KILINCOĞLU

(d. ?/? - ö. ?/?)
âşık
(Âşık / Başlangıç-15. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Kılıncoğlu hakkında kaynaklardaki bilgiler yok denecek kadar azdır. Doğum ve ölüm tarihleri tam olarak belli değildir. Ancak Ali Rıza Yalman, Kılıncoğlu ile ilgili 1966 yılında yayımlanmış bir yazısında Kılıncoğlu’nun Kozan’ın Şıhlı köyünden olduğunu tahmin ettiğini, bu bilgiyi Karakuyulu Âşık Mustafa’nın da teyid ettiğini’ söylüyor ve 65 sene evvel Kozan’da yaşamış bir mutasavvıf şair olduğunu belirtiyor (Yalman 1966: 13). Bu bilgiden hareketle aslının Kozan olduğu anlaşılmaktadır. Bir görüşe göre de Barak’ın Azıklı obasındandır (Yurt Ansiklopedisi 1983: 3055). "Firuz Bey Hikâyesi"nde bu âşığın adı geçmekte ve Çıldırabe köyünde Berilli aşiretinden olduğu söylenmektedir(Arsunar 1962: 162). Yalman, yukarıda bahsettiğimiz yazısını 1966 yılında yazdığına ve makalede 65 yıl evvelinden bahsettiğine göre Kılıncoğlu’nu 19. yüzyıl’da yaşamış bir halk şairi olarak kabul etmek gerekiyor. Çeşitli kaynaklar da Kılıncoğlu’nun 19. yüzyıl âşığı olduğunu kabul etmektedir (Yurt Ansiklopedisi 1983: 3055).

Onun tarikatı ve sanatı ile ilgili bilgileri, tespit edilen sınırlı sayıda şiirden çıkarılabilir. Kılıncoğlu’nun dört kıtadan meydana gelen ve koşma tarzında yazılmış olan şiiri dime (deme) olarak veriliyor. Deme ya da deyiş Alevi-Bektaşi şairlerinin, cemlerde saz eşliğinde söylenen tarikat öğretisini işleyen şiirlerine verdikleri isimdir. Kılıncoğlu ile ilgili olarak şiirin dipnotunda verdiği bilgide Ferruh Arsunar, şiirdeki “Kılıncoğlum tarikatta yerin var” dizesine bağlı olarak “Kılıncoğlu, bu mısraından anlaşıldığına göre, Alevi olduğunu söylemektedir. Bazı rivayetlere göre ise Alevi olmadığı söylenmektedir. Bu bakımdan kati bir kanaatimiz yoktur.” (Arsunar 1962: 136) demektedir. Şiirde tür adı olarak demenin yer almasının yanı sıra şiirin içeriği Kılıncoğlu’nun Alevi-Bektaşi tarikatına mensup olduğunu göstermektedir. Şair “Şeyh Muhammed Ali derler pirim var” dizesinde Muhammed Ali yolunda olduğunu söyler. Ayrıca “Bugün düşümde de bir arslan gördüm” dizesinde arslanla Hz. Ali’ye telmih yapılmaktadır. Mutasavvıf bir halk şairi olduğu görüşü Yalman’da da mevcuttur (Yalman 1966: 13). Örneklendirilen şiirin üslubuna dikkat edildiği zaman karşılıklı söylenmiş bir deyiş olduğu anlaşılmaktadır. Zira ara dörtlüklerde de Kılıncoğlu’nun adı hitap edilen şeklinde geçmektedir. Şairin bu şiiri kiminle karşılıklı söylediği hususunda bilgi yoktur.

Kaynakça

Arsunar, Ferruh (1962). Gaziantep Folkloru. İstanbul: MEB Yay.

Yalman, Ali Rıza (Ocak 1966). “Gaziantep’le İlgilenen Yedi Halk Şairi”, Gaziantep Kültür Dergisi. C. 9. 9: 13.

Yurt Ansiklopedisi (1983). C. 4. İstanbul: Anadolu Yay. 

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: DOÇ. DR. BEHİYE KÖKSEL
Yayın Tarihi: 02.03.2015
Güncelleme Tarihi: 08.12.2020

Eserlerinden Örnekler

Dime (Deme)

Kılıncoğlum tarikatta yerin var,

Halk içinde namusum var arım var,

Şeyh Muhammed Ali derler pirim var,

Dünya sende bir murazım kalmadı.

 

Ücesinde ben yaylamı yayladım,

Engininde ben gönlümü eğledim,

Tor kuşunan yeşilleri avladım,

Dünya sende bir murazım kalmadı.

 

Kılıncoğluyum da ben yara erdim,

Cefasını çektim gününü gördüm,

Bugün düşümde de bir arslan gördüm,

Dünya sende bir murazım kalmadı.

 

Yaşa Kılıncoğlu sen binler yaşa,

Her nereye varsan da yolun dolaşa,

Hızır Aleyhisselam bana ulaşa,

Dünya sende bir murazım kalmadı.

Arsunar, Ferruh (1962). Gaziantep Folkloru. İstanbul: MEB Yay. 136.

 

Koşma

Gönül kalktı arz eyledi sılayı,

Biz gideriz kîl ü kâle zârı hey!

Akıttım gözümden kanlı yaş geldi,

Yâri sağlık ile görek bari hey!

 

Ağca kala iskân yurdun otursun,

Nice âşıkların kahrın yetirsin,

Kuğum gelmiş beyler bazın götürsün,

Bu sulaktan avladalım yari hey!

 

Ağca kala iskân yurdun beklesin,

Kadir Mevlam Hak nazardan saklasın,

Kılıncım da sağlık ile yoklasın,

Her kişinin keyfin görmek kârı hey!

Arsunar, Ferruh (1962). Gaziantep Folkloru. İstanbul: MEB Yay. 163.

 


İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1Ümran Ersind. 1957 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
2Lütfiye Aydınd. 8 Ağustos 1949 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
3Yılmaz Onayd. 20 Nisan 1937 - ö. 09 Ocak 2018Doğum YeriGörüntüle
4Ümran Ersind. 1957 - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
5Lütfiye Aydınd. 8 Ağustos 1949 - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
6Yılmaz Onayd. 20 Nisan 1937 - ö. 09 Ocak 2018Doğum YılıGörüntüle
7Ümran Ersind. 1957 - ö. ?Ölüm YılıGörüntüle
8Lütfiye Aydınd. 8 Ağustos 1949 - ö. ?Ölüm YılıGörüntüle
9Yılmaz Onayd. 20 Nisan 1937 - ö. 09 Ocak 2018Ölüm YılıGörüntüle
10Ümran Ersind. 1957 - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
11Lütfiye Aydınd. 8 Ağustos 1949 - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
12Yılmaz Onayd. 20 Nisan 1937 - ö. 09 Ocak 2018Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
13Ümran Ersind. 1957 - ö. ?Madde AdıGörüntüle
14Lütfiye Aydınd. 8 Ağustos 1949 - ö. ?Madde AdıGörüntüle
15Yılmaz Onayd. 20 Nisan 1937 - ö. 09 Ocak 2018Madde AdıGörüntüle