Madde Detay
HOCA MES’ÛD, Mes’ûd bin Ahmed
(d. ?/? - ö. 803’ten önce ?/1400-01’den önce ?)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / Başlangıç-15. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Asıl adı Mes’ûd’dur. Hoca Mes’ûd sanıyla tanınmıştır. Babasının adı Ahmed’dir. Doğum ve ölüm tarihleri kesin olarak bilinmemekle birlikte 751/1350’de kaleme aldığı Süheyl ü Nevbahâr’ı ile 755/1354’te tamamladığı Ferheng-nâme-i Sa’dî’sinde artık devrinin geçtiğini ve kocadığını belirtmesine, Şeyhoğlu Mustafâ’nın 803/1400-01 yılında tamamladığı Kenzü’l-Küberâ’sında onu rahmetle anmasına dayanarak XIV. yüzyılın ikinci yarısında öldüğü söylenebilir (Erkan vd. 1998: 189-190). Bu bilgilerden hareketle Orhan Bey (1282-1362) ve I. Murâd (1326-1389) devri âlimlerinden olduğu ve tahminen 1300-1375 yılları arasında yaşadığı anlaşılan Hoca Mes’ûd’un kimliği üzerinde birtakım tartışmalar mevcuttur. Onun Gülşehrî veya Şeyh Mes’ûd bin Osmân Gülşehrî ile aynı kişi olabileceğini iddia edilmiştir. Mordtmann ise Farsçadan yaptığı tercümelerle tanınması, Süheyl ü Nevbahâr’da olduğu gibi Kelile ve Dimne’de de Farsça için “tat dili” ifadesini kullanması dolayısıyla Hoca Mes’ûd’un, Aydınoğlu Umûr Bey (sal. 1334-1337) için Farsçadan Kelile ve Dimne tercüme ettiği bilinen Kul Mes’ûd ile aynı kişi olduğunu iddia etmiştir (1925: 11-12). Ancak Köprülü ve Bilge, eserinde de bahsettiği üzere Hoca Mes’ûd’un bir devlet büyüğüne eser sunma âdetinin olmayışı, “kul” mahlasını hiç kullanmayışı gibi nedenlerle Kul Mes’ûd ile aynı kişi olamayacağını savunmuşlardır. Kul Mes’ûd’un Kelile ve Dimne’si üzerine doktora tezi hazırlayan Toska ise Mordtmannın görüşüne katıldığını belirtmiştir (1989: 242). Şairin kimliği konusundaki belirsizlik, yaşadığı yer için de geçerlidir. Mordtmann, onun Aydınoğulları sarayında (1925: 11-12), Köprülü, Şeyhoğlu’nun hocası olma ihtimalinden hareketle Germiyan’da yaşamış olabileceği görüşündedir. Banguoğlu ise Bursa ve Konya gibi büyük şehirlerden uzakta yaşadığını, hatta Kırşehirde doğduğunu ileri sürmüştür (Erkan vd. 1998: 190).
Hoca Mes’ûd’un eserleri şunlardır:
1. Süheyl ü Nevbahâr: Asıl adı Kenzü’l-Bedâî’dir. 751/1350’de tamamlanmıştır. Mesnevî formunda kaleme alınmış olan Süheyl ü Nevbahâr’da esas olarak aruzun “fe’ûlün fe’ûlün fe’ûlün fe’ûl” kalıbı, ancak içinde yer alan beş gazelde farklı kalıplar kullanılmıştır. Hoca Mes’ûd’un ifadesine göre 5703 beyitten oluşan eserin ilk 1000 beyti yeğeni İzzeddîn Ahmed, gerisi kendisi tarafından yazılmıştır. Yemen padişahının oğlu Süheyl ile Çin fağfurunun kızı Nevbahâr arasında geçen bir aşk hikâyesini konu edinen ve dinî-ahlâkî nitelikli bu didaktik mesnevîde gazellere yer verilerek anlatımda oluşabilecek tekdüzelik engellenmeye çalışılmıştır. Bilinen iki nüshasından biri Berlin Staatsbibliothek’tedir. Ahmet Talat Onay tarafından tespit edilen nüsha ise ondan Cem Dilçin’e intikal etmiştir. Mordtmann, Berlin nüshasının tıpkıbasımını (1925); Dilçin ise geniş bir incelemeyle birlikte iki nüshanın karşılaştırmalı metnini yayımlamıştır (1991).
2. Ferheng-nâme-i Sa’dî: 755/1354 yılında kaleme alınan 1073 beyitlik bir mesnevîdir. On bölüm olarak tertip edilmiş eserde aruzun “fe’ûlün fe’ûlün fe’ûlün fe’ûl” vezni kullanılmıştır. Sa’dî’nin Bostân’ından seçilen şiirlerin tercümesidir. Manzume Sa’dî-i Şirâzî’den Türkçeye yapılan ilk tercüme özelliğini de taşımaktadır. Beş nüshası bilinen Ferheng-nâme-i Sa’dî’nin Alî Emîrî Efendi nüshasına dayanan neşri Kilisli Muallim Rifat ve Veled Çelebi tarafından yapılmıştır (1340-1342).
Eğer Mordtmann (1925: 11-12) ve Toska’nın (1989: 242) Hoca Mes’ûd ile Kul Mes’ûd’un aynı kişi olduğu yolundaki iddiası doğru kabul edilecek olursa şairin eserleri arasına Kelile ve Dimne Tercümesi’ni de dâhil etmek gerekecektir.
Yalın, sade ve akıcı bir dille eser veren ve Türkçeyi kullanmada üstün bir başarı gösteren Hoca Mes’ûd, bu özelliği ile Türk dilinin gelişimine önemli katkılarda bulunmuştur. O, yer yer vezin ve kafiye kusurlarına düşmekle birlikte klasik nazım tekniğini iyi bilen, divan edebiyatının estetik anlayışı içerisinde şiirler yazabilen bir şairdir. Yazdıklarından Farsça ve Arapçayı iyi bildiği anlaşılan şair, tercümenin yaratıcı bir sanat yeteneği gerektirdiği sırrını kavramıştır. Hoca Mes’ûd, zengin bir hayal gücüne, akıcı bir dile, gösterişsiz ve kişilikli bir üsluba sahip yaratıcı bir şairdir.
Kaynakça
Banarlı, Nihat Sami (2001). Resimli Türk Edebiyatı Tarihi. C. 1. İstanbul: MEB Yay.
Banguoğlu, Tahsin (1938). Altosmanische Sprachstudien zu Süheyl-ü Nevbahar. Leipzig: August Pries GmbH.
Dilçin, Cem (hzl.) (1991). Mes’ûd bin Ahmed, Süheyl ü Nev-bahâr: İnceleme-Metin-Sözlük. Ankara: AKM Yay.
Erkan, Mustafa, M. Özkan (1998). “Hoca Mesud”. İslâm Ansiklopedisi. C. 18. İstanbul: TDV Yay. 189-191.
İz Fahir ve Günay Kut (1985). “Mes’ûd bin Ahmed”. Büyük Türk Klâsikleri. C. 1. İstanbul: Ötüken-Söğüt Yay. 302-304.
Kilisli Muallim Rifat (1928). “Süheyl ü Nev-bahâr’a Dâir”. Türkiyat Mecmuası II: 401-409.
Kilisli Muallim Rifat, Veled Çelebi (hzl.) (1340r./1342). Ferheng-nâme-i Sa’dî Tercümesi yâhud Muhtasar Bostân Tercümesi. İstanbul.
Kocatürk, Vasfi Mahir (1970). Büyük Türk Edebiyatı Tarihi. Ankara: Edebiyat Yayınevi.
Köprülü, M. Fuad (1928). Millî Edebiyat Cereyanının İlk Mübeşşirleri. İstanbul.
Mordtmann, Johannes Heinrich (1925). Suheil und Nevbehâr Romantisches Gedicht des Mes’ûd b. Ahmed. Hannover: Orient-Buchhandlung Heinz Lafaire.
Özkan, Mustafa (2000). Türk Dilinin Gelişme Alanları ve Eski Anadolu Türkçesi. İstanbul: Filiz Kitabevi.
Şerîf Hulûsî (1934). “Ferheng-nâme-i Sa’dî’nin Üçüncü Nüshası ve Veled Çelebi - Kilisli Rifat Neşriyle Mukayesesi”. Türkiyat Mecmuası. (IV): 295-303
Taş, İbrahim (2010). Süheyl ü Nev-bahârda Eskicil Öğeler. İstanbul: Palet Yay.
Tezcan, Semih (1994). Süheyl ü Nev-bahâr Üzerine Notlar. Ankara: Simurg Kitapçılık ve Yayıncılık.
Tezcan, Semih (1995). “Mes’ud ve XIV. Yüzyıl Edebiyatı Üzerine Yeni Bilgiler”. Türk Dilleri Araştırmaları (5): 65-84.
Tezcan, Semih (1995). “Süheyl ü Nev-bahâr Üzerine Notlara Birkaç Ekleme”. Türk Dilleri Araştırmaları (5): 239-245.
Tezcan, Semih (1996). “Manzum Kelile ve Dimne Üzerine Notlar”. Türk Dilleri Araştırmaları (6): 81-121.
Toska, Zehra (1989). Türk Edebiyatında Kelile ve Dimne Çevirileri ve Kul Mesûd Çevirisi - Cilt I (İnceleme), Cilt II (Edisyon-Kritik). Doktora Tezi. İstanbul: İstanbul Üniversitesi.
Toska, Zehra (1991). “Kelile ve Dimne’nin Türkçe Çevirileri”. Journal of Turkish Studies=Türklük Bilgisi Araştırmaları, Fahir İz Armağanı-II (15): 355-380.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: PROF. DR. MEHMET DURSUN ERDEMYayın Tarihi: 24.01.2015Güncelleme Tarihi: 05.11.2020Eserlerinden Örnekler
Süheyl ü Nev-bahâr’dan
Âmeden-i Nakkâş Be-hizmet-i Şâh-ı Yemen
Şâh okıdı nakkâşı didi bugün
Baña ölmek idi ahı key dügün
Ki oglum gidiser ü ben kaluram
Elüm ile uş cânumı aluram
Niçe kim ögütledüm işitmedi
Sözüm ana hergiz eser itmedi
Gönül aldurana ne assı ögüt
Yog işler düzene ne assı ögüt
Çü gider ben anı nice baglayam
Revâ gördi kim dün ü gün aglayam
Gerek lutf idüp sen olasın bile
Ne kim sen dir isen alasın bile
Uş ogluma yoldaş seni kıluram
Ki uslusın u key kişi bilürem
(...)
Ceng Kerden-i Fagfûr Şâh Be-kavm-i Yemen ve Hikâyet
Güneş baş götürdi velî şâh-ı Çîn
Başın götürimez ü tokır için
İki oglı hem şöyle kim var idi
Ol arada düşüp yaturlar idi
Uyanduruban hîç uyanmadılar
Ki ölmişler idi iñen bî-haber
Süciden tolı mi’de vü beyni boş
İçürdiler ol demde dârû-yı nûş
Gözin açdı şâh didi kanı Süheyl
Meger içdi çoh dost-kânî Süheyl
(...)
(Dilçin, Cem (hzl.) (1991). Mes’ûd bin Ahmed, Süheyl ü Nev-bahâr: İnceleme-Metin-Sözlük. Ankara: AKM Yay. 245, 364.)
Gazel
Toldur kadehi sun elüme kıl beni serhoş
Ger agu ola yârüm adına idiven nûş
Bu od ile kim ışkı yüregüme bırahdı
Sanma ki damardagı kanum eylemeye cûş
Kirpüklerinün nâzük ohı sîneme batdı
Sınamagiçün sun elüni demreni gör uş
Yüzin göreli gitmeyiser yaş gözümden
Lâbüd güneşe kim ki baha gözi ola yoş
İy gönlüm alan âlem eger gavga dolarsa
Fikrüm evini eylemişem ışkun içün boş
Ger gice karanuda hayâlün beni ister
Koma yalınuz gelmege bir kimse bile koş
Seni göreli getdi benüm aklum ü hûşum
Her kim ki perî yüzini göre ola bî-hûş
(İz Fahir ve Günay Kut (1985). “ Mes’ûd bin Ahmed”. Büyük Türk Klâsikleri. C. 1. İstanbul: Ötüken-Söğüt Yay. 304.=
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 24.01.2015Güncelleme Tarihi: 05.11.2020Eserlerinden Örnekler
Süheyl ü Nev-bahâr’dan
Âmeden-i Nakkâş Be-hizmet-i Şâh-ı Yemen
Şâh okıdı nakkâşı didi bugün
Baña ölmek idi ahı key dügün
Ki oglum gidiser ü ben kaluram
Elüm ile uş cânumı aluram
Niçe kim ögütledüm işitmedi
Sözüm ana hergiz eser itmedi
Gönül aldurana ne assı ögüt
Yog işler düzene ne assı ögüt
Çü gider ben anı nice baglayam
Revâ gördi kim dün ü gün aglayam
Gerek lutf idüp sen olasın bile
Ne kim sen dir isen alasın bile
Uş ogluma yoldaş seni kıluram
Ki uslusın u key kişi bilürem
(...)
Ceng Kerden-i Fagfûr Şâh Be-kavm-i Yemen ve Hikâyet
Güneş baş götürdi velî şâh-ı Çîn
Başın götürimez ü tokır için
İki oglı hem şöyle kim var idi
Ol arada düşüp yaturlar idi
Uyanduruban hîç uyanmadılar
Ki ölmişler idi iñen bî-haber
Süciden tolı mi’de vü beyni boş
İçürdiler ol demde dârû-yı nûş
Gözin açdı şâh didi kanı Süheyl
Meger içdi çoh dost-kânî Süheyl
(...)
(Dilçin, Cem (hzl.) (1991). Mes’ûd bin Ahmed, Süheyl ü Nev-bahâr: İnceleme-Metin-Sözlük. Ankara: AKM Yay. 245, 364.)
Gazel
Toldur kadehi sun elüme kıl beni serhoş
Ger agu ola yârüm adına idiven nûş
Bu od ile kim ışkı yüregüme bırahdı
Sanma ki damardagı kanum eylemeye cûş
Kirpüklerinün nâzük ohı sîneme batdı
Sınamagiçün sun elüni demreni gör uş
Yüzin göreli gitmeyiser yaş gözümden
Lâbüd güneşe kim ki baha gözi ola yoş
İy gönlüm alan âlem eger gavga dolarsa
Fikrüm evini eylemişem ışkun içün boş
Ger gice karanuda hayâlün beni ister
Koma yalınuz gelmege bir kimse bile koş
Seni göreli getdi benüm aklum ü hûşum
Her kim ki perî yüzini göre ola bî-hûş
(İz Fahir ve Günay Kut (1985). “ Mes’ûd bin Ahmed”. Büyük Türk Klâsikleri. C. 1. İstanbul: Ötüken-Söğüt Yay. 304.=
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 05.11.2020Eserlerinden Örnekler
Süheyl ü Nev-bahâr’dan
Âmeden-i Nakkâş Be-hizmet-i Şâh-ı Yemen
Şâh okıdı nakkâşı didi bugün
Baña ölmek idi ahı key dügün
Ki oglum gidiser ü ben kaluram
Elüm ile uş cânumı aluram
Niçe kim ögütledüm işitmedi
Sözüm ana hergiz eser itmedi
Gönül aldurana ne assı ögüt
Yog işler düzene ne assı ögüt
Çü gider ben anı nice baglayam
Revâ gördi kim dün ü gün aglayam
Gerek lutf idüp sen olasın bile
Ne kim sen dir isen alasın bile
Uş ogluma yoldaş seni kıluram
Ki uslusın u key kişi bilürem
(...)
Ceng Kerden-i Fagfûr Şâh Be-kavm-i Yemen ve Hikâyet
Güneş baş götürdi velî şâh-ı Çîn
Başın götürimez ü tokır için
İki oglı hem şöyle kim var idi
Ol arada düşüp yaturlar idi
Uyanduruban hîç uyanmadılar
Ki ölmişler idi iñen bî-haber
Süciden tolı mi’de vü beyni boş
İçürdiler ol demde dârû-yı nûş
Gözin açdı şâh didi kanı Süheyl
Meger içdi çoh dost-kânî Süheyl
(...)
(Dilçin, Cem (hzl.) (1991). Mes’ûd bin Ahmed, Süheyl ü Nev-bahâr: İnceleme-Metin-Sözlük. Ankara: AKM Yay. 245, 364.)
