Madde Detay
ALİ
(d. ?/? - ö. ?/?)
Âşık
(Âşık / 17. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Hayatı hakkında ayrıntılı ve kesin bilgi bulunmamaktadır. Sadettin Nüzhet Ergun, Millet Kütüphanesinde bulunan 17. asra ait iki şiir mecmuasında yer alan Ali mahlaslı, hece ve aruzla yazılmış şiirlere dayanarak 17. asırda böyle bir şairin yaşadığını tahmin etmiştir. Cahit Öztelli de Bursa'da bulduğu bir mecmuadaki şiirlere dayanarak Ali'nin 17. asrın başlarında doğup yeniçeri olarak IV. Murad'ın Bağdat seferine katıldığını ve asrın ikinci yarısında öldüğünü ileri sürmüştür. (Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi 1986: 108). Sadettin Nüzhet Ergun'un özel kütüphanesinde bulunan bir mecmuada ve Millet K. AEME No. 699 ve 757'de kayıtlı mecmualarda bir türküsü ve ısfahan makamında bir şarkısı mevcuttur. Heceyle yazılmış manzumelerinin yanı sıra aruzla yazılmış manzumeleri de bulunmaktadır (Ergun yty: 403; Turan 2002: 320).
Kaynakça
Ergun, Sadettin Nüzhet (yty). Türk Şairleri. C. 1. yyy.
Turan, Fatma Ahsen. (2002). "Ali", Türk Dünyası Edebiyatçıları Ansiklopedisi. C. 1. Ankara: Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı Yay. 320.
"Ali" (1986). Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi. C. 1. İstanbul: Dergâh Yay. 108.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: DR. SELCAN GÜRÇAYIR TEKEYayın Tarihi: 23.01.2015Güncelleme Tarihi: 05.12.2020Eserlerinden Örnekler
Türkü
Kara gözlü yardan murat alınmaz
Cana cevri çoktur tarif olunmaz
İçsem elinden
Emsem lebinden
Koçsam belinden
Yâr gül yüzlüdür
İştiyakı sineciğim yakıyor
Âhü figanım göklere çıkıyor
İki elimde taş
Sinemde ataş
Didelerim yaş
Pınarım gözlüdür
Zârım, işiden der ki yazıktır
Gariplik çekmişim bağrım eziktir
Havadan inmez
Koluma konmaz
Halimden bilmez
Acı sözlüdür
Der ki Ali kimse bilmez halimden
Kime dâdeyin kanlı zalimden
Geceler ayaz
Giydiği beyaz
Dudaklar kiraz
Âhu gözlüdür
Ergun, Sadettin Nüzhet (yty). Türk Şairleri C. 1. yyy. 403-404.
Divan
Tek dururken bir saçı Leylâya düştü gönlümüz
Sanma kim Mecnûn olup sahrâya düşdü gönlümüz
İftihârım ol melek sîmâya düştü gönlümüz
Ömrü çok olsun efendimde hakîkat var imiş
Bir hayal eyle o şâh-ı mülk-i istiğnâyı sen
Kullarından niçe bin uşşâk-ı zârı var iken
Kâmyâb oldum zamân-ı devlet-i hüsnünde ben
Ömrü çok olsun efendimde hakîkat var imiş
Şehr-i İstanbul içinde gerçi çoktur mâhrû
Hep görenler sevdiğim hakkında derler yâr-ı hû
Daima vird-i zebânımdır Ali dünyada bu
Ömrü çok olsun efendimde hakîkat var imiş
Ergun, Sadettin Nüzhet (yty). Türk Şairleri C. 1. yyy. 404.
Yayın Tarihi: 23.01.2015Güncelleme Tarihi: 05.12.2020Eserlerinden Örnekler
Türkü
Kara gözlü yardan murat alınmaz
Cana cevri çoktur tarif olunmaz
İçsem elinden
Emsem lebinden
Koçsam belinden
Yâr gül yüzlüdür
İştiyakı sineciğim yakıyor
Âhü figanım göklere çıkıyor
İki elimde taş
Sinemde ataş
Didelerim yaş
Pınarım gözlüdür
Zârım, işiden der ki yazıktır
Gariplik çekmişim bağrım eziktir
Havadan inmez
Koluma konmaz
Halimden bilmez
Acı sözlüdür
Der ki Ali kimse bilmez halimden
Kime dâdeyin kanlı zalimden
Geceler ayaz
Giydiği beyaz
Dudaklar kiraz
Âhu gözlüdür
Ergun, Sadettin Nüzhet (yty). Türk Şairleri C. 1. yyy. 403-404.
