Madde Detay

Hüseyin Gürsoy, 2 Ağustos 1944 tarihinde Sivas’ın Sarkışla İlçesi’nin Sarıkaya köyünde doğmuştur. Çiftçilik, inşaat ustalığı ve marangozluk yapmış olan Hafız Mehmet (Mehmet Gürsoy) ve Sultan çiftinin oğludur. Hüseyin ismi ona kendi gibi âşık olan, 1942’de vefat eden amcası Hüseyin Gürsoy’dan kalmıştır. Gürsoy’un çocukluğu köyünde geçer, ilköğrenimini burada tamamlar. Sivas Yıldızeli Pamukpınar Öğretmen Okulundan mezun olunca önce ilköğretim sonra ortaöğretimde Sivas, Ankara ve Batman illerinde Türkçe Öğretmenliği yapar (Halıcı 2019). Mustafa Kemal Atatürk hayranı olan âşık, Atatürk’ün Yeni Türk harflerinin öğretilmesiyle ilgili sözlerinden etkilenerek her gittiği köyde okuma yazma kursu açar (Çağlıyan 2008: 249). Çeşitli nedenlerden dolayı öğretmenliği bırakıp emekliye ayrılan Gürsoy, öğretmenliğin yanında Sivas’ta hayvancılık ve çiftçilik yapar. Evli; dört çocuk ve torun sahibidir (Halıcı 2019). Amcasıyla aynı adı taşıması nedeniyle küçük yaştan itibaren kendisine “âşık” ve “aşığın yeğeni” denildiğini anlatan Gürsoy, küçük yaşta âşıklığa ve şiire merak sarar, öğretmenleri tarafından dikkat çeker. 10-12 yaşlarında tosunları otlatırken uyuya kaldığında köyün sığırı onun tosunlarıyla vuruşmaya başlar, bu nedenle köylüler onu uyandırmaya gider. “Ya Hak ya Mevlâ yoktur senden âlâ” diyerek uyanan âşık, köylüleri etkiler; köylüler onun boş olmadığına, âşıklıkta amcasını geçeceğine kanaat getirir (Çağlıyan 2008: 249, 250; Halıcı 2019). İlkokul üçüncü sınıfta şiir yazmaya başlar, gittiği ilkokul ve öğretmen okulunun duvar gazetelerinde şiirleri yayımlanır (Halıcı 2019). Amcasından kalma âşıklık geleneğini sürdürmeye karar veren Gürsoy'un ustası yoktur. Okullarda aldığı edebiyat derslerinden, köyündeki Alevi dedelerinden, Âşık Veysel, Karacaoğlan gibi ozanlardan ve Leyla ile Mecnun, Kerem ile Aslı gibi halk hikâyelerinden etkilenerek şiir yolunda kendisini geliştirir. Onun yetiştirdiği bir çırağı da yoktur ama bulunduğu şiir topluluklarında ve çevresinde şiir yazmak hususunda kendisinden yardım isteyenlere yardımcı olmaktadır (Çağlıyan 2008: 249, 250; Halıcı 2019). Günümüzde emekli öğretmen olarak Ankara Dikmen'de hayatını sürdürmektedir (Halıcı 2019).

On altı yaşındayken gördüğü bir rüyada pirler ona çürük vişne renginde bir havlu verir; ona ve kardeşine birer bardakta az miktarda bade verirler. Kendi bardağını içen Gürsoy, “Bu bana az geldi,” diyerek kardeşininkini de içer. Bunun üzerine pirler “Aşk olsun, sen bu işi yürüteceksin,” derler. Hüseyin Gürsoy, bu gördüğü rüyanın âşıklığını etkileyip etkilememesi ve “badeli âşık” olup olmadığı konularında kararsızdır (Çağlıyan 2008: 250; Halıcı 2019). Daha önce “Hüseyin” mahlasını kullandıktan sonra Hüseyin isimli diğer âşıklarla ve aynı ismi taşıyan amcasıyla karıştırılmamak için bu mahlası bırakıp “Gürsoy” mahlasını tercih eder. 2004 yılında Ozanlar Derneği’ne katılan Gürsoy’un aynı zamanda içinde bulunduğu 70-80 kişiden oluşan şiir konulu isimsiz bir topluluk da vardır (Halıcı 2019). Özgür, Ekin ve İmaj radyolarının, ART TV ve Ulusal Kanal'ın programlarına katılır (Çağlıyan 2008: 250). Şiir yarışmalarına katılır, ve çeşitli derecelerde ödüller kazanır (Halıcı 2019). Çocuk öyküleri de yazan âşık, çocuk öyküleri yarışmasına katılır ve ikinci olur (Çağlıyan 2008: 250, 251). Şiir ve öykü çalışmalarının yanında fıkra, bilmece, muammâ, kıssadan hisse ve masal gibi halk edebiyatı ürünleri derlemektedir (Halıcı 2019).

Bir temaya bağlı kalmadığını belirtmekle birlikte Gürsoy; genellikle aşk, doğa, ülke bütünlüğünün korunması, yurt sevgisi, bayrak, Atatürk ve keşifler gibi toplumsal konularda yazmıştır. Şiirlerini hece vezniyle yazan âşık genellikle 11'li hece vezni kullanarak koçaklama, güzelleme ve daha çok da koşma tarzında yazmaktadır (Ozanlar Birliği Derneği Şiir Antolojisi akt. Çağlıyan 2008: 250). Şiirin toplum için yön verici ve uyandırıcı olmasının, toplumun sesi olmasının gerektiğini savunarak toplumcu bir sanat anlayışına sahip olduğunu belirtmektedir (Halıcı 2019).

Fatma Ahsen Turan ve Doğan Kaya’nın çalışmalarında yer alan Gürsoy’un 20’den fazla şiiri Kızılırmak Dergisi, Batman Halkın Sesi Gazetesi, Batman Postası, Ozanlar Birliği Derneği Şiir Antolojisi gibi çeşitli antoloji, dergi, gazetelerde ve Musa Merdanoğlu’nun kitabında yayımlanmıştır (Çağlıyan 2008: 250; Halıcı 2019).