BEKİR SAMİM, Bekir Sami Bozkurt

(d. 16.02.1934 / ö. 04.03.2020)
Bekçi, usta
(Âşık / 20. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Âşık Bekir Sami Bozkurt, Sivas’ın Şarkışla ilçesi Sivrialan köyünde 16 Şubat 1934 tarihinde dünyaya gelmiştir. Asıl ismi Bektaş olan âşık, nüfustan daha sonra Bekir Sami ismini almıştır. Hiç okula gitmemiş, okuma yazmayı ağabeyinin kitaplarından kendi kendine öğrenmiş, ilk ve ortaokulu daha sonra dışarıdan sınavlarına girerek bitirmiştir. Çok erken yaşta çalışmaya başlayan Âşık Bekir Sami, on iki yaşından itibaren Mersin’e çalışmak için gitmiş, ilk şiirlerini de burada söylemeye başlamıştır. 22 yaşında evlenen Bozkurt, eşi ve bir çocuğu ile Ankara’ya yerleşmiştir. Ankara’da çeşitli işlerde çalıştıktan sonra Âşık Veysel’in teşviki ve yardımıyla ilkokul diploması alarak TRT’de işe başlamış, bir yıl burada bekçilik yaptıktan sonra ortaokul diploması alarak usta kadrosuna geçmiştir. 1992 yılında TRT’den emekli olmuştur (Karakaya 2010: 120).

Âşık Sami’nin ailesinde kendisinden başka âşık yoktur. Çocukluğundan beri Aşık Veysel’in hayranı olarak yetişmiş, onu kendine üstat kabul etmiş, onun şiirlerinin ışığında kendi şiirlerine yön vermiştir. Âşık Veysel’e duyduğu derin sevgi karşılık bulmuş olacak ki Âşık Veysel de Sami Bozkurt’u manevi oğlu olarak görmüştür. İlk şiirlerini çalışmak için gittiği yerlerde söylemeye başlayan Bozkurt’un o denemdeki şiirlerinin muhtevasını zenginlik hayalleri oluşturur. Kitabında da yer verdiği bu şiirleri hiç unutmadığını söylemektedir (Karakaya 2010: 120).

Bekir Sami Bozkurt, âşıklık geleneğini oluşturan unsurları çok iyi bilmektedir. Rüyada bade içme motifine inanan, kendisinin de rüya gördüğünü belirten ve bu rüyadan sonra şairlik kudretinin arttığını söyleyen Âşık Bekir Sami, rüyasını şöyle anlatmaktadır: “Sivas’ın Mecit köyünde Hacı Bektaş Veli zamanında yaşamış, Salman Baba adında, ermiş bir kişi vardı. Bir gün onu görmek için evine gittim. Evde olmadığını, yaylada koyunları otlattığını söylediler. Koşarak pirimin yanına gittim. Fakat ben onun yanına gittikçe o başka bir tepeye çıktı. En sonunda onu bir pınarın başında buldum. Ona ‘ya pirim benden mi kaçıyorsun?’ diye sordum. Pirim de bana ‘Beni takip et, benim izimden gel.’ dedi. Ondan sonra uyandım.” Bekir Sami Bozkurt uyanır uyanmaz rüyasının etkisiyle pirim dediği Salman Baba’ya bir şiir yazmıştır. Bu rüyadan sonra şairlik kudretinin arttığını söyleyen âşık daha sonra Salman Baba Türbesi’nin yapımına katkıda bulunmuştur (Karakaya 2010: 120).

Âşık geleneğinde önemli bir unsuru teşkil eden usta-çırak ilişkisine Bekir Sami Bozkurt çok önem vermesine rağmen kendisi bir usta yanında yetişmemiştir. “Benim manevi yönümü Salman Baba oluşturur, şiirlerimdeki rehberimde Âşık Veysel’dir.” diyerek kendisine usta olarak Âşık Veysel’i kabul ettiğini belirtmiştir. Bekir Sami Bozkurt, pek çok âşık meclisine katılmış, âşık meclislerinin özellikle yeni yetişmekte olan âşıklara çok faydalı olduğunu düşünmektedir. Bu meclisleri, âşıkların sözlerinden sohbetlerinden feyz alınacak yer olarak görmüştür. Bugüne kadar âşık atışmalarına katılmadığını söyleyen Bozkurt, âşık atışması geleneğini Erzurum-Kars yöresindeki âşıkların devam ettirdiğini ifade eder. Bir kereye mahsus Âşık Mahzuni Şerif’in de bulunduğu bir mecliste ortamı hareketlendirmek adına Âşık Mahzuni ile karşılıklı deyişler söylemiştir. Çağdaşlarından en çok Âşık Mahzuni’yi beğendiğini söylemektedir. Tanışmaları Mahsuni Şerif’in adının henüz duyulmadığı dönemlere dayanmaktadır (Karakaya 2010: 121).

