Madde Detay
HÂLİS, Yûsuf Hâlis Efendi
(d. 1220/1805-06 - ö. 1300/1883)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Asıl adı Yûsuf’tur. İstanbul’da 1220/1805-06’da doğdu. Tâhir Ömer-zâdelerden olup şair Enderunlu Fâzıl (ö.1810)’ın akrabasıdır. Bâbıâlî’de öğrenim görüp Fransızca ile meşgul oldu (Kırbıyık 2009: 796). 1235/1819-20’de Dîvân Kalemi'ne, 1238/1822-23’te Tercüme Odası'na memur tayin edildi. 1249/1833-34’te Londra’da ve 1261/1845’te Trabluşşam’da sır kâtibi olarak görevlendirildi. Trabluşşam’dan döndüğünde ikinci derece ile Arapça tercümanlığına atandı. Kendisine 1252/1836-37’de hâcegânlık rütbesi, 1253/1837-38’de hâmise (beşinci rütbe) nişanı verildi. 1272/1855-56’da Bâbıâli Telgraf Komisyonu'nda üye sıfatıyla bulundu. 1278/1861’de mütercim-i sânî (ikinci çevirmen) oldu. 1290/1873-74’te emekliye ayrıldı. 28 Şaban 1300/4 Temmuz 1883’te vefat etti. Eyüp Kabristanı'na defnedildi.
Eserleri şunlardır:
1. Miftâh-ı Lisân: Manzum Fransızca-Türkçe sözlüktür. 1266/1849-50’de yazılmıştır. Manzum sözlük geleneğinin Fransızca'ya uygulandığı bilinen ilk ve tek eserdir. Mensur mukaddimede sözlük kısmındaki Fransızca kelimelerin eski harflerle imlasının doğru okunması için birtakım özel işaretler kullanıldığı belirtilmiş ve bunlar tablo hâlinde gösterilmiştir. Mesela, “o” sesi vav üzerine zülfe işareti, “u” sesi vav üzerine 2 rakamı, “ü” sesi vav üzerine 8 rakamı, “ö” sesi vav üzerine 6 rakamı konularak karşılanmıştır. Sözlük kısmı 521 beyittir. 17’si nazm, 4’ü mesnevi, 1’i kıt‘a olmak üzere 3 farklı nazım şeklinden oluşmaktadır. Nazmlar 16 ayrı harf ile kafiyelenmiştir. Fransızca kelimelerin Latin harfleri ile orijinal imlaları mısraların altına yazılmıştır. Eserde 2500 Fransızca söz varlığı nazmedilmiştir. Öğrenmeyi kolaylaştırmak, zevkli bir faaliyete dönüştürmek için birbirleri ile anlamca ilgili ve ses bakımından yakın kelimeler aynı beyitte ya da mısrada verilmeye çalışılmıştır. Bir yazma bir de taş basma nüshası olan eser, nüshaları karşılaştırılarak açıklamalı dizin ve taş basma nüshasının tıpkıbasımı ile yayımlanmıştır (Kırbıyık 2007).
2. Sulh-nâme-i Hâlîs: 17 bendlik bir muhammestir. 1272/1855-56’da yazılmıştır. 7 sayfadan oluşmaktadır. Osmanlı Devleti’nin Avrupa devletleri ile birlikte Rusya’yı mağlup ettiği Kırım Savaşı dolayısıyla yazılmıştır. Eserde, zaferle sonuçlansa bile savaşların verdiği zarar, sıkıntı ve yorgunluklara dikkat çekilmekte barışın sağladığı faydalar, huzur ve güven ortamlarının önemi ve korunması dile getirilmektedir.
3. Şeh-nâme-i Osmânî: Zafer-nâme, fetih-nâme, gaza-nâme olarak adlandırılabilecek şiirleri ihtiva eden 32 sayfalık manzum bir eserdir. Ne zaman basıldığına dair bir kayıt yoktur.
4. Kıyâfet-nâme-i Cedîde: Mensur, resimli bir kıyafet-nâmedir. Johann Caspar Lavater (1741-1801)’in Physiognomishe Fragmante zur Beförderung der Menschenkenntnis und Menschenliebe [İnsan Kişiliğini Tanıma ve İnsan Sevgisi Üzerine Fizyonomi Denemeleri (1775-1778)] adlı kıyafetnâme ile ilgili eserinin özetle tercümesidir. Lavater’in fizyonomi üzerine yazdığı, İngilizce ve Fransızca'ya da tercüme edilen bu eserini, Yûsuf Hâlis’in Fransızca tercümesinden Türkçe'ye kazandırdığı tahmin edilmektedir (Kırbıyık 2009: 797). 109 sayfadan ibaret olup ne zaman basıldığına dair bir kayıt yoksa da 1839’da tercüme edildiği bilinmektedir.
Manzum sözlük müellifi Yûsuf Hâlîs, Türk harp edebiyatı içerisinde değerlendirilebilecek bir şairdir. Sanatı ve edebiyatı topluma faydalı olmak için vasıta kabul eder. Ona göre, şairin sözleri kesin hüküm taşımalı, eğitici olmalıdır. Yaşadığı döneme uygun olarak eserlerinde, klasik ve yeni Türk edebiyatının özelliklerini bir arada görmek mümkündür.
Kaynakça
Kırbıyık, Mehmet (2002). “Miftâh-ı Lisân Adlı Manzum Fransızca-Türkçe Sözlük Üzerine ”. Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Türkiyat Araştırmaları Dergisi. (11): 181-200.
Kırbıyık, Mehmet (2007). Yûsuf Hâlis-Miftâh-ı Lisân Manzum Fransızca-Türkçe Sözlük. İstanbul: Beşir Kitabevi.
Kırbıyık, Mehmet (2009). “Kıyâfet-nâme-i Cedîde Hakkında”. Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi (Prof. Dr. Hüseyin Ayan Özel Sayısı) (39): 793-813.
Kırbıyık, Mehmet (2012). “Sulh-nâme-i Hâlis’e Göre Kırım Savaşı”. III.Uluslararası Ukrayna’da Türkçe Konuşan Halklar Sempozyumu. 18-22 Eylül 2012 Kiev. 245-254.
Yûsuf Hâlis (yty). Sulh-nâme-i Hâlis.
Yûsuf Hâlis (yty ). Miftâh-ı Lisân. İstanbul: Cerîde-i Havâdis Matbaası.
Yûsuf Hâlis (yty), Kıyâfet-nâme-i Cedîde.
Yûsuf Hâlis (yty). Şeh-nâme-i Osmânî.
Yûsuf Hâlis. Miftâh-ı Lisân. Konya İzzet Koyunoğlu Müzesi Kütüphanesi. Nr. 12664.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: DOÇ. DR. MEHMET KIRBIYIKYayın Tarihi: 18.06.2013Güncelleme Tarihi: 02.12.2020Eserlerinden Örnekler
Ser-Tâc-ı Zîbâyiş-fezâ Her Nâme Ber-Nâm-ı Hudâ
Allâh Diyö gökler siyö yer ter komanse ibtidâ
(Dieu, cieux, terre, commencer)
Dâ’im tujur bâkî eternel enfini bî-intihâ
(toujours, éternel, infini)
Peygamberin adı profet sâdık fidel gid reh-nümâ
(prophète, fidèle, guide)
Hâtif oraklö mu‘cize miraklö irsâl anvua
(oracle, miracle, envoi)
Kur’ân Koran İncîl Evanjil Pantatök Tevrâttır
(Coran, Evangile, Pentateuque)
Le Psom Zebûr, Mûsâ Moiz Îsâ Jezü, îmân fua
(Les Psaumes, Moise, Jésus, foi)
Cibrîl ya’ni Gabriyel Deccâl’ın Antekrist adı
(Gabriel, Antéchrist)
Hem anj olmuştur melek uçmak vole yol rut vua
(ange, voler, route, voie)
(Kırbıyık, Mehmet (2007). Yûsuf Hâlis-Miftâh-ı Lisân Manzum Fransızca-Türkçe Sözlük. İstanbul: Beşir Kitabevi. 69-73.)
