Madde Detay
İZZÎ, Eşref-zâde İzzeddîn Ahmed Efendi
(d. 1083/1672-73 - ö. 11 Şaban 1153/1 Kasım 1740)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 18. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
İzzeddin Efendi, 1083/1672-73 yılında Bursa’nın Varak Köyü’nde doğdu. Eşref-zâde İzzeddin Ahmed ismiyle tanındı. Şiirlerinde Izzî mahlasını kullanmıştır. Hayatı ile ilgili en tafsilatlı bilgi, müridlerinden Tennûrî-zâde Mustafa b. Sun’ullah Efendi’nin Hediyyetü’l-Fukarâ adlı eserinde yer almaktadır. Tennûrî-zâde, bir mukaddime ve “meclis” adını verdiği üç bölümden oluşan eserinin üçüncü meclisini “Sultânu’l-kâmilîn Hazret-i Şeyh Eşref-zâde Ahmed-i ‘İzzî’nin ba’zî evsâf-ı şerîfeleri beyânındadır” başlığı altında Eşref-zâde İzzeddin Efendi’nin menâkıbına ayırmıştır. Burada verilen bilgilere göre, müellifin “Şemsü’s-sâlikîn kutbü’l-’ârifîn re’îs-i meşâyihü’z-zamân zübde-i yegânegân-ı devrân melâzz-ı havâss u ‘avâm melce’-i meşâyih ve fukarâ-yı enâm Hazretü’ş-şeyh" tabirleriyle tazimle andığı İzzî, Eşref-zâde’nin beşinci batından torunu, aynı zamanda müellifin şeyhî Abdulkâdir Necîb’in babasıdır. Şeyh Seyyid Eşref-i Sânî Mustafa Efendi’nin oğludur. Onun babası Şeyh Seyyid Sırrî ‘Alî Efendi, onun babası Hazret-i Şeyh Seyyid Pîr Hamdî Efendi’dir. Hamdî Efendi’nin babası olan Hazret-i Şeyh ‘Abdurrahîm Tırsî Efendi ise Eşref-zâde’nin kızı Züleyhâ Hatun’un eşi, yani Eşref-zâde’nin damadıdır. İzzeddin, ilk eğitimini aynı zamanda Eşrefiyye tarikatı şeyhlerinden olan babası Eşref-i Sânî Mustafa Efendi’den almıştır. Babası ölmeden önce dedesi Seyyid Lutfullah Efendi’nin yazdığı mektubu müridlere okuyarak mektubunda tavsiye ve vasiyet ettiği üzere oğlu İzzeddin’i posta oturttuğunu ilan etmiştir. İzzeddin Efendi de ölmeden evvel dervişlere oğlu Abdulkâdir’in şeyhliğini kabul etmelerini vasiyet etmiştir. Daha sonra tarikat silsilesi onlarca isim künye, nisbe veya lakaplarıyla sayılarak önce Abdulkâdir-i Geylânî’ye ve nihayet ondan Hz. Muhammed’e gelene kadar tek tek anılır. Ardından Hz. Muhammed ile Hz. Ali arasındaki bazı muhavere nakledilir. İzzî, babasının vefatından sonra Bursa İncirli Tekkesi’ne şeyh oldu, 1137/1724-25’te oğlu Abdulkadir Efendi ile hacca gitti.
Hediyyetü’l-Fukarâ’nın iki bölüm hâlinde takdim edilen üçüncü meclisinin ilk bölümünde Şeyh İzzeddîn Efendi’nin umumi olarak hayatı, soyu, tarikat silsilesi vs.; ikinci kısımda, “Hikâyet” başlıkları altında Şeyh İzzeddin Efendi’nin kerametleri aktarılır (Köksal 2011: 181-89).
İzzî, 11 Şaban 1153/ 1 Kasım 1740 günü vefat etti. Tophane’de Kâdirîler Âsitânesi’nde medfundur. Tennurî-zâde, şu beytinden hareketle İzzî’nin Kâdirîler âsitânesi’ne gömüleceğinin kendisine malum olduğunu ifade etmektedir: “Âsitân-ı Kâdirî’ye sür yüzün anlardan ol/ ‘İzziyâ sâhib-selâmetdür gürûh-ı Kâdirî”. Tennurî-zâde, İzzeddîn Efendi’nin Zeyrek’te Pîrî Paşa Câmii’nde cuma günleri vaaz ve nasihatlerde bulunduğunu dinleyicilerinden pek çoğunun Osmanlı devletinin en büyük âlimleri olduklarını da kaydeder. Onun kerametlerini inkâr eden pek çok kişinin, vaazını dinledikten sonra nedamet getirdiklerini bildirir. Şeyhin o zaman vecde gelerek kendisini kürsüden aşağı attığını, cezbe-i ilahî ile mübarek yüzlerine Allah aşkının nurunun yansıdığını ama kendisinin bütün bunları yazmaya muktedir olmadığını, öğrenmek isteyenlerin sekiz ciltlik, ,Enîsü’l-Cinân adlı tefsirini ve Müşevvikü’l-’Uşşâk'ını okumaları gerektiğini belirtir.
İzzî’nin, Enîsü’l-Cinân (dört büyük ciltlik Arapça tefsir) (Bursa Bölge Yazmalar Ktp. nr. 976-986), Müşevviku’l-Uşşâk, Mev’iza (Üsküdar Hacı Selim Ağa Ktp. Hüdai Efendi nr: 288), Metâli’u’l-meserrât bi-cilâ’i Delâ’il’l-Hayrât (Süleymaniye Ktp. Mihrisah Sultan nr: 65) ve tasavvufî muhtevada Dîvân’ı vardır. Dîvân'ı Millet Ktp. Ali Emiri Bl. nr: 296 ve Süleymaniye Ktp. Tahir Ağa Tekkesi nr: 398’de bulunmaktadır. Dîvân üzerine bir yüksek lisans tezi hazırlanmıştır (Kara 2007). Milli Ktp. nr: 06 Mil Yz A 8878’de de Dîvânçe’si yer almaktadır. İzzeddin Efendi, aynı zamanda iyi bir bestekârdır. Saadettin Nüzhet, onu “Mahdut bazı İlâhîler besteleyen mutasavvıflardan biri” olarak nitelerken; Yılmaz Öztuna, onunla ilgili “Ünlü dinî eserler (tevşih ilahi vs.) bestekârı, zamanımıza gelen bestesi yoktur” bilgisini verir.
Kaynakça
Bursalı Mehmed Tâhir (1333-42). Osmanlı Müellifleri. C.1. Matbaa-ı Amire. İstanbul. 126.
Erdem, Avnî (1999). Musikişinas Divan Şairleri. Ankara: Türk Sanatı ve Eğitimi Vakfı Yay. 256.
Kara, Mehmet-Kadir Atlansoy (hzl.) (1997). Mehmet Şemseddin. Yadigâr-ı Şemsî-Bursa Dergâhları. Uludağ Yay. 97-103.
Kara, Abdullah (hzl.)(2007). İzzî Divanı (Tenkitli Metin – İnceleme). Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: İstanbul Üniversitesi.
Kocaoğlan, Meriç (1967). Divan Edebiyatında Şair Bestekârlar. İstanbul Üniversitesi Bitirme Tezi. 86.
Köksal, M. Fatih (2011). “Tennurî-zâde Mustafa b. Sun’ullâh’ın Hediyyetü’l-fukarâ Adlı Eseri”. Ulusal İbrahim Tennurî Sempozyumu. Erciyes Üniversitesi, 3 Haziran 2011, (ed. Ali Çavuşoğlu). Kayseri. 181-190.