Âşık Bekir Sami Ankara’da Ozanlar Derneği’nin, Cem Vakfı’nın, kurulduğu günden bu yana Hacı Bektaş Veli Kültür Vakfının ve Sivrialan Köyü Derneğinin üyesidir. Şiirlerini irticalen söyleyen Bekir Sami, söylediği şiirlerin tür ve şekil özelliklerini çok iyi bilmektedir. İlk söylediği şiirler üzerinde hiçbir değişiklik yapmamayı tercih etmiştir. Şiirlerinin aslını muhafaza etmesinden yana olan âşık söylediği şiirleri yazıya geçirmektedir. Bekir Sami Bozkurt şiirlerini 1992 yılında Benim Dünyam adlı şiir kitabında yayımlamıştır. Aynı zamanda şiirleri Ozanlar Derneğinin çıkarmış olduğu antolojide de yer almaktadır (Karakaya 2010: 121).

Bekir Sami Bozkurt, âşık makamlarının hepsini bilmektedir. Âşıklık geleneğinde usta-çırak ilişkisine dayanan âşık kollarından herhangi birine mensup değildir, bir usta yanında yetişmemiştir. Bu sebepten mahlasını bir usta değil, kendisi almıştır. Mahlas olarak Bekir Samim’i kullanmıştır. Âşık Samim, bugün âşıklık geleneğinin bitmediğini çok güzel bir şekilde ettiğini vurgulamaktadır. Âşık bu başarıyı eğitime bağlamaktadır. Günümüzdeki âşıkların çoğunun eğitimli olması onların daha düzgün, hatasız şiirler icra etmelerini sağlamıştır; diyerek eğitimin önemine dikkat çekmektedir. Âşıkların birlik ve beraberlik içinde bulunarak bu geleneği daha iyi devam ettirebileceklerine inanan Âşık Bekir Sami, günümüz âşıklarının şöhret sevdasına düşmelerini de yadırgamaktadır. Âşıklara devletin sahip çıkması gerektiğini düşünmekte, devletin bu geleneği sevdirmek için âşıkların tanıtılmasında, geçimlerini sağlayabilmelerinde, maddi-manevî yardımlarda bulunması gerektiğini düşünmektedir. İnsanlık, sevgi üzerine, Atatürk üzerine, Türkiye’nin ihya olması konusunda şiirler yazan Bekir Sami Bozkurt, Alevilik-Sünnilik arasındaki ikiliğin ortadan kalkması; birlik, beraberlik ve barış içinde yaşanılan bir ülke olması üzerine de pek çok şiir yazmıştır (Karakaya 2010: 122).

Kaynakça

Karakaya, Esra (2010). “Bekir Sami Bozkurt”. Sazın ve Sözün Sultanları Yaşayan Halk Şairleri-II. Ed. Fatma Ahsen Turan, Başak Uysal, Kadir Gökhan Uğur, Ayfer Sarıyıldız. Ankara: Gazi Kitabevi Yay. 120-132.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: ARAŞ. GÖR. GÖZDE TEKİN
Yayın Tarihi: 06.03.2019
Güncelleme Tarihi: 15.08.2022

Eser AdıYayın eviBasım yılıEser türü
Benim Dünyamyey / Ankara1992Şiir

İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1HÜSEYİN, Müftî-zâded. ? - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
2MEHMED NURİd. 1863 - ö. 1922Doğum YeriGörüntüle
3SADIKÎ, Ahmet (Kürdoğlu Molla Ahmet)d. 1892 - ö. 1948Doğum YeriGörüntüle
4HÜSEYİN, Müftî-zâded. ? - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
5MEHMED NURİd. 1863 - ö. 1922Doğum YılıGörüntüle
6SADIKÎ, Ahmet (Kürdoğlu Molla Ahmet)d. 1892 - ö. 1948Doğum YılıGörüntüle
7HÜSEYİN, Müftî-zâded. ? - ö. ?Ölüm YılıGörüntüle
8MEHMED NURİd. 1863 - ö. 1922Ölüm YılıGörüntüle
9SADIKÎ, Ahmet (Kürdoğlu Molla Ahmet)d. 1892 - ö. 1948Ölüm YılıGörüntüle
10HÜSEYİN, Müftî-zâded. ? - ö. ?MeslekGörüntüle
11MEHMED NURİd. 1863 - ö. 1922MeslekGörüntüle
12SADIKÎ, Ahmet (Kürdoğlu Molla Ahmet)d. 1892 - ö. 1948MeslekGörüntüle
13HÜSEYİN, Müftî-zâded. ? - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
14MEHMED NURİd. 1863 - ö. 1922Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
15SADIKÎ, Ahmet (Kürdoğlu Molla Ahmet)d. 1892 - ö. 1948Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
16HÜSEYİN, Müftî-zâded. ? - ö. ?Madde AdıGörüntüle
17MEHMED NURİd. 1863 - ö. 1922Madde AdıGörüntüle
18SADIKÎ, Ahmet (Kürdoğlu Molla Ahmet)d. 1892 - ö. 1948Madde AdıGörüntüle