Madde Detay
BAHÂYÎ, Bahâeddîn-zâde Abdullâh Bahâyî Efendi
(d. ?/? - ö. 996/1587)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 16. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Asıl adı Abdullah'tır. Şeyh Bahâeddin-zâde’nin oğludur. Bir dönem Ebussuûd Efendi'den ders aldı. Rumeli’ye kazasker olduktan sonra Mısır’a ve Mekke'ye kadı olarak tayin edildi. Mekke’de 996/1587 yılında öldü. Beyânî tezkiresinde şiiri övülür (Kutluk 1997: 46).
Kaynakça
Kayabaşı, Bekir (hzl.)(1997). Kafzâde Fâizî’nin Zübdetü’l-Eş‘âr’ı. Doktora Tezi. Malatya: İnönü Üniversitesi.
Kılıç, Filiz (hzl.) (2010). Âşık Çelebi, Meşâi’rü’ş-Şu’arâ (İnceleme-Metin). İstanbul: İstanbul Araştırmaları Enstitüsü Yay.
Kurnaz, Cemal ve Mustafa Tatçı (hzl.) (2001). Mehmet Nâil Tuman ve Tuhfe-i Nâilî-Divan Şairlerinin Muhtasar Biyografileri. Ankara: Bizim Büro Yay.
Kutluk, İbrahim (hzl.)(1997). Beyânî, Tezkiretü’ş-Şuarâ. Ankara: TTK Yay.
Kutluk, İbrahim (hzl.)(1989). Kınalızâde Hasan Çelebi, Tezkiretü’ş-Şu’arâ. C. I. Ankara: TTK Yay.
Müstakim-zâde Süleymân Sa‘deddin Efendi (2000). Mecelletü’n-Nisâb. Ankara: KB Yay.
Şemseddin Sami (1891). Kamûsu’l-A’lâm. C.II. İstanbul: Mihran Matbaası.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: ARAŞ. GÖR. ZEYNEP DİNÇER BERDİBEKYayın Tarihi: 07.08.2014Güncelleme Tarihi: 09.12.2020Eserlerinden Örnekler
Hâk-ı râhun fikri me’nûs-ı dil-i mehcûr olur
Sanma kim gözden ırâg olan gönülden dûr olur
***
Hezârân bülbül-i zârun gözi degmiş o bir güldür
O şuhun sanma gül-gûnî kabası çeşm-i bülbüldür
(Kayabaşı, Bekir (hzl.)(1997). Kafzâde Fâizî’nin Zübdetü’l-Eş‘âr’ı. Doktora Tezi. Malatya: İnönü Üniversitesi. 203-204.)
Gazel
Eşküm cihânı tutdı karalar seçilmedi
Ammâ hevâ-yı hâl ü hatından geçilmedi
Yaz gönlümi diyü ana nâlişler eyledüm
Hattı cefâlar eyledi yazup yanılmadı
Çeksem sahîfe-i dile nâmun nola nişân
Bir şâh-ı hüsn var mıdur adı çekilmedi
Meclâ-yı rûh olalı Bahâyî ruh-ı nigâr
Âyîne-yi Sikender'e aslâ bakılmadı
Gazel
Tûtîyâ isteyicek çeşmüme ben bîçâre
Göz karardup düşerin hâk-i reh-i dildâra
***
Tâb-ı ruhsârı ser-i zülfi ile cânânun
Bir ‘alevdir deheninden çıkar ejderhânun
***
Zahm-ı cigerim gördi katil eyledi tîrün
İşler bitürür ol dahı peykânun ucından
Pâ bûsına el virmedi yârün hacil itdi
Düşdi yüzimüz yirlere dâmânun ucından
Bir egri iki yüzlü münâfıkdur efendi
Dûr itme beni hançer-i bürrânun ucından
(Kutluk, İbrahim (hzl.)(1989). Kınalızâde Hasan Çelebi, Tezkiretü’ş-Şu’arâ. C. I. Ankara: TTK Yay. 223-225.)
Yayın Tarihi: 07.08.2014Güncelleme Tarihi: 09.12.2020Eserlerinden Örnekler
Hâk-ı râhun fikri me’nûs-ı dil-i mehcûr olur
Sanma kim gözden ırâg olan gönülden dûr olur
***
Hezârân bülbül-i zârun gözi degmiş o bir güldür
O şuhun sanma gül-gûnî kabası çeşm-i bülbüldür
(Kayabaşı, Bekir (hzl.)(1997). Kafzâde Fâizî’nin Zübdetü’l-Eş‘âr’ı. Doktora Tezi. Malatya: İnönü Üniversitesi. 203-204.)
Gazel
Eşküm cihânı tutdı karalar seçilmedi
Ammâ hevâ-yı hâl ü hatından geçilmedi
Yaz gönlümi diyü ana nâlişler eyledüm
Hattı cefâlar eyledi yazup yanılmadı
Çeksem sahîfe-i dile nâmun nola nişân
Bir şâh-ı hüsn var mıdur adı çekilmedi
Meclâ-yı rûh olalı Bahâyî ruh-ı nigâr
Âyîne-yi Sikender'e aslâ bakılmadı
Gazel
Tûtîyâ isteyicek çeşmüme ben bîçâre
Göz karardup düşerin hâk-i reh-i dildâra
***
Tâb-ı ruhsârı ser-i zülfi ile cânânun
Bir ‘alevdir deheninden çıkar ejderhânun
***
Zahm-ı cigerim gördi katil eyledi tîrün
İşler bitürür ol dahı peykânun ucından
Pâ bûsına el virmedi yârün hacil itdi
Düşdi yüzimüz yirlere dâmânun ucından
Bir egri iki yüzlü münâfıkdur efendi
Dûr itme beni hançer-i bürrânun ucından
(Kutluk, İbrahim (hzl.)(1989). Kınalızâde Hasan Çelebi, Tezkiretü’ş-Şu’arâ. C. I. Ankara: TTK Yay. 223-225.)
Güncelleme Tarihi: 09.12.2020Eserlerinden Örnekler
Hâk-ı râhun fikri me’nûs-ı dil-i mehcûr olur
Sanma kim gözden ırâg olan gönülden dûr olur
***
Hezârân bülbül-i zârun gözi degmiş o bir güldür
O şuhun sanma gül-gûnî kabası çeşm-i bülbüldür
(Kayabaşı, Bekir (hzl.)(1997). Kafzâde Fâizî’nin Zübdetü’l-Eş‘âr’ı. Doktora Tezi. Malatya: İnönü Üniversitesi. 203-204.)
Gazel
Eşküm cihânı tutdı karalar seçilmedi
Ammâ hevâ-yı hâl ü hatından geçilmedi
Yaz gönlümi diyü ana nâlişler eyledüm
Hattı cefâlar eyledi yazup yanılmadı
Çeksem sahîfe-i dile nâmun nola nişân
Bir şâh-ı hüsn var mıdur adı çekilmedi
Meclâ-yı rûh olalı Bahâyî ruh-ı nigâr
Âyîne-yi Sikender'e aslâ bakılmadı
Gazel
Tûtîyâ isteyicek çeşmüme ben bîçâre
Göz karardup düşerin hâk-i reh-i dildâra
***
Tâb-ı ruhsârı ser-i zülfi ile cânânun
Bir ‘alevdir deheninden çıkar ejderhânun
***
Zahm-ı cigerim gördi katil eyledi tîrün
İşler bitürür ol dahı peykânun ucından
Pâ bûsına el virmedi yârün hacil itdi
Düşdi yüzimüz yirlere dâmânun ucından
Bir egri iki yüzlü münâfıkdur efendi
Dûr itme beni hançer-i bürrânun ucından
(Kutluk, İbrahim (hzl.)(1989). Kınalızâde Hasan Çelebi, Tezkiretü’ş-Şu’arâ. C. I. Ankara: TTK Yay. 223-225.)
Eserlerinden Örnekler
Hâk-ı râhun fikri me’nûs-ı dil-i mehcûr olur
Sanma kim gözden ırâg olan gönülden dûr olur
***
Hezârân bülbül-i zârun gözi degmiş o bir güldür
O şuhun sanma gül-gûnî kabası çeşm-i bülbüldür
(Kayabaşı, Bekir (hzl.)(1997). Kafzâde Fâizî’nin Zübdetü’l-Eş‘âr’ı. Doktora Tezi. Malatya: İnönü Üniversitesi. 203-204.)
Gazel
Eşküm cihânı tutdı karalar seçilmedi
Ammâ hevâ-yı hâl ü hatından geçilmedi
Yaz gönlümi diyü ana nâlişler eyledüm
Hattı cefâlar eyledi yazup yanılmadı
Çeksem sahîfe-i dile nâmun nola nişân
Bir şâh-ı hüsn var mıdur adı çekilmedi
Meclâ-yı rûh olalı Bahâyî ruh-ı nigâr
Âyîne-yi Sikender'e aslâ bakılmadı
Gazel
Tûtîyâ isteyicek çeşmüme ben bîçâre
Göz karardup düşerin hâk-i reh-i dildâra
***
Tâb-ı ruhsârı ser-i zülfi ile cânânun
Bir ‘alevdir deheninden çıkar ejderhânun
***
Zahm-ı cigerim gördi katil eyledi tîrün
İşler bitürür ol dahı peykânun ucından
Pâ bûsına el virmedi yârün hacil itdi
Düşdi yüzimüz yirlere dâmânun ucından
Bir egri iki yüzlü münâfıkdur efendi
Dûr itme beni hançer-i bürrânun ucından
(Kutluk, İbrahim (hzl.)(1989). Kınalızâde Hasan Çelebi, Tezkiretü’ş-Şu’arâ. C. I. Ankara: TTK Yay. 223-225.)