KUL SEVİNDİK, Mustafa

(d. ?/? - ö. ?/?)
âşık
(Âşık / 18. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Alevi-Bektaşi geleneğine bağlı bir âşıktır. Asıl adı Mustafa’dır. 18. yüzyılın ikinci yarısıyla 19. yüzyılın başlarında yaşamıştır. Bir şiirinde geçen “Sene bin iki yüz yigirmi dört oldu tamam” mısrasından da anlaşılacağı gibi H. 1224/ M. 1809-1810 yılında hayattadır. Doğum tarihiyle ilgili olarak Aslanoğlu şu yorumu yapmaktadır: “Buradaki H. 1224 tarihi Milâdi 1809 eder. Şöyle bir yaklaşımla Kul Sevindik’in bu deyişi tahminen 30 yaşında söylediğini kabul edersek, doğum tarihi 1779 eder. Ama unutmamak gerekir ki, bu tür tahminler araştırıcıyı çoğunlukla yanıltır. Bu bakımdan sadece XVIII. yüzyılın ikinci yarısı ile XIX. yüzyılın birinci yarısında yaşamıştır demek daha isabetli olur.” (Aslanoğlu 1985: 112). Malatya’nın Hekimhan ilçesine bağlı Culfalı köyünde doğmuştur. Bir süre bu köyde yaşamış, daha sonra yine Sivas’ın Kangal ilçesine bağlı Çaltepe köyüne yerleşmiş; ancak burada da durmayıp Nevşehir’deki Hacı Bektaş tekkesine gitmiş ve bir daha da geri dönmeyerek orada vefat etmiştir. Kabri, Kırklar meydanında dervişlere ayrılan mezarlıktadır (Aslanoğlu 1985: 111). Çorum Merkez’e bağlı olan Sevindikalanı köyünün adının “Kul Sevindik Baba”dan geldiğin inanılmaktaysa da burada yatır olarak ziyaret edilen bu şahsın Hekimhanlı Kul Sevindik olmadığı anlaşılmaktadır. “Kul Sevindik” mahlasını alışıyla ilgili olarak şu rivayet anlatılmaktadır: “Feyzullah Efendi’ye bir deyişini okumuş. O da sessizce dinledikten sonra, elini Mustafa’nın omzuna koyup, ‘Ne güzel söyledin evlât, sevindik, çok sevindik’ demiş. Onun ‘sevindik’ sözüyle övgüsü herkesin dikkatini çekmiş olmalı ki, Mustafa’yı kim görse adıyla hitap etmez, sevindik dermiş. Bu sözcüğü zamanla Mustafa da benimsemiş ve kendisine tapşırma yapmış” (Aslanoğlu 1985: 111). Burada adı geçen Feyzullah Efendi, Nevşehir Hacı Bektaş tekkesi postnişini olup 1742-1824 yılları arasında yaşamıştır (Ulusoy 1980: 91).

Şiirleri cönklerde dağınık bir hâldedir. Aslanoğlu (1985: 112-119) dört, Kazancı-Yardımcı (1993: 101-103) bir, Noyan (2001: 249-250) bir şiirini yayımlamıştır. Tüm Alevi-Bektaşi âşıklarında görüldüğü gibi, Kul Sevindik’te de Hz. Ali ve On iki imam sevgisi merkezî bir yer tutar. Eldeki şiirlerinden anlaşıldığı kadarıyla sade bir dille bu sevgiyi dile getiren âşık, "Sene bin iki yüz yigirmi dört oldu tamam/Gelse gerektir âhir Mehdî-i sahip-zaman." mısralarından da açıkça anlaşılacağı üzere, mehdi beklentisi içindedir. Âşığa göre velayet sahibi olmak için ehl-i beyt sülalesinden olmak şarttır. Yer yer Alevi-Bektaşi geleneğinden kaynaklanan menkıbelere telmihlerin görüldüğü, Hacı Bektaş Velî’nin övüldüğü Kul Sevindik’in şiirlerinde, ahenk yarım, tam ve zengin kafiyelere dayandırılmış, bolca redif kullanılmıştır. Yine Alevi anlayışının yegâne doğru inanç olduğu fikrinin merkezî bir yer tuttuğu bu âşığın şiirlerinde, bu anlayış dışında kalan zümreler eleştirilmekte, eğri yoldan gittikleri düşüncesi işlenmektedir. Buna bağlı olarak başta Emevi halifesi Yezid olmak üzere, Ehl-i beyte zulmedenlere lanet okuduğu görülmektedir.

Kaynakça

Aslanoğlu, İbrahim (1985). Söz Mülkünün Sultanları. İstanbul: Erman Yay.

Kazancı, O. ve M. Yardımcı (1993). Hekimhan Folkloru ve Hekimhanlı Halk Şairleri. Malatya: Açıksöz Yay.

Noyan, Bedri (20001). Bütün Yönleriyle Bektâşîlik ve Alevîlik, IV. Ankara: Ardıç Yay.

Ulusoy, A. Celalattin (1980). Hünkâr Hacı Bektaş Velî ve Alevî-Bektaşî Yolu. Hacıbektaş: yyy.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: DR. GÜROL PEHLİVAN
Yayın Tarihi: 05.11.2014
Güncelleme Tarihi: 08.12.2020

Eserlerinden Örnekler

Düvaz

Gönül aşk kitabın sen al eline

Serimize ne yazılmış görelim

Tevhid kelimesin getir diline

Din serverine salâvat verelim

 

Din serveri Hak Muhammed Ali’dir

Yardımcımız keremkânı Velî’dir

Bizden ezel gelen bizden uludur

Derdimizin dermanını görelim

 

Tabibler dertliye derman eylesin

Şah Hüseyin ilm-i kelâm söylesin

İmam Hasan ummanları boylasın

Sıdkınan kulak urup dinleyelim

 

Dinlen gelen imamların sesidir

İmam Zeynel imamların hasıdır

İkrârına inkâr olan âsidir

İkrârı inkâr edene soralım

 

İnkâr eden mümin Hakka kul olmaz

Coşkun akan muhabbete göl olmaz

Ol İmam Bâkırın sırrı denilmez

Sizin ile hal evine varalım

 

Hal evinde hal olalım halılan

İmam Cafer bir yol kurmuş yolunan

Biri birimize tatlı dilinen

Öğüt nasihat teselli verelim

 

Teselli vererek müşkülün kandır

Muhabbet şem’inin çırasın yandır

Yönünü Musa-yı Kâzıma döndür

Üstad nazarına doğru varalım

 

Üstadımdır dost üzüne bakıtan

Hocam İmam Irızadır okutan

Özünü seçegör yetmiş ikiden

Sizin ile yetmiş üçe varalım

 

Kadim İslâm dini yetmiş üç olur

İsmaile inen kurban koç olur

Önü sonu bu fâniden göç olur

Onlar göçmüş ya biz neye duralım

 

Geliciden gel olunca durulmaz

Tâkîyi Nâkîyi seven yorulmaz

Tasdik olmayınca Hakka erilmez

İkiliği kalbimizden ıralım

 

Hak teâlâ sever tasdik kulları

Coşkun akar muhabbetin selleri

Hasan Askerînin goca gülleri

Firdevs-i âlâda açmış görelim

 

Kul Sevindik bülbül intizar güle

Şah Muhammed Mehdî zuhura gele

Düşmüşlerin elin ala kaldıra

Temenna eyleyip yüzler sürelim

Aslanoğlu, İbrahim (1985). Söz Mülkünün Sultanları. İstanbul: Erman Yay. 117-119.

 Düvaz

Çok şükür olsun Hudaya yoktan var etti bizi

Ol delilin âyetini görmeye verdi gözü

Boynumuza farz-ı âyin daim zikretmek sizi

Zikrim Allah yâ Muhammed okurum virdim Ali

 

Din Muhammed dini yolu üstadımız ol veli

Aşkına irâdet getir kalma sen ondan geri

Mahşer günü gam çekme ey gulamım anla meni

Zikrim Allah yâ Muhammed okurum virdim Ali

 

Şah Hasan ve Şah Hüseyin imamların serveri

Dünü söylemektir işimiz anmaktır onları

Ol iki cihân içinde mevâli canları

Zikrim Allah yâ Muhammed okurum virdim Ali

 

Şah İmam Zeynel Âbidin oldu bu yolda şehid

Böyle bil ki kalbi kara imana gelmez yezid

Müminin kalbi aynadır istemez isbat şâhid

Zikrim Allah yâ Muhammed okurum virdim Ali

 

Şah Muhammed Bâkır bu âleme doğdu gün gibi

Okudu aşkın kitabın şakıdı bülbül gibi

Biz Haydarın gulamıyız Kanber deli kul gibi

Zikrim Allah yâ Muhammed okurum virdim Ali

 

Mezhebimiz İmam Cafer mevâlidir yolumuz

Çok şükür olsun Hudaya Kâzıma erdi elimiz

Dört gönülü bir edince evliyalar yerimiz

Zikrim Allah yâ Muhammed okurum virdim Ali

 

İmam Musa divanında derilir gülbengimiz

Bir mevâli soyu yoktur sürülür irfanımız

Kısmetimiz Huda verir yaradan Sübhanımız

Zikrim Allah yâ Muhammed okurum virdim Ali

 

Bir gün olur şu fenâdan halka uğrar göçümüz

İmam Ali Rızâ için bağışlanır suçumuz

Dergâhından mahrum etme hem ulumuz gencimiz

Zikrim Allah yâ Muhammed okurum virdim Ali

 

Şah Muhammed Tâkî Nâkî dinimiz imanımız

Anların yoluna koyduk ahd ile amanımız

Niyazım pîr eşiğine Hakka temennahımız

Zikrim Allah yâ Muhammed okurum virdim Ali

 

Gel gönül fark eyle aşkın derya hem denizini

Ârifler sohbet ederler doğru söyler sözünü

Hasan Askerîye şimdi düşürüyor özünü

Zikrim Allah yâ Muhammed okurum virdim Ali

 

Sene bin iki yüz yiğirmi oldu tamam

Gelse gerektir âhir Mehdî-i sahip-zaman

Kaldır aradan perdeyi gitsin şek ile güman

Zikrim Allah yâ Muhammed okurum virdim Ali

 

Bir gün olur şu fenâdan halka uğrar gideriz

Varır dostun eşiğinde ahd ü aman güderiz

Kul Sevindik sana şükran Hakka niyaz ederiz

Zikrim Allah yâ Muhammed okurum virdim Ali

Aslanoğlu, İbrahim (1985). Söz Mülkünün Sultanları. İstanbul: Erman Yay. 114-115.


İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1OZAN BAKİ, Baki Çetind. 1965 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
2İBİŞ, İbrahimd. 1858 - ö. 1917Doğum YeriGörüntüle
3FATMA HASGÜLd. 1952 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
4OZAN BAKİ, Baki Çetind. 1965 - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
5İBİŞ, İbrahimd. 1858 - ö. 1917Doğum YılıGörüntüle
6FATMA HASGÜLd. 1952 - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
7OZAN BAKİ, Baki Çetind. 1965 - ö. ?Ölüm YılıGörüntüle
8İBİŞ, İbrahimd. 1858 - ö. 1917Ölüm YılıGörüntüle
9FATMA HASGÜLd. 1952 - ö. ?Ölüm YılıGörüntüle
10OZAN BAKİ, Baki Çetind. 1965 - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
11İBİŞ, İbrahimd. 1858 - ö. 1917Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
12FATMA HASGÜLd. 1952 - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
13OZAN BAKİ, Baki Çetind. 1965 - ö. ?Madde AdıGörüntüle
14İBİŞ, İbrahimd. 1858 - ö. 1917Madde AdıGörüntüle
15FATMA HASGÜLd. 1952 - ö. ?Madde AdıGörüntüle