Madde Detay
DEHŞETÎ, Salih
(d. ?/1802/1813? - ö. ?/1866/1875?)
Âşık
(Âşık / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Asıl adı Salih olan âşığın doğum yılı Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi'nde 1802 olarak verilirken Vasfi Mahir Kocatürk ve Sadeddin Nüzhet Ergun doğumunu 1813 olarak gösterir (TDEA 1977: 223; Kocatürk 1963: 398; yty: 1150). Afyon'da doğmuştur. Eski mektep hocası Mehmed Efendi isminde bir zatın oğludur. Gençliğinde tahsilini Afyon’da yapmış, daha sonra Uşak, Konya gibi şehirlerde tahsilini sürdüren şair Buğdaylı Hoca'dan dersler almıştır (TDEA 1977: 223; Ergun yty: 1150). Bir ara Kayseri, Eskişehir ve Hicaz gibi şehirleri dolaşan şair, bilhassa Medine’deki bazı âlimlerden de yararlanmıştır. Nihayet memleketine dönmüş ve Afyon’da kendi adıyla anılan Dehşetî medresesinde ölümüne kadar ders okutmuştur. Şairliğinin yanı sıra din âlimi ve hattat olarak da bilinir (TDEA 1977: 223). Bir müddet Göncüzade Müfti Yusuf Efendi’nin müsevvidliğini yapmış, bir müddet de idare meclisi azalığında bulunmuştur. Ergun, Türk Şairleri adlı eserinde “Dehşetî’ye ait bazı malûmatlar” adıyla kendine gelen varakadan alıntılarla şunları kaydetmiştir: “Saz şairlerinden Zarîfî’nin “elifbâ” adlı bir manzumesi şâyi olur; bunu Nazîfî adlı bir âşık tanzir eder. Bunları gören Dehşetî de bir nazire kaleme alır. Konyalı meşhur Şem’î bu son nazireyi çok beğenir ve “bu çocuğu” görmek merakını izhar eder. Bunu işiten Dehşetî derhal Konya’ya gider, fakat Şem’î’nin öldüğünü haber alınca kabrini ziyaret ederek memleketine geri döner. Tahsilini ikmalden sonra memleketine dönen Dehşetî saçı sakalı uzamış bir hâlde sokaklarda dolaşmağa başlar, onun bu hâlini görenler bir kaçı “şu çapkına bakın Bektaşilik taslıyor” derler. Bilahare bu isnaddan haberdar olan Dehşetî yahu der, benim o zaman saç sakal uzatmaklığım Bektaşilikten değil parasızlıktandı. Denizli ile Cal arasında bir arazi nizaı çıkar, bu meseleyi halle memur edilen Dehşetî vazifesinde muvaffak olur. Hududa bir taş dikilir; ve adına “Dehşetî taşı” denilir. Bu taş bugün dahi aynı isimle anılıyormuş.” (yty: 1150-1151). Dehşetî'nin doğum tarihindeki ikilik ölüm tarihi için de geçerlidir. Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi'nde 1866 (1977: 224) tarihi verilirken; Kocatürk ve Ergun 1875 tarihini vermektedirler (1963: 398; yty: 1151).
Ergun'un verdiği bilgilerin aksine Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi'nde Dehşetî'nin varlıklı bir zat olduğu, çağdaşı olan birçok şairi koruduğu, onlara yardımcı olduğu belirtilmektedir (1977: 223-224). Hece ile söylenmiş şiirleri bulunduğu gibi, divan şiiri yolunda söylenmiş şiirleri de olan (1977: 223-224) Dehşetî'nin özellikle fıkıh ve feraizde ihtisas sahibi olduğu söylenmektedir (Ergun yty: 1150-1151). Kocatürk, bir kısım şiirlerinin Edip Ali Baki tarafından yayımlandığını söylemektedir (1963: 398).
Kaynakça
Ergun, S. Nüzhet (yty). Türk Şairleri 3. yyy.
Kocatürk, Vasfi Mahir (1963). Saz Şairleri Antolojisi. Ankara: Ayyıldız Matbaası.
“Dehşetî” (1977). Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi. C. 2. İstanbul: Dergah Yay. 223-224.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: ARAŞ. GÖR. HİLAL ERDOĞANYayın Tarihi: 05.12.2014Güncelleme Tarihi: 06.12.2020Eserlerinden Örnekler
Koşma
Çok unlar öğüttü gözümün yaşı
Bu tenim semtinde tahal kalmadı
Herkes bizim için atmada taşı
Sinemden sakınır pahal kalmadı
Başladı yâr bize etmeğe veda
Rakipler ederler derdime deva
Hep soğuk nevadan verirler sada
Keyfimize öter kaval kalmadı
Geçemedik gitti gamın bükünü
Kazıp atamadık sevda kökünü
Arkaya almağa derdin yükünü
Koyacak bir sağlam çuval kalmadı
Kurtulmadık asla gamın bunundan
Bir vefa görürüz deyu sonundan
Dehşetâ! şimdicik hicran donundan
Döküldü saç, bürçek, sakal kalmadı
Kocatürk, Vasfi Mahir (1963). Saz Şairleri Antolojisi. Ankara: Ayyıldız Matbaası. 398.
