Madde Detay
GULÂMÎ, Mehmed Gulâmî Efendi
(d. ?/? - ö. 951/1544)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 16. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
İsmi Mehmed’dir. Abdullah oğludur ve bu yüzden Gulâmî mahlasını seçmiştir. İlim yolunda ilerleyip mülazım olduktan sonra Priştine ve Kili’de kadılık yaptı. 951/1544 yılında vefat etti. Afyon mübtelası olduğu için vaktinin çoğu uykuda geçerdi. Uyanık olduğu zamanlarda bile aklı başında değildi. Dönemin müftüsü Hâce Çelebi Efendi kazasker iken güzel yüzlü bir genci Gulâmî hakkında dava ettirmiş ve mahkeme sonucunda Gulâmî’nin bu gence meylettiği ortaya çıkmıştır. Bu konuda Hâce Çelebi “Gulâmî’nün gulâma nisbeti var” mısraını söylemiş; buna karşılık Gulâmî de “Efendinin de olsun himmeti var” mısraını söylemiştir (Kılıç 2010: 1661).
Âşık Çelebi Priştine’de olduğu sırada divanını gördüğünü ve “Sâye-i dilberde beni kon muntazır / Tâ gelince üstime hurşîd-i rahşânum benüm" beytini beğendiğini söyler. Âşık Çelebi Hâşimî, Cevânî ve Gulâmî’nin sırayla Kili’ye kadı olduklarında birbirlerine “-ı yok” redifli bir nazire yazdıklarını söyler ve tezkiresinde bu üç gazele yer verir (Kılıç 2010: 1662). Sehî Bey de, güzel, latif gazelleri ve nefis beyitlerinin olduğunu, şiirlerinin çok şöhret bulduğunu kaydeder (İsen 1998: 168).
Kaynakça
İsen, Mustafa (hzl.) (1998). Sehî Bey Tezkiresi Heşt-Behişt. Ankara: Akçağ Yay.
Kılıç, Filiz (hzl.) (2010). Âşık Çelebi, Meşâirü'ş-şuarâ. İstanbul: İstanbul Araştırmaları Enstitüsü Yay.
Kurnaz, Cemal ve Mustafa Tatçı (hzl.) (2001). Nail Tuman, Tuhfe-i Nâilî. Ankara: Bizim Büro Yay.
Mehmed Süreyya (1996). Sicill-i Osmanî. İstanbul: Tarih Vakfı Yurt Yay.
Sungurhan-Eyduran, Aysun (hzl.) (2009). Kınalızâde Hasan Çelebi,Tezkiretü'ş-Şu’arâ http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/Eklenti/10739,tsmetinbpdf.pdf?0 [erişim tarihi: 23.03.2014]
Sungurhan-Eyduran, Aysun (hzl.) (2008). Beyânî,Tezkiretü'ş-Şu’arâ http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/Eklenti/10733,metinpdf.pdf?0 [erişim tarihi: 23.03.2014]
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: ARAŞ. GÖR. KADRİ HÜSNÜ YILMAZYayın Tarihi: 03.04.2014Güncelleme Tarihi: 01.11.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Kimse dimez anı ki hüsn ü cemâlün ânı yok
Korkar andan kim zemâne bir gün ide anı yok
Meh ne yüzden öykünür âhir cemâlün mihrine
Kim anun benzinde evvel zerre denlü kanı yok
Gonce-i ter diş bilermiş asluna ey gül-izâr
Gerçi ki ol miskinün agzında bir dendânı yok
Nice bir giryân olam karşunda ey hûr-ı bihişt
Çün bilürsin anı cennet bâgınun bârânı yok
Gerçi bilür bilüni dikkatle fikr-i mû-şikâf
Hiç agzun varınun bilmekligün imkânıyok
Ben nice teşbîh idem kaddine yârün servi kim
Bûstânda bir oyukdur başına dermânı yok
Sensin ey dil-ber efendisi Gulâmî bendenün
Kanber’ün Haydar’dan özge şâhı vü sultânı yok
(Kılıç, Filiz (hzl.) (2010). Âşık Çelebi, Meşâirü'ş-şuarâ. İstanbul: İstanbul Araştırmaları Enstitüsü Yay. 1663)
Yayın Tarihi: 03.04.2014Güncelleme Tarihi: 01.11.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Kimse dimez anı ki hüsn ü cemâlün ânı yok
Korkar andan kim zemâne bir gün ide anı yok
Meh ne yüzden öykünür âhir cemâlün mihrine
Kim anun benzinde evvel zerre denlü kanı yok
Gonce-i ter diş bilermiş asluna ey gül-izâr
Gerçi ki ol miskinün agzında bir dendânı yok
Nice bir giryân olam karşunda ey hûr-ı bihişt
Çün bilürsin anı cennet bâgınun bârânı yok
Gerçi bilür bilüni dikkatle fikr-i mû-şikâf
Hiç agzun varınun bilmekligün imkânıyok
Ben nice teşbîh idem kaddine yârün servi kim
Bûstânda bir oyukdur başına dermânı yok
Sensin ey dil-ber efendisi Gulâmî bendenün
Kanber’ün Haydar’dan özge şâhı vü sultânı yok
(Kılıç, Filiz (hzl.) (2010). Âşık Çelebi, Meşâirü'ş-şuarâ. İstanbul: İstanbul Araştırmaları Enstitüsü Yay. 1663)
Güncelleme Tarihi: 01.11.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Kimse dimez anı ki hüsn ü cemâlün ânı yok
Korkar andan kim zemâne bir gün ide anı yok
Meh ne yüzden öykünür âhir cemâlün mihrine
Kim anun benzinde evvel zerre denlü kanı yok
Gonce-i ter diş bilermiş asluna ey gül-izâr
Gerçi ki ol miskinün agzında bir dendânı yok
Nice bir giryân olam karşunda ey hûr-ı bihişt
Çün bilürsin anı cennet bâgınun bârânı yok
Gerçi bilür bilüni dikkatle fikr-i mû-şikâf
Hiç agzun varınun bilmekligün imkânıyok
Ben nice teşbîh idem kaddine yârün servi kim
Bûstânda bir oyukdur başına dermânı yok
Sensin ey dil-ber efendisi Gulâmî bendenün
Kanber’ün Haydar’dan özge şâhı vü sultânı yok
(Kılıç, Filiz (hzl.) (2010). Âşık Çelebi, Meşâirü'ş-şuarâ. İstanbul: İstanbul Araştırmaları Enstitüsü Yay. 1663)
Eserlerinden Örnekler
Gazel
Kimse dimez anı ki hüsn ü cemâlün ânı yok
Korkar andan kim zemâne bir gün ide anı yok
Meh ne yüzden öykünür âhir cemâlün mihrine
Kim anun benzinde evvel zerre denlü kanı yok
Gonce-i ter diş bilermiş asluna ey gül-izâr
Gerçi ki ol miskinün agzında bir dendânı yok
Nice bir giryân olam karşunda ey hûr-ı bihişt
Çün bilürsin anı cennet bâgınun bârânı yok
Gerçi bilür bilüni dikkatle fikr-i mû-şikâf
Hiç agzun varınun bilmekligün imkânıyok
Ben nice teşbîh idem kaddine yârün servi kim
Bûstânda bir oyukdur başına dermânı yok
Sensin ey dil-ber efendisi Gulâmî bendenün
Kanber’ün Haydar’dan özge şâhı vü sultânı yok
(Kılıç, Filiz (hzl.) (2010). Âşık Çelebi, Meşâirü'ş-şuarâ. İstanbul: İstanbul Araştırmaları Enstitüsü Yay. 1663)