HİCABÎ

(d. ?/? - ö. ?/?)
tekke şairi
(Tekke / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Şiirlerinden ve hakkında anlatılanlardan 19. yüzyılda yaşadığı anlaşılan Hicabî’nin nereli olduğu konusunda iki farklı görüş bulunmaktadır. Bu görüşlerden birincisi onun Kayserili olduğu şeklindedir. Kayserili araştırıcı Rasim Deniz, elinde bulunduğunu söylediği iki cönkte yer alan elli dört şiirden hareketle kaleme aldığı makalesinde bazı deliller öne sürerek Hicabî’nin “şimdilik” Kayserili kabul edilmesi gerektiğini söyler: Ona göre, Hicabi’nin 19. yüzyıl şairlerinden Erkiletli Hasan’la atışması, Talaslı âlimlerden Hacı Kasım Efendi için iki mersiye kaleme alması, Sultan Abdülmecid tarafından yaptırılan Kayseri Baruthanesi için bir şiir yazması, Talas’a bağlı Reşadiye kasabasının muhtarını hicvetmesi, 19. yüzyıl şairlerinden Kayserili Hilmi hakkında methiye yazması, Seyranî’ye bir şiirinde “üstadım” diye hitab etmesi ve 19. yüzyıl devlet adamlarından Vezir Hacı Ali Paşa’nın Bozok ve Kayseri’ye gelişi hakkında bir şiirinin bulunması, Hicabî’nin Kayserili olduğunu kanıtlamaktadır (Deniz 1985: 12). Buna karşılık Hicabî’nin Yozgatlı olduğu şu bilgilere dayandırılmaktadır: Hicabî, Yozgat’ta bir düğüne katılmış, düğünü ve Yozgat’ı methetmiştir (Deniz 1982: 11). Hicabî, beğenmediği birinin Yozgat’ta mütesellim tayin edilmesine kızarak bir hicviye yazmıştır (Deniz 1982: 11). Abdülmecid devri paşalarından İbn-i Celâl’in Yozgat’a gelişini dile getiren bir şiiri bulunmaktadır (Deniz 1985: 12). Mahmut Işıtman’a göre Hicabî Yozgatlıdır ve Âşık Nacip, Hicabî’ye bir nazire yazmıştır. (Işıtman 1968: 4774). Hasan Hilmi Ceritoğlu, Işıtman’a yazdığı bir mektupta 19. yüzyılda Hicabî adında bir şairin yüzünde peçe ile Yozgat’ta dolaştığının bilindiğini bildirmektedir (Göksoy 1984: 21).

 19. yüzyılda yaşayan ve Terkî mahlasıyla şiirler yazan Halvetiye tarikatı şeyhlerinden Hacı Ahmet Efendi’ye bir methiye yazan Hicabî, şeyhine bağlılığını dile getirmektedir. Elimizde bir kopyası bulunan Terkî Divanı’nda Hicabî methiyesi de bulunmaktadır. Yozgatlı araştırıcı Vehbi Ulusoy, sözlü rivayetleri toplayarak Hicabî’nin Yozgat’ın Dedik kasabasından olduğu kanaatini belirtmiş, bunun üzerine Yılmaz Göksoy, Hicabî’nin şiirlerinde geçen Kasım Efendi, İbrahim Ağa ve Esat Efendi gibi isimlerin çevre köylerden Emirhan ve Alcı’dan olduklarını ortaya koymuştur (Göksoy 1984: 21). Rasim Deniz tarafından yayımlanan “turnalar” redifli şiirde geçen bazı yer ve şahıs isimleri Hicabî’nin Yozgat’ı çok iyi tanıdığını göstermektedir (Deniz 1989: 18). Hacı Ali Paşa’nın Yozgat’a gelişi üzerine Hicabî bir methiye yazmıştır (Deniz 1985: 12).

Bütün bu belge ve bilgiler Hicabî’nin Kayseri ve Yozgat’ı çok iyi bildiğini açıkça göstermektedir. Esasen gerek Çapanoğullarının hâkimiyet dönemleri gerekse 19. yüzyılda Kayseri ile Yozgat arasında oldukça gelişmiş ilişkiler bulunmaktaydı. İdari bakımdan da zaman zaman birbirlerine bağlı durumda olan Kayseri’den âşıkların gelerek Yozgat’ta sanatlarını icra etmeleri mümkün olduğu gibi Yozgatlı âşıkların da Kayseri’de çalıp-söylemeleri ihtimal dâhilinde idi. Bu sebeple Hicabî’nin şiirlerinde geçen yer ve şahıs isimleri onun memleketini tespit etmemizde yeterli görünmemektedir. Ancak, gerek şiirlerinde geçen yer ve şahıs isimlerinin Yozgat üzerinde yoğunlaşması gerekse Dedik kasabasında yaşadığı hususundaki rivayetler ile diğer bilgiler Hicabî’nin Yozgatlı olduğunu düşündürmektedir.

Rasim Deniz’in özel arşivindeki cönklerde elli dört şiiri bulunan ve bir kısım şiiri yayımlanan Hicabî’nin dinî-tasavvufi konulara şiirlerinde yer verdiği, ancak onun hiciv şairliği tarafının daha ağır bastığı görülmektedir. Turnalar redifli şiirinden çok yer gezdiği, Âşık Hasan ve Terkî için yazdığı şiirlerden Halveti tarikatına intisap ettiği veya ilgi duyduğu hükmüne varılabilir.

Şiirlerinde aruz ve hece veznini müştereken kullanan Hicabî’nin çağdaşı diğer Yozgatlı şairlerle aynı geleneği devam ettirdiğini söyleyebiliriz. Şiirlerindeki muhteva ve kullandığı kelimeler, onun medresede tahsil görmüş, mesleği imamlık olan bir şair olduğunu (Deniz 1982: 11) ihtimal içinde tutmamızı gerektirmektedir.

Kaynakça

Deniz, Rasim (1982). “Hicabî.” Erciyes Mayıs 5. 53:  11-13.

Deniz, Rasim (1985). “Hicabî’nin Hayatı.” Erciyes. Şubat  8, 86: 12-13.

Deniz, Rasim (1989). “Âşık Hicabî’nin Şiirlerinde Bahar, Bülbül ve Turna.” Erciyes. Haziran 12, 138: 17-18.

Göksoy, Yılmaz (1984). “Hicabî.” Erciyes. Mart 7, 75: 21-22.

Işıtman, Mahmut (1968). “Sır Kâtibi Âşık Necip.” Türk Folklor Araştırmaları Haziran 11, 227: 4774-4776.

Oğuz, M. Öcal (1994). Yozgat’ta Halk Şairliğinin Dünü ve Bugünü. Ankara: Kültür Bakanlığı Yay.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: PROF. DR. MEHMET ÖCAL OĞUZ
Yayın Tarihi: 11.01.2014
Güncelleme Tarihi: 07.12.2020

Eserlerinden Örnekler

Gazel

Vasfı kabil olmayan dildara düştü gönlümüz

Metni mümkün olmayan attara düştü gönlümüz

 

Gerçi ni’met çoktur amma ruhlarında sad-nazar

Dişleri dürdanesi mercana düştü gönlümüz

 

Hiç terahhum eylemez ben âşık-ı bî-çareye

Hüsnüne mağrur olan Ken’an’a düşü gönlümüz

 

İktidarım olsa ey dilber âna kılmam nazar

Merhametsiz bî-vefa-yı yâre düştü gölümüz

 

Gel Hicabî kıl feragat yok imiş aslâ vefa

Hasılı ol Yusuf-ı saniye düştü gönlümüz

Deniz, Rasim (1985). “Hicabî’nin Hayatı.”. Erciyes Şubat 8, 86: 12-13.

 

Semai

Yine gönül havalandı

Yüce dağlar aşmak ister

Dere yatağı dalgalandı

Ummana kavuşmak ister

 

Nice bir dolandım dehri

Her-dem nûş eylerim zehri

Dost sitemi düşman kahrı

Sineme sarmaşmak ister

 

Nice bir dolanam gurbet

Her-dem kâr etti mihnet

Arzular kavm ü karabet

Sılaya kavuşmak ister

 

Dîdeler terk etti hâbı

Subha dek dökmekte âbı

Aşk tennurunda Hicabî

Büryan olup pişmek ister

Deniz, Rasim (1982). “Hicabî.”. Erciyes Mayıs 5, 53: 13.

 

Koşma

Bizden selâm Âşık Hasan’a

Arap gibi kah kuh deyü ötmesin

Durmayıp deheni her mah her sene

Ördek gibi bulduğunu yutmasın

 

Benim aşk badesin ezelî içmiş

Meydan-ı hünerde serinden geçmiş

İşidip teşrifim köyünden kaçmış

Ruhsat veren vatanın terk etmesin

 

Hicabî’m ref olup çıktım zahire

Hatem olup suhanım erdi âhire

Şair diyemem olur olmaz şaire

Daim hayfim çekip bizi unutmasın

Deniz, Rasim (1982). “Hicabî”, Erciyes Mayıs 5, 53: 13.


İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1Mustafa Miyasoğlud. 14 Ağustos 1946 - ö. 01 Ağustos 2013Doğum YeriGörüntüle
2HİMMETÎd. ? - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
3SAİLOĞLUd. ? - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
4Mustafa Miyasoğlud. 14 Ağustos 1946 - ö. 01 Ağustos 2013Doğum YılıGörüntüle
5HİMMETÎd. ? - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
6SAİLOĞLUd. ? - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
7Mustafa Miyasoğlud. 14 Ağustos 1946 - ö. 01 Ağustos 2013Ölüm YılıGörüntüle
8HİMMETÎd. ? - ö. ?Ölüm YılıGörüntüle
9SAİLOĞLUd. ? - ö. ?Ölüm YılıGörüntüle
10Mustafa Miyasoğlud. 14 Ağustos 1946 - ö. 01 Ağustos 2013MeslekGörüntüle
11HİMMETÎd. ? - ö. ?MeslekGörüntüle
12SAİLOĞLUd. ? - ö. ?MeslekGörüntüle
13Mustafa Miyasoğlud. 14 Ağustos 1946 - ö. 01 Ağustos 2013Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
14HİMMETÎd. ? - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
15SAİLOĞLUd. ? - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
16Mustafa Miyasoğlud. 14 Ağustos 1946 - ö. 01 Ağustos 2013Madde AdıGörüntüle
17HİMMETÎd. ? - ö. ?Madde AdıGörüntüle
18SAİLOĞLUd. ? - ö. ?Madde AdıGörüntüle