KÂDİRÎ, Abdülkadir Hamîdî Efendi

(d. ?/? - ö. 955/1548)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 16. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Isparta’da doğdu. Asıl adı Abdulkadir’dir. Nesebi, Şeyh Kutbeddin-i Irakî’ye dayanan Kâdirî, aynı zamanda Kınalı-zâde Hasan Çelebi’nin anne tarafından dedesidir. Asıl adı Abdülkadir olduğu için şiirlerinde Kâdirî mahlasını kullandı. İyi bir öğrenim gördü. Arapçaya da hakim olan şair, Kara Seydi Efendi’den mülazım oldu. Bir süre müderrislik yaptıktan sonra kadılık yapmak istemiş fakat devrin kazaskeri olan Tâcizâde Efendi şairin bu konuda ehliyeti olmadığını söyleyerek engel olmuştur (Kılıç 2010: 1309). Sonrasında kazasker olan Kemal Paşa-zâde döneminde Antalya kadılığına atandı. Bursa ve İstanbul kadılıklarından sonra 929/1523 yılında Anadolu kazaskeri oldu ve bu görevi on dört yıl sürdürdü. 943/1537’de 150 akçe yevmiye ile kazaskerlikten azledildi. Hacca gidip İstanbul’a döndü ve 948/1542’de Çivi-zâde Muhyiddin Efendi’nin yerine şeyhülislâmlığa tayin edildi. Üç ay kadar bu görevde kaldıktan sonra hastalığı sebebiyle 950/1543’te emekli oldu ve kendisine günlük 200 akçe maaş bağlandı. Bundan sonraki hayatını Bursa’da geçiren Kâdirî Efendi, burada bir cami ile bir medrese yaptırdı. 954/1548’de vefat etti ve yaptırdığı caminin avlusuna defnedildi (Özcan 1989: 260). Âşık Çelebi’ye göre; fazileti ve güzel ahlakı ile meşhur olan Kâdirî’nin Arapça şiir ve inşâsı Türkçe nazım ve nesrinden, Türkçe yazdığı şiirleri ise nesrinden üstündü (Kılıç 2010: 1309).

Kaynakça

Kılıç, Filiz (hzl.) (2010). Âşık Çelebi, Meşâirü'ş-Şuarâ. İstanbul: İstanbul Araştırmaları Enstitüsü Yay.

Kurnaz, Cemal ve Mustafa Tatçı (hzl.) (2001). Nail Tuman, Tuhfe-i Nâilî. Ankara: Bizim Büro Yay.

Özcan, Abdülkadir (1989). Nev'izade Atayi, Şakaik-i Nu'maniye ve Zeyilleri. 5 C. İstanbul: Çağrı Yay.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: ARAŞ. GÖR. KADRİ HÜSNÜ YILMAZ
Yayın Tarihi: 09.10.2014
Güncelleme Tarihi: 31.10.2020

Eserlerinden Örnekler

Gazel

Leylî gibi çemende konup gül otag ile

Mecnûn yüregi gibi yanar lâle dâg ile

Hengâme-gîr olursa surâhî aceb degül

Kim niçe pehlevânı basar bir ayag ile

Dil tıflı gözlerümle düşüp bahr-i eşküme

Ögrendi suda yüzmegi iki kabag ile

Pervâneler nemed giyüp envâr-ı hüsnünü

Dervişler gibi dolanurlar çerâg ile

Kûyında Kâdirî’yi rakib ile dir gören

Bülbül çemende hem-nefes olur mızâg ile  

(Kılıç, Filiz (hzl.) (2010). Âşık Çelebi, Meşâirü'ş-Şuarâ. İstanbul: İstanbul Araştırmaları Enstitüsü Yay. 1309). 


İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1RÜSÛHİ, Rüsûhî-i Hamîdîd. ? - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
2DÖNEd. 1893 - ö. 1992Doğum YeriGörüntüle
3ÂRİFÎ, Helvacı-zâde Mehmed Ârifî Efendid. ? - ö. 1622-23Doğum YeriGörüntüle
4RÜSÛHİ, Rüsûhî-i Hamîdîd. ? - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
5DÖNEd. 1893 - ö. 1992Doğum YılıGörüntüle
6ÂRİFÎ, Helvacı-zâde Mehmed Ârifî Efendid. ? - ö. 1622-23Doğum YılıGörüntüle
7RÜSÛHİ, Rüsûhî-i Hamîdîd. ? - ö. ?Ölüm YılıGörüntüle
8DÖNEd. 1893 - ö. 1992Ölüm YılıGörüntüle
9ÂRİFÎ, Helvacı-zâde Mehmed Ârifî Efendid. ? - ö. 1622-23Ölüm YılıGörüntüle
10RÜSÛHİ, Rüsûhî-i Hamîdîd. ? - ö. ?MeslekGörüntüle
11DÖNEd. 1893 - ö. 1992MeslekGörüntüle
12ÂRİFÎ, Helvacı-zâde Mehmed Ârifî Efendid. ? - ö. 1622-23MeslekGörüntüle
13RÜSÛHİ, Rüsûhî-i Hamîdîd. ? - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
14DÖNEd. 1893 - ö. 1992Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
15ÂRİFÎ, Helvacı-zâde Mehmed Ârifî Efendid. ? - ö. 1622-23Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
16RÜSÛHİ, Rüsûhî-i Hamîdîd. ? - ö. ?Madde AdıGörüntüle
17DÖNEd. 1893 - ö. 1992Madde AdıGörüntüle
18ÂRİFÎ, Helvacı-zâde Mehmed Ârifî Efendid. ? - ö. 1622-23Madde AdıGörüntüle