Madde Detay
ARMAĞAN
(d. ?/? - ö. ?/?)
tekke şairi
(Tekke / 16. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Armağan, 16. yüzyılda yaşamıştır. Hayatı hakkında bilgi yoktur. Eski yazma dergilerde şiirlerine rastlanmaktadır (Kocatürk 1968: 226). Ergun, Türk Şairleri (2.C.) adlı eserinde 16. asır mutasavvıflarından Armağan’ın hayatına ait malumata rastlamadığını belirtir. “Vehhabı Ümmî” mahlasıyla ilahiler yazan Abdülvehhab’ın ve Armağan’ın şiirlerine Osman Ergin’deki bir mecmua mecmua parçasında tesadüf etmekteyiz. Armağan’ın da Abdülvehhab gibi Halvetilerden olduğu tahmin olunabilir. Burada şairin dört manzumesine yer verilmiştir (Ergun yty: 493): “Armağan’em hem bâkiyem/ Kanduraram hem sâkiyem/ Ol lâhûtun ben zâtiyem/ Kevn ü neme gerek.”, “ Armağan’em birlik hâlüm/ Hak bendedir söyler dilüm/ Mi’rac-ı Hakk’a kulağuz/ Enbiyâ sırdaşun benüm.”, “Armağan’um arz-ı hâlüm/ Sen bilürsin ey pâdişâh/ senin vuslatun sırrına/ Dost şikâre geldüm bu gün.” Armağan’ın da Abdülvehhab gibi Halvetîlerden olduğu tahmin olunabilir. (Ergun yty: 493-495; Ergun yty: 493). Armağan’ın asıl adı olup olmadığı bilinmemekle birlikte şiirlerinde Armağan mahlasını kullandığı görülmektedir. Doğum tarihi hakkındaki bilinmezlik ölüm tarihi için de geçerlidir.
Ergun, Türk Şairleri adlı eserinde şairin dört şiirini nakletmektedir (yty: 493). Dinî- tasavvufi söyleyişe sahip olan Armağan’ın dili sade ve anlaşılırdır. İlahi tarzında söylediği şiirlerinde gayet samimi ve içten olduğu göze çarpmaktadır.
Kaynakça
Ergun, Sadettin Nüzhet (yty). Türk Şairleri. C. 2. yyy.
Kocatürk, Vasfi Mahir (1968). Tekke Şiiri Antolojisi. Ankara: Ayyıldız Matbaası.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: ARAŞ. GÖR. EMİNE ÇAKIRYayın Tarihi: 04.12.2014Güncelleme Tarihi: 05.12.2020Eserlerinden Örnekler
İlahi
Bihamdillah şükür Hakk’a
Maksudumu buldum bugün
Işk bahrine gavvas olub
Ummânuma daldum bugün
Geçtüm zerre vü katreden
Düştüm ummâne ummânem
Girdüm vahdet bâzârına
Cânâ cânun aldum bugün
Benüm benlik hayâlümle
Hiçbir eserim kalmadı
Dost varlığum yağma itdi
Mahv-ı garkda kaldum bugün
Gelmişem ışk meydanına
Ol duşda can virmek içün
Pervâneyem dîzârına
Düşüb kurban oldum bugün
Ayrılık firkâtin geçdüm
Birlik vahdetine düşdüm
Kurbiyyet şerâbın içdüm
Mest oluben güldüm bugün
Ben tarikat pûtesinde
Nice kerre kal olmışam
Dost zülfüne bend oluben
Asıluben öldüm bugün
Sırr-ı vahdet âleminden
Bir nidâ irişdi câna
Yütürdüm akl ile rûhı
Ben bilmezem noldum bugün
Düşdüm lâmekân sırrına
Nâm u nişânum kalmadı
Geçtüm mekân u zamandan
Mahv-ı i sırfda kaldum bugün
Armağan’um arz-ı hâlim
Sen bilürsin ey pâdişâh
Senün vuslatun sırrına
Dost şikâre geldüm bugün
Ergun, Sadettin Nüzhet (yty). Türk Şairleri. C. 2. yyy. 495.
İlahi
Safi nurdan aşk şarabı
Cürasını dolu gördüm
Şöyle içtim mest olmuşum
Kendözümü deli gördüm
Ben bir şuride bülbülüm
Ergan etmez işim benim
Dost bağının iştetinde
Ol açılan gülü gördüm
Benim dilimdeki tevhid
Kur’an’ın lübbüdür, zahid!
Sırat-ı müstakim içre
Dosta giden yolu gördüm
Tevhid-i zatın mânisin
Revz eyledim anlar isen
Hakk-el-yakîn ol dost ile
Birlikteki hali gördüm
Yaktı beni aşk ateşi
Her ne desem aceplemen
Feryad edip Enelhak der,
Mansur’daki dili gördüm
Geldi rehber oldu bana
Hakk-el-yakîn vuslat için
Evliyanın serçeşmesi
Tanr’aslanı Ali gördüm
Evliyalardır kardeşim
Enbiyalardır sırdaşım
Muhammed’in izzetini
Cümlesinden ulu gördüm
Bu kelamı dinlemeye
Ârif gerek anlamaya
Bu gönlümü aşk içinde
Safi nurdan veli gördüm
Zahidâ! Mürde kalb oldun
Mekr eyledi zühdün sana
Aşk şarabı içmeyeni
Diri değil, ölü gördüm
Arşa çıktım münacata
Haktan nasibim almağa
Enbiyaya evliyaya
Kısmet veren eli gördüm
Armağan’ım bana kısmet
Olan Hakk’ın didarıdır
Ben kendimi ol Hazret’in
Kapısında kulu gördüm
Kocatürk, Vasfi Mahir (1968). Tekke Şiiri Antolojisi. Ankara: Ayyıldız Matbaası. 226-227.
Yayın Tarihi: 04.12.2014Güncelleme Tarihi: 05.12.2020Eserlerinden Örnekler
İlahi
Bihamdillah şükür Hakk’a
Maksudumu buldum bugün
Işk bahrine gavvas olub
Ummânuma daldum bugün
Geçtüm zerre vü katreden
Düştüm ummâne ummânem
Girdüm vahdet bâzârına
Cânâ cânun aldum bugün
Benüm benlik hayâlümle
Hiçbir eserim kalmadı
Dost varlığum yağma itdi
Mahv-ı garkda kaldum bugün
Gelmişem ışk meydanına
Ol duşda can virmek içün
Pervâneyem dîzârına
Düşüb kurban oldum bugün
Ayrılık firkâtin geçdüm
Birlik vahdetine düşdüm
Kurbiyyet şerâbın içdüm
Mest oluben güldüm bugün
Ben tarikat pûtesinde
Nice kerre kal olmışam
Dost zülfüne bend oluben
Asıluben öldüm bugün
Sırr-ı vahdet âleminden
Bir nidâ irişdi câna
Yütürdüm akl ile rûhı
Ben bilmezem noldum bugün
Düşdüm lâmekân sırrına
Nâm u nişânum kalmadı
Geçtüm mekân u zamandan
Mahv-ı i sırfda kaldum bugün
Armağan’um arz-ı hâlim
Sen bilürsin ey pâdişâh
Senün vuslatun sırrına
Dost şikâre geldüm bugün
Ergun, Sadettin Nüzhet (yty). Türk Şairleri. C. 2. yyy. 495.
İlahi
Safi nurdan aşk şarabı
Cürasını dolu gördüm
Şöyle içtim mest olmuşum
Kendözümü deli gördüm
Ben bir şuride bülbülüm
Ergan etmez işim benim
Dost bağının iştetinde
Ol açılan gülü gördüm
Benim dilimdeki tevhid
Kur’an’ın lübbüdür, zahid!
