Madde Detay
İBRAHİM
(d. ?/? - ö. ?/?)
Âşık
(Âşık / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
İbrahim, 19. yüzyılda yaşamıştır. Hayatı hakkında yeterli bilgi yoktur. Şiirinde Âşık İbrahim mahlasını kullanmıştır. Üsküdarlı Vasıf Hoca, onun Sivaslı olduğunu beyan etmiştir (Aslanoğlu 2006: 505-507). İbrahim Aslanoğlu’nun görme imkânı bulduğu İstanbul Ansiklopedisi'nde, Balıkpazarı meyhanelerini konu alan bir şiiri yayımlanmıştır. Destandan anlaşıldığına göre şair, İstanbul’da uzun müddet kalmıştır ve oranın sosyal hayatına vakıftır. Bu şiirden hareketle şiir tekniğinin sağlam olduğu söylenebilir.
Kaynakça
Aslanoğlu, İbrahim (2006). Sivas Meşhurları. C. 1. Ankara: Sivas Valiliği Yay.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: DR. DOĞAN KAYAYayın Tarihi: 27.11.2014Güncelleme Tarihi: 08.12.2020Eserlerinden Örnekler
Balıkpazarı Meyhaneleri
İstanbul da attım bahtıma zarı
Çıktı karşımıza Balıkpazarı
Değmesin üstüne kem göz nazarı
Mine’l-kadim cihan üzre adı var
Bu benderi tekfur kurdu kuralı
Her sokak meyhane iki sıralı
Görse pesend eder Frenk K(ı)ralı
Her birinin bir isimle yâdı var
Biri Taşmerdiven biri Topuklu
Birinin de adı “Altınoluklu”
Lonca sokağıdır Hançerli yolu
Ardında Zindan’ı hem celladı var
Kafesli, Camekân, Yahudi Folluk
Balıkpazarı’na mahsus bu bolluk
On beşten fazladır gedikli koltuk
Mecnun’u var hem dahi Ferhad’ı var
Şadırvan yanında kurulmuş çadır
Bahçeli denilen vakfı sultandır
Anın karşısında Nesim’le Yandır
Dalyan’ın cümleden üstün tadı var
Meyhane lafında vardır letafet
Her birin içinde kaç çeşm-i afet
Göz göze muhabbet diz dize ülfet
İzin vermiş koskoca bir kadı var
Getir getir saki kendimden geçem
Kadeh-i çeşminle bir dolu içem
Girmesin araya şöyle şu perçem
Beni berdar etmeğe fesadı var
Mavidir püskülü başta al fesin
Ruhlerindir reşk ettiği can-fesin
Sakız gülü kokar saki nefesin
Pazarlıkta sinenin küşadı var
Bol paça kadife poturun kara
Pek yaraşmış cana ak ayaklara
Ayakların örtük olduk maskara
Âşıkın “Yâ Hey” deyu feryadı var
Sakız mahbubusun ey canım İlya
Yakışır mı nahvet sen servi boya
Senin de ayağın inecek suya
Şebabet kuştur uçar kanadı var
Kâfirin oğluna esir Müslüman
Getir ey saki şarab-ı erguvan
Okunsun Urumca semai divan
Lavtacı Hiristo bir üstadı var
İşte meydan ey mahbub-ı alicenab
Pâ bürehne raksa çık etme hicab
Topuk kütündetip taban ur şab şab
Cümlenin alkışta ittihadı var
Meddah oldum bakma zahit kusura
Balıkpazarı’dır efendim bura
Şu şehr-i İstanbul durdukça dura
Yevm-i kıyamete imtidadı var
Bunu böyle yazdı Âşık İbrahim
Rehberimiz oldu şeytan-ı racim
Tanrının bir adı Gafurü’r-Rahim
Gümrah kullarına bir imdadı var
Aslanoğlu, İbrahim (2006). Sivas Meşhurları. C. 1. Ankara: Sivas Valiliği Yay. 505-507.
