Madde Detay
HOCAOĞLU/HOCAMOĞLU
(d. ?/? - ö. ?/?)
Âşık
(Âşık / 18. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Hayatı hakkında fazla bilgi bulunmayan âşığın asıl adının yanı sıra doğum tarihi ve yeri bilinmemektedir. Şiirlerinde Hocaoğlu ve Hocamoğlu mahlaslarını kullanmıştır. Sunullah Arısoy, Hocaoğlu'nun Şam Valisi Nasuh Paşa'nın buyruğunda çalışan bir ozan olduğunu ve asıl adı bilinmeyen âşığın 18. yüzyılda yaşadığını (1995: 208) belirtmiştir. Ayrıca Hızrî’nin Cem’-üş-Şairân adlı şairnâmesinin 50. dörtlüğünde adı zikredilmektedir (Kaya 1990: 36).
Köprülü, âşığın, Şam Valisi Nasuh Paşa için yazdığı koçaklama tarzında 11'li hece ölçüsü ve sade bir dille söylediği koşmasına Saz Şairleri adlı eserinde yer vermiştir (2004: 362). Vasfi Mahir Kocatürk de Saz Şairleri adlı eserinde şairin Hocamoğlu mahlaslı bir şiirine yer vermiştir (1963: 200).
Kaynakça
Arısoy, M. Sunullah (1995). Türk Halk Şiiri Antolojisi. İstanbul: Bilgi Yayınevi.
Kaya, Doğan (1990). Şairnâmeler. Ankara: Kültür Bakanlığı Halk Kültürünü Araştırma Dairesi Yay.
Kocatürk, Vasfi Mahir (1963). Saz Şiiri Antolojisi. Ankara: Ayyıldız Matbaası.
Köprülü, Mehmed Fuat (2004). Saz Şairleri. Ankara: Akçağ Yay.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: ARAŞ. GÖR. AHMET ERMAN ARALYayın Tarihi: 06.12.2014Güncelleme Tarihi: 07.12.2020Eserlerinden Örnekler
Nasuh Paşa İle Hacca Gidenler
Nasuh Paşa ile hacca gidenler
Acep nam kodular Arabistan'a
Varup Beytullah'a tavaf edenler
Müstahak değil mi Bağ-ı cenâna
Nedir bu Arab'ın ettiği işler
Yediler kılıncı görelim nişler
Söküldü cebeler kesildi başlar
Boyandı güherler kırmızı kana
Yine zâhir oldu keşf-ü keramet
Arab'ın başına koptu kıyamet
Hüccâc-ı müslimîn geçti selâmet
Erişti hacılar emn-ü emâna
Hocaoğlu âlem bilir mi bilmem
Bu düzenlik böyle kalır mı bilmem
Bir gelmiş bir dahi gelir mi bilmem
Böyle kahramanlık âhir zamana
Köprülü, Mehmed Fuat (2004). Saz Şairleri. Ankara: Akçağ Yay. 362.
Koşma
Karşımda salınan yeşil meleğim,
Yazık benim sana düşen gönlüme!
Yalvarı yalvarı geçmez dileğim,
Yazık benim sana düşen gönlüme…
Salını salını gelir geçersin,
Hüma kuşu gibi yüksek uçarsın,
Evvel biliş idin şimdi kaçarsın,
Yazık benim sana düşen gönlüme.
Güzelim, bir demir cavşan imişsin,
Ne bağrı katısın, taştan imişsin,
Ben dost sanır idim düşman imişsin,
Yazık benim sana düşen gönlüme.
Dileğim budur kim çatam pirlere,
Hu deyu çağıram gerçek erlere.
Ömrüm geçti gitti hayıf yerlere…
Yazık benim sana düşen gönlüme!
Benim bir hercayi yârim var imiş,
Ben bilmezdim eller ile yâr imiş,
Dahi benden gayri sever var imiş,
Yazık benim sana düşen gönlüme.
Hocamoğlu gideyürür düşüne,
Karakuşlar konsun benim leşime,
Korktuğum işler hep geldi başıma,
Yazık benim sana düşen gönlüme!..
Kocatürk, Vasfi Mahir (1963). Saz Şiiri Antolojisi. Ankara: Ayyıldız Matbaası. 200.
Yayın Tarihi: 06.12.2014Güncelleme Tarihi: 07.12.2020Eserlerinden Örnekler
Nasuh Paşa İle Hacca Gidenler
Nasuh Paşa ile hacca gidenler
Acep nam kodular Arabistan'a
Varup Beytullah'a tavaf edenler
Müstahak değil mi Bağ-ı cenâna
Nedir bu Arab'ın ettiği işler
Yediler kılıncı görelim nişler
Söküldü cebeler kesildi başlar
Boyandı güherler kırmızı kana
Yine zâhir oldu keşf-ü keramet
Arab'ın başına koptu kıyamet
Hüccâc-ı müslimîn geçti selâmet
Erişti hacılar emn-ü emâna
Hocaoğlu âlem bilir mi bilmem
Bu düzenlik böyle kalır mı bilmem
Bir gelmiş bir dahi gelir mi bilmem
Böyle kahramanlık âhir zamana
Köprülü, Mehmed Fuat (2004). Saz Şairleri. Ankara: Akçağ Yay. 362.
Koşma
Karşımda salınan yeşil meleğim,
Yazık benim sana düşen gönlüme!
Yalvarı yalvarı geçmez dileğim,
Yazık benim sana düşen gönlüme…
Salını salını gelir geçersin,
Hüma kuşu gibi yüksek uçarsın,
Evvel biliş idin şimdi kaçarsın,
Yazık benim sana düşen gönlüme.