Sırat-ı müstakim içre
Dosta giden yolu gördüm
Tevhid-i zatın mânisin
Revz eyledim anlar isen
Hakk-el-yakîn ol dost ile
Birlikteki hali gördüm
Yaktı beni aşk ateşi
Her ne desem aceplemen
Feryad edip Enelhak der,
Mansur’daki dili gördüm
Geldi rehber oldu bana
Hakk-el-yakîn vuslat için
Evliyanın serçeşmesi
Tanr’aslanı Ali gördüm
Evliyalardır kardeşim
Enbiyalardır sırdaşım
Muhammed’in izzetini
Cümlesinden ulu gördüm
Bu kelamı dinlemeye
Ârif gerek anlamaya
Bu gönlümü aşk içinde
Safi nurdan veli gördüm
Zahidâ! Mürde kalb oldun
Mekr eyledi zühdün sana
Aşk şarabı içmeyeni
Diri değil, ölü gördüm
Arşa çıktım münacata
Haktan nasibim almağa
Enbiyaya evliyaya
Kısmet veren eli gördüm
Armağan’ım bana kısmet
Olan Hakk’ın didarıdır
Ben kendimi ol Hazret’in
Kapısında kulu gördüm
Kocatürk, Vasfi Mahir (1968). Tekke Şiiri Antolojisi. Ankara: Ayyıldız Matbaası. 226-227.
Güncelleme Tarihi: 05.12.2020Eserlerinden Örnekler
İlahi
Bihamdillah şükür Hakk’a
Maksudumu buldum bugün
Işk bahrine gavvas olub
Ummânuma daldum bugün
Geçtüm zerre vü katreden
Düştüm ummâne ummânem
Girdüm vahdet bâzârına
Cânâ cânun aldum bugün
Benüm benlik hayâlümle
Hiçbir eserim kalmadı
Dost varlığum yağma itdi
Mahv-ı garkda kaldum bugün
Gelmişem ışk meydanına
Ol duşda can virmek içün
Pervâneyem dîzârına
Düşüb kurban oldum bugün
Ayrılık firkâtin geçdüm
Birlik vahdetine düşdüm
Kurbiyyet şerâbın içdüm
Mest oluben güldüm bugün
Ben tarikat pûtesinde
Nice kerre kal olmışam
Dost zülfüne bend oluben
Asıluben öldüm bugün
Sırr-ı vahdet âleminden
Bir nidâ irişdi câna
Yütürdüm akl ile rûhı
Ben bilmezem noldum bugün
Düşdüm lâmekân sırrına
Nâm u nişânum kalmadı
Geçtüm mekân u zamandan
Mahv-ı i sırfda kaldum bugün
Armağan’um arz-ı hâlim
Sen bilürsin ey pâdişâh
Senün vuslatun sırrına
Dost şikâre geldüm bugün
Ergun, Sadettin Nüzhet (yty). Türk Şairleri. C. 2. yyy. 495.
İlahi
Safi nurdan aşk şarabı
Cürasını dolu gördüm
Şöyle içtim mest olmuşum
Kendözümü deli gördüm
Ben bir şuride bülbülüm
Ergan etmez işim benim
Dost bağının iştetinde
Ol açılan gülü gördüm
Benim dilimdeki tevhid
Kur’an’ın lübbüdür, zahid!
Sırat-ı müstakim içre
Dosta giden yolu gördüm
Tevhid-i zatın mânisin
Revz eyledim anlar isen
Hakk-el-yakîn ol dost ile
Birlikteki hali gördüm
Yaktı beni aşk ateşi
Her ne desem aceplemen
Feryad edip Enelhak der,
Mansur’daki dili gördüm
Geldi rehber oldu bana
Hakk-el-yakîn vuslat için
Evliyanın serçeşmesi
Tanr’aslanı Ali gördüm
Evliyalardır kardeşim
Enbiyalardır sırdaşım
Muhammed’in izzetini
Cümlesinden ulu gördüm
Bu kelamı dinlemeye
Ârif gerek anlamaya
Bu gönlümü aşk içinde
Safi nurdan veli gördüm
Zahidâ! Mürde kalb oldun
Mekr eyledi zühdün sana
Aşk şarabı içmeyeni
Diri değil, ölü gördüm
Arşa çıktım münacata
Haktan nasibim almağa
Enbiyaya evliyaya
Kısmet veren eli gördüm
Armağan’ım bana kısmet
Olan Hakk’ın didarıdır
Ben kendimi ol Hazret’in
Kapısında kulu gördüm
Kocatürk, Vasfi Mahir (1968). Tekke Şiiri Antolojisi. Ankara: Ayyıldız Matbaası. 226-227.
