kasideyle yaşadığı asırda kaside şairi olarak bilinen ve elli dokuz
kasidesi bulunan Nef’î’den sonra bu sahada ismi zikredilmesi gereken şairlerden biridir.
Kasidelerinin türüne bakıldığında en fazla naat kaleme aldığı görülmektedir.
Hz. Peygamber’e olan muhabbetin samimi bir üslupla ifade edildiği on dört
naattan biri hem fahriye hem naat
başlığını taşımaktadır. Şairin kasidelerinde naatlarından sonra dikkat çeken
bir diğer tür de fahriyeleridir. Bu konuda bir fahriye şairi olan Nef’î kadar
başarılı olduğu söylenemese de onun iyi bir takipçisi olduğu ifade ve üslûptaki benzerliklerden açıkça
görülmektedir.
Şairin dil anlayışı da sebk-i Hindî
üslûbunun etkisi altında şekillenmiştir. Bu nedenle derin hayâllerin yanında
sade, yalın cümleler, tamlamalar; birleşik sıfatlarla örülmüş anlaşılması zor
ifadeler iç içedir.
Mu’cemü’t-târîhi’t-türâsi’l-İslâmî
fî mektebâti’l-âlem: el-mahtûtât ve’l-matbûât adlı eserin 2. cildinde Yârî ve eserine dair verilen bilgiye dayanarak şairin
ölüm tarihi 1688/1689 tarihleri arasında veya bu tarihten sonraki bir tarih
olmalıdır.
Şairin şu anki bilgilere göre
mevcut tek eseri Dîvân’ıdır. Dîvân’ın tek nüshası, Millet
Kütüphanesi Ali Emîrî Manzum 514’te
kayıtlıdır. Eserin 195a varağında “varak
198” kaydından eserde üç varağın kopuk olduğu anlaşılmaktadır. Oldukça hacimli
olan eser, gayr-ı müretteb bir dîvândır. Dîvân’da baş tarafı noksan bir
dîbâce, beş mesnevî, elli bir kaside, iki terkîb-bend, iki muhammes, üç tahmis,
iki müseddes, bir tesdis, sekiz yüz on beş Türkçe gazel, sekiz Farsça gazel,
yetmiş dokuz genel konulu kıt‘a, yirmi tarih kıt‘ası, üç nazm, elli iki rübâ‘î, yetmiş sekiz dü-beyt, elli muammâ, yüz elli beş matla’, sekiz müfred yer
almaktadır. Yârî hakkında kaleme aldığı bir makaleyle şairi ilim âlemine tanıtan Selçuk Eraydın’dır. Dîvân’ı üzerine bir
doktora çalışması yapılmıştır (Karayazı, 2012).
Kaynakça
Ahmed Yârî (2013). Yârî Dîvânı.
haz. Nurgül Karayazı. İstanbul: Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı
Yayınları.
Âsım Mehmed. Zeyl-i
Zübdetü’l-eş‘âr. İstanbul Üniversitesi Merkez Kütüphânesi Türkçe Yazmalar
Bölümü. Demirbaş nu. 1711, 26a.
Cunbur, Müjgân (2007). “Yârî (17. yy.)”.
Türk Dünyası Ortak Edebiyatı Türk Dünyası Edebiyatçıları
Ansiklopedisi. proje yürütücüsü: Sadık Tural. Ankara:
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı
Yayınları. C. 8. 584.
Eraydın, Selçuk (1985). “Yâri ve
Tevhidi Tevhîd-i Zât-ı Hudâ-vend-i Kâinât”. Marmara Üniversitesi İlahiyat
Fakültesi Dergisi (İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü Dergisi). S. 3. 329-331.
Eraydın, Selçuk (1986). “Na’tler ve
Yâri’nin ‘Der Vasf-ı Hazret-i Sultan-ı Enbîyâ’sı”. Altınoluk Dergisi. S.
9. 21.
Eraydın, Selçuk (1997). Tasavvuf
ve Edebiyat Yazıları. İstanbul: Mavi Yayıncılık. 167-170.
İpekten, Haluk, Mustafa İsen, Recep
Toparlı, Naci Okçu, Turgut Karabey (1988). Tezkirelere Göre Divan Edebiyatı İsimler
Sözlüğü. Ankara: Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları.
İstanbul Kütüphâneleri Türkçe Yazma
Divanlar Kataloğu (1959). II. Cilt. XVII. Asır.
Ankara: Maarif Vekaleti.
Karayazı, Nurgül (2012). 17.
Yüzyıl Şâiri Ahmed Yârî ve Dîvân’ı (İnceleme-Metin). İstanbul: Marmara
Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyatı Ana
Bilim Dalı Eski Türk Edebiyatı Bilim Dalı. Doktora Tezi.
Levend, Agâh Sırrı (1973). Türk
Edebiyatı Tarihi I. Cilt Giriş. Ankara: Türk Tarih Kurumu
Basımevi.
Mu’cemü’t-târîhi’t-türâsi’l-İslâmî fî
mektebâti’l-âlem: el-mahtûtât ve’l-matbûât: Dünya Kütüphânelerinde Mevcut İslâm
Kültür Tarihi İle İlgili Eserler Ansiklopedisi [t.y.]. haz. Ali Rıza Karabulut, Ahmet Turan Karabulut. Kayseri: Mektebe
Yayınları, Kayseri. C. 2. 1327/nr. 3677.