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 05.12.2014Güncelleme Tarihi: 06.12.2020Eserlerinden Örnekler
Koşma
Çok unlar öğüttü gözümün yaşı
Bu tenim semtinde tahal kalmadı
Herkes bizim için atmada taşı
Sinemden sakınır pahal kalmadı
Başladı yâr bize etmeğe veda
Rakipler ederler derdime deva
Hep soğuk nevadan verirler sada
Keyfimize öter kaval kalmadı
Geçemedik gitti gamın bükünü
Kazıp atamadık sevda kökünü
Arkaya almağa derdin yükünü
Koyacak bir sağlam çuval kalmadı
Kurtulmadık asla gamın bunundan
Bir vefa görürüz deyu sonundan
Dehşetâ! şimdicik hicran donundan
Döküldü saç, bürçek, sakal kalmadı
Kocatürk, Vasfi Mahir (1963). Saz Şairleri Antolojisi. Ankara: Ayyıldız Matbaası. 398.
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 06.12.2020Eserlerinden Örnekler
Koşma
Çok unlar öğüttü gözümün yaşı
Bu tenim semtinde tahal kalmadı
Herkes bizim için atmada taşı
Sinemden sakınır pahal kalmadı
Başladı yâr bize etmeğe veda
Rakipler ederler derdime deva
Hep soğuk nevadan verirler sada
Keyfimize öter kaval kalmadı
Geçemedik gitti gamın bükünü
Kazıp atamadık sevda kökünü
Arkaya almağa derdin yükünü
Koyacak bir sağlam çuval kalmadı
Kurtulmadık asla gamın bunundan
Bir vefa görürüz deyu sonundan
Dehşetâ! şimdicik hicran donundan
Döküldü saç, bürçek, sakal kalmadı
Kocatürk, Vasfi Mahir (1963). Saz Şairleri Antolojisi. Ankara: Ayyıldız Matbaası. 398.
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Koşma
Çok unlar öğüttü gözümün yaşı
Bu tenim semtinde tahal kalmadı
Herkes bizim için atmada taşı
Sinemden sakınır pahal kalmadı
Başladı yâr bize etmeğe veda
Rakipler ederler derdime deva
Hep soğuk nevadan verirler sada
Keyfimize öter kaval kalmadı
Geçemedik gitti gamın bükünü
Kazıp atamadık sevda kökünü
Arkaya almağa derdin yükünü
Koyacak bir sağlam çuval kalmadı
Kurtulmadık asla gamın bunundan
Bir vefa görürüz deyu sonundan
Dehşetâ! şimdicik hicran donundan
Döküldü saç, bürçek, sakal kalmadı
Kocatürk, Vasfi Mahir (1963). Saz Şairleri Antolojisi. Ankara: Ayyıldız Matbaası. 398.
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | Ahmet Urfalı | d. 01 Nisan 1955 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | Mustafa Akalın | d. 23 Nisan 1920 - ö. 26 Temmuz 1988 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | HACI CELİL, Celil Kaplan | d. 10.10.1934 - ö. 17.02.2013 | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | Ahmet Urfalı | d. 01 Nisan 1955 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | Mustafa Akalın | d. 23 Nisan 1920 - ö. 26 Temmuz 1988 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | HACI CELİL, Celil Kaplan | d. 10.10.1934 - ö. 17.02.2013 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | Ahmet Urfalı | d. 01 Nisan 1955 - ö. ? | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | Mustafa Akalın | d. 23 Nisan 1920 - ö. 26 Temmuz 1988 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | HACI CELİL, Celil Kaplan | d. 10.10.1934 - ö. 17.02.2013 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | Ahmet Urfalı | d. 01 Nisan 1955 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
11 | Mustafa Akalın | d. 23 Nisan 1920 - ö. 26 Temmuz 1988 | Meslek | Görüntüle |
12 | HACI CELİL, Celil Kaplan | d. 10.10.1934 - ö. 17.02.2013 | Meslek | Görüntüle |
13 | Ahmet Urfalı | d. 01 Nisan 1955 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | Mustafa Akalın | d. 23 Nisan 1920 - ö. 26 Temmuz 1988 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | HACI CELİL, Celil Kaplan | d. 10.10.1934 - ö. 17.02.2013 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | Ahmet Urfalı | d. 01 Nisan 1955 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
17 | Mustafa Akalın | d. 23 Nisan 1920 - ö. 26 Temmuz 1988 | Madde Adı | Görüntüle |
18 | HACI CELİL, Celil Kaplan | d. 10.10.1934 - ö. 17.02.2013 | Madde Adı | Görüntüle |