Madde Detay
KULOĞLU, İlyas
(d. ?/? - ö. 1068/1658)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 17. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Kuloğlu Şeyh Hacı İlyas, 17. yüzyılın ilk yarısında yaşamıştır. Nereli olduğu ve ne zaman doğduğu bilinmemekle birlikte ömrünün önemli bir kısmında Gelibolu’da veya Gelibolu civarında bulunduğu tahmin edilmektedir (Taş 2013). Şuara tezkirelerinde ismi geçmediği gibi hakkında birtakım sınırlı bilgiler veren son dönem kaynakları da adını Mustafa olarak yanlış vermişlerdir. Bâğ-ı Behişt adlı eserindeki bazı ifadelerden hareketle evlenmediği söylenebilir (19b). Eserlerinden hareketle iyi bir eğitim aldığı anlaşılmaktadır. Âlim Sinan Efendi’nin halifesi olarak şeyhlik yapmıştır. Künyesinden ve şiirlerindeki bazı ifadelerden hacca gitmiş olduğu anlaşılmaktadır. Eserlerinde bulunan çeşitli kayıtlardan isminin İlyas olduğu anlaşılmaktadır. 1068/1658 yılında vefat etmiştir (Taş 2013).
Kuloğlu’nun, tamamı dinî-tasavvufî içerikli manzumelerden oluşan, bugün bilinen altı eseri vardır.
1.Dîvân-ı Hümâyûn: Yaklaşık 8700 beyit içeren hacimli bir divandır.
2.Dîvân-ı Mesâbîh: Âlim Sinan Efendi tarafından Türkçeye tercüme edilen Mesâbîhü’s-Sünne adlı hadis kitabının nazma çekilmiş hâlidir.
3.Bâğ-ı Behişt: Her biri Kur’an’dan bir ayetin ilhamı altında yazılan manzum tefsir niteliğindeki 400 manzumeden oluşmaktadır.
4.Etvâr-ı Seb’a: Nefsin yedi mertebesinin anlatıldığı yaklaşık 1800 beyitlik bir eserdir.
5.Silsile-nâme: Halvetî Uşşâkî şeyhlerin künyelerinin verildiği 39 beyitlik bir mesnevidir.
6.Mevlid-i Nebî: Mevlit türündeki bu eserin herhangi bir nüshası tespit edilememiştir.
Eserlerinin tamamında dinî-tasavvufî konuları işleyen Kuloğlu’nun en ayırt edici vasfı olarak şiirlerinin büyük çoğunluğunun 20 beyitlik kasidelerden oluşması gösterilebilir.
Kaynakça
Albayrak, Nurettin (2002). “Kuloğlu Mustafa”. İslâm Ansiklopedisi. C.4. Ankara: Türkiye Diyanet Vakfı Yay. 360-361.
Âlim Sinan Efendi. Tercüme-i Mesâbihü’s-Sünne. Manisa İl Halk Kütüphanesi. Nu. 45 Ak Ze 216/1.
Bursalı Mehmet Tahir (1333). Osmanlı Müellifleri. C. 1. İstanbul: Matbaa-i Amire.
Hatiboğlu, İbrahim (2004). “Mesâbîhu’s-Sünne”. İslâm Ansiklopedisi. C. 29. Ankara: Türkiye Diyanet Vakfı Yay. 258-260.
Hüseyin Vassaf. Sefîne-i Evliyâ-i Ebrâr. C.4. İstanbul: Süleymaniye Kütüphanesi Yazma Bağışlar. Nu. 2308.
Kocatürk, Vasfi Mahir (1970). Türk Edebiyatı Tarihi. Ankara: Edebiyat Yayınevi.
Köksal, M. Fatih (2011). Mevlid-nâme. Ankara: Türkiye Diyanet Vakfı Yay.
Kuloğlu Şeyh Hacı İlyas. Dîvân-ı Hümâyûn. Beyazıt Devlet Kütüphanesi. Nu. 3596.
Kuloğlu Şeyh Hacı İlyas. Dîvân-ı Mesâbîh. Tavşanlı Zeytinoğlu İlçe Halk Kütüphanesi. Nu. 43 Ze 362.
Kuloğlu Şeyh Hacı İlyas. Bâğ-ı Behişt. Manisa İl Halk Kütüphanesi. Nu. 45 Hk 6266. vr. 1b-250a.
Kuloğlu Şeyh Hacı İlyas. Etvâr-ı Seb’a. Manisa İl Halk Kütüphanesi. Nu. 45 Hk 6266. vr. 251b-308a.
Kuloğlu Şeyh Hacı İlyas. Silsile-nâme. Manisa İl Halk Kütüphanesi. Nu. 45 Hk 6266. vr. 309a-310a.
Pekolcay, Necla (2005). Süleyman Çelebi-Mevlid. İstanbul: Dergâh Yay.
Serin, Rahmi (1984). İslâm Tasavvufunda Halvetilik ve Halvetiler. İstanbul: Petek Yay.
Şimşek, Selami (2007). “Avrupa ile Asya Arasında Önemli Bir Geçiş Noktası Gelibolu’da Tarikatlar ve Tekkeler”. Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi. (22): 251-310.
Taş, Bünyamin (2013). "Kuloğlu Şeyh Hacı İlyas ve Külliyatı" Akademik Bakış Dergisi. (35): 32 http://www.akademikbakis.org/35/32.pdf [erişim tarihi: 30.03.2013]
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: DR. ÖĞR. ÜYESİ BÜNYAMİN TAŞYayın Tarihi: 31.08.2013Güncelleme Tarihi: 21.11.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Söyle ey murg-ı behiştî âşiyânun kandadur
Bilmezem ey rûh-ı kudsî şu mekânun kandadur
Kış-ı hasretde kılursın bülbülâne bugün âh
Hiç bilür misin aceb ol gülistânun kandadur
Ağlamaz oldun katı çokdan neden kim kurudun
Bilmem ey çeşmüm senün âb-ı revânun kandadur
Varlığun bünyâdını seyl-i fenâ üzre kurup
Bârî bilsen sen de milk-i câvidânun kandadur
Kâkül-i yâri kaçurdun tutmayup hablü’l-metîn
Anladun mı sünbül-i anber-feşânun kandadur
Tayanursın gice gündüz kuvvet-i kudsiyyene
Hiç anar mısın garîb ü nâ-tüvânun kandadur
Şebrevâne bezm-i yâre vardun ol gice nihân
Sormadun mı sâkiyâ ol şam’dânun kandadur
Ârını gördüm dilin tutmış turur sûsen gibi
Kim didüm billâh ol gûyâ zebânun kandadur
Bahs-i tevhîd içre şol hüsn-i kitabın açdılar
Meclis ehline didüm yâ nüktedânum kandadur
Gaflet ile bâğ-ı dünyâya mukayyed oldı halk
Dimediler dehre pes bâd-ı hazânun kandadur
Servinün reftârını gördüm su’âl itdüm hemân
Ana didüm ey bülendüm bâğbânun kandadur
Câm-ı meyden kim görüp bir dem su’âl itdüm ana
Ey leb-i la’lîn ü dilber Isfahân’un kandadur
Tâk-ı arşa sen de pervâz eyle ey dil şevkle
Sormağa hâcet degil kim nerdübânun kandadur
Taht-ı hüsn üzre anun la’l-i nigînin seyr idüp
Bî-tekellüf sor anı kim zernişânun kandadur
Sanki binüp heyzüme Cibrîl Emîn olmış süvâr
Didüm ey Hızr ana yâ şol tâziyânen kandadur
Ol büte secde iden başı hemânter gide bil
Ey dil-i bî-gam senün yâ baş u cânun kandadur
Niçeye dek bâğ-ı hüsninde anun lâl olasın
Ey gönül bu tûtî-i sükker-dehânun kandadur
İtdüm erbâb-ı Hicâz’un kâfilesinden su’âl
Haymesini ol emîr-i kâm-rânun kandadur
Şeb-revâne şehr-i cânâna su’âl idüp di kim
Bu şeb-i hicrân içinde pâsbânun kandadur
Hiç bilür misin su’âl itdün mi ehl-i Yesrib’e
(Ey Kuloğlu ol şerîf ü âlî-şânun kandadur (Dîvân-ı Hümâyûn. Beyazıt Devlet Kütüphanesi. Nu. 3596. vr. 72b-73a.)
Yayın Tarihi: 31.08.2013Güncelleme Tarihi: 21.11.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Söyle ey murg-ı behiştî âşiyânun kandadur
Bilmezem ey rûh-ı kudsî şu mekânun kandadur
Kış-ı hasretde kılursın bülbülâne bugün âh
Hiç bilür misin aceb ol gülistânun kandadur
Ağlamaz oldun katı çokdan neden kim kurudun
Bilmem ey çeşmüm senün âb-ı revânun kandadur
Varlığun bünyâdını seyl-i fenâ üzre kurup
Bârî bilsen sen de milk-i câvidânun kandadur
Kâkül-i yâri kaçurdun tutmayup hablü’l-metîn
Anladun mı sünbül-i anber-feşânun kandadur
Tayanursın gice gündüz kuvvet-i kudsiyyene
Hiç anar mısın garîb ü nâ-tüvânun kandadur
Şebrevâne bezm-i yâre vardun ol gice nihân
Sormadun mı sâkiyâ ol şam’dânun kandadur
Ârını gördüm dilin tutmış turur sûsen gibi
Kim didüm billâh ol gûyâ zebânun kandadur
Bahs-i tevhîd içre şol hüsn-i kitabın açdılar
Meclis ehline didüm yâ nüktedânum kandadur
Gaflet ile bâğ-ı dünyâya mukayyed oldı halk
Dimediler dehre pes bâd-ı hazânun kandadur
Servinün reftârını gördüm su’âl itdüm hemân
Ana didüm ey bülendüm bâğbânun kandadur
Câm-ı meyden kim görüp bir dem su’âl itdüm ana
Ey leb-i la’lîn ü dilber Isfahân’un kandadur
Tâk-ı arşa sen de pervâz eyle ey dil şevkle
Sormağa hâcet degil kim nerdübânun kandadur
Taht-ı hüsn üzre anun la’l-i nigînin seyr idüp
Bî-tekellüf sor anı kim zernişânun kandadur
Sanki binüp heyzüme Cibrîl Emîn olmış süvâr
Didüm ey Hızr ana yâ şol tâziyânen kandadur
Ol büte secde iden başı hemânter gide bil
Ey dil-i bî-gam senün yâ baş u cânun kandadur
Niçeye dek bâğ-ı hüsninde anun lâl olasın
Ey gönül bu tûtî-i sükker-dehânun kandadur
İtdüm erbâb-ı Hicâz’un kâfilesinden su’âl
Haymesini ol emîr-i kâm-rânun kandadur
Şeb-revâne şehr-i cânâna su’âl idüp di kim
Bu şeb-i hicrân içinde pâsbânun kandadur
Hiç bilür misin su’âl itdün mi ehl-i Yesrib’e
(Ey Kuloğlu ol şerîf ü âlî-şânun kandadur (Dîvân-ı Hümâyûn. Beyazıt Devlet Kütüphanesi. Nu. 3596. vr. 72b-73a.)
Güncelleme Tarihi: 21.11.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Söyle ey murg-ı behiştî âşiyânun kandadur
Bilmezem ey rûh-ı kudsî şu mekânun kandadur
Kış-ı hasretde kılursın bülbülâne bugün âh
Hiç bilür misin aceb ol gülistânun kandadur
Ağlamaz oldun katı çokdan neden kim kurudun
Bilmem ey çeşmüm senün âb-ı revânun kandadur
Varlığun bünyâdını seyl-i fenâ üzre kurup
Bârî bilsen sen de milk-i câvidânun kandadur
Kâkül-i yâri kaçurdun tutmayup hablü’l-metîn
Anladun mı sünbül-i anber-feşânun kandadur
Tayanursın gice gündüz kuvvet-i kudsiyyene
Hiç anar mısın garîb ü nâ-tüvânun kandadur
Şebrevâne bezm-i yâre vardun ol gice nihân
Sormadun mı sâkiyâ ol şam’dânun kandadur
Ârını gördüm dilin tutmış turur sûsen gibi
Kim didüm billâh ol gûyâ zebânun kandadur
Bahs-i tevhîd içre şol hüsn-i kitabın açdılar
Meclis ehline didüm yâ nüktedânum kandadur
Gaflet ile bâğ-ı dünyâya mukayyed oldı halk
Dimediler dehre pes bâd-ı hazânun kandadur
Servinün reftârını gördüm su’âl itdüm hemân
Ana didüm ey bülendüm bâğbânun kandadur
Câm-ı meyden kim görüp bir dem su’âl itdüm ana
Ey leb-i la’lîn ü dilber Isfahân’un kandadur
Tâk-ı arşa sen de pervâz eyle ey dil şevkle
Sormağa hâcet degil kim nerdübânun kandadur
Taht-ı hüsn üzre anun la’l-i nigînin seyr idüp
Bî-tekellüf sor anı kim zernişânun kandadur
Sanki binüp heyzüme Cibrîl Emîn olmış süvâr
Didüm ey Hızr ana yâ şol tâziyânen kandadur
Ol büte secde iden başı hemânter gide bil
Ey dil-i bî-gam senün yâ baş u cânun kandadur
Niçeye dek bâğ-ı hüsninde anun lâl olasın
Ey gönül bu tûtî-i sükker-dehânun kandadur
İtdüm erbâb-ı Hicâz’un kâfilesinden su’âl
Haymesini ol emîr-i kâm-rânun kandadur
Şeb-revâne şehr-i cânâna su’âl idüp di kim
Bu şeb-i hicrân içinde pâsbânun kandadur
Hiç bilür misin su’âl itdün mi ehl-i Yesrib’e
(Ey Kuloğlu ol şerîf ü âlî-şânun kandadur (Dîvân-ı Hümâyûn. Beyazıt Devlet Kütüphanesi. Nu. 3596. vr. 72b-73a.)
Eserlerinden Örnekler
Gazel
Söyle ey murg-ı behiştî âşiyânun kandadur
Bilmezem ey rûh-ı kudsî şu mekânun kandadur
Kış-ı hasretde kılursın bülbülâne bugün âh
Hiç bilür misin aceb ol gülistânun kandadur
Ağlamaz oldun katı çokdan neden kim kurudun
Bilmem ey çeşmüm senün âb-ı revânun kandadur
Varlığun bünyâdını seyl-i fenâ üzre kurup
Bârî bilsen sen de milk-i câvidânun kandadur
Kâkül-i yâri kaçurdun tutmayup hablü’l-metîn
Anladun mı sünbül-i anber-feşânun kandadur
Tayanursın gice gündüz kuvvet-i kudsiyyene
Hiç anar mısın garîb ü nâ-tüvânun kandadur
Şebrevâne bezm-i yâre vardun ol gice nihân
Sormadun mı sâkiyâ ol şam’dânun kandadur
Ârını gördüm dilin tutmış turur sûsen gibi
Kim didüm billâh ol gûyâ zebânun kandadur
Bahs-i tevhîd içre şol hüsn-i kitabın açdılar
Meclis ehline didüm yâ nüktedânum kandadur
Gaflet ile bâğ-ı dünyâya mukayyed oldı halk
Dimediler dehre pes bâd-ı hazânun kandadur
Servinün reftârını gördüm su’âl itdüm hemân
Ana didüm ey bülendüm bâğbânun kandadur
Câm-ı meyden kim görüp bir dem su’âl itdüm ana
Ey leb-i la’lîn ü dilber Isfahân’un kandadur
Tâk-ı arşa sen de pervâz eyle ey dil şevkle
Sormağa hâcet degil kim nerdübânun kandadur
Taht-ı hüsn üzre anun la’l-i nigînin seyr idüp
Bî-tekellüf sor anı kim zernişânun kandadur
Sanki binüp heyzüme Cibrîl Emîn olmış süvâr
Didüm ey Hızr ana yâ şol tâziyânen kandadur
Ol büte secde iden başı hemânter gide bil
Ey dil-i bî-gam senün yâ baş u cânun kandadur
Niçeye dek bâğ-ı hüsninde anun lâl olasın
Ey gönül bu tûtî-i sükker-dehânun kandadur
İtdüm erbâb-ı Hicâz’un kâfilesinden su’âl
Haymesini ol emîr-i kâm-rânun kandadur
Şeb-revâne şehr-i cânâna su’âl idüp di kim
Bu şeb-i hicrân içinde pâsbânun kandadur
Hiç bilür misin su’âl itdün mi ehl-i Yesrib’e
(Ey Kuloğlu ol şerîf ü âlî-şânun kandadur (Dîvân-ı Hümâyûn. Beyazıt Devlet Kütüphanesi. Nu. 3596. vr. 72b-73a.)