Madde Detay
MÂİL/MÂİLÎ
(d. ?/? - ö. ?/?)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 17. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Şairin hayatı hakkında bilgi olmadığı gibi mahlası da ihtilaflıdır. Şair, Nâil Tuman tarafından Mâilî; Beliğ ve Seyrekzâde Mehmed Âsım tarafından Mâil olarak kaydedilmiştir (Coşkun 1985:137; Kurnaz vd. 2001: 897) Seyrekzâde Mehmed Âsım, Zeyl-i Zübdetül-Eş'ârı'nda Mâil'in şiir mecmuası olduğunu söyleyerek örnek olarak bir beyti verir.(Coşkun 1985: 137)
Kaynakça
Abdülkadiroğlu, Abdülkerim (hzl.) (1999). İsmail Belîğ Nuhbetü'l-Âsâr li-Zeyl-i Zübdeti'l-Eşâr. Ankara: AKM Yay.
Coşkun, Ali Osman (hzl.) (1985). Seyrekzâde Mehmet Âsım. Zeyl-i Zübdetül-Eş'âr. Yüksek Lisans Tezi. Ankara: Gazi Üniversitesi.
İpekten, Halûk, Mustafa İsen, Recep Toparlı, Naci Okçu ve Turgut Karabey (1998). Tezkirelere Göre Divan Edebiyatı İsimler Sözlüğü. Ankara: KTB Yay.
Kurnaz, Cemâl ve Mustafa Tatçı (hzl.) (2001). Mehmed Nâil Tuman, Tuhfe-i Nâilî - Divan Şairlerinin Muhtasar Biyografileri. C.II. Ankara: Bizim Büro Yay.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: PROF. DR. İSMAİL HAKKI AKSOYAKYayın Tarihi: 24.12.2013Güncelleme Tarihi: 25.11.2020Eserlerinden Örnekler
İşigünde katre-i eşküm yatur üftâdedür
Hâline rahm it nazardan düşdi merdüm-zâdedür
Bîhûde ol seng dile arz-ı mahabbet
Âşıkda hemân nâle-i şeb-gîr gerekdür
Nâlesi her bülbülün verd-i terinden bellidür
Âh-ı âteş-tâb âşık dilberinden bellidür
İrtifâ-ı hüsnüne pesdür senün üftâdeler
Şâh-ı mansûr u muzaffer askerinden bellidür
(Coşkun, Ali Osman (hzl.) (1985). Seyrekzâde Mehmet Âsım. Zeyl-i Zübdetül-Eş'âr. Yüksek Lisans Tezi. Ankara: Gazi Üniversitesi. 137).
Zülf-i pîç-â-pîçine Mâil seni kayd itmesün
Mest-i nâz şîve-i çeşm-i terinden bellüdür
Âceb mi zahm-hâr-ı tane-i agyâr-ı dûn olsam
Harîm-i hâk-i dergâha nigehbân oldugum yerdür
Sabâ zülf-i dil-âvîzin ne dem kim târ-mâr itse
Benüm nâ-bûd u nâ-peydâ perîşân oldugum yerdür
(Abdülkadiroğlu, Abdülkerim (hzl.) (1999). İsmail Belîğ Nuhbetü'l-Âsâr li-Zeyl-i Zübdeti'l-Eşâr. Ankara: AKM Yay. 370)
Yayın Tarihi: 24.12.2013Güncelleme Tarihi: 25.11.2020Eserlerinden Örnekler
İşigünde katre-i eşküm yatur üftâdedür
Hâline rahm it nazardan düşdi merdüm-zâdedür
Bîhûde ol seng dile arz-ı mahabbet
Âşıkda hemân nâle-i şeb-gîr gerekdür
Nâlesi her bülbülün verd-i terinden bellidür
Âh-ı âteş-tâb âşık dilberinden bellidür
İrtifâ-ı hüsnüne pesdür senün üftâdeler
Şâh-ı mansûr u muzaffer askerinden bellidür
(Coşkun, Ali Osman (hzl.) (1985). Seyrekzâde Mehmet Âsım. Zeyl-i Zübdetül-Eş'âr. Yüksek Lisans Tezi. Ankara: Gazi Üniversitesi. 137).
Zülf-i pîç-â-pîçine Mâil seni kayd itmesün
Mest-i nâz şîve-i çeşm-i terinden bellüdür
Âceb mi zahm-hâr-ı tane-i agyâr-ı dûn olsam
Harîm-i hâk-i dergâha nigehbân oldugum yerdür
Sabâ zülf-i dil-âvîzin ne dem kim târ-mâr itse
Benüm nâ-bûd u nâ-peydâ perîşân oldugum yerdür
(Abdülkadiroğlu, Abdülkerim (hzl.) (1999). İsmail Belîğ Nuhbetü'l-Âsâr li-Zeyl-i Zübdeti'l-Eşâr. Ankara: AKM Yay. 370)
Güncelleme Tarihi: 25.11.2020Eserlerinden Örnekler
İşigünde katre-i eşküm yatur üftâdedür
Hâline rahm it nazardan düşdi merdüm-zâdedür
Bîhûde ol seng dile arz-ı mahabbet
Âşıkda hemân nâle-i şeb-gîr gerekdür
Nâlesi her bülbülün verd-i terinden bellidür
Âh-ı âteş-tâb âşık dilberinden bellidür
İrtifâ-ı hüsnüne pesdür senün üftâdeler
Şâh-ı mansûr u muzaffer askerinden bellidür
(Coşkun, Ali Osman (hzl.) (1985). Seyrekzâde Mehmet Âsım. Zeyl-i Zübdetül-Eş'âr. Yüksek Lisans Tezi. Ankara: Gazi Üniversitesi. 137).
Zülf-i pîç-â-pîçine Mâil seni kayd itmesün
Mest-i nâz şîve-i çeşm-i terinden bellüdür
Âceb mi zahm-hâr-ı tane-i agyâr-ı dûn olsam
Harîm-i hâk-i dergâha nigehbân oldugum yerdür
Sabâ zülf-i dil-âvîzin ne dem kim târ-mâr itse
Benüm nâ-bûd u nâ-peydâ perîşân oldugum yerdür
(Abdülkadiroğlu, Abdülkerim (hzl.) (1999). İsmail Belîğ Nuhbetü'l-Âsâr li-Zeyl-i Zübdeti'l-Eşâr. Ankara: AKM Yay. 370)
Eserlerinden Örnekler
İşigünde katre-i eşküm yatur üftâdedür
Hâline rahm it nazardan düşdi merdüm-zâdedür
Bîhûde ol seng dile arz-ı mahabbet
Âşıkda hemân nâle-i şeb-gîr gerekdür
Nâlesi her bülbülün verd-i terinden bellidür
Âh-ı âteş-tâb âşık dilberinden bellidür
İrtifâ-ı hüsnüne pesdür senün üftâdeler
Şâh-ı mansûr u muzaffer askerinden bellidür
(Coşkun, Ali Osman (hzl.) (1985). Seyrekzâde Mehmet Âsım. Zeyl-i Zübdetül-Eş'âr. Yüksek Lisans Tezi. Ankara: Gazi Üniversitesi. 137).
Zülf-i pîç-â-pîçine Mâil seni kayd itmesün
Mest-i nâz şîve-i çeşm-i terinden bellüdür
Âceb mi zahm-hâr-ı tane-i agyâr-ı dûn olsam
Harîm-i hâk-i dergâha nigehbân oldugum yerdür
Sabâ zülf-i dil-âvîzin ne dem kim târ-mâr itse
Benüm nâ-bûd u nâ-peydâ perîşân oldugum yerdür
(Abdülkadiroğlu, Abdülkerim (hzl.) (1999). İsmail Belîğ Nuhbetü'l-Âsâr li-Zeyl-i Zübdeti'l-Eşâr. Ankara: AKM Yay. 370)