Madde Detay
FİRÂKÎ, Yazıcı Firâkî Dede
(d. ?/? - ö. 1155/1742-43)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 18. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
İstanbulludur. Mevlevîliğe intisap ederek İstanbul Yenikapı Mevlevîhanesi'nde Peçevî Ârif Ahmed Dede (ö. 1137 / 1724-25)'nin hizmetinde yetişti. Çilesini tamamlayarak dede oldu. Esrar Dede (Genç 2000: 431-32) ve Nail Tuman'a göre (n. 3212) 1155 /1742-43, Şemseddin Sâmî'ye (1996: 3353) göre ise 1150 / 1737'de İstanbul'da vefat etti. Molla Güranî Türbesi'nde medfundur.
Firâkî kaynaklara göre, şiir ve nesir yazmada yetenekli idi. Eldeki şiirleri Fatin ve Esrar Dede Tezkireleri'ndeki örneklerden ibarettir. Mevcut şiirleri tasavvufî niteliklidir. Mensur Seknâme adında bir eseri olup, bu eser Millet Ktp., AE Mnz Nr. 665'de kayıtlıdır.
Kaynakça
Akbayar, Nuri (hzl.) (1996). Mehmed Süreyya, Sicill-i Osmanî. C 2. İstanbul. 537.
Ali Enver (1309). Semâhâne-i Edeb. İstanbul. 197.
Çifci, Ömer (hzl.) (2007). Fatin Davud, Hâtimetü'l-Eş'âr . http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/Eklenti/10736,metinpdf.pdf?0 [erişim tarihi: 12.12.2014].
Genç, İlhan (hzl.) (2000). Esrar Dede, Tezkire-i Şu'arâ-yı Mevlevîyye. Ankara: AKM Yay. 431.
Şemseddin Sami (1996). Kâmûsu'l-Âlâm. C. 5. İstanbul. 3353.
Tuman, N. Tuhfe-i Nailî. MEB Yayınlar Dairesi Başkanlığı Nüshası. Nr. B / 870. 2 / n. 3212.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: DOÇ. DR. NİLGÜN AÇIK ÖNKAŞYayın Tarihi: 27.12.2014Güncelleme Tarihi: 18.11.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Cihânda şâh olup şâhum cihân turdukca turdun tut
Cihân mülkinde Şeddâdî binâ bünyâdı urdun tut
Göçersin kûs-ı rıhlet urılur bir gün bu menzilden
Otagın pâdişâhum lâle-veş sahrâda kurdun tut
Vücûd iklîminün farzâ ki olmışsın Süleymânı
Adem deryâsına o saltanat mührün düşürdün tut
Konagın âkibet bâg-ı ferâgatdur benüm cânum
Sabâ gibi sapup her yana hayladun yüpürdün tut
Murâdunca bu âlem mürgzârından şikâr alup
Şehâ bâzû-yı devletden niçe şeh-bâz uçurdun tut
Olursın cür'a-veş yarın ya bir gün hâk ile yeksân
Bugün Cem bezmine irdün safâ câmını sürdün tut
Götürür bezm-i kesretden ayagı her kişi âhir
Firâkî yer al öndin âlem-i vahdetde yurdun tut
(Genç, İlhan (hzl.) (2000). Esrar Dede, Tezkire-i Şu'arâ-yı Mevlevîyye. Ankara: AKM Yay. 431-432.)
Yayın Tarihi: 27.12.2014Güncelleme Tarihi: 18.11.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Cihânda şâh olup şâhum cihân turdukca turdun tut
Cihân mülkinde Şeddâdî binâ bünyâdı urdun tut
Göçersin kûs-ı rıhlet urılur bir gün bu menzilden
Otagın pâdişâhum lâle-veş sahrâda kurdun tut
Vücûd iklîminün farzâ ki olmışsın Süleymânı
Adem deryâsına o saltanat mührün düşürdün tut
Konagın âkibet bâg-ı ferâgatdur benüm cânum
Sabâ gibi sapup her yana hayladun yüpürdün tut
Murâdunca bu âlem mürgzârından şikâr alup
Şehâ bâzû-yı devletden niçe şeh-bâz uçurdun tut
Olursın cür'a-veş yarın ya bir gün hâk ile yeksân
Bugün Cem bezmine irdün safâ câmını sürdün tut
Götürür bezm-i kesretden ayagı her kişi âhir
Firâkî yer al öndin âlem-i vahdetde yurdun tut
(Genç, İlhan (hzl.) (2000). Esrar Dede, Tezkire-i Şu'arâ-yı Mevlevîyye. Ankara: AKM Yay. 431-432.)
Güncelleme Tarihi: 18.11.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Cihânda şâh olup şâhum cihân turdukca turdun tut
Cihân mülkinde Şeddâdî binâ bünyâdı urdun tut
Göçersin kûs-ı rıhlet urılur bir gün bu menzilden
Otagın pâdişâhum lâle-veş sahrâda kurdun tut
Vücûd iklîminün farzâ ki olmışsın Süleymânı
Adem deryâsına o saltanat mührün düşürdün tut
Konagın âkibet bâg-ı ferâgatdur benüm cânum
Sabâ gibi sapup her yana hayladun yüpürdün tut
Murâdunca bu âlem mürgzârından şikâr alup
Şehâ bâzû-yı devletden niçe şeh-bâz uçurdun tut
Olursın cür'a-veş yarın ya bir gün hâk ile yeksân
Bugün Cem bezmine irdün safâ câmını sürdün tut
Götürür bezm-i kesretden ayagı her kişi âhir
Firâkî yer al öndin âlem-i vahdetde yurdun tut
(Genç, İlhan (hzl.) (2000). Esrar Dede, Tezkire-i Şu'arâ-yı Mevlevîyye. Ankara: AKM Yay. 431-432.)
Eserlerinden Örnekler
Gazel
Cihânda şâh olup şâhum cihân turdukca turdun tut
Cihân mülkinde Şeddâdî binâ bünyâdı urdun tut
Göçersin kûs-ı rıhlet urılur bir gün bu menzilden
Otagın pâdişâhum lâle-veş sahrâda kurdun tut
Vücûd iklîminün farzâ ki olmışsın Süleymânı
Adem deryâsına o saltanat mührün düşürdün tut
Konagın âkibet bâg-ı ferâgatdur benüm cânum
Sabâ gibi sapup her yana hayladun yüpürdün tut
Murâdunca bu âlem mürgzârından şikâr alup
Şehâ bâzû-yı devletden niçe şeh-bâz uçurdun tut
Olursın cür'a-veş yarın ya bir gün hâk ile yeksân
Bugün Cem bezmine irdün safâ câmını sürdün tut
Götürür bezm-i kesretden ayagı her kişi âhir
Firâkî yer al öndin âlem-i vahdetde yurdun tut
(Genç, İlhan (hzl.) (2000). Esrar Dede, Tezkire-i Şu'arâ-yı Mevlevîyye. Ankara: AKM Yay. 431-432.)