Divan
Tek dururken bir saçı Leylâya düştü gönlümüz
Sanma kim Mecnûn olup sahrâya düşdü gönlümüz
İftihârım ol melek sîmâya düştü gönlümüz
Ömrü çok olsun efendimde hakîkat var imiş
Bir hayal eyle o şâh-ı mülk-i istiğnâyı sen
Kullarından niçe bin uşşâk-ı zârı var iken
Kâmyâb oldum zamân-ı devlet-i hüsnünde ben
Ömrü çok olsun efendimde hakîkat var imiş
Şehr-i İstanbul içinde gerçi çoktur mâhrû
Hep görenler sevdiğim hakkında derler yâr-ı hû
Daima vird-i zebânımdır Ali dünyada bu
Ömrü çok olsun efendimde hakîkat var imiş
Ergun, Sadettin Nüzhet (yty). Türk Şairleri C. 1. yyy. 404.
Güncelleme Tarihi: 05.12.2020Eserlerinden Örnekler
Türkü
Kara gözlü yardan murat alınmaz
Cana cevri çoktur tarif olunmaz
İçsem elinden
Emsem lebinden
Koçsam belinden
Yâr gül yüzlüdür
İştiyakı sineciğim yakıyor
Âhü figanım göklere çıkıyor
İki elimde taş
Sinemde ataş
Didelerim yaş
Pınarım gözlüdür
Zârım, işiden der ki yazıktır
Gariplik çekmişim bağrım eziktir
Havadan inmez
Koluma konmaz
Halimden bilmez
Acı sözlüdür
Der ki Ali kimse bilmez halimden
Kime dâdeyin kanlı zalimden
Geceler ayaz
Giydiği beyaz
Dudaklar kiraz
Âhu gözlüdür
Ergun, Sadettin Nüzhet (yty). Türk Şairleri C. 1. yyy. 403-404.
Divan
Tek dururken bir saçı Leylâya düştü gönlümüz
Sanma kim Mecnûn olup sahrâya düşdü gönlümüz
İftihârım ol melek sîmâya düştü gönlümüz
Ömrü çok olsun efendimde hakîkat var imiş
Bir hayal eyle o şâh-ı mülk-i istiğnâyı sen
Kullarından niçe bin uşşâk-ı zârı var iken
Kâmyâb oldum zamân-ı devlet-i hüsnünde ben
Ömrü çok olsun efendimde hakîkat var imiş
Şehr-i İstanbul içinde gerçi çoktur mâhrû
Hep görenler sevdiğim hakkında derler yâr-ı hû
Daima vird-i zebânımdır Ali dünyada bu
Ömrü çok olsun efendimde hakîkat var imiş
Ergun, Sadettin Nüzhet (yty). Türk Şairleri C. 1. yyy. 404.
Eserlerinden Örnekler
Türkü
Kara gözlü yardan murat alınmaz
Cana cevri çoktur tarif olunmaz
İçsem elinden
Emsem lebinden
Koçsam belinden
Yâr gül yüzlüdür
İştiyakı sineciğim yakıyor
Âhü figanım göklere çıkıyor
İki elimde taş
Sinemde ataş
Didelerim yaş
Pınarım gözlüdür
Zârım, işiden der ki yazıktır
Gariplik çekmişim bağrım eziktir
Havadan inmez
Koluma konmaz
Halimden bilmez
Acı sözlüdür
Der ki Ali kimse bilmez halimden
Kime dâdeyin kanlı zalimden
Geceler ayaz
Giydiği beyaz
Dudaklar kiraz
Âhu gözlüdür
Ergun, Sadettin Nüzhet (yty). Türk Şairleri C. 1. yyy. 403-404.
Divan
Tek dururken bir saçı Leylâya düştü gönlümüz
Sanma kim Mecnûn olup sahrâya düşdü gönlümüz
İftihârım ol melek sîmâya düştü gönlümüz
Ömrü çok olsun efendimde hakîkat var imiş
Bir hayal eyle o şâh-ı mülk-i istiğnâyı sen
Kullarından niçe bin uşşâk-ı zârı var iken
Kâmyâb oldum zamân-ı devlet-i hüsnünde ben
Ömrü çok olsun efendimde hakîkat var imiş
Şehr-i İstanbul içinde gerçi çoktur mâhrû
Hep görenler sevdiğim hakkında derler yâr-ı hû
Daima vird-i zebânımdır Ali dünyada bu
Ömrü çok olsun efendimde hakîkat var imiş
Ergun, Sadettin Nüzhet (yty). Türk Şairleri C. 1. yyy. 404.