Öztuna, Yılmaz (1990). Büyük Türk Musikisi Ansiklopedisi. C.I. Ankara: KB. Yay. 157, 414.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: PROF. DR. İSMAİL HAKKI AKSOYAKYayın Tarihi: 22.02.2015Güncelleme Tarihi: 10.12.2020Eserlerinden Örnekler
Baş u cândan geçmedikçe vasl-ı cânân isteme
Çevre mahrem olmadıkça neyl-i ihsân isteme
Sînene sûrâh açıp ney gibi nâlân olmadan
Hâlet-i aşkla her dem zâr u efgân isteme
Olmadıkça teşne-dil sen tâ-be aşk-ı Hakkla
Gerd-i havz-ı Kevser-i vaslımda cûlar isteme
İzziyâ sen geç kamudan aşkla dil-dâde ol
Yâr-ı bâkîye anın gayrına irfân isteme
(Erdem, Avnî (1999). Musikişinas Divan Şairleri. Ankara: Türk Sanatı ve Eğitimi Vakfı Yay. 256)
***
Yâ Resûlallâh cemâlin maşrık-ı şems-i hüdâ
Zât-ı pâkin muktedâ-yı enbiyâ vü evliyâ
Dahi halk olunmamış iken henüz Âdem nebî
Rûh-ı pâkini senin halk eyledi ol zü’l-‘âtâ
Gerçi cismen evvelü’l-âbâdır Âdem safâ
Lîk rûhen evvelü’l- abâsın fahrü’l-verâ
Enbiyâ vü mürselînin hâtemisin şübhe yok
Şâhidin nûr-ı cebînin mühr-i zahrındır şehâ
Hakk Ta’âlâ itdügiçün zâtına zâtın habîb
Olmadı Mi’râcda seyrine sidre müntehâ
Derd-mend İzzîye lutfunla eyle bir nazar
Melce’imsin ceddüm ü pîrimsin ey nûr-ı Hudâ
(Kara, Abdullah (2007). İzzî Divanı (Tenkitli Metin – İnceleme). Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: İstanbul Üniversitesi. 98-99).
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 22.02.2015Güncelleme Tarihi: 10.12.2020Eserlerinden Örnekler
Baş u cândan geçmedikçe vasl-ı cânân isteme
Çevre mahrem olmadıkça neyl-i ihsân isteme
Sînene sûrâh açıp ney gibi nâlân olmadan
Hâlet-i aşkla her dem zâr u efgân isteme
Olmadıkça teşne-dil sen tâ-be aşk-ı Hakkla
Gerd-i havz-ı Kevser-i vaslımda cûlar isteme
İzziyâ sen geç kamudan aşkla dil-dâde ol
Yâr-ı bâkîye anın gayrına irfân isteme
(Erdem, Avnî (1999). Musikişinas Divan Şairleri. Ankara: Türk Sanatı ve Eğitimi Vakfı Yay. 256)
***
Yâ Resûlallâh cemâlin maşrık-ı şems-i hüdâ
Zât-ı pâkin muktedâ-yı enbiyâ vü evliyâ
Dahi halk olunmamış iken henüz Âdem nebî
Rûh-ı pâkini senin halk eyledi ol zü’l-‘âtâ
Gerçi cismen evvelü’l-âbâdır Âdem safâ
Lîk rûhen evvelü’l- abâsın fahrü’l-verâ
Enbiyâ vü mürselînin hâtemisin şübhe yok
Şâhidin nûr-ı cebînin mühr-i zahrındır şehâ
Hakk Ta’âlâ itdügiçün zâtına zâtın habîb
Olmadı Mi’râcda seyrine sidre müntehâ
Derd-mend İzzîye lutfunla eyle bir nazar
Melce’imsin ceddüm ü pîrimsin ey nûr-ı Hudâ
(Kara, Abdullah (2007). İzzî Divanı (Tenkitli Metin – İnceleme). Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: İstanbul Üniversitesi. 98-99).
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 10.12.2020Eserlerinden Örnekler
Baş u cândan geçmedikçe vasl-ı cânân isteme
Çevre mahrem olmadıkça neyl-i ihsân isteme
Sînene sûrâh açıp ney gibi nâlân olmadan
Hâlet-i aşkla her dem zâr u efgân isteme
Olmadıkça teşne-dil sen tâ-be aşk-ı Hakkla
Gerd-i havz-ı Kevser-i vaslımda cûlar isteme
İzziyâ sen geç kamudan aşkla dil-dâde ol
Yâr-ı bâkîye anın gayrına irfân isteme
(Erdem, Avnî (1999). Musikişinas Divan Şairleri. Ankara: Türk Sanatı ve Eğitimi Vakfı Yay. 256)
***
Yâ Resûlallâh cemâlin maşrık-ı şems-i hüdâ
Zât-ı pâkin muktedâ-yı enbiyâ vü evliyâ
Dahi halk olunmamış iken henüz Âdem nebî
Rûh-ı pâkini senin halk eyledi ol zü’l-‘âtâ
Gerçi cismen evvelü’l-âbâdır Âdem safâ
Lîk rûhen evvelü’l- abâsın fahrü’l-verâ
Enbiyâ vü mürselînin hâtemisin şübhe yok
Şâhidin nûr-ı cebînin mühr-i zahrındır şehâ
Hakk Ta’âlâ itdügiçün zâtına zâtın habîb
Olmadı Mi’râcda seyrine sidre müntehâ
Derd-mend İzzîye lutfunla eyle bir nazar
Melce’imsin ceddüm ü pîrimsin ey nûr-ı Hudâ
(Kara, Abdullah (2007). İzzî Divanı (Tenkitli Metin – İnceleme). Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: İstanbul Üniversitesi. 98-99).
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Baş u cândan geçmedikçe vasl-ı cânân isteme
Çevre mahrem olmadıkça neyl-i ihsân isteme
Sînene sûrâh açıp ney gibi nâlân olmadan
Hâlet-i aşkla her dem zâr u efgân isteme
Olmadıkça teşne-dil sen tâ-be aşk-ı Hakkla
Gerd-i havz-ı Kevser-i vaslımda cûlar isteme
İzziyâ sen geç kamudan aşkla dil-dâde ol
Yâr-ı bâkîye anın gayrına irfân isteme
(Erdem, Avnî (1999). Musikişinas Divan Şairleri. Ankara: Türk Sanatı ve Eğitimi Vakfı Yay. 256)
***
Yâ Resûlallâh cemâlin maşrık-ı şems-i hüdâ
Zât-ı pâkin muktedâ-yı enbiyâ vü evliyâ
Dahi halk olunmamış iken henüz Âdem nebî
Rûh-ı pâkini senin halk eyledi ol zü’l-‘âtâ
Gerçi cismen evvelü’l-âbâdır Âdem safâ
Lîk rûhen evvelü’l- abâsın fahrü’l-verâ
Enbiyâ vü mürselînin hâtemisin şübhe yok
Şâhidin nûr-ı cebînin mühr-i zahrındır şehâ
Hakk Ta’âlâ itdügiçün zâtına zâtın habîb
Olmadı Mi’râcda seyrine sidre müntehâ
Derd-mend İzzîye lutfunla eyle bir nazar
Melce’imsin ceddüm ü pîrimsin ey nûr-ı Hudâ
(Kara, Abdullah (2007). İzzî Divanı (Tenkitli Metin – İnceleme). Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: İstanbul Üniversitesi. 98-99).
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | MÜNŞÎ, Menteş-zâde Ali | d. ? - ö. 1733-34 | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | AVNÎ, Kevâkibî-zâde, Mehmed Çelebi | d. ? - ö. 1643-44 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | Feyzî, Abdulhâdî-zâde Feyzullâh | d. ? - ö. 1716 | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | MÜNŞÎ, Menteş-zâde Ali | d. ? - ö. 1733-34 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | AVNÎ, Kevâkibî-zâde, Mehmed Çelebi | d. ? - ö. 1643-44 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | Feyzî, Abdulhâdî-zâde Feyzullâh | d. ? - ö. 1716 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | MÜNŞÎ, Menteş-zâde Ali | d. ? - ö. 1733-34 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | AVNÎ, Kevâkibî-zâde, Mehmed Çelebi | d. ? - ö. 1643-44 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | Feyzî, Abdulhâdî-zâde Feyzullâh | d. ? - ö. 1716 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | MÜNŞÎ, Menteş-zâde Ali | d. ? - ö. 1733-34 | Meslek | Görüntüle |
11 | AVNÎ, Kevâkibî-zâde, Mehmed Çelebi | d. ? - ö. 1643-44 | Meslek | Görüntüle |
12 | Feyzî, Abdulhâdî-zâde Feyzullâh | d. ? - ö. 1716 | Meslek | Görüntüle |
13 | MÜNŞÎ, Menteş-zâde Ali | d. ? - ö. 1733-34 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | AVNÎ, Kevâkibî-zâde, Mehmed Çelebi | d. ? - ö. 1643-44 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | Feyzî, Abdulhâdî-zâde Feyzullâh | d. ? - ö. 1716 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | MÜNŞÎ, Menteş-zâde Ali | d. ? - ö. 1733-34 | Madde Adı | Görüntüle |
17 | AVNÎ, Kevâkibî-zâde, Mehmed Çelebi | d. ? - ö. 1643-44 | Madde Adı | Görüntüle |
18 | Feyzî, Abdulhâdî-zâde Feyzullâh | d. ? - ö. 1716 | Madde Adı | Görüntüle |