Madde Detay
MEŞÂMÎ
(d. ?/? - ö. 993/1585)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 16. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Konya’da doğdu. Kanuni Sultan Süleyman’ın veziriazamı Rüstem Paşa’nın kethüdası Mustafa Çelebi’nin oğludur. Âşık Çelebi, Meşâmî’nin Ahmed Paşa ile amca çocuğu olduğunu belirtir. Âşık Çelebi, Hasan Çelebi ve Ahdî’ye göre Meşâmî, seyyiddir. II. Selim’in musahibi olan Durak Çelebi’ye bağlandı ve bu sayede 40-50 bin akçelik zeamet sahibi oldu. Bu zeamete kanaat eden şair, bir müddet sonra zeametten vazgeçerek kendini tasavvufa verdi. Tezkirelerde şairin intisap ettiği tarikat hakkında herhangi bir bilgiye rastlanmamaktadır. Ancak Fâik Reşad ve Bursalı Mehmed Tahir, Meşâmî’nin Mevlevî olduğu görüşündedirler.
Gelibolulu Âlî, Meşâmî’nin genç yaşta öldüğünü söylemektedir. Sicill-i Osmânî’de Meşâmî’nin ölüm tarihi 944/1537-38 olarak geçmektedir. Ancak şairin II. Selim ve onun musahibi Durak Çelebi’yle olan münasebeti göz önünde bulundurulduğunda bu tarihin doğru olmadığı anlaşılmaktadır. Riyâzî ve Fâizî ise şairin ölümüne düşürülen “Meşâmî’ye ecel bûyı irişdi” mısraını vererek ölüm tarihinin 993/1585 olduğunu belirtir. Meşâmî, Konya’da öldü ve buraya defnedildi.
Meşâmî’nin herhangi bir eserinin olup olmadığı hakkında kaynaklarda bilgi bulunmamaktadır. Ancak çeşitli mecmualarda şairin şiirlerine rastlanmaktadır. Bu şiirlerden bazıları, Emine Yeniterzi tarafından derlenerek yayımlanmıştır. Bu çalışmada 1 kaside, 3 gazel, 1 tahmis, 1 müsebba ve tezkirelerdeki 8 beyti yer almaktadır (Yeniterzi 2001).
Tezkireciler, Meşâmî’nin şairliğinden övgüyle bahsederler. İlim ve marifet sahibi olan şair, göze ve gönle ferahlık veren âşıkane ve arifane şiirler yazdı. Gelibolulu Âlî ise Meşâmî’nin az ve öz söyleyen ancak övgüye layık bir şair olduğunu ifade ettikten sonra “Ömrü vefa etse şairlerin en önde gelenlerinden biri olurdu.” değerlendirmesinde bulunur.
Kaynakça
Akbayar, Nuri (hzl.) (1998). Mehmed Süreyya, Sicill-i Osmânî (Yâhud Tezkîre-i Meşâhir-i Osmânî). C. 4. İstanbul: Kültür Bakanlığı-Tarih Vakfı Ortak Yay.
Eyduran, Aysun S. (hzl.) (2008). Beyânî, Tezkîretü’ş-Şu’arâ. Ankara: KTB. Yay. E-kitap: http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/belge/1-83502/beyani----tezkiretus-suara.html [Erişim Tarihi: 01.02.2014].
Eyduran, Aysun S. (hzl.) (2009). Kınalı-zâde Hasan Çelebi, Tezkîretü’ş-Şu’arâ, Tenkitli Metin B. Ankara: KTB. Yay. E-kitap: http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/belge/1-83504/kinalizade-hasan-celebi---tezkiretus-suara.html [Erişim Tarihi: 01.02.2014].
Fâ’ik Reşad. Târîh-i Edebiyyât-ı Osmâniyye. İstanbul. C.1.
İpekten, Halûk, M. İsen, R. Toparlı, N. Okçu ve T. Karabey (1998). Tezkirelere Göre Divan Edebiyatı İsimler Sözlüğü. Ankara: KTB Yay.
İsen, Mustafa (hzl.) (1994). Künhü’l-Ahbâr’ın Tezkire Kısmı. Ankara: Akçağ Yay.
Kaf-zâde Fâ’izî, Zübdetü’l-Eş’âr. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Atatürk Kitaplığı, Belediye 11. vr. 172b.
Kılıç, Filiz (hzl.) (2010). Âşık Çelebi, Meşâ’irü’ş-Şu’arâ-İnceleme-Metin. C. 2. İstanbul: İstanbul Araştırmaları Ens. Yay.
Kurnaz, Cemal ve Mustafa Tatçı (hzl.) (2001). Mehmet Nâil Tuman, Tuhfe-i Nâilî- Dîvân Şâirlerinin Muhtasar Biyografileri. C. 2. Ankara: Bizim Büro Yay.
Riyâzî, Riyâzu’ş-Şu’arâ. Milli Kütüphane Yazmalar Koleksiyonu, 06 Hk 1275. vr.
Solmaz, Süleyman (hzl.) (2005). Ahdî, Gülşen-i Şu’arâ (İnceleme-Metin). Ankara: AKM Başkanlığı Yay.
Yavuz, Fikri ve İsmail Özen (hzl) (1972). Bursalı Mehmed Tahir, Osmanlı Müellifleri. C. 2. İstanbul: Meral Yay.
Yeniterzi, Emine (2001). “On Altıncı Yüzyılda Konyalı Bir Şâir: Meşâmî”. Türk Dili. S. 591. 317-328.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: DOÇ. DR. YUNUS KAPLANYayın Tarihi: 10.02.2014Güncelleme Tarihi: 30.10.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Boşala kîse-i kan kâse-i ‘ummân dükene
Ne gam-ı dil ne nem-i dîde-i giryân dükene
Şu kadar arayayın şâhid-i maksûdumı kim
Cüst ü cûda talebüm rahşına meydân dükene
Çekmezem gam çekerüm çeşmüme hâk-i kademün
Eger ey nûr-ı basar kuhl-ı Sıfâhân dükene
Dîdeden hûn-ı ciger olmaya bir dem hâlî
Bahrler berr olsa deryâ-yı firâvân dükene
Gide mi fikr-i leb-i yâr Meşâmî dilden
K’andan hiç ola mı la’l-i Bedehşân dükene
(Solmaz, Süleyman (hzl.) (2005). Ahdî, Gülşen-i Şu’arâ (İnceleme-Metin). Ankara: AKM Başkanlığı Yay. 520).
Müsebba
I
Şol dem ki rûh tâ’ir-i kuds-âşiyân idi
Cân bülbüline gülşen-i vahdet mekân idi
Kân-ı hafâda cevher-i cân bî-nişân idi
Ketm-i ‘ademde ‘âlem ü âdem nihân idi
Halvet-sarây-ı sırda gönül kâm-rân idi
Bir cân idi hemân u bir ol yâr-ı cân idi
Demler o demler idi zamân ol zamân idi
II
Kanı o dem ki sâkî-i hum-hâne-i ezel
Sunardı rûh-ı pâkümüze câm-ı lem-yezel
Mâ-beynümüzde olmaz idi ceng ile cedel
Bî-kîl ü kâl olurdı kamu müşkilât hal
Yog idi âfet-i ecel-i ‘ömr-i bî-bedel
Râhatda idi zümre-i ervâh mâ-hasal
Demler o demler idi zamân ol zamân idi
III
Dahı kurulmamışdı tılısmât-ı kâ’inât
Yeksân idi henûz bu efrâd-ı mümkinât
Olmamış idi mevc-fiken kulzüm-i sıfât
Çıkmamış idi sâhil-i imkâna fülk-i zât
Ketm-i ‘ademde idi şu’ûn-ı mükevvinât
Dahı zuhûra gelmemiş idi ta’ayyünât
Demler o demler idi zamân ol zamân idi
IV
Nâgâh kilk-i kâtib-i divân-ı emr-i hû
Yazdı berât-ı âdeme tugra-yı ehbitû
Ayrı düşüp o gülşen-i lâhûtdan kamu
İtdük zarûrî külhan-ı nâsûta ser-fürû
Tutduk egerçi sahn-ı sarây-ı vücûda rû
Cânda henûz bâkîdür ol şevk u ârzû
Demler o demler idi zamân ol zamân idi
V
Ervâh-ı kuds basdı kadem çü seyâhate
Geldük zarûrî ‘âlem-i kevn-i sabâvete
Tebdîl olup bu denlü letâfet kesâfete
Dest-i kazâ bırakdı felekden felâkete
Düşdük Meşâmî renc ‘anâ vü sakâmete
Bu hânedâna geldük egerçi ikâmete
Demler o demler idi zamân ol zamân idi
(Yeniterzi, Emine (2001). “On Altıncı Yüzyılda Konyalı Bir Şâir: Meşâmî”. Türk Dili. S. 591. 324-25).
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 10.02.2014Güncelleme Tarihi: 30.10.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Boşala kîse-i kan kâse-i ‘ummân dükene
Ne gam-ı dil ne nem-i dîde-i giryân dükene
Şu kadar arayayın şâhid-i maksûdumı kim
Cüst ü cûda talebüm rahşına meydân dükene
Çekmezem gam çekerüm çeşmüme hâk-i kademün
Eger ey nûr-ı basar kuhl-ı Sıfâhân dükene
Dîdeden hûn-ı ciger olmaya bir dem hâlî
Bahrler berr olsa deryâ-yı firâvân dükene
Gide mi fikr-i leb-i yâr Meşâmî dilden
K’andan hiç ola mı la’l-i Bedehşân dükene
(Solmaz, Süleyman (hzl.) (2005). Ahdî, Gülşen-i Şu’arâ (İnceleme-Metin). Ankara: AKM Başkanlığı Yay. 520).
Müsebba
I
Şol dem ki rûh tâ’ir-i kuds-âşiyân idi
Cân bülbüline gülşen-i vahdet mekân idi
Kân-ı hafâda cevher-i cân bî-nişân idi
Ketm-i ‘ademde ‘âlem ü âdem nihân idi
Halvet-sarây-ı sırda gönül kâm-rân idi
Bir cân idi hemân u bir ol yâr-ı cân idi
Demler o demler idi zamân ol zamân idi
II
Kanı o dem ki sâkî-i hum-hâne-i ezel
Sunardı rûh-ı pâkümüze câm-ı lem-yezel
Mâ-beynümüzde olmaz idi ceng ile cedel
Bî-kîl ü kâl olurdı kamu müşkilât hal
Yog idi âfet-i ecel-i ‘ömr-i bî-bedel
Râhatda idi zümre-i ervâh mâ-hasal
Demler o demler idi zamân ol zamân idi
III
Dahı kurulmamışdı tılısmât-ı kâ’inât
Yeksân idi henûz bu efrâd-ı mümkinât
Olmamış idi mevc-fiken kulzüm-i sıfât
Çıkmamış idi sâhil-i imkâna fülk-i zât
Ketm-i ‘ademde idi şu’ûn-ı mükevvinât
Dahı zuhûra gelmemiş idi ta’ayyünât
Demler o demler idi zamân ol zamân idi
IV
Nâgâh kilk-i kâtib-i divân-ı emr-i hû
Yazdı berât-ı âdeme tugra-yı ehbitû
Ayrı düşüp o gülşen-i lâhûtdan kamu
İtdük zarûrî külhan-ı nâsûta ser-fürû
Tutduk egerçi sahn-ı sarây-ı vücûda rû
Cânda henûz bâkîdür ol şevk u ârzû
Demler o demler idi zamân ol zamân idi
V
Ervâh-ı kuds basdı kadem çü seyâhate
Geldük zarûrî ‘âlem-i kevn-i sabâvete
Tebdîl olup bu denlü letâfet kesâfete
Dest-i kazâ bırakdı felekden felâkete
Düşdük Meşâmî renc ‘anâ vü sakâmete
Bu hânedâna geldük egerçi ikâmete
Demler o demler idi zamân ol zamân idi
(Yeniterzi, Emine (2001). “On Altıncı Yüzyılda Konyalı Bir Şâir: Meşâmî”. Türk Dili. S. 591. 324-25).
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 30.10.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Boşala kîse-i kan kâse-i ‘ummân dükene
Ne gam-ı dil ne nem-i dîde-i giryân dükene
Şu kadar arayayın şâhid-i maksûdumı kim
Cüst ü cûda talebüm rahşına meydân dükene
Çekmezem gam çekerüm çeşmüme hâk-i kademün
Eger ey nûr-ı basar kuhl-ı Sıfâhