HULÛSÎ, Abdullah Hulûsî, Mürefteli

(d. ?/? - ö. 1302/1885)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Mürefte'de doğmuştur. Bugün Tekirdağ'a bağlı olan Mürefte, o yıllarda Gelibolu'ya bağlı idi. Öğrenimini İstanbul'da tamamladı. Fatih civarındaki Kadı Çeşmesi Medresesi'nde yarım asırdan fazla müderrislik yaptı. Talik yazıda usta bir hattattı. Yıllarca taş baskı yapan matbaalarda hattatlık yaparak geçimini sağladı. Ustrumca'da vefat eden Mısırlı Seyyid Hoca Muhammed Nûru'l-Arabî'nin halifelerindendir. 1871 yılında bu zata intisap etmiş sonra da ona halife olmuştur. Melamî hulefası içinde temkin ve irfan sahibi, tarih ve diğer ilimleri hakkıyla bilen, alim, şiir ve inşada mahir, edeb-i Muhammedî'yi hakkıyla gözeten bir zat olarak tanınmaktadır. Ömrünün sonlarına doğru inzivaya çekildi. 1885 yılında İstanbul'da vefat etti. Vasiyeti gereği Topkapı haricinde Sarı Abdullah Efendi yanına defnedildi. Osmanlı Müellifleri'nde (Bursalı Mehmed Tahir 1333: 134) ve ondan naklen diğer kaynaklarda ölüm tarihi 1305/1887 olarak verilmekteyse de Abdullbaki Gölpınarlı'ya göre vefatı 1302/1885'tir ve zaten mezar taşında da bu tarih vardır (1931: 316). Abdullah Hulûsî'nin mezar taşı Hamzavî taşları gibi olup baş taşında girift sülüs ile şöyle yazmaktadır: "Hüve'l-bâkî ârif-i hakâyık u dil-âgâh âlim-i dekâyık u vâsıl-ı ilallâh Müreftevî eş-şeyh Abdullâh el-mülakkab Bi-Hulûsî bin Mehemmed Nûrî Efendi Hazretleri'nin zarîh-i enverleri ve madca'-ı münevverleridir. Rûh-ı şerîfleri ve kâffe-i ehl-i îmân ervâh-ı şerîfesi içün rızâ'en lillâhi Ta'âle'l-fâtiha. Sene 1302 20 Cemâziye'l-âhir (Gölpınarlı 1931: 316).

Eserleri şunlardır:

1. Esmâru'l-Hadâ'ik: 1267 yılında 80 sayfa hâlinde taş baskı olarak İstanbul'da basılmıştır. Bu eserde Osman Gâzi zamanından başlayarak Abdülmecîd dönemine gelinceye kadar gelip geçen sultanların, sadrazamların, şeyhülislamların, kapudân-ı deryâların doğum ve ölüm tarihleri, cülusları, atanmaları ve görevden ayrılmaları birer cetvel hâlinde gösterilmiştir.

2. Mantıku'l-Esrâr: Feridüddîn Attar'ın Mantıku't-Tayr adlı eserinin Türkçeye manzum tercümesidir. Bursalı Mehmed Tahir'e göre bu eser Abdullah Hulûsî Efendi'nin dostlarından Fedâ'î mahlaslı bir şair adına kayıtlıysa da asıl tercüme Abdullah Hulûsî'ye aittir. Fakat bu bilgi daha sonraki araştırmalarda kabul görmemiş ve eser Fedâ'î'ye ait olarak gösterilmiştir. Eser 1274 yılında taş baskı olarak 226 sayfa hâlinde İstanbul'da basılmıştır.

3. Şerh-i Mir'âtü'l-Akâ'id: Molla Câmî'nin Farsça olan bu eserini Türkçeye çevirip şerh etmiştir. 1277 yılında taşbaskı olarak 48 sayfa hâlinde İstanbul'da basılmıştır.

4. Ta'rîfât-ı Seyyid Tetimmesi: Ta'rîfât-ı Seyyid, Abdullah Hulûsî tarafından tamamlanmış ve kendi yazısıyla taş baskı olarak basılmıştır. Osmanlı Müellifleri'nde (Bursalı Mehmed Tahir 1333: 134) "Matbu Ta'rîfât-ı Seyyid Tetimmesi de kendi tarafından ilave edilmek sûretiyle tahrîr ve tab' edilmiştir" şeklinde verilen bilgi sonradan Abdulbaki Gölpınarlı tarafından da tekrarlanmış (Gölpınarlı 1931: 316) olmakla birlikte Özege Kataloğu'nda bu eser bulunamamıştır. Belki de basılmak üzere hazırlanmış fakat basılamadan yazma hâlinde kalmıştır.

Bursalı Mehmed Tahir, "başka eserleri de olduğunu kuvvetle tahmin ediyorum fakat göremedim" (1333: 134) demektedir.

Kaynakça

Bursalı Mehmed Tahir (1333). Osmanlı Müellifleri. C. I. İstanbul.

Gölpınarlı, Abdulbaki (1931). Melâmîlik ve Melâmîler. İstanbul.

Oy, Aydın (1995). Yüzyıllar Boyunca Tekirdağlı Şairler ve Yazarlar. Tekirdağ: Tekirdağ Valiliği Yay.

Babinger, Franz (2000). Osmanlı Tarih Yazarları ve Eserleri. çev. Coşkun Üçok. Ankara: KB Yay.

Yücebaş, Hilmi (1939). Tekirdağlı Şairler. İstanbul.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: PROF. DR. MEHMET ARSLAN
Yayın Tarihi: 12.06.2014
Güncelleme Tarihi: 02.12.2020

Eserlerinden Örnekler

Kaside'den

Nizâm-bahşâ-yı âlem Hazret-i Abdü'l-Mecîd Hân'ın

Zamân-ı adli revnak virdi evreng-i Süleymân'a

Sipihr-ârâ-yı şevket pâdişâh-ı neyyirân-tal'at

Fürûg-ı nutku zînet-sâzdır gülzâr-ı devrâna

Odur sâhib-kırân âlî-himem Mehdî-i Îsî-dem

Adâletde nazîri gelmemişdir mülk-i imkâna

(Gölpınarlı, Abdulbaki (1931). Melâmîlik ve Melâmîler. İstanbul. 316.)