Özkırımlı, Atilla (1984). Türk
Edebiyatı Ansiklopedisi.
İstanbul: Cem Yayınevi. C. 4. 1213.
Tuman, Mehmet Nâil (2001). Tuhfe-i
Nâilî Divân Şâirlerinin Muhtasar Biyografileri II. haz. Cemâl Kurnaz,
Mustafa Tatçı. Ankara: Bizim Büro Yayınları.
Türk Dili ve Edebiyatı
Ansiklopedisi Devirler/İsimler/Eserler/Terimler (1998). yay. haz. Ezel Erverdi, Mustafa Kutlu, İsmail Kara. İstanbul: Dergâh
Yayınları. C. 8. 564.
Ünver, Niyazi (2007). “Yârî (18.
yy)”. Türk Dünyası Ortak Edebiyatı Türk Dünyası Edebiyatçıları Ansiklopedisi. proje yürütücüsü: Sadık
Tural. Ankara: Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Kültür
Merkezi Başkanlığı Yayınları. C. 8. 584.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: DR. ÖĞR. ÜYESİ NURGÜL KARAYAZI BALYayın Tarihi: Güncelleme Tarihi: 11.12.2025Eserlerinden Örnekler
Gazel
Âlemde
dime âdeme bir yâr bulınmaz
Çok
yâr velî yâr-ı vefâ-dâr bulınmaz
Her
mûy tenümde birer esrâra emîndür
Ammâ
n’ideyin vâkıf-ı esrâr bulınmaz
Feryâdı
ko ey bülbül-i şeydâ-yı mahabbet
Gülzâr-ı
cihânda gül-i bî-hâr bulınmaz
Çok
âşık-ı ser-bâz hakīkatde bakarsan
Mansûr
gibi asrda serdâr bulınmaz
Âlem
heme sermest-i mey-i câm-ı tecellî
Keyfiyyetin
anlar dil-i hüşyâr bulınmaz
Geşt
eylesen ey Abdî-i ârif bu cihânı
Yârî gibi bir mahrem-i gam-hâr
bulınmaz (Karayazı 2013: 667).
Yayın Tarihi: Güncelleme Tarihi: 11.12.2025Eserlerinden Örnekler
Gazel
Âlemde
dime âdeme bir yâr bulınmaz
Çok
yâr velî yâr-ı vefâ-dâr bulınmaz
Her
mûy tenümde birer esrâra emîndür
Ammâ
n’ideyin vâkıf-ı esrâr bulınmaz
Feryâdı
ko ey bülbül-i şeydâ-yı mahabbet
Gülzâr-ı
cihânda gül-i bî-hâr bulınmaz
Çok
âşık-ı ser-bâz hakīkatde bakarsan
Mansûr
gibi asrda serdâr bulınmaz
Âlem
heme sermest-i mey-i câm-ı tecellî
Keyfiyyetin
anlar dil-i hüşyâr bulınmaz
Geşt
eylesen ey Abdî-i ârif bu cihânı
Yârî gibi bir mahrem-i gam-hâr
bulınmaz (Karayazı 2013: 667).
Güncelleme Tarihi: 11.12.2025Eserlerinden Örnekler
Gazel
Âlemde
dime âdeme bir yâr bulınmaz
Çok
yâr velî yâr-ı vefâ-dâr bulınmaz
Her
mûy tenümde birer esrâra emîndür
Ammâ
n’ideyin vâkıf-ı esrâr bulınmaz
Feryâdı
ko ey bülbül-i şeydâ-yı mahabbet
Gülzâr-ı
cihânda gül-i bî-hâr bulınmaz
Çok
âşık-ı ser-bâz hakīkatde bakarsan
Mansûr
gibi asrda serdâr bulınmaz
Âlem
heme sermest-i mey-i câm-ı tecellî
Keyfiyyetin
anlar dil-i hüşyâr bulınmaz
Geşt
eylesen ey Abdî-i ârif bu cihânı
Yârî gibi bir mahrem-i gam-hâr
bulınmaz (Karayazı 2013: 667).
Eserlerinden Örnekler
Gazel
Âlemde
dime âdeme bir yâr bulınmaz
Çok yâr velî yâr-ı vefâ-dâr bulınmaz
Her mûy tenümde birer esrâra emîndür
Ammâ n’ideyin vâkıf-ı esrâr bulınmaz
Feryâdı
ko ey bülbül-i şeydâ-yı mahabbet
Gülzâr-ı
cihânda gül-i bî-hâr bulınmaz
Çok âşık-ı ser-bâz hakīkatde bakarsan
Mansûr
gibi asrda serdâr bulınmaz
Âlem
heme sermest-i mey-i câm-ı tecellî
Keyfiyyetin
anlar dil-i hüşyâr bulınmaz
Geşt
eylesen ey Abdî-i ârif bu cihânı
Yârî gibi bir mahrem-i gam-hâr
bulınmaz (Karayazı 2013: 667).