Eserlerinden Örnekler
İlahi
Bihamdillah şükür Hakk’a
Maksudumu buldum bugün
Işk bahrine gavvas olub
Ummânuma daldum bugün
Geçtüm zerre vü katreden
Düştüm ummâne ummânem
Girdüm vahdet bâzârına
Cânâ cânun aldum bugün
Benüm benlik hayâlümle
Hiçbir eserim kalmadı
Dost varlığum yağma itdi
Mahv-ı garkda kaldum bugün
Gelmişem ışk meydanına
Ol duşda can virmek içün
Pervâneyem dîzârına
Düşüb kurban oldum bugün
Ayrılık firkâtin geçdüm
Birlik vahdetine düşdüm
Kurbiyyet şerâbın içdüm
Mest oluben güldüm bugün
Ben tarikat pûtesinde
Nice kerre kal olmışam
Dost zülfüne bend oluben
Asıluben öldüm bugün
Sırr-ı vahdet âleminden
Bir nidâ irişdi câna
Yütürdüm akl ile rûhı
Ben bilmezem noldum bugün
Düşdüm lâmekân sırrına
Nâm u nişânum kalmadı
Geçtüm mekân u zamandan
Mahv-ı i sırfda kaldum bugün
Armağan’um arz-ı hâlim
Sen bilürsin ey pâdişâh
Senün vuslatun sırrına
Dost şikâre geldüm bugün
Ergun, Sadettin Nüzhet (yty). Türk Şairleri. C. 2. yyy. 495.
İlahi
Safi nurdan aşk şarabı
Cürasını dolu gördüm
Şöyle içtim mest olmuşum
Kendözümü deli gördüm
Ben bir şuride bülbülüm
Ergan etmez işim benim
Dost bağının iştetinde
Ol açılan gülü gördüm
Benim dilimdeki tevhid
Kur’an’ın lübbüdür, zahid!
Sırat-ı müstakim içre
Dosta giden yolu gördüm
Tevhid-i zatın mânisin
Revz eyledim anlar isen
Hakk-el-yakîn ol dost ile
Birlikteki hali gördüm
Yaktı beni aşk ateşi
Her ne desem aceplemen
Feryad edip Enelhak der,
Mansur’daki dili gördüm
Geldi rehber oldu bana
Hakk-el-yakîn vuslat için
Evliyanın serçeşmesi
Tanr’aslanı Ali gördüm
Evliyalardır kardeşim
Enbiyalardır sırdaşım
Muhammed’in izzetini
Cümlesinden ulu gördüm
Bu kelamı dinlemeye
Ârif gerek anlamaya
Bu gönlümü aşk içinde
Safi nurdan veli gördüm
Zahidâ! Mürde kalb oldun
Mekr eyledi zühdün sana
Aşk şarabı içmeyeni
Diri değil, ölü gördüm
Arşa çıktım münacata
Haktan nasibim almağa
Enbiyaya evliyaya
Kısmet veren eli gördüm
Armağan’ım bana kısmet
Olan Hakk’ın didarıdır
Ben kendimi ol Hazret’in
Kapısında kulu gördüm
Kocatürk, Vasfi Mahir (1968). Tekke Şiiri Antolojisi. Ankara: Ayyıldız Matbaası. 226-227.