Madde Detay
DUKAGİN-ZÂDE, Ahmed Bey
(d. ?/? - ö. 10. yy/16. yy)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 16. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Dukagin-zâde Ahmed Bey, Arnavutluk’un nüfuzlu ailelerinden, İşkodra Beyliği Dukası Jean’ın soyundandır. Duka-Jean, Osmanlı kaynaklarında Duka-Gin olarak zikredilir. Onun neslinden gelenlere de Dukagin-zâde denilir. Taşlıcalı Yahya da bu ailedendir. Ahmed Bey’in dedesi Dukagin-zâde Ahmed Paşa Arnavutluk’un fethinden sonra Müslüman olup İstanbul'a geldi. Enderun’da eğitim gördü ve tımarlı sipahi oldu. Önce II. Bayezid’in torunlarından Mihrimah Hanım Sultan’la, sonra da Yavuz’un kızı Hafsa Sultan’la evlendi. Yavuz Sultan Selim döneminde veziriazamlığa getirildi. Ancak Amasya’da yeniçerilerin çıkardığı ayaklanmaları tahrik ettiği ve İran seferi esnasında Osmanlı’ya düşmanlık eden Dulkadiroğlu Alaüddevle ile mektuplaştığı gerekçesiyle bizzat padişah tarafından kılıçla yaralandı ve 921/1515 yılında öldürüldü. Onun Mihrimah Hanım Sultan’dan doğan oğlu Mehmed Paşa (ö. 964/1556) ise Kanuni Sultan Süleyman devrinde Halep ve Mısır beylerbeyliği yaptı. II. Bayezid’in kızı Gevher-i Mülûk Sultan (ö. 957/1550) ile evlendi. Bu evlilikten doğan Dukagin-zâde Ahmed Bey, annesinin padişah kızı olması hasebiyle Sultan-zâde olarak da anılır. Ahmed Bey’in Osman, Sinan ve Neslişah isimlerinde kardeşleri vardır.
Ahmed Bey'in nerede ve kaç yılında doğduğu bilinmemektedir. Eğitim hayatı hakkında da bilgi yoktur, fakat hem anne hem de baba tarafından soylu bir aileden gelen Ahmed Bey'in iyi bir eğitim gördüğü şüphesizdir. Dukagin-zâde Ahmed Bey bir dönem sancak beyliği yapmıştır fakat sonradan her şeyi bırakarak inzivaya çekildi, tasavvufa yöneldi. Vefat yılı kesin olarak bilinmemekle beraber Kanuni Sultan Süleyman döneminde ve İstanbul'da öldüğü kaynaklarda zikredilmektedir. Ali Emiri 15 numaralı dîvânda Mehmed adında bir çocuğunun olduğunu, onun da Fasih Ahmed adında bir oğlunun bulunduğu belirtilmektedir.
Dukagin-zâde Ahmed Bey, dedesi Ahmed Paşa ve Ahmed Sarban ile bazen karıştırılmakta ve şiirleri birbirlerine izafe edilmektedir. Hüseyin Süzen doktora çalışmasında Ahmed Bey'in dîvânının edisyon kritiğini yaparak bu durumu açıklığa kavuşturmuştur. Şiirlerinde Ahmed ve Ahmedî mahlaslarını kullanan Dukagin-zâde Ahmed Bey’in tek eseri Dîvân’ıdır. Bu divanda 25 kaside, 283 gazel, 9 müseddes, 7 mesnevi, 35 mukattaat ve 17 müfredat bulunmaktadır. Diğer şairlerin pek yazmadığı bir tür olan şathiyeleri onun divanında görmek mümkündür. Ahmed Bey aruzun değişik kalıplarında şiirler yazmıştır. Divanında tasavvufî duygu ve düşünceler yoğunluktadır. Saray ve çevresindeki şairlerle yakın ilişki içerisinde olmasına, hatta sarayla akrabalığı bulunmasına rağmen Ahmed Bey, diğer şairlerin aksine, kasidelerinde devlet adamlarını değil, din ve tasavvuf büyüklerini övmüştür. Divanın içerisinde yer alan mesnevilerinde zaman zaman –isim vermeden- siyasi olaylara, sosyal hayattaki aksaklıklara değinmiştir. Daha çok halk şiirinde karşılaşılan didüm-didi şeklindeki kalıpları da manzumelerinde kullanmıştır. Yaşadığı çağa göre sade bir üslup kullanmış, günlük konuşma dilini şiire taşımıştır. Bu yönüyle Necâtî Bey'i anımsatan şiirleri vardır. Dukagin-zâde Ahmed Bey hece vezniyle iki, Çağatay Türkçesiyle de üç şiir yazmıştır. Fuzûlî, Hayâlî, Hayretî, Taşlıcalı Yahya ve Sehî Bey gibi o da “su” redifli bir gazel kaleme almıştır. Mevlânâ’nın manzûmelerine Türkçe nazireler yazmıştır. Kendisinden sonra gelen ve şiirlerine nazireler yazan Usulî, Viranî, Üsküplü İshak gibi şairleri etkilemiştir.
Kaynakça
Cunbur, Müjgan (2002). "Ahmed Bey (?-1557)". Türk Dünyası Edebiyatçıları Ansiklopedisi. C. 1. Ankara: AKM Yay. 155.
Ergun, Sadeddin Nüzhet (yty.). Türk Şairleri. C. 1. 277-281.
Kaymaz, Zeki (2007). "Dukakinzâde Ahmed Bey’in Çağatay Türkçesi ile Üç Gazeli". Türk Dili Araştırmaları Yıllığı Belleten (1): 83-86.
Özcan, Abdülkadir (1994). "Dukakinzâde Ahmed Paşa". İslam Ansiklopedisi. C. 9. İstanbul: TDV Yay. 550-551.
Özkırımlı, Atilla (yty.). "Dukakinzâde Ahmet". Türk Edebiyatı Ansiklopedisi. C. 2. 402.
Sefercioğlu, Nejat (1994). "Dukakinzâde Ahmed Bey". İslam Ansiklopedisi. C. 9. İstanbul: TDV Yay. 549-550.
Süzen, Hüseyin (hzl.)(1994). Dukakinzâde Ahmed Beg Dîvanı (İnceleme-Tenkidli Metin). Doktora Tezi. İstanbul: İstanbul Üniversitesi.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: ŞEYMA BENLİYayın Tarihi: 09.09.2013Güncelleme Tarihi: 09.12.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Tâze gül-ruhsârına terden döker dildâr su
Âteş-i Mûsâ’dan eyler her zaman izhâr su
Hâk-i pây-i yârdur ancak ‘ilâcum iy hakîm
Gözlerimden rûz u şeb turmaz akar her bâr su
Bâde-i vahdetden almış gâlibâ bir cür‘a kim
Sâf olupdur gösterür âyine-veş dîdâr su
Gıll u gışdan pâk olup buldı kudûretden safâ
Kurtılup gafletten oldı rûz u şeb bîdâr su
Hâl-i ruhsârun ‘aceb sâhirdür iy gül-çihre kim
Gâhi âteş ‘arz ider geh gösterür seyyâr su
Mevc urup deryâ-yı eşküm dîdeden oldı revân
Korkaram kim ‘âlemi gark eyleye yekbâr su
Kurtılup taklîdden tahkîka irse n’ola şeyh
Pâk olur akmağ ile hâk üzre her murdâr su
Âb-ı hayvân istemez la‘lün şarâbın nûş iden
Kandı onlar dostum lâzım degül tekrâr su
Teşne dilden çıkmadı bir dem hayâl-i hançerün
Ârzu eyler nigârâ her zaman bîmâr su
Bâğ-ı hüsnünden şehâ men‘ itme çeşmüm yaşını
Tâze vü ter tutmağa lâzım-durur gülzâr su
Dehr-i dûndan Ahmedâ kim şikâyet eyleyem
Yidüğüm gamdır elinden içdüğüm hûn-bâr su
(Süzen, Hüseyin (hzl.)(1994). Dukakinzâde Ahmed Beg Dîvanı (İnceleme-Tenkidli Metin). C. 2. Doktora Tezi. İstanbul: İstanbul Üniversitesi. 320.)
İy kerem ıssı ilâh yir ile gök mihr ü mâh
Birligüne hep güvâh lâ ilâhe illallâh
Kevser-i âb-ı zülâl kor mı gönülde hiç melâl
Rahmeti çok zü’l-celâl lâ ilâhe illallâh
Na‘re bezen hûy ü hay sâkî bedeh câm-ı mey
İy muhît-i küllü şey’in lâ ilâhe illallâh
Dünyenün ahvâli çok her yere bakdun-ısa
Hak Arada hiç gayrı yok lâ ilâhe illallâh
Gerdiş-i gerdûnı gör andaki seyrânı gör
Yirde gökde anı gör lâ ilâhe illallâh
Sa‘y-i cemîl it düriş vuslat-ı yâre iriş
Sana iden perveriş lâ ilâhe illallâh
İşbu cihân terkin it cümle anun fikrin it
Dilde revân zikrün it lâ ilâhe illallâh
Turmayuban yil yiler ağlasa gök yir güler
Kudret-i Hakdur bular lâ ilâhe illallâh
Gül yirini hâr iden âteşi gülzâr iden
Cümlemizi vâr iden lâ ilâhe illallâh
Mahbûb-ı Hak diyüpdür ta‘n eylemek ‘aybdur
Lâ-ya‘lemü’l-ğaybdur lâ ilâhe illallâh
Yaz ile kış güz iden dilde revân söz iden
Kirpük içre göz iden lâ ilâhe illallâh
Ahmed-i bîçâreyin pes nice yalvarayın
Hazrete yalvarayın lâ ilâhe illallâh
(Süzen, Hüseyin (hzl.)(1994). Dukakinzâde Ahmed Beg Dîvanı (İnceleme-Tenkidli Metin). C. 1. Doktora Tezi. İstanbul: İstanbul Üniversitesi. 16-17.)
Yayın Tarihi: 09.09.2013Güncelleme Tarihi: 09.12.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Tâze gül-ruhsârına terden döker dildâr su
Âteş-i Mûsâ’dan eyler her zaman izhâr su
Hâk-i pây-i yârdur ancak ‘ilâcum iy hakîm
Gözlerimden rûz u şeb turmaz akar her bâr su
Bâde-i vahdetden almış gâlibâ bir cür‘a kim
Sâf olupdur gösterür âyine-veş dîdâr su
Gıll u gışdan pâk olup buldı kudûretden safâ
Kurtılup gafletten oldı rûz u şeb bîdâr su
Hâl-i ruhsârun ‘aceb sâhirdür iy gül-çihre kim
Gâhi âteş ‘arz ider geh gösterür seyyâr su
Mevc urup deryâ-yı eşküm dîdeden oldı revân
Korkaram kim ‘âlemi gark eyleye yekbâr su
Kurtılup taklîdden tahkîka irse n’ola şeyh
Pâk olur akmağ ile hâk üzre her murdâr su
Âb-ı hayvân istemez la‘lün şarâbın nûş iden
Kandı onlar dostum lâzım degül tekrâr su
Teşne dilden çıkmadı bir dem hayâl-i hançerün
Ârzu eyler nigârâ her zaman bîmâr su
Bâğ-ı hüsnünden şehâ men‘ itme çeşmüm yaşını
Tâze vü ter tutmağa lâzım-durur gülzâr su
Dehr-i dûndan Ahmedâ kim şikâyet eyleyem
Yidüğüm gamdır elinden içdüğüm hûn-bâr su
(Süzen, Hüseyin (hzl.)(1994). Dukakinzâde Ahmed Beg Dîvanı (İnceleme-Tenkidli Metin). C. 2. Doktora Tezi. İstanbul: İstanbul Üniversitesi. 320.)
İy kerem ıssı ilâh yir ile gök mihr ü mâh
Birligüne hep güvâh lâ ilâhe illallâh
Kevser-i âb-ı zülâl kor mı gönülde hiç melâl
Rahmeti çok zü’l-celâl lâ ilâhe illallâh
Na‘re bezen hûy ü hay sâkî bedeh câm-ı mey
İy muhît-i küllü şey’in lâ ilâhe illallâh
Dünyenün ahvâli çok her yere bakdun-ısa
Hak Arada hiç gayrı yok lâ ilâhe illallâh
Gerdiş-i gerdûnı gör andaki seyrânı gör
Yirde gökde anı gör lâ ilâhe illallâh
Sa‘y-i cemîl it düriş vuslat-ı yâre iriş
Sana iden perveriş lâ ilâhe illallâh
İşbu cihân terkin it cümle anun fikrin it
Dilde revân zikrün it lâ ilâhe illallâh
Turmayuban yil yiler ağlasa gök yir güler
Kudret-i Hakdur bular lâ ilâhe illallâh
Gül yirini hâr iden âteşi gülzâr iden
Cümlemizi vâr iden lâ ilâhe illallâh
Mahbûb-ı Hak diyüpdür ta‘n eylemek ‘aybdur
Lâ-ya‘lemü’l-ğaybdur lâ ilâhe illallâh
Yaz ile kış güz iden dilde revân söz iden
Kirpük içre göz iden lâ ilâhe illallâh
Ahmed-i bîçâreyin pes nice yalvarayın
Hazrete yalvarayın lâ ilâhe illallâh
(Süzen, Hüseyin (hzl.)(1994). Dukakinzâde Ahmed Beg Dîvanı (İnceleme-Tenkidli Metin). C. 1. Doktora Tezi. İstanbul: İstanbul Üniversitesi. 16-17.)
Güncelleme Tarihi: 09.12.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Tâze gül-ruhsârına terden döker dildâr su
Âteş-i Mûsâ’dan eyler her zaman izhâr su
Hâk-i pây-i yârdur ancak ‘ilâcum iy hakîm
Gözlerimden rûz u şeb turmaz akar her bâr su
Bâde-i vahdetden almış gâlibâ bir cür‘a kim
Sâf olupdur gösterür âyine-veş dîdâr su
Gıll u gışdan pâk olup buldı kudûretden safâ
Kurtılup gafletten oldı rûz u şeb bîdâr su
Hâl-i ruhsârun ‘aceb sâhirdür iy gül-çihre kim
Gâhi âteş ‘arz ider geh gösterür seyyâr su
Mevc urup deryâ-yı eşküm dîdeden oldı revân
Korkaram kim ‘âlemi gark eyleye yekbâr su
Kurtılup taklîdden tahkîka irse n’ola şeyh
Pâk olur akmağ ile hâk üzre her murdâr su
Âb-ı hayvân istemez la‘lün şarâbın nûş iden
Kandı onlar dostum lâzım degül tekrâr su
Teşne dilden çıkmadı bir dem hayâl-i hançerün
Ârzu eyler nigârâ her zaman bîmâr su
Bâğ-ı hüsnünden şehâ men‘ itme çeşmüm yaşını
Tâze vü ter tutmağa lâzım-durur gülzâr su
Dehr-i dûndan Ahmedâ kim şikâyet eyleyem
Yidüğüm gamdır elinden içdüğüm hûn-bâr su
(Süzen, Hüseyin (hzl.)(1994). Dukakinzâde Ahmed Beg Dîvanı (İnceleme-Tenkidli Metin). C. 2. Doktora Tezi. İstanbul: İstanbul Üniversitesi. 320.)
İy kerem ıssı ilâh yir ile gök mihr ü mâh
Birligüne hep güvâh lâ ilâhe illallâh
Kevser-i âb-ı zülâl kor mı gönülde hiç melâl
Rahmeti çok zü’l-celâl lâ ilâhe illallâh
Na‘re bezen hûy ü hay sâkî bedeh câm-ı mey
İy muhît-i küllü şey’in lâ ilâhe illallâh
Dünyenün ahvâli çok her yere bakdun-ısa
Hak Arada hiç gayrı yok lâ ilâhe illallâh
Gerdiş-i gerdûnı gör andaki seyrânı gör
Yirde gökde anı gör lâ ilâhe illallâh
Sa‘y-i cemîl it düriş vuslat-ı yâre iriş
Sana iden perveriş lâ ilâhe illallâh
İşbu cihân terkin it cümle anun fikrin it
Dilde revân zikrün it lâ ilâhe illallâh
Turmayuban yil yiler ağlasa gök yir güler
Kudret-i Hakdur bular lâ ilâhe illallâh
Gül yirini hâr iden âteşi gülzâr iden
Cümlemizi vâr iden lâ ilâhe illallâh
Mahbûb-ı Hak diyüpdür ta‘n eylemek ‘aybdur
Lâ-ya‘lemü’l-ğaybdur lâ ilâhe illallâh
Yaz ile kış güz iden dilde revân söz iden
Kirpük içre göz iden lâ ilâhe illallâh
Ahmed-i bîçâreyin pes nice yalvarayın
Hazrete yalvarayın lâ ilâhe illallâh
(Süzen, Hüseyin (hzl.)(1994). Dukakinzâde Ahmed Beg Dîvanı (İnceleme-Tenkidli Metin). C. 1. Doktora Tezi. İstanbul: İstanbul Üniversitesi. 16-17.)
