Madde Detay
DERVÎŞ AHMED (AHMED), Hassân Ahmed Efendi
(d. ?/? - ö. ?/?)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 18. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Şairin adı Hassân Ahmed Efendi’dir. Bu bilgiyi şairin elde bulunan tek şiirinin başlığından öğrenmekteyiz. Mahlas olarak “Dervîş Ahmed”i yahut “derviş” kelimesini sıfat kabul edersek ismi olan Ahmed’i kullanmıştır. Bu bilgilerden hareketle yapılan araştırmalarda, şuara tezkireleri, Şakâyıku’n-Nu‘mâniyye Zeylleri, vefeyatnameler vb. biyografik eserlerde Hassân Ahmed Efendi isimli bir şaire rastlanmamaktadır. “Derviş Ahmed” adıyla yapılan araştırmada, XVI-XVII. asırlarda yaşadığı tahmin edilen bir Bektaşi şairi vardır (Köksal 2007: 1261). Esrâr Dede'nin Tezkire-i Şuarâ-yı Mevleviyye’sinde de “Dervîş Ahmed” isimli bir şair kayıtlıdır. Bu şairin Moralı olduğu, IV. Murad zamanında Bağdat’ta görev yaptığı belirtilmiş, şiirlerinden örnek sunulmuştur. Örnek olan şiirde şair, mahlas yerine adı “Ahmed”i kullanmıştır (Genç 2000: 38). “Dervîş Ahmed Dede” adıyla kayıtlı bir başka şair ise Fatin Dâvûd’un Hâtime-i Eş‘âr’ındadır. Buna göre Dervîş Ahmed Dede, sonradan Müslüman olmuş bir zatın oğludur ve bundan dolayı bazı yabancı diller bilmektedir. 1157/1744-45’te vefat etmiştir. Tezkirede “Dervîş Ahmed Dede”ye ait olduğu bildirilen şiirde, “Dervîş” mahlası kullanılmıştır (Çiftçi: 133). Hassân Ahmed Efendi’nin şiiri, Dervîş Ahmed adlarıyla kayıtlı şairlerin şiirleriyle mukayese edildiğinde Moralı Dervîş Ahmed’in üslubuna yakın bir tarzda kaleme alındığı görülmektedir. Ancak elde kesin deliller olmadığından söz konusu şairin Hassân Ahmed Efendi olduğunu iddia etmek mümkün değildir.
Hassân Ahmed Efendi’nin elde bulunan tek şiiri, Dede Ömer Rûşenî’nin meşhur bir na‘tına yazdığı bir tahmistir. Şairin bu şiirinden hareketle Hz. Peygamber’e derin bir hürmet ve muhabbetle bağlı olduğu söylenebilir. Şair, samimi ifadelerle yüklü sade bir dile sahiptir.
Kaynakça
Çiftçi, Ömer (hzl.). Fatîn Davud-Hâtime-i Eşâr. http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/dosya/1-219117/h/metin.pdf. s. 133 [erişim tarihi: 27.09.2013]
Genç, İlhan (hzl.) (2000). Esrâr Dede- Tezkire-i Şuarâ-yı Mevleviyye. Ankara: AKM Yay. 38.
Köksal, M. Fatih (2007). “Bilinmeyen Bir Bektaşi Şairi: Derviş (Devriş) Ahmed ve Şiir Mecmuası”. Uluslararası Türk Kültür Evreninde Alevilik ve Bektaşilik Bilgi Şöleni. Ankara: G.Ü. Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli Araştırma Merkezi. 2: 1261-1288.
Süleymaniye Ktp. Uşşâkî Tekkesi 365. vr. 101a-102a.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: ARAŞ. GÖR. RAMAZAN EKİNCİYayın Tarihi: 30.09.2013Güncelleme Tarihi: 22.11.2020Eserlerinden Örnekler
Tahmîs-i Mutarraf-ı Hassân Ahmed Efendi
Çün toğup tutdı cihân yüzini hüsnün güneşi
Ka‘be’nin erdi safâ ile o şeb arşa başı
Secde-i şükr edip erkân ile düşmez taşı
Bir habîbin ki delîldir kābe kavseyne kaşı
Kim ola sevmeye bu vech ile sen mâhveşi
Türk ü Kürd ü Acem ü Hind’i bilür bunı ki sen
Âlem-i hejdeh hezâr içre kamudan ahsen
Çün ehabb oldu sana bûy-ı Hüseyn ile Hasen
Meyl-i uşşâka n’ola azm-i mecâz etdi isen
Hâşimî’sin Arabî’sin Medenî’sin Kureşî
Parmağundan akıdup âb-ı revân-bahş-ı revân
Etdi enhâr-ı cinân sîm lülelerden cereyân
Kandılar âb-ı hayât-ı ebedîye ataşân
Gazve-âsâ ola halk rûz-ı haşrde reyyân
Nice yüz bin kişiden def idisersin ataşı
Sen emîre kul olan her ne kadar müdbir ise
Sünnet ü meslegine her ne kadar kâsir ise
Tâ‘ate süstlik edip ma‘sıyyete hâzır ise
Bu siyeh-rûy gibi müznib ne kadar nâdir ise
Bende-i mukbil olur misl-i Bilâl-i Habeşî
Dîg-i hikmetde bişürdi çü senün sevgüni Hak
Şeb-i mi‘râcda gönderdi ta‘âm tolu tabak
Bu ziyâfetde sana olmadı kimse esbak
Sidre vü Tûbâ yanar nâr-ı hevâna çü şafak
Cebre’îl olsa n’ola matbahınun hîme-keşi
Ve’d-duhâ verdüne Ve’l-leyl okırum sünbülüne
Mu‘tasım habl-i Hudâ dinse sezâ kâkülüne
Bülbül-i Kudsî olur âşık olanlar gülüne
Dervîş Ahmed yalınız teşne degildir mülüne
Rûşenî virdi budur küllü gadâtin ve aşî
(Süleymaniye Ktp. Uşşâkî Tekkesi 365. vr. 101a-102a.)
Yayın Tarihi: 30.09.2013Güncelleme Tarihi: 22.11.2020Eserlerinden Örnekler
Tahmîs-i Mutarraf-ı Hassân Ahmed Efendi
Çün toğup tutdı cihân yüzini hüsnün güneşi
Ka‘be’nin erdi safâ ile o şeb arşa başı
Secde-i şükr edip erkân ile düşmez taşı
Bir habîbin ki delîldir kābe kavseyne kaşı
Kim ola sevmeye bu vech ile sen mâhveşi
Türk ü Kürd ü Acem ü Hind’i bilür bunı ki sen
Âlem-i hejdeh hezâr içre kamudan ahsen
Çün ehabb oldu sana bûy-ı Hüseyn ile Hasen
Meyl-i uşşâka n’ola azm-i mecâz etdi isen
Hâşimî’sin Arabî’sin Medenî’sin Kureşî
Parmağundan akıdup âb-ı revân-bahş-ı revân
Etdi enhâr-ı cinân sîm lülelerden cereyân
Kandılar âb-ı hayât-ı ebedîye ataşân
Gazve-âsâ ola halk rûz-ı haşrde reyyân
Nice yüz bin kişiden def idisersin ataşı
Sen emîre kul olan her ne kadar müdbir ise
Sünnet ü meslegine her ne kadar kâsir ise
Tâ‘ate süstlik edip ma‘sıyyete hâzır ise
Bu siyeh-rûy gibi müznib ne kadar nâdir ise
Bende-i mukbil olur misl-i Bilâl-i Habeşî
Dîg-i hikmetde bişürdi çü senün sevgüni Hak
Şeb-i mi‘râcda gönderdi ta‘âm tolu tabak
Bu ziyâfetde sana olmadı kimse esbak
Sidre vü Tûbâ yanar nâr-ı hevâna çü şafak
Cebre’îl olsa n’ola matbahınun hîme-keşi
Ve’d-duhâ verdüne Ve’l-leyl okırum sünbülüne
Mu‘tasım habl-i Hudâ dinse sezâ kâkülüne
Bülbül-i Kudsî olur âşık olanlar gülüne
Dervîş Ahmed yalınız teşne degildir mülüne
Rûşenî virdi budur küllü gadâtin ve aşî
(Süleymaniye Ktp. Uşşâkî Tekkesi 365. vr. 101a-102a.)
Güncelleme Tarihi: 22.11.2020Eserlerinden Örnekler
Tahmîs-i Mutarraf-ı Hassân Ahmed Efendi
Çün toğup tutdı cihân yüzini hüsnün güneşi
Ka‘be’nin erdi safâ ile o şeb arşa başı
Secde-i şükr edip erkân ile düşmez taşı
Bir habîbin ki delîldir kābe kavseyne kaşı
Kim ola sevmeye bu vech ile sen mâhveşi
Türk ü Kürd ü Acem ü Hind’i bilür bunı ki sen
Âlem-i hejdeh hezâr içre kamudan ahsen
Çün ehabb oldu sana bûy-ı Hüseyn ile Hasen
Meyl-i uşşâka n’ola azm-i mecâz etdi isen
Hâşimî’sin Arabî’sin Medenî’sin Kureşî
Parmağundan akıdup âb-ı revân-bahş-ı revân
Etdi enhâr-ı cinân sîm lülelerden cereyân
Kandılar âb-ı hayât-ı ebedîye ataşân
Gazve-âsâ ola halk rûz-ı haşrde reyyân
Nice yüz bin kişiden def idisersin ataşı
Sen emîre kul olan her ne kadar müdbir ise
Sünnet ü meslegine her ne kadar kâsir ise
Tâ‘ate süstlik edip ma‘sıyyete hâzır ise
Bu siyeh-rûy gibi müznib ne kadar nâdir ise
Bende-i mukbil olur misl-i Bilâl-i Habeşî
Dîg-i hikmetde bişürdi çü senün sevgüni Hak
Şeb-i mi‘râcda gönderdi ta‘âm tolu tabak
Bu ziyâfetde sana olmadı kimse esbak
Sidre vü Tûbâ yanar nâr-ı hevâna çü şafak
Cebre’îl olsa n’ola matbahınun hîme-keşi
Ve’d-duhâ verdüne Ve’l-leyl okırum sünbülüne
Mu‘tasım habl-i Hudâ dinse sezâ kâkülüne
Bülbül-i Kudsî olur âşık olanlar gülüne
Dervîş Ahmed yalınız teşne degildir mülüne
Rûşenî virdi budur küllü gadâtin ve aşî
(Süleymaniye Ktp. Uşşâkî Tekkesi 365. vr. 101a-102a.)
Eserlerinden Örnekler
Tahmîs-i Mutarraf-ı Hassân Ahmed Efendi
Çün toğup tutdı cihân yüzini hüsnün güneşi
Ka‘be’nin erdi safâ ile o şeb arşa başı
Secde-i şükr edip erkân ile düşmez taşı
Bir habîbin ki delîldir kābe kavseyne kaşı
Kim ola sevmeye bu vech ile sen mâhveşi
Türk ü Kürd ü Acem ü Hind’i bilür bunı ki sen
Âlem-i hejdeh hezâr içre kamudan ahsen
Çün ehabb oldu sana bûy-ı Hüseyn ile Hasen
Meyl-i uşşâka n’ola azm-i mecâz etdi isen
Hâşimî’sin Arabî’sin Medenî’sin Kureşî
Parmağundan akıdup âb-ı revân-bahş-ı revân
Etdi enhâr-ı cinân sîm lülelerden cereyân
Kandılar âb-ı hayât-ı ebedîye ataşân
Gazve-âsâ ola halk rûz-ı haşrde reyyân
Nice yüz bin kişiden def idisersin ataşı
Sen emîre kul olan her ne kadar müdbir ise
Sünnet ü meslegine her ne kadar kâsir ise
Tâ‘ate süstlik edip ma‘sıyyete hâzır ise
Bu siyeh-rûy gibi müznib ne kadar nâdir ise
Bende-i mukbil olur misl-i Bilâl-i Habeşî
Dîg-i hikmetde bişürdi çü senün sevgüni Hak
Şeb-i mi‘râcda gönderdi ta‘âm tolu tabak
Bu ziyâfetde sana olmadı kimse esbak
Sidre vü Tûbâ yanar nâr-ı hevâna çü şafak
Cebre’îl olsa n’ola matbahınun hîme-keşi
Ve’d-duhâ verdüne Ve’l-leyl okırum sünbülüne
Mu‘tasım habl-i Hudâ dinse sezâ kâkülüne
Bülbül-i Kudsî olur âşık olanlar gülüne
Dervîş Ahmed yalınız teşne degildir mülüne
Rûşenî virdi budur küllü gadâtin ve aşî
(Süleymaniye Ktp. Uşşâkî Tekkesi 365. vr. 101a-102a.)