Madde Detay
BÜKÂYÎ, Abdullâh Efendi
(d. 1097/1685-86 - ö. 1139/1727)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 18. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
“Ağlayan” manasındaki “Bükâyî” mahlasını kullanan şairin asıl ismi, Abdullâh’tır. 1097/1685-86 tarihinde doğmuştur. Babasının adı Mehmed Reşid Efendi’dir (ö. 1099/1687). Mehmed Reşîd, Şeyhülislâm Ebû Sa'îdzâde Feyzullâh Efendi’nin (ö. 1110/1698) oğludur. Bükâyî, Şeyhülislâm Debbâğzâde Mehmed Efendi’nin (ö. 1114/1702) oğlu Ahmed Yahya Efendi’nin damadıdır. Bu sebeple Reşîdzâde ve Debbâğzâde damadı olarak tanınmıştır. Bükâyî ile alakalı kaynaklar Şeyhî’nin Vekâyiü’l-Fuzalâ’sı ve Ayvansarâyî’nin Vefeyâtnâme’sidir. Şeyhî, Bükâyî’nin müderrisliği, Ayvansarâyî ise şairliği üzerinde durmuştur. Ayrıca bazı kaynaklarda şairin mahlası sehven “Bekâî” şeklinde okunmuştur (Kurnaz ve Tatcı 2001: 4836) Şair, Başmakçızâde Ali Efendi’den mülâzım olmuştur. Kâtib Mustafa Efendi, Mahlûlzâde, Cafer Paşa, Minkârîzâde Yahya Efendi ve Şeyhülislâm Yahya Efendi medreselerinde müderrislik yapmış, 1717’de de Süleymaniye müderrisliğine yükselmiştir. 1724’te Yenişehir kazasına kadı tayin edilmiştir. 1725’te bu görevden azledilen şair, 7 Zilhicce 1139/26 Temmuz 1727 tarihinde vefat etmiştir. Cenaze namazı Sultan Mehmed Camiinde kılınan Bükâyî, İstanbul’un Eyyûb semtinde Yahyazâde Tekkesi’nde ecdâdının yanına defnedilmiştir.
Kaynaklarda, Bükâyî’nin sakin yaratılışlı, yumuşak huylu, ahlâklı ve temiz bir karaktere sahip olduğu bildirilir. Şairin divanı yahut edebî eserlerinin olup olmadığı hususunda elde bilgi bulunmamaktadır. İki şiirinden (birisi na't) hareketle Bükâyî’nin, dinî-tasavvufi konularda manzumeler yazdığı, şiirlerinde İlahî aşkı terennüm ettiği ve külfetsiz, sade bir dile sahip olduğu söylenebilir.
Kaynakça
Ekinci, Ramazan (hzl.) (2013). Hâfız Hüseyin Ayvansarâyî, Vefeyât-ı Ayvansarâyî. İstanbul: Buhara Yay. 203.
Ergun, Sadeddin Nüzhet (1936). Türk Şairleri. C.II. İstanbul. 869-870.
Kurnaz, Cemal ve Mustafa Tatcı (hzl.) (2001).Mehmed Nâil Tuman, Tuhfe-i Nâilî-Divan Şairlerinin Muhtasar Biyografileri . C. II. Ankara: Bizim Büro Yay. 4836.
Özcan, Abdülkadir (hzl.) (1989). Şeyhî Mehmed Efendi, Vekâyiü’l-Fuzalâ. İstanbul: Çağrı Yay. 633-34.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: ARAŞ. GÖR. RAMAZAN EKİNCİYayın Tarihi: 27.09.2013Güncelleme Tarihi: 22.11.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Serîr-i lî-ma‘allâhdır bu gönül didüğin dergâh
Tavâf-ı Ka‘be’ye sa‘y iden anı yoklasun her gâh
Eger bin yıl dolansam dergeh-i dildâra yol bulmam
Bu vâdîde bana ger Hızr-ı tevfîk olmasa hem-râh
Cihân âteşlere yanmak değil eczâsın eyler kül
Dehânımdan bulursa âh-ı âlem sûz-ı aşkın râh
Sen ey zâhid rumûz-ı sırr-ı eşyâdan ne anlarsın
Her ednâ zerreden bir feyz alırmış ârif-i âgâh
Kiminin kasdı dünyâdır kiminin kasdı ukbâdır
Bükâyî’nin murâdı iki âlemde hemân Allâh
(Ergun, Saadet Nüzhet (1936). Türk Şairleri. C. II. İstanbul. 869-870.)
Yayın Tarihi: 27.09.2013Güncelleme Tarihi: 22.11.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Serîr-i lî-ma‘allâhdır bu gönül didüğin dergâh
Tavâf-ı Ka‘be’ye sa‘y iden anı yoklasun her gâh
Eger bin yıl dolansam dergeh-i dildâra yol bulmam
Bu vâdîde bana ger Hızr-ı tevfîk olmasa hem-râh
Cihân âteşlere yanmak değil eczâsın eyler kül
Dehânımdan bulursa âh-ı âlem sûz-ı aşkın râh
Sen ey zâhid rumûz-ı sırr-ı eşyâdan ne anlarsın
Her ednâ zerreden bir feyz alırmış ârif-i âgâh
Kiminin kasdı dünyâdır kiminin kasdı ukbâdır
Bükâyî’nin murâdı iki âlemde hemân Allâh
(Ergun, Saadet Nüzhet (1936). Türk Şairleri. C. II. İstanbul. 869-870.)
Güncelleme Tarihi: 22.11.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Serîr-i lî-ma‘allâhdır bu gönül didüğin dergâh
Tavâf-ı Ka‘be’ye sa‘y iden anı yoklasun her gâh
Eger bin yıl dolansam dergeh-i dildâra yol bulmam
Bu vâdîde bana ger Hızr-ı tevfîk olmasa hem-râh
Cihân âteşlere yanmak değil eczâsın eyler kül
Dehânımdan bulursa âh-ı âlem sûz-ı aşkın râh
Sen ey zâhid rumûz-ı sırr-ı eşyâdan ne anlarsın
Her ednâ zerreden bir feyz alırmış ârif-i âgâh
Kiminin kasdı dünyâdır kiminin kasdı ukbâdır
Bükâyî’nin murâdı iki âlemde hemân Allâh
(Ergun, Saadet Nüzhet (1936). Türk Şairleri. C. II. İstanbul. 869-870.)
Eserlerinden Örnekler
Gazel
Serîr-i lî-ma‘allâhdır bu gönül didüğin dergâh
Tavâf-ı Ka‘be’ye sa‘y iden anı yoklasun her gâh
Eger bin yıl dolansam dergeh-i dildâra yol bulmam
Bu vâdîde bana ger Hızr-ı tevfîk olmasa hem-râh
Cihân âteşlere yanmak değil eczâsın eyler kül
Dehânımdan bulursa âh-ı âlem sûz-ı aşkın râh
Sen ey zâhid rumûz-ı sırr-ı eşyâdan ne anlarsın
Her ednâ zerreden bir feyz alırmış ârif-i âgâh
Kiminin kasdı dünyâdır kiminin kasdı ukbâdır
Bükâyî’nin murâdı iki âlemde hemân Allâh
(Ergun, Saadet Nüzhet (1936). Türk Şairleri. C. II. İstanbul. 869-870.)