Madde Detay
İZZÎ, Mehmed
(d. ?/? - ö. 1105/1694)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 17. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Asıl adı Mehmed’dir. Doğum yeri hususunda kaynaklarda ihtilaf mevcuttur. Safâyî ve Sâlim’e göre Şirvan, Beliğ’e göre Revan, Şeyhî ve Ayvansarayî’ye göre ise Van’da doğmuştur. Memleketinde iyi tahsili alarak maksadıyla İstanbul’a gelmiştir. Özellikle inşâ ilminde maharet kazanmış, bu alandaki ustalığı sayesinde divan kâtipliğine getirilmiştir. Bazı devlet adamlarına nedimlik ve musahiplik de yapmıştır. Ömrünün sonlarına doğru vatan hasretinden dolayı memleketine dönmüştür. Şirvan valisinin yanında görevli bulunduğu sırada 1105/1694 yılının Şevval ayında/Mayıs-Haziran vefat etmiştir.
Şiirlerinde İzzî mahlasını kullanan Mehmed Efendi’nin Türkçe ve Farsça şiirleri vardır. Şairin divan tertip edip etmediği bilinmemektedir. Mecmualardaki şiirleri, İzzî mahlaslı diğer şairlerin (İzzî Süleyman, İzzî Ahmed) şiirleriyle karışmış vaziyettedir. İzzî Mehmed'e ait olduğu kesin olarak belirlenen birkaç şiirden hareketle şairin şiirlerinde dünyevî aşkı terennüm ettiği söylenebilir. Ayrıca kaleme aldığı naatlar Hz. Peygamber’e duyduğu muhabbet ve hürmetin göstergesi olarak değerlendirilebilir.
Kaynakça
Abdulkadiroğlu, Abdülkerim (hzl.) (1999). İsmail Beliğ Nuhbetü’l-Âsâr Li-Zeyli Zübdeti’l-Eş‘âr. Ankara: AKM Yay. 270.
Çapan, Pervin (hzl.) (2005). Mustafa Safâyî Efendi Tezkire-i Safâyî (Nuhbetü'l-Âsâr Min Fevâ'idi'l-Eş'âr) İnceleme-Metin-İndeks. Ankara: AKM Yay. 399-400.
Ekinci, Ramazan (2013). “Dede Ömer Rûşenî’nin Bir Na‘tının Yankıları”. Turkish Studies. (8/9): 1291-1355.
Ekinci, Ramazan (hzl.) (2013). Hâfız Hüseyin Ayvansarâyî Vefeyât-ı Ayvansarâyî. İstanbul: Buhara Yay. 227.
İnce, Adnan (hzl.) (2005). Sâlim Efendi Tezkiretü’ş-Şu’arâ. Ankara: AKM Yay. 504.
Kurnaz, Cemâl ve Mustafa Tatçı (hzl.) (2001). Mehmed Nâil Tuman, Tuhfe-i Nâilî - Divan Şairlerinin Muhtasar Biyografileri. C.II. Ankara: Bizim Büro Yay. 2838.
Özcan Abdülkadir (hzl.) (1989). Şeyhî Mehmed Efendi Vekâyiü’l-Fuzalâ. C. 2. İstanbul: Çağrı Yay. 115.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: ARAŞ. GÖR. RAMAZAN EKİNCİYayın Tarihi: 30.11.2013Güncelleme Tarihi: 21.11.2020Eserlerinden Örnekler
Tahmîs-i Mutarraf-ı İzzî
Çün togup tutdı cihân yüzini hüsnün güneşi
Gördi hurşîd-i felek hırkasına çekdi başı
Meh-i Ken‘ân gibidür geldi çü şems-i Kureşî
Gül-i cennet bitürür âşıkınun bagrı başı
Kim ola sevmeye bu vech ile sen mâhveşi
Sen emîre kul olan her ne kadar müdbir ise
Çok mı âzâde-i kayd-ı dü-cihânum dir ise
İnşirâh-ı dil ile yüsre irer mu‘sir ise
Kullıgun kasd idüp idbârını ger müş‘ir ise
Bende-i mukbil olur misl-i Bilâl-i Habeşî
Türk ü Kürd ü Acem ü Hind’i bilür bunı ki sen
Rahmet ü lutf u keremsin hem atâ-yı Zi’l-minen
Zü’n-neseb pâk-haseb-i ırk ile aslun hasen
Ma‘d ü Adnân ile İsmâ‘îl ü İbrâhîm’den
Hâşimî’sin Arabî’sin Medenî’sin Kureşî
Parmagundan akıdup âb-ı revân-bahş-ı revân
Eyledün dünyada çok teşne-dilânı reyyân
Akdugı yerden ider su ise elbet cereyân
Âhiretde dahi beş kat akup âb-ı ihsân
Nice yüz bin kişiden def‘ idisersin ataşı
Dîg-i hikmetde bişürdi çü senün sevgüni Hak
Ol ulu hân-ı mahabbetde cihân müstagrak
Sen veliyyü’n-ni‘ama bezl-i ni‘am kâr olıcak
Dâ’im âbâdı içün şer‘ün ocagı mutlak
Cebre’îl olsa n’ola matbahınun hîme-keşi
Yirdeki da‘veti fevt ola gidem diyü göge
Ümmetümle ideyüm arz-ı haşem diyü göge
Arzı şer‘ ile tutup ercah idem diyü göge
Amel-i hayr gibi şâyed agam diyü göge
Bilüne bagladı iy nûr-ı bilâ-sâye taşı
Sensin ol püşt ü penâh-ı melek ü ins ü perî
Sensin ol mesned-i Lev-lâke viren zîb ü feri
Sensin ol ümmetinün sâhib-i şefkat-eseri
Sensin ol hazret-i Hakk’un ulu peygâmberi
Enbiyânun güzeli sevgülüsi hûb u hoşı
Üzilür ırk-ı Ebû Cehl gibi ebter olur
Bozılur ismi gibi cismi sakar-güster olur
Halka-i la‘n ile İblîs’e döner kaşmer olur
Kendü bed-nâm olup hâli dahi bed-ter olur
Sen Ebû’l-Kâsım ile her kim iderse güreşi
Lâle benzer ki gül-i rûyuna indürmedi baş
Cismini pâreledi hâr-ı gam sîne-hırâş
Seri hâk üzre hazân-dîde yatur nîk ma‘âş
Düşdi âteşkede-i hecre olup âleme fâş
Mug-ı Hindû gibi yandı kızarup içi taşı
Kesilüp başı ayakda görinür her ki senün
Ser çeküp tutmaya fermân-ı şerîf-i hasenün
Veyl sad veyl olur işi hilâfun idenün
Bulamaz nûr-ı sa‘âdet ona sen gül-bedenün
Yüzün izüne sürüp koymaz ayaguna başı
Ve’d-duhâ verdüne Ve’l-leyl okırum sünbülüne
Hak hemân nâtıka ihsân ide ben bülbülüne
İltifâtun ola yek lahza bu İzzî kuluna
Okurum su gibi ezber salavâtı gülüne
Rûşenî virdi budur küllü gadâtin ve aşî
(Ekinci, Ramazan (2013). “Dede Ömer Rûşenî’nin Bir Na‘tının Yankıları”. Turkish Studies. (8/9): 1302-1304).
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 30.11.2013Güncelleme Tarihi: 21.11.2020Eserlerinden Örnekler
Tahmîs-i Mutarraf-ı İzzî
Çün togup tutdı cihân yüzini hüsnün güneşi
Gördi hurşîd-i felek hırkasına çekdi başı
Meh-i Ken‘ân gibidür geldi çü şems-i Kureşî
Gül-i cennet bitürür âşıkınun bagrı başı
Kim ola sevmeye bu vech ile sen mâhveşi
Sen emîre kul olan her ne kadar müdbir ise
Çok mı âzâde-i kayd-ı dü-cihânum dir ise
İnşirâh-ı dil ile yüsre irer mu‘sir ise
Kullıgun kasd idüp idbârını ger müş‘ir ise
Bende-i mukbil olur misl-i Bilâl-i Habeşî
Türk ü Kürd ü Acem ü Hind’i bilür bunı ki sen
Rahmet ü lutf u keremsin hem atâ-yı Zi’l-minen
Zü’n-neseb pâk-haseb-i ırk ile aslun hasen
Ma‘d ü Adnân ile İsmâ‘îl ü İbrâhîm’den
Hâşimî’sin Arabî’sin Medenî’sin Kureşî
Parmagundan akıdup âb-ı revân-bahş-ı revân
Eyledün dünyada çok teşne-dilânı reyyân
Akdugı yerden ider su ise elbet cereyân
Âhiretde dahi beş kat akup âb-ı ihsân
Nice yüz bin kişiden def‘ idisersin ataşı
Dîg-i hikmetde bişürdi çü senün sevgüni Hak
Ol ulu hân-ı mahabbetde cihân müstagrak
Sen veliyyü’n-ni‘ama bezl-i ni‘am kâr olıcak
Dâ’im âbâdı içün şer‘ün ocagı mutlak
Cebre’îl olsa n’ola matbahınun hîme-keşi
Yirdeki da‘veti fevt ola gidem diyü göge
Ümmetümle ideyüm arz-ı haşem diyü göge
Arzı şer‘ ile tutup ercah idem diyü göge
Amel-i hayr gibi şâyed agam diyü göge
Bilüne bagladı iy nûr-ı bilâ-sâye taşı
Sensin ol püşt ü penâh-ı melek ü ins ü perî
Sensin ol mesned-i Lev-lâke viren zîb ü feri
Sensin ol ümmetinün sâhib-i şefkat-eseri
Sensin ol hazret-i Hakk’un ulu peygâmberi
Enbiyânun güzeli sevgülüsi hûb u hoşı
Üzilür ırk-ı Ebû Cehl gibi ebter olur
Bozılur ismi gibi cismi sakar-güster olur
Halka-i la‘n ile İblîs’e döner kaşmer olur
Kendü bed-nâm olup hâli dahi bed-ter olur
Sen Ebû’l-Kâsım ile her kim iderse güreşi
Lâle benzer ki gül-i rûyuna indürmedi baş
Cismini pâreledi hâr-ı gam sîne-hırâş
Seri hâk üzre hazân-dîde yatur nîk ma‘âş
Düşdi âteşkede-i hecre olup âleme fâş
Mug-ı Hindû gibi yandı kızarup içi taşı
Kesilüp başı ayakda görinür her ki senün
Ser çeküp tutmaya fermân-ı şerîf-i hasenün
Veyl sad veyl olur işi hilâfun idenün
Bulamaz nûr-ı sa‘âdet ona sen gül-bedenün
Yüzün izüne sürüp koymaz ayaguna başı
Ve’d-duhâ verdüne Ve’l-leyl okırum sünbülüne
Hak hemân nâtıka ihsân ide ben bülbülüne
İltifâtun ola yek lahza bu İzzî kuluna
Okurum su gibi ezber salavâtı gülüne
Rûşenî virdi budur küllü gadâtin ve aşî
(Ekinci, Ramazan (2013). “Dede Ömer Rûşenî’nin Bir Na‘tının Yankıları”. Turkish Studies. (8/9): 1302-1304).
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 21.11.2020Eserlerinden Örnekler
Tahmîs-i Mutarraf-ı İzzî
Çün togup tutdı cihân yüzini hüsnün güneşi
Gördi hurşîd-i felek hırkasına çekdi başı
Meh-i Ken‘ân gibidür geldi çü şems-i Kureşî
Gül-i cennet bitürür âşıkınun bagrı başı
Kim ola sevmeye bu vech ile sen mâhveşi
Sen emîre kul olan her ne kadar müdbir ise
Çok mı âzâde-i kayd-ı dü-cihânum dir ise
İnşirâh-ı dil ile yüsre irer mu‘sir ise
Kullıgun kasd idüp idbârını ger müş‘ir ise
Bende-i mukbil olur misl-i Bilâl-i Habeşî
Türk ü Kürd ü Acem ü Hind’i bilür bunı ki sen
Rahmet ü lutf u keremsin hem atâ-yı Zi’l-minen
Zü’n-neseb pâk-haseb-i ırk ile aslun hasen
Ma‘d ü Adnân ile İsmâ‘îl ü İbrâhîm’den
Hâşimî’sin Arabî’sin Medenî’sin Kureşî
Parmagundan akıdup âb-ı revân-bahş-ı revân
Eyledün dünyada çok teşne-dilânı reyyân
Akdugı yerden ider su ise elbet cereyân
Âhiretde dahi beş kat akup âb-ı ihsân
Nice yüz bin kişiden def‘ idisersin ataşı
Dîg-i hikmetde bişürdi çü senün sevgüni Hak
Ol ulu hân-ı mahabbetde cihân müstagrak
Sen veliyyü’n-ni‘ama bezl-i ni‘am kâr olıcak
Dâ’im âbâdı içün şer‘ün ocagı mutlak
Cebre’îl olsa n’ola matbahınun hîme-keşi
Yirdeki da‘veti fevt ola gidem diyü göge
Ümmetümle ideyüm arz-ı haşem diyü göge
Arzı şer‘ ile tutup ercah idem diyü göge
Amel-i hayr gibi şâyed agam diyü göge
Bilüne bagladı iy nûr-ı bilâ-sâye taşı
Sensin ol püşt ü penâh-ı melek ü ins ü perî
Sensin ol mesned-i Lev-lâke viren zîb ü feri
Sensin ol ümmetinün sâhib-i şefkat-eseri
Sensin ol hazret-i Hakk’un ulu peygâmberi
Enbiyânun güzeli sevgülüsi hûb u hoşı
Üzilür ırk-ı Ebû Cehl gibi ebter olur
Bozılur ismi gibi cismi sakar-güster olur
Halka-i la‘n ile İblîs’e döner kaşmer olur
Kendü bed-nâm olup hâli dahi bed-ter olur
Sen Ebû’l-Kâsım ile her kim iderse güreşi
Lâle benzer ki gül-i rûyuna indürmedi baş
Cismini pâreledi hâr-ı gam sîne-hırâş
Seri hâk üzre hazân-dîde yatur nîk ma‘âş
Düşdi âteşkede-i hecre olup âleme fâş
Mug-ı Hindû gibi yandı kızarup içi taşı
Kesilüp başı ayakda görinür her ki senün
Ser çeküp tutmaya fermân-ı şerîf-i hasenün
Veyl sad veyl olur işi hilâfun idenün
Bulamaz nûr-ı sa‘âdet ona sen gül-bedenün
Yüzün izüne sürüp koymaz ayaguna başı
Ve’d-duhâ verdüne Ve’l-leyl okırum sünbülüne
Hak hemân nâtıka ihsân ide ben bülbülüne
İltifâtun ola yek lahza bu İzzî kuluna
Okurum su gibi ezber salavâtı gülüne
Rûşenî virdi budur küllü gadâtin ve aşî
(Ekinci, Ramazan (2013). “Dede Ömer Rûşenî’nin Bir Na‘tının Yankıları”. Turkish Studies. (8/9): 1302-1304).
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Tahmîs-i Mutarraf-ı İzzî
Çün togup tutdı cihân yüzini hüsnün güneşi
Gördi hurşîd-i felek hırkasına çekdi başı
Meh-i Ken‘ân gibidür geldi çü şems-i Kureşî
Gül-i cennet bitürür âşıkınun bagrı başı
Kim ola sevmeye bu vech ile sen mâhveşi
Sen emîre kul olan her ne kadar müdbir ise
Çok mı âzâde-i kayd-ı dü-cihânum dir ise
İnşirâh-ı dil ile yüsre irer mu‘sir ise
Kullıgun kasd idüp idbârını ger müş‘ir ise
Bende-i mukbil olur misl-i Bilâl-i Habeşî
Türk ü Kürd ü Acem ü Hind’i bilür bunı ki sen
Rahmet ü lutf u keremsin hem atâ-yı Zi’l-minen
Zü’n-neseb pâk-haseb-i ırk ile aslun hasen
Ma‘d ü Adnân ile İsmâ‘îl ü İbrâhîm’den
Hâşimî’sin Arabî’sin Medenî’sin Kureşî
Parmagundan akıdup âb-ı revân-bahş-ı revân
Eyledün dünyada çok teşne-dilânı reyyân
Akdugı yerden ider su ise elbet cereyân
Âhiretde dahi beş kat akup âb-ı ihsân
Nice yüz bin kişiden def‘ idisersin ataşı
Dîg-i hikmetde bişürdi çü senün sevgüni Hak
Ol ulu hân-ı mahabbetde cihân müstagrak
Sen veliyyü’n-ni‘ama bezl-i ni‘am kâr olıcak
Dâ’im âbâdı içün şer‘ün ocagı mutlak
Cebre’îl olsa n’ola matbahınun hîme-keşi
Yirdeki da‘veti fevt ola gidem diyü göge
Ümmetümle ideyüm arz-ı haşem diyü göge
Arzı şer‘ ile tutup ercah idem diyü göge
Amel-i hayr gibi şâyed agam diyü göge
Bilüne bagladı iy nûr-ı bilâ-sâye taşı
Sensin ol püşt ü penâh-ı melek ü ins ü perî
Sensin ol mesned-i Lev-lâke viren zîb ü feri
Sensin ol ümmetinün sâhib-i şefkat-eseri
Sensin ol hazret-i Hakk’un ulu peygâmberi
Enbiyânun güzeli sevgülüsi hûb u hoşı
Üzilür ırk-ı Ebû Cehl gibi ebter olur
Bozılur ismi gibi cismi sakar-güster olur
Halka-i la‘n ile İblîs’e döner kaşmer olur
Kendü bed-nâm olup hâli dahi bed-ter olur
Sen Ebû’l-Kâsım ile her kim iderse güreşi
Lâle benzer ki gül-i rûyuna indürmedi baş
Cismini pâreledi hâr-ı gam sîne-hırâş
Seri hâk üzre hazân-dîde yatur nîk ma‘âş
Düşdi âteşkede-i hecre olup âleme fâş
Mug-ı Hindû gibi yandı kızarup içi taşı
Kesilüp başı ayakda görinür her ki senün
Ser çeküp tutmaya fermân-ı şerîf-i hasenün
Veyl sad veyl olur işi hilâfun idenün
Bulamaz nûr-ı sa‘âdet ona sen gül-bedenün
Yüzün izüne sürüp koymaz ayaguna başı
Ve’d-duhâ verdüne Ve’l-leyl okırum sünbülüne
Hak hemân nâtıka ihsân ide ben bülbülüne
İltifâtun ola yek lahza bu İzzî kuluna
Okurum su gibi ezber salavâtı gülüne
Rûşenî virdi budur küllü gadâtin ve aşî
(Ekinci, Ramazan (2013). “Dede Ömer Rûşenî’nin Bir Na‘tının Yankıları”. Turkish Studies. (8/9): 1302-1304).
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | Akşit Göktürk | d. 27 Aralık 1934 - ö. 26 Şubat 1988 | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | RUHÎ, Ruhi Gülle | d. 1948 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | Servet Mehterbaşıoğlu | d. 1927 - ö. 25 Nisan 1987 | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | Akşit Göktürk | d. 27 Aralık 1934 - ö. 26 Şubat 1988 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | RUHÎ, Ruhi Gülle | d. 1948 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | Servet Mehterbaşıoğlu | d. 1927 - ö. 25 Nisan 1987 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | Akşit Göktürk | d. 27 Aralık 1934 - ö. 26 Şubat 1988 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | RUHÎ, Ruhi Gülle | d. 1948 - ö. ? | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | Servet Mehterbaşıoğlu | d. 1927 - ö. 25 Nisan 1987 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | Akşit Göktürk | d. 27 Aralık 1934 - ö. 26 Şubat 1988 | Meslek | Görüntüle |
11 | RUHÎ, Ruhi Gülle | d. 1948 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
12 | Servet Mehterbaşıoğlu | d. 1927 - ö. 25 Nisan 1987 | Meslek | Görüntüle |
13 | Akşit Göktürk | d. 27 Aralık 1934 - ö. 26 Şubat 1988 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | RUHÎ, Ruhi Gülle | d. 1948 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | Servet Mehterbaşıoğlu | d. 1927 - ö. 25 Nisan 1987 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | Akşit Göktürk | d. 27 Aralık 1934 - ö. 26 Şubat 1988 | Madde Adı | Görüntüle |
17 | RUHÎ, Ruhi Gülle | d. 1948 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
18 | Servet Mehterbaşıoğlu | d. 1927 - ö. 25 Nisan 1987 | Madde Adı | Görüntüle |