Kıyâfet-nâme-i Cedîde’den
“Der-Beyân-ı Ahvâl-i Cebîn: Fehm ü firâsetin mikdâr-ı derecelerinin sıhhat üzre mukâyese vü mu‘ârafesi alnın vüs‘at ü şekl ü yaradışına göre hükm olunur. Alın dümdüz olup da ve hîç köşeli olmayarak cüz’îce de bir kavs-pâre şeklinde olur ise letâfet ü hilmiyyeti ve ekseriyâ kaydsızlık ve gayretsizliği delâlet eder...”
“Der-Beyân-ı Ahkâm-ı Ebruvân: Kaşların ince olması balgamî tabî‘ate bî-iştibâh bir nişâne-i sahîhadır. Sekizinci şekle mürâca‘at oluna. Ve eğer kaşlar kavs-pâre olmayıp da dümdüz olurlarsa serd ve diri tabî‘atlıya delâlet eder. Yedinci şekle mürâca‘at oluna.”
“Der-Beyân-ı Ahkâm-ı Çeşm: Gözler evzâ‘ u ahvâl-i rûhâniye vü nefsiyeyi ya‘nî meşreb ü tabî‘ati ve derûnda gizli olan niyyet ü merâmları beyân u ifşâ etmeğe başlıca nişânedir. Mâ’î göz ekseriyâ balgamî mizâc olanlara mahsûsdur. Ve ba‘zı def‘a za‘îf ve gevşek mizâcı delâlet eder. Siyâh olur ise göz kuvvet-i tabî‘ata ve yeşile mâ’il olursa ekseriyâ dargın mizâc olmayı îmâ eder...”
(Kırbıyık, Mehmet (2009). “Kıyâfet-nâme-i Cedîde Hakkında”. Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi (Prof. Dr. Hüseyin Ayan Özel Sayısı) (39): 803.
Gazel
Bülbül-misâl gül yüzünü andım ağladım
Mânend-i gonca kanlara boyandım ağladım
Bir şem‘-i meclis oldum o cânâna dün gece
Tâ subh olunca hâlimi hep yandım ağladım
Göz kana kana ağlamağa teşne-dil idi
Hûn-ı sirişk-i hasret ile kandım ağladım
Zevk-i visâle almış idim yârı koynuma
Rü’yâ görürmüşüm meger uyandım ağladım
Düşdü gözümden eşk-i dür-i i‘tibâr-veş
Hâlis o şûhu rahm edecek sandım ağladım
(Kırbıyık, Mehmet (2007). Yûsuf Hâlis-Miftâh-ı Lisân Manzum Fransızca-Türkçe Sözlük. İstanbul: Beşir Kitabevi. 22.)
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 18.06.2013Güncelleme Tarihi: 02.12.2020Eserlerinden Örnekler
Ser-Tâc-ı Zîbâyiş-fezâ Her Nâme Ber-Nâm-ı Hudâ
Allâh Diyö gökler siyö yer ter komanse ibtidâ
(Dieu, cieux, terre, commencer)
Dâ’im tujur bâkî eternel enfini bî-intihâ
(toujours, éternel, infini)
Peygamberin adı profet sâdık fidel gid reh-nümâ
(prophète, fidèle, guide)
Hâtif oraklö mu‘cize miraklö irsâl anvua
(oracle, miracle, envoi)
Kur’ân Koran İncîl Evanjil Pantatök Tevrâttır
(Coran, Evangile, Pentateuque)
Le Psom Zebûr, Mûsâ Moiz Îsâ Jezü, îmân fua
(Les Psaumes, Moise, Jésus, foi)
Cibrîl ya’ni Gabriyel Deccâl’ın Antekrist adı
(Gabriel, Antéchrist)
Hem anj olmuştur melek uçmak vole yol rut vua
(ange, voler, route, voie)
(Kırbıyık, Mehmet (2007). Yûsuf Hâlis-Miftâh-ı Lisân Manzum Fransızca-Türkçe Sözlük. İstanbul: Beşir Kitabevi. 69-73.)
Kıyâfet-nâme-i Cedîde’den
“Der-Beyân-ı Ahvâl-i Cebîn: Fehm ü firâsetin mikdâr-ı derecelerinin sıhhat üzre mukâyese vü mu‘ârafesi alnın vüs‘at ü şekl ü yaradışına göre hükm olunur. Alın dümdüz olup da ve hîç köşeli olmayarak cüz’îce de bir kavs-pâre şeklinde olur ise letâfet ü hilmiyyeti ve ekseriyâ kaydsızlık ve gayretsizliği delâlet eder...”
“Der-Beyân-ı Ahkâm-ı Ebruvân: Kaşların ince olması balgamî tabî‘ate bî-iştibâh bir nişâne-i sahîhadır. Sekizinci şekle mürâca‘at oluna. Ve eğer kaşlar kavs-pâre olmayıp da dümdüz olurlarsa serd ve diri tabî‘atlıya delâlet eder. Yedinci şekle mürâca‘at oluna.”
“Der-Beyân-ı Ahkâm-ı Çeşm: Gözler evzâ‘ u ahvâl-i rûhâniye vü nefsiyeyi ya‘nî meşreb ü tabî‘ati ve derûnda gizli olan niyyet ü merâmları beyân u ifşâ etmeğe başlıca nişânedir. Mâ’î göz ekseriyâ balgamî mizâc olanlara mahsûsdur. Ve ba‘zı def‘a za‘îf ve gevşek mizâcı delâlet eder. Siyâh olur ise göz kuvvet-i tabî‘ata ve yeşile mâ’il olursa ekseriyâ dargın mizâc olmayı îmâ eder...”
(Kırbıyık, Mehmet (2009). “Kıyâfet-nâme-i Cedîde Hakkında”. Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi (Prof. Dr. Hüseyin Ayan Özel Sayısı) (39): 803.
Gazel
Bülbül-misâl gül yüzünü andım ağladım
Mânend-i gonca kanlara boyandım ağladım
Bir şem‘-i meclis oldum o cânâna dün gece
Tâ subh olunca hâlimi hep yandım ağladım
Göz kana kana ağlamağa teşne-dil idi
Hûn-ı sirişk-i hasret ile kandım ağladım
Zevk-i visâle almış idim yârı koynuma
Rü’yâ görürmüşüm meger uyandım ağladım
Düşdü gözümden eşk-i dür-i i‘tibâr-veş
Hâlis o şûhu rahm edecek sandım ağladım
(Kırbıyık, Mehmet (2007). Yûsuf Hâlis-Miftâh-ı Lisân Manzum Fransızca-Türkçe Sözlük. İstanbul: Beşir Kitabevi. 22.)
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 02.12.2020Eserlerinden Örnekler
Ser-Tâc-ı Zîbâyiş-fezâ Her Nâme Ber-Nâm-ı Hudâ
Allâh Diyö gökler siyö yer ter komanse ibtidâ
(Dieu, cieux, terre, commencer)
Dâ’im tujur bâkî eternel enfini bî-intihâ
(toujours, éternel, infini)
Peygamberin adı profet sâdık fidel gid reh-nümâ
(prophète, fidèle, guide)
Hâtif oraklö mu‘cize miraklö irsâl anvua
(oracle, miracle, envoi)
Kur’ân Koran İncîl Evanjil Pantatök Tevrâttır
(Coran, Evangile, Pentateuque)
Le Psom Zebûr, Mûsâ Moiz Îsâ Jezü, îmân fua
(Les Psaumes, Moise, Jésus, foi)
Cibrîl ya’ni Gabriyel Deccâl’ın Antekrist adı
(Gabriel, Antéchrist)
Hem anj olmuştur melek uçmak vole yol rut vua
(ange, voler, route, voie)
(Kırbıyık, Mehmet (2007). Yûsuf Hâlis-Miftâh-ı Lisân Manzum Fransızca-Türkçe Sözlük. İstanbul: Beşir Kitabevi. 69-73.)