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 27.11.2014Güncelleme Tarihi: 08.12.2020Eserlerinden Örnekler
Balıkpazarı Meyhaneleri
İstanbul da attım bahtıma zarı
Çıktı karşımıza Balıkpazarı
Değmesin üstüne kem göz nazarı
Mine’l-kadim cihan üzre adı var
Bu benderi tekfur kurdu kuralı
Her sokak meyhane iki sıralı
Görse pesend eder Frenk K(ı)ralı
Her birinin bir isimle yâdı var
Biri Taşmerdiven biri Topuklu
Birinin de adı “Altınoluklu”
Lonca sokağıdır Hançerli yolu
Ardında Zindan’ı hem celladı var
Kafesli, Camekân, Yahudi Folluk
Balıkpazarı’na mahsus bu bolluk
On beşten fazladır gedikli koltuk
Mecnun’u var hem dahi Ferhad’ı var
Şadırvan yanında kurulmuş çadır
Bahçeli denilen vakfı sultandır
Anın karşısında Nesim’le Yandır
Dalyan’ın cümleden üstün tadı var
Meyhane lafında vardır letafet
Her birin içinde kaç çeşm-i afet
Göz göze muhabbet diz dize ülfet
İzin vermiş koskoca bir kadı var
Getir getir saki kendimden geçem
Kadeh-i çeşminle bir dolu içem
Girmesin araya şöyle şu perçem
Beni berdar etmeğe fesadı var
Mavidir püskülü başta al fesin
Ruhlerindir reşk ettiği can-fesin
Sakız gülü kokar saki nefesin
Pazarlıkta sinenin küşadı var
Bol paça kadife poturun kara
Pek yaraşmış cana ak ayaklara
Ayakların örtük olduk maskara
Âşıkın “Yâ Hey” deyu feryadı var
Sakız mahbubusun ey canım İlya
Yakışır mı nahvet sen servi boya
Senin de ayağın inecek suya
Şebabet kuştur uçar kanadı var
Kâfirin oğluna esir Müslüman
Getir ey saki şarab-ı erguvan
Okunsun Urumca semai divan
Lavtacı Hiristo bir üstadı var
İşte meydan ey mahbub-ı alicenab
Pâ bürehne raksa çık etme hicab
Topuk kütündetip taban ur şab şab
Cümlenin alkışta ittihadı var
Meddah oldum bakma zahit kusura
Balıkpazarı’dır efendim bura
Şu şehr-i İstanbul durdukça dura
Yevm-i kıyamete imtidadı var
Bunu böyle yazdı Âşık İbrahim
Rehberimiz oldu şeytan-ı racim
Tanrının bir adı Gafurü’r-Rahim
Gümrah kullarına bir imdadı var
Aslanoğlu, İbrahim (2006). Sivas Meşhurları. C. 1. Ankara: Sivas Valiliği Yay. 505-507.
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 08.12.2020Eserlerinden Örnekler
Balıkpazarı Meyhaneleri
İstanbul da attım bahtıma zarı
Çıktı karşımıza Balıkpazarı
Değmesin üstüne kem göz nazarı
Mine’l-kadim cihan üzre adı var
Bu benderi tekfur kurdu kuralı
Her sokak meyhane iki sıralı
Görse pesend eder Frenk K(ı)ralı
Her birinin bir isimle yâdı var
Biri Taşmerdiven biri Topuklu
Birinin de adı “Altınoluklu”
Lonca sokağıdır Hançerli yolu
Ardında Zindan’ı hem celladı var
Kafesli, Camekân, Yahudi Folluk
Balıkpazarı’na mahsus bu bolluk
On beşten fazladır gedikli koltuk
Mecnun’u var hem dahi Ferhad’ı var
Şadırvan yanında kurulmuş çadır
Bahçeli denilen vakfı sultandır
Anın karşısında Nesim’le Yandır
Dalyan’ın cümleden üstün tadı var
Meyhane lafında vardır letafet
Her birin içinde kaç çeşm-i afet
Göz göze muhabbet diz dize ülfet
İzin vermiş koskoca bir kadı var
Getir getir saki kendimden geçem
Kadeh-i çeşminle bir dolu içem
Girmesin araya şöyle şu perçem
Beni berdar etmeğe fesadı var
Mavidir püskülü başta al fesin
Ruhlerindir reşk ettiği can-fesin
Sakız gülü kokar saki nefesin
Pazarlıkta sinenin küşadı var
Bol paça kadife poturun kara
Pek yaraşmış cana ak ayaklara
Ayakların örtük olduk maskara
Âşıkın “Yâ Hey” deyu feryadı var
Sakız mahbubusun ey canım İlya
Yakışır mı nahvet sen servi boya
Senin de ayağın inecek suya
Şebabet kuştur uçar kanadı var
Kâfirin oğluna esir Müslüman
Getir ey saki şarab-ı erguvan
Okunsun Urumca semai divan
Lavtacı Hiristo bir üstadı var
İşte meydan ey mahbub-ı alicenab
Pâ bürehne raksa çık etme hicab
Topuk kütündetip taban ur şab şab
Cümlenin alkışta ittihadı var
Meddah oldum bakma zahit kusura
Balıkpazarı’dır efendim bura
Şu şehr-i İstanbul durdukça dura
Yevm-i kıyamete imtidadı var
Bunu böyle yazdı Âşık İbrahim
Rehberimiz oldu şeytan-ı racim
Tanrının bir adı Gafurü’r-Rahim
Gümrah kullarına bir imdadı var
Aslanoğlu, İbrahim (2006). Sivas Meşhurları. C. 1. Ankara: Sivas Valiliği Yay. 505-507.
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Balıkpazarı Meyhaneleri
İstanbul da attım bahtıma zarı
Çıktı karşımıza Balıkpazarı
Değmesin üstüne kem göz nazarı
Mine’l-kadim cihan üzre adı var
Bu benderi tekfur kurdu kuralı
Her sokak meyhane iki sıralı
Görse pesend eder Frenk K(ı)ralı
Her birinin bir isimle yâdı var
Biri Taşmerdiven biri Topuklu
Birinin de adı “Altınoluklu”
Lonca sokağıdır Hançerli yolu
Ardında Zindan’ı hem celladı var
Kafesli, Camekân, Yahudi Folluk
Balıkpazarı’na mahsus bu bolluk
On beşten fazladır gedikli koltuk
Mecnun’u var hem dahi Ferhad’ı var
Şadırvan yanında kurulmuş çadır
Bahçeli denilen vakfı sultandır
Anın karşısında Nesim’le Yandır
Dalyan’ın cümleden üstün tadı var
Meyhane lafında vardır letafet
Her birin içinde kaç çeşm-i afet
Göz göze muhabbet diz dize ülfet
İzin vermiş koskoca bir kadı var
Getir getir saki kendimden geçem
Kadeh-i çeşminle bir dolu içem
Girmesin araya şöyle şu perçem
Beni berdar etmeğe fesadı var
Mavidir püskülü başta al fesin
Ruhlerindir reşk ettiği can-fesin
Sakız gülü kokar saki nefesin
Pazarlıkta sinenin küşadı var
Bol paça kadife poturun kara
Pek yaraşmış cana ak ayaklara
Ayakların örtük olduk maskara
Âşıkın “Yâ Hey” deyu feryadı var
Sakız mahbubusun ey canım İlya
Yakışır mı nahvet sen servi boya
Senin de ayağın inecek suya
Şebabet kuştur uçar kanadı var
Kâfirin oğluna esir Müslüman
Getir ey saki şarab-ı erguvan
Okunsun Urumca semai divan
Lavtacı Hiristo bir üstadı var
İşte meydan ey mahbub-ı alicenab
Pâ bürehne raksa çık etme hicab
Topuk kütündetip taban ur şab şab
Cümlenin alkışta ittihadı var
Meddah oldum bakma zahit kusura
Balıkpazarı’dır efendim bura
Şu şehr-i İstanbul durdukça dura
Yevm-i kıyamete imtidadı var
Bunu böyle yazdı Âşık İbrahim
Rehberimiz oldu şeytan-ı racim
Tanrının bir adı Gafurü’r-Rahim
Gümrah kullarına bir imdadı var
Aslanoğlu, İbrahim (2006). Sivas Meşhurları. C. 1. Ankara: Sivas Valiliği Yay. 505-507.
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | MEHMET DOĞAN | d. 1933 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | FEYZULLAH, Feyzullah Demiray | d. 1914 - ö. 06.04.1994 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | KUL EMSALÎ, Muharrem Akkaya | d. 20.10.1949 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | MEHMET DOĞAN | d. 1933 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | FEYZULLAH, Feyzullah Demiray | d. 1914 - ö. 06.04.1994 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | KUL EMSALÎ, Muharrem Akkaya | d. 20.10.1949 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | MEHMET DOĞAN | d. 1933 - ö. ? | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | FEYZULLAH, Feyzullah Demiray | d. 1914 - ö. 06.04.1994 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | KUL EMSALÎ, Muharrem Akkaya | d. 20.10.1949 - ö. ? | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | MEHMET DOĞAN | d. 1933 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
11 | FEYZULLAH, Feyzullah Demiray | d. 1914 - ö. 06.04.1994 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
12 | KUL EMSALÎ, Muharrem Akkaya | d. 20.10.1949 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
13 | MEHMET DOĞAN | d. 1933 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
14 | FEYZULLAH, Feyzullah Demiray | d. 1914 - ö. 06.04.1994 | Madde Adı | Görüntüle |
15 | KUL EMSALÎ, Muharrem Akkaya | d. 20.10.1949 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |