HİTABİ, Nazım Sakal

(d. 1930 / ö. 06.09.1993)
?
(Âşık / 20. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Asıl adı Nazım Sakal olan âşık, 1930'da Sivas'ın Kayadibi bucağının Sırıklı köyünde dünyaya gelmiştir. Ailesi aslen Sakaloğulları sülâlesinden olup bu köye Hanlı köyünden gelip yerleşmişlerdir. Babasının adı Mehmet, annesinin adı ise Sabire’dir. Herhangi bir tahsili bulunmayan Âşık Hitabi, okuma yazmayı da kendi kendine öğrenmiştir. Okula yoksulluk nedeniyle gidememiştir. Gençlik yıllarında geçimini köyde çobanlık ve azaplık yaparak sağlar. On sekiz yaşına geldiğinde kendi köyünden bir kıza âşık olmuş, onun aşkıyla her yerde türküler söylemeye başlar. Sevdiği kızın başkasıyla evlenmesiyle duygusal olarak yıkılan Hitabi’nin bu olaydan sonra şiire olan ilgisi daha da artar. Hitabi, 1951'de askerlik hizmetini topçu olarak Sivas’ta yapar. 1953 ile 1958 yılları arasında geçici işçi kadrosuyla Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları yol atölyesinde çalışır. 1959 yılından 1969 yılına kadar köyünde ikamet etmeye devam eder, bu arada çok sıkıntılı dönemler yaşar. Âşık Hitabi, köylerde güzel sesiyle türküler söyleyerek yahut çeşitli olay ve durumlar üzerine yazdığı destanları çevre köylerde satarak geçimini sağlamaya çalışır. 1969'da işçi olarak Sivas Cer Atölyesine girer, 24 Ocak 1983 tarihinde buradan emekli olur. Evli ve beş çocuk babası olan Sakal, 6 Eylül 1993 tarihinde Sivas’ta vefat etmiştir (Kaya 2006: 78-83; www.kadirpurlu.com.tr).

Âşık Hitabi’nin verdiği bilgilere göre, sülalesinden usta malı ve kendi yazdığı türküleri ve şiirleri söyleyen birçok kişi yetişmiştir. Türkü söylemeye çok meraklı olan Hitabi, daha çocuk yaşta birçok türkü öğrenir ve bunları mahallî makamlarla söylemeye başlar. En büyük arzusu, halk şairlerinin hayatlarını, şiirlerini ve hikâyelerini okumak olur. Âşık Ruhsati, Âşık Sümmani, Karacaoğlan, Âşık Derdiçok, Âşık Dertli, Âşık Kâmili, Everekli Âşık Seyrani gibi âşıkların şiir kitapları ve Kerem ile Aslı, Şah İsmail ve Sürmeli Bey gibi halk hikâyelerini okur. Bu da onun şiir vadisinde emin adımlarla ilerlemesini sağlar. On sekiz yaşında gördüğü bir rüyadan sonra yavaş yavaş şiir söylemeye başlar. Bu rüyaya sevdiği kızla evlenememesi ve çalışmak için gittiği Çukurova’da yaşadığı hasretlik, gariplik ve yoksulluk duyguları da eklenince şiire ve âşıklığa olan ilgisi daha da çok artar. Birçok şiirinde, “Âşık Nazım”, “Sefil Nazım” ve “Nazım” mahlaslarını kullanan Hitabi, halk hikâyelerini anlatırken güçlü bir hitabete sahip olduğundan köyün büyükleri ve ileri gelenleri bir gün ona; “sen hem güzel türkü söylüyorsun, hem de hatip gibi güzel konuşuyorsun. Bundan sonra senin adın Âşık Hitabi olsun” demiş ve o günden sonra çevrede Âşık Hitabi olarak tanınmaya ve şiirlerini bu mahlas ile söylemeye başlar. Güzel konuşan ve anlattığı halk hikâyeleri arasında güzel türküler okuyan Âşık Hitabî, sesinin de güzel olmasına rağmen saz çalmayı öğrenmemiştir. Onun saz çalamaması, daha çok yetiştiği ortamda böyle bir fırsat bulunmamasından kaynaklanmıştır. Usta-çırak ilişkisi içerisinde yetişmemiş olan Hitabi’nin çırağı da olmamıştır. Güçlü bir şiir tekniği olan Âşık Hitabi, Sivaslı Kul Gazi, Âşık Berdari, Belcikli Seyit, Âşık Sefil Selimi ve Baharözlü Âşık Feryadî gibi âşıklarla arkadaşlık etmiştir. Hitabî, şiirlerini halk şiirinin 7’li, 8’li ve 11’li hece vezinleriyle, duru ve sade bir Türkçe kullanarak söylemiştir. Âşık Hitabi, ayrılık, gurbet, hasret, mecaz aşk, yoksulluk, sitem, yergi, doğa sevgisi ve tasvirleri, memleket sevgisi, millî duygular, nasihat, sosyal ve dinî konularda şiirler vücuda getirmiştir (Kaya 2006: 78-85; www.kadirpurlu.com.tr).

Kaynakça

http://www.kadirpurlu.com.tr/sivasli-bir-halk-sairi-hitabi/ [erişim tarihi: 28.04.2019].

Kaya, Doğan (2002). “Sivas İlbeyi Yöresi Türkmenleri Halk Şairleri”. Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi. 20: 79-88.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: DR. BÜLENT AKIN
Yayın Tarihi: 10.06.2019
Güncelleme Tarihi: 07.12.2020

İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1HAKKI TIRAKd. 04.07.1926 - ö. 14.07.1975Doğum YeriGörüntüle
2Fazlullah Morald. 14 Mart 1876 - ö. 23 Nisan 1942Doğum YeriGörüntüle
3NÛRÎ, Abdülahadd. 1595 - ö. 1651Doğum YeriGörüntüle
4EMİN, Emin Yıldızdald. 1930 - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
5SEYYAHİ/ÂŞIK ÇELEBİd. 1930? - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
6Akdemir Akmutd. 1930 - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
7EMİN, Emin Yıldızdald. 1930 - ö. ?Ölüm YılıGörüntüle
8SEYYAHİ/ÂŞIK ÇELEBİd. 1930? - ö. ?Ölüm YılıGörüntüle
9Akdemir Akmutd. 1930 - ö. ?Ölüm YılıGörüntüle
10EMİN, Emin Yıldızdald. 1930 - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
11SEYYAHİ/ÂŞIK ÇELEBİd. 1930? - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
12Akdemir Akmutd. 1930 - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
13EMİN, Emin Yıldızdald. 1930 - ö. ?Madde AdıGörüntüle
14SEYYAHİ/ÂŞIK ÇELEBİd. 1930? - ö. ?Madde AdıGörüntüle
15Akdemir Akmutd. 1930 - ö. ?Madde AdıGörüntüle