Gazel
Toldur kadehi sun elüme kıl beni serhoş
Ger agu ola yârüm adına idiven nûş
Bu od ile kim ışkı yüregüme bırahdı
Sanma ki damardagı kanum eylemeye cûş
Kirpüklerinün nâzük ohı sîneme batdı
Sınamagiçün sun elüni demreni gör uş
Yüzin göreli gitmeyiser yaş gözümden
Lâbüd güneşe kim ki baha gözi ola yoş
İy gönlüm alan âlem eger gavga dolarsa
Fikrüm evini eylemişem ışkun içün boş
Ger gice karanuda hayâlün beni ister
Koma yalınuz gelmege bir kimse bile koş
Seni göreli getdi benüm aklum ü hûşum
Her kim ki perî yüzini göre ola bî-hûş
(İz Fahir ve Günay Kut (1985). “ Mes’ûd bin Ahmed”. Büyük Türk Klâsikleri. C. 1. İstanbul: Ötüken-Söğüt Yay. 304.=
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Süheyl ü Nev-bahâr’dan
Âmeden-i Nakkâş Be-hizmet-i Şâh-ı Yemen
Şâh okıdı nakkâşı didi bugün
Baña ölmek idi ahı key dügün
Ki oglum gidiser ü ben kaluram
Elüm ile uş cânumı aluram
Niçe kim ögütledüm işitmedi
Sözüm ana hergiz eser itmedi
Gönül aldurana ne assı ögüt
Yog işler düzene ne assı ögüt
Çü gider ben anı nice baglayam
Revâ gördi kim dün ü gün aglayam
Gerek lutf idüp sen olasın bile
Ne kim sen dir isen alasın bile
Uş ogluma yoldaş seni kıluram
Ki uslusın u key kişi bilürem
(...)
Ceng Kerden-i Fagfûr Şâh Be-kavm-i Yemen ve Hikâyet
Güneş baş götürdi velî şâh-ı Çîn
Başın götürimez ü tokır için
İki oglı hem şöyle kim var idi
Ol arada düşüp yaturlar idi
Uyanduruban hîç uyanmadılar
Ki ölmişler idi iñen bî-haber
Süciden tolı mi’de vü beyni boş
İçürdiler ol demde dârû-yı nûş
Gözin açdı şâh didi kanı Süheyl
Meger içdi çoh dost-kânî Süheyl
(...)
(Dilçin, Cem (hzl.) (1991). Mes’ûd bin Ahmed, Süheyl ü Nev-bahâr: İnceleme-Metin-Sözlük. Ankara: AKM Yay. 245, 364.)
Gazel
Toldur kadehi sun elüme kıl beni serhoş
Ger agu ola yârüm adına idiven nûş
Bu od ile kim ışkı yüregüme bırahdı
Sanma ki damardagı kanum eylemeye cûş
Kirpüklerinün nâzük ohı sîneme batdı
Sınamagiçün sun elüni demreni gör uş
Yüzin göreli gitmeyiser yaş gözümden
Lâbüd güneşe kim ki baha gözi ola yoş
İy gönlüm alan âlem eger gavga dolarsa
Fikrüm evini eylemişem ışkun içün boş
Ger gice karanuda hayâlün beni ister
Koma yalınuz gelmege bir kimse bile koş
Seni göreli getdi benüm aklum ü hûşum
Her kim ki perî yüzini göre ola bî-hûş
(İz Fahir ve Günay Kut (1985). “ Mes’ûd bin Ahmed”. Büyük Türk Klâsikleri. C. 1. İstanbul: Ötüken-Söğüt Yay. 304.=
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | Hasan Kıyafet | d. 01 Mart 1938 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | Aytekin Karaçoban | d. 23 Ağustos 1958 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | PARMAKSIZOĞLU ÂŞIK MAHMUT | d. 1822 - ö. 1914 | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | Hasan Kıyafet | d. 01 Mart 1938 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | Aytekin Karaçoban | d. 23 Ağustos 1958 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | PARMAKSIZOĞLU ÂŞIK MAHMUT | d. 1822 - ö. 1914 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | Hasan Kıyafet | d. 01 Mart 1938 - ö. ? | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | Aytekin Karaçoban | d. 23 Ağustos 1958 - ö. ? | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | PARMAKSIZOĞLU ÂŞIK MAHMUT | d. 1822 - ö. 1914 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | Hasan Kıyafet | d. 01 Mart 1938 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
11 | Aytekin Karaçoban | d. 23 Ağustos 1958 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
12 | PARMAKSIZOĞLU ÂŞIK MAHMUT | d. 1822 - ö. 1914 | Meslek | Görüntüle |
13 | Hasan Kıyafet | d. 01 Mart 1938 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | Aytekin Karaçoban | d. 23 Ağustos 1958 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | PARMAKSIZOĞLU ÂŞIK MAHMUT | d. 1822 - ö. 1914 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | Hasan Kıyafet | d. 01 Mart 1938 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
17 | Aytekin Karaçoban | d. 23 Ağustos 1958 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
18 | PARMAKSIZOĞLU ÂŞIK MAHMUT | d. 1822 - ö. 1914 | Madde Adı | Görüntüle |