Eserlerinden Örnekler
Gazel
Tâze gül-ruhsârına terden döker dildâr su
Âteş-i Mûsâ’dan eyler her zaman izhâr su
Hâk-i pây-i yârdur ancak ‘ilâcum iy hakîm
Gözlerimden rûz u şeb turmaz akar her bâr su
Bâde-i vahdetden almış gâlibâ bir cür‘a kim
Sâf olupdur gösterür âyine-veş dîdâr su
Gıll u gışdan pâk olup buldı kudûretden safâ
Kurtılup gafletten oldı rûz u şeb bîdâr su
Hâl-i ruhsârun ‘aceb sâhirdür iy gül-çihre kim
Gâhi âteş ‘arz ider geh gösterür seyyâr su
Mevc urup deryâ-yı eşküm dîdeden oldı revân
Korkaram kim ‘âlemi gark eyleye yekbâr su
Kurtılup taklîdden tahkîka irse n’ola şeyh
Pâk olur akmağ ile hâk üzre her murdâr su
Âb-ı hayvân istemez la‘lün şarâbın nûş iden
Kandı onlar dostum lâzım degül tekrâr su
Teşne dilden çıkmadı bir dem hayâl-i hançerün
Ârzu eyler nigârâ her zaman bîmâr su
Bâğ-ı hüsnünden şehâ men‘ itme çeşmüm yaşını
Tâze vü ter tutmağa lâzım-durur gülzâr su
Dehr-i dûndan Ahmedâ kim şikâyet eyleyem
Yidüğüm gamdır elinden içdüğüm hûn-bâr su
(Süzen, Hüseyin (hzl.)(1994). Dukakinzâde Ahmed Beg Dîvanı (İnceleme-Tenkidli Metin). C. 2. Doktora Tezi. İstanbul: İstanbul Üniversitesi. 320.)
İy kerem ıssı ilâh yir ile gök mihr ü mâh
Birligüne hep güvâh lâ ilâhe illallâh
Kevser-i âb-ı zülâl kor mı gönülde hiç melâl
Rahmeti çok zü’l-celâl lâ ilâhe illallâh
Na‘re bezen hûy ü hay sâkî bedeh câm-ı mey
İy muhît-i küllü şey’in lâ ilâhe illallâh
Dünyenün ahvâli çok her yere bakdun-ısa
Hak Arada hiç gayrı yok lâ ilâhe illallâh
Gerdiş-i gerdûnı gör andaki seyrânı gör
Yirde gökde anı gör lâ ilâhe illallâh
Sa‘y-i cemîl it düriş vuslat-ı yâre iriş
Sana iden perveriş lâ ilâhe illallâh
İşbu cihân terkin it cümle anun fikrin it
Dilde revân zikrün it lâ ilâhe illallâh
Turmayuban yil yiler ağlasa gök yir güler
Kudret-i Hakdur bular lâ ilâhe illallâh
Gül yirini hâr iden âteşi gülzâr iden
Cümlemizi vâr iden lâ ilâhe illallâh
Mahbûb-ı Hak diyüpdür ta‘n eylemek ‘aybdur
Lâ-ya‘lemü’l-ğaybdur lâ ilâhe illallâh
Yaz ile kış güz iden dilde revân söz iden
Kirpük içre göz iden lâ ilâhe illallâh
Ahmed-i bîçâreyin pes nice yalvarayın
Hazrete yalvarayın lâ ilâhe illallâh
(Süzen, Hüseyin (hzl.)(1994). Dukakinzâde Ahmed Beg Dîvanı (İnceleme-Tenkidli Metin). C. 1. Doktora Tezi. İstanbul: İstanbul Üniversitesi. 16-17.)