Kıyâfet-nâme-i Cedîde’den
“Der-Beyân-ı Ahvâl-i Cebîn: Fehm ü firâsetin mikdâr-ı derecelerinin sıhhat üzre mukâyese vü mu‘ârafesi alnın vüs‘at ü şekl ü yaradışına göre hükm olunur. Alın dümdüz olup da ve hîç köşeli olmayarak cüz’îce de bir kavs-pâre şeklinde olur ise letâfet ü hilmiyyeti ve ekseriyâ kaydsızlık ve gayretsizliği delâlet eder...”
“Der-Beyân-ı Ahkâm-ı Ebruvân: Kaşların ince olması balgamî tabî‘ate bî-iştibâh bir nişâne-i sahîhadır. Sekizinci şekle mürâca‘at oluna. Ve eğer kaşlar kavs-pâre olmayıp da dümdüz olurlarsa serd ve diri tabî‘atlıya delâlet eder. Yedinci şekle mürâca‘at oluna.”
“Der-Beyân-ı Ahkâm-ı Çeşm: Gözler evzâ‘ u ahvâl-i rûhâniye vü nefsiyeyi ya‘nî meşreb ü tabî‘ati ve derûnda gizli olan niyyet ü merâmları beyân u ifşâ etmeğe başlıca nişânedir. Mâ’î göz ekseriyâ balgamî mizâc olanlara mahsûsdur. Ve ba‘zı def‘a za‘îf ve gevşek mizâcı delâlet eder. Siyâh olur ise göz kuvvet-i tabî‘ata ve yeşile mâ’il olursa ekseriyâ dargın mizâc olmayı îmâ eder...”
(Kırbıyık, Mehmet (2009). “Kıyâfet-nâme-i Cedîde Hakkında”. Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi (Prof. Dr. Hüseyin Ayan Özel Sayısı) (39): 803.
Gazel
Bülbül-misâl gül yüzünü andım ağladım
Mânend-i gonca kanlara boyandım ağladım
Bir şem‘-i meclis oldum o cânâna dün gece
Tâ subh olunca hâlimi hep yandım ağladım
Göz kana kana ağlamağa teşne-dil idi
Hûn-ı sirişk-i hasret ile kandım ağladım
Zevk-i visâle almış idim yârı koynuma
Rü’yâ görürmüşüm meger uyandım ağladım
Düşdü gözümden eşk-i dür-i i‘tibâr-veş
Hâlis o şûhu rahm edecek sandım ağladım
(Kırbıyık, Mehmet (2007). Yûsuf Hâlis-Miftâh-ı Lisân Manzum Fransızca-Türkçe Sözlük. İstanbul: Beşir Kitabevi. 22.)
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Ser-Tâc-ı Zîbâyiş-fezâ Her Nâme Ber-Nâm-ı Hudâ
Allâh Diyö gökler siyö yer ter komanse ibtidâ
(Dieu, cieux, terre, commencer)
Dâ’im tujur bâkî eternel enfini bî-intihâ
(toujours, éternel, infini)
Peygamberin adı profet sâdık fidel gid reh-nümâ
(prophète, fidèle, guide)
Hâtif oraklö mu‘cize miraklö irsâl anvua
(oracle, miracle, envoi)
Kur’ân Koran İncîl Evanjil Pantatök Tevrâttır
(Coran, Evangile, Pentateuque)
Le Psom Zebûr, Mûsâ Moiz Îsâ Jezü, îmân fua
(Les Psaumes, Moise, Jésus, foi)
Cibrîl ya’ni Gabriyel Deccâl’ın Antekrist adı
(Gabriel, Antéchrist)
Hem anj olmuştur melek uçmak vole yol rut vua
(ange, voler, route, voie)
(Kırbıyık, Mehmet (2007). Yûsuf Hâlis-Miftâh-ı Lisân Manzum Fransızca-Türkçe Sözlük. İstanbul: Beşir Kitabevi. 69-73.)
Kıyâfet-nâme-i Cedîde’den
“Der-Beyân-ı Ahvâl-i Cebîn: Fehm ü firâsetin mikdâr-ı derecelerinin sıhhat üzre mukâyese vü mu‘ârafesi alnın vüs‘at ü şekl ü yaradışına göre hükm olunur. Alın dümdüz olup da ve hîç köşeli olmayarak cüz’îce de bir kavs-pâre şeklinde olur ise letâfet ü hilmiyyeti ve ekseriyâ kaydsızlık ve gayretsizliği delâlet eder...”
“Der-Beyân-ı Ahkâm-ı Ebruvân: Kaşların ince olması balgamî tabî‘ate bî-iştibâh bir nişâne-i sahîhadır. Sekizinci şekle mürâca‘at oluna. Ve eğer kaşlar kavs-pâre olmayıp da dümdüz olurlarsa serd ve diri tabî‘atlıya delâlet eder. Yedinci şekle mürâca‘at oluna.”
“Der-Beyân-ı Ahkâm-ı Çeşm: Gözler evzâ‘ u ahvâl-i rûhâniye vü nefsiyeyi ya‘nî meşreb ü tabî‘ati ve derûnda gizli olan niyyet ü merâmları beyân u ifşâ etmeğe başlıca nişânedir. Mâ’î göz ekseriyâ balgamî mizâc olanlara mahsûsdur. Ve ba‘zı def‘a za‘îf ve gevşek mizâcı delâlet eder. Siyâh olur ise göz kuvvet-i tabî‘ata ve yeşile mâ’il olursa ekseriyâ dargın mizâc olmayı îmâ eder...”
(Kırbıyık, Mehmet (2009). “Kıyâfet-nâme-i Cedîde Hakkında”. Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi (Prof. Dr. Hüseyin Ayan Özel Sayısı) (39): 803.
Gazel
Bülbül-misâl gül yüzünü andım ağladım
Mânend-i gonca kanlara boyandım ağladım
Bir şem‘-i meclis oldum o cânâna dün gece
Tâ subh olunca hâlimi hep yandım ağladım
Göz kana kana ağlamağa teşne-dil idi
Hûn-ı sirişk-i hasret ile kandım ağladım
Zevk-i visâle almış idim yârı koynuma
Rü’yâ görürmüşüm meger uyandım ağladım
Düşdü gözümden eşk-i dür-i i‘tibâr-veş
Hâlis o şûhu rahm edecek sandım ağladım
(Kırbıyık, Mehmet (2007). Yûsuf Hâlis-Miftâh-ı Lisân Manzum Fransızca-Türkçe Sözlük. İstanbul: Beşir Kitabevi. 22.)
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | MÂ’İL, Beyazî-zâde Seyyid Ahmed Mâ’il Efendi | d. ? - ö. Mart 1729 | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | Faik Esat (Andelib) | d. 1873 - ö. 1902 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | Sibel Köklü | d. 1969 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | MÂ’İL, Beyazî-zâde Seyyid Ahmed Mâ’il Efendi | d. ? - ö. Mart 1729 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | Faik Esat (Andelib) | d. 1873 - ö. 1902 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | Sibel Köklü | d. 1969 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | MÂ’İL, Beyazî-zâde Seyyid Ahmed Mâ’il Efendi | d. ? - ö. Mart 1729 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | Faik Esat (Andelib) | d. 1873 - ö. 1902 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | Sibel Köklü | d. 1969 - ö. ? | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | MÂ’İL, Beyazî-zâde Seyyid Ahmed Mâ’il Efendi | d. ? - ö. Mart 1729 | Meslek | Görüntüle |
11 | Faik Esat (Andelib) | d. 1873 - ö. 1902 | Meslek | Görüntüle |
12 | Sibel Köklü | d. 1969 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
13 | MÂ’İL, Beyazî-zâde Seyyid Ahmed Mâ’il Efendi | d. ? - ö. Mart 1729 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | Faik Esat (Andelib) | d. 1873 - ö. 1902 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | Sibel Köklü | d. 1969 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | MÂ’İL, Beyazî-zâde Seyyid Ahmed Mâ’il Efendi | d. ? - ö. Mart 1729 | Madde Adı | Görüntüle |
17 | Faik Esat (Andelib) | d. 1873 - ö. 1902 | Madde Adı | Görüntüle |
18 | Sibel Köklü | d. 1969 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |