RAHMÎ, Bahâyî-zâde Rahmî Efendi

(d. ?/? - ö. ?/?)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 18. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Rahmî hakkında biyografik kaynaklarda herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak Hekimoğlu Ali Paşa’nın 1155/1742 yılında ikinci defa sadrazam olması üzerine çeşitli şairlerin tanzim ettiği tarihleri ihtiva eden Mecmûa-i Tevârîh’te “Târîh-i Bahâyî-zâde Rahmî Efendi el-Müderris” başlığıyla Rahmî’nin de bir tarih manzumesi kayıtlıdır. Bu tarih kıtʻası, Rahmî’nin 18. yüzyıl şairlerinden olduğunu gösterdiği gibi manzumenin başlığından da şairin Bahâyî adında birinin oğlu olduğu ve müderrislik yaptığı anlaşılmaktadır.

Kaynakça

Mecmûa-i Tevârîh. Süleymaniye Kütüphanesi “Esad Efendi 3388”. vr. 11b-12a

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: DOÇ. DR. YUNUS KAPLAN
Yayın Tarihi: 08.05.2021
Güncelleme Tarihi: 08.05.2021

Eserlerinden Örnekler

Târîh-i Behâyî-zâde Rahmî Efendi el-Müderris

Şehen-şâh-ı cihân Sultân-ı Mahmûd Hân-ı Gâzî kim

Zamân-ı ʻadl ü dâdında cihân âsûde ser-tâ-pâ

 

Sipihr-ârâ-yı şevket şehr-yâr-ı maşrık u magrib

Meh-i hurşîd-savlet zıll-i pâk-i hazret-i Mevlâ

 

Süleymân-haşmet-i iklîm-i re’fet kim hirâsından

ʻAdû-yı dîn ü devlet kendüsin itmekdedür ihfâ

 

Zamîr-i re’y-i pâkin dâ’imâ ʻadle idüp ircaʻ

K’ola âsûde-i zıll-i derî dünyâ vü mâ-fîhâ

 

Dir idüm kalmadı bir âh ider eyyâm-ı ʻadlinde

Dil-i ʻâşıkda dûd-ı âh-ı hasret olmasa peydâ

 

İdüp fikr-i savâ’ib bir gün ol şâh-ı ʻadil-pîşe

ʻAlî Pâşâya yine mühr-i sadrı eyledi iʻtâ

 

Firâk u hasretinden nâle eylerken cihân halkı

İrişdi müjdeler yine vezîr oldı ʻAlî Pâşâ

 

Teʻâlallah zihî baht u saʻâdet kim göründükde

Kudûm-ı şevk-bahşıyla yeñiden oldı halk ihyâ

 

Saʻâdet-fer kerem-ver şefkat-âver merhamet-güster

Vekîl-i saltanat ʻâlî-himem zât-ı şeref-pîrâ

 

Ser-i bî-kevkebâna zıll-i cûdı mâye-i râhat

Nigâh-ı lutfı hod ser-mâye-i gencîne-i kimyâ

 

Bahâr-ı devletinüñ muktezâsıdur cemâdâta

Sirâyet eyleyen neşv ü nemâ-yı feyz-i nev-peydâ

 

Fürûg-ı re’y-i pâkinden eger kim itmese îkâd

Çerâg-ı mâhı pür-feyz idemez mihr-i cihân-ârâ

 

O rütbe hüsn-i hulk ile vücûdı tev’em olmuş kim

Dem-i şemşîrine cânlar virir düşmen dahi farzâ

 

ʻAdû-yı çâr-yâre tîgı hep darb-ı mesel söyler

Semiyy-i lâ fetâ illâ ʻAlî remzin idüp îmâ

 

Degül mi revnak-efzâ-yı sadâret ey dil insâf it

hisâb olunsa lutfı kâbil-i tahrîr degül zîrâ

 

Firâvan cûd u ihsânı ʻatâ-yı tabʻı hod ʻâhir

Nice tercîh olunmaz Bermekî’ye ol kerem-pîrâ

 

ʻAle’l-ıtlâk cûdı gâlib-i iʻtâ-yı hâtemdür

Ne hâcet beyyine hâricde işte ol kerem-bahşâ

 

Cihânda kâr-ı endîşe irişdi hadd ü pâyâna

İdelden tabʻ-ı pâki ʻâlemi cûdı ile ignâ

 

Kemâl-i germi-i lutfı ile dil rûşenâ oldı

Zalâm-ı gam olup nâbûd açıldı dîde-i dünyâ

 

Nigâh-ı lutfı ger beyʻ olsa ger sûk-ı cihân içre

Alurdum şübhesiz nakd-i dil ü cânı idüp ihdâ

 

Der-i ʻizzet-me’âlî mültecâ-yı bende-i devlet

Gubâr-ı pâyı iksîr-i cilâ-yı çeşm-i nâ-bînâ

 

Olur zîb-i mecâlis vasf-ı zâtı ittifâk üzre

Husûsâ silk-i naʻma dür ider cümle suhan-gûyâ

 

İrerdi ʻahdine Caʻfer görürdi itdigi lutfı

Der-i ihsân u cûdunda olurdı çâker-i ednâ

 

Olup yümn ü saʻâdetle muvaffak her umûrunda

Mübârek eyleye sadr-ı güzînin hazret-i Mevlâ

 

Derûna lâyıh oldı yine bir beyt-i dil-ârâ kim

Olur her mısraʻı târîh-i dîger Rahmiyâ farzâ

 

Gelüp mühr-i şehen-şâh-ı cihânı mecd ile alup

Hezârân ʻizz ile kevne vezîr oldı ʻAlî Pâşâ

(Mecmûa-i Tevârîh. Süleymaniye Kütüphanesi Esad Efendi 3388. vr. 11b-12a.)