Güzelim, bir demir cavşan imişsin,
Ne bağrı katısın, taştan imişsin,
Ben dost sanır idim düşman imişsin,
Yazık benim sana düşen gönlüme.
Dileğim budur kim çatam pirlere,
Hu deyu çağıram gerçek erlere.
Ömrüm geçti gitti hayıf yerlere…
Yazık benim sana düşen gönlüme!
Benim bir hercayi yârim var imiş,
Ben bilmezdim eller ile yâr imiş,
Dahi benden gayri sever var imiş,
Yazık benim sana düşen gönlüme.
Hocamoğlu gideyürür düşüne,
Karakuşlar konsun benim leşime,
Korktuğum işler hep geldi başıma,
Yazık benim sana düşen gönlüme!..
Kocatürk, Vasfi Mahir (1963). Saz Şiiri Antolojisi. Ankara: Ayyıldız Matbaası. 200.
Güncelleme Tarihi: 07.12.2020Eserlerinden Örnekler
Nasuh Paşa İle Hacca Gidenler
Nasuh Paşa ile hacca gidenler
Acep nam kodular Arabistan'a
Varup Beytullah'a tavaf edenler
Müstahak değil mi Bağ-ı cenâna
Nedir bu Arab'ın ettiği işler
Yediler kılıncı görelim nişler
Söküldü cebeler kesildi başlar
Boyandı güherler kırmızı kana
Yine zâhir oldu keşf-ü keramet
Arab'ın başına koptu kıyamet
Hüccâc-ı müslimîn geçti selâmet
Erişti hacılar emn-ü emâna
Hocaoğlu âlem bilir mi bilmem
Bu düzenlik böyle kalır mı bilmem
Bir gelmiş bir dahi gelir mi bilmem
Böyle kahramanlık âhir zamana
Köprülü, Mehmed Fuat (2004). Saz Şairleri. Ankara: Akçağ Yay. 362.
Koşma
Karşımda salınan yeşil meleğim,
Yazık benim sana düşen gönlüme!
Yalvarı yalvarı geçmez dileğim,
Yazık benim sana düşen gönlüme…
Salını salını gelir geçersin,
Hüma kuşu gibi yüksek uçarsın,
Evvel biliş idin şimdi kaçarsın,
Yazık benim sana düşen gönlüme.
Güzelim, bir demir cavşan imişsin,
Ne bağrı katısın, taştan imişsin,
Ben dost sanır idim düşman imişsin,
Yazık benim sana düşen gönlüme.
Dileğim budur kim çatam pirlere,
Hu deyu çağıram gerçek erlere.
Ömrüm geçti gitti hayıf yerlere…
Yazık benim sana düşen gönlüme!
Benim bir hercayi yârim var imiş,
Ben bilmezdim eller ile yâr imiş,
Dahi benden gayri sever var imiş,
Yazık benim sana düşen gönlüme.
Hocamoğlu gideyürür düşüne,
Karakuşlar konsun benim leşime,
Korktuğum işler hep geldi başıma,
Yazık benim sana düşen gönlüme!..
Kocatürk, Vasfi Mahir (1963). Saz Şiiri Antolojisi. Ankara: Ayyıldız Matbaası. 200.
Eserlerinden Örnekler
Nasuh Paşa İle Hacca Gidenler
Nasuh Paşa ile hacca gidenler
Acep nam kodular Arabistan'a
Varup Beytullah'a tavaf edenler
Müstahak değil mi Bağ-ı cenâna
Nedir bu Arab'ın ettiği işler
Yediler kılıncı görelim nişler
Söküldü cebeler kesildi başlar
Boyandı güherler kırmızı kana
Yine zâhir oldu keşf-ü keramet
Arab'ın başına koptu kıyamet
Hüccâc-ı müslimîn geçti selâmet
Erişti hacılar emn-ü emâna
Hocaoğlu âlem bilir mi bilmem
Bu düzenlik böyle kalır mı bilmem
Bir gelmiş bir dahi gelir mi bilmem
Böyle kahramanlık âhir zamana
Köprülü, Mehmed Fuat (2004). Saz Şairleri. Ankara: Akçağ Yay. 362.
Koşma
Karşımda salınan yeşil meleğim,
Yazık benim sana düşen gönlüme!
Yalvarı yalvarı geçmez dileğim,
Yazık benim sana düşen gönlüme…
Salını salını gelir geçersin,
Hüma kuşu gibi yüksek uçarsın,
Evvel biliş idin şimdi kaçarsın,
Yazık benim sana düşen gönlüme.
Güzelim, bir demir cavşan imişsin,
Ne bağrı katısın, taştan imişsin,
Ben dost sanır idim düşman imişsin,
Yazık benim sana düşen gönlüme.
Dileğim budur kim çatam pirlere,
Hu deyu çağıram gerçek erlere.
Ömrüm geçti gitti hayıf yerlere…
Yazık benim sana düşen gönlüme!
Benim bir hercayi yârim var imiş,
Ben bilmezdim eller ile yâr imiş,
Dahi benden gayri sever var imiş,
Yazık benim sana düşen gönlüme.
Hocamoğlu gideyürür düşüne,
Karakuşlar konsun benim leşime,
Korktuğum işler hep geldi başıma,
Yazık benim sana düşen gönlüme!..
Kocatürk, Vasfi Mahir (1963). Saz Şiiri Antolojisi. Ankara: Ayyıldız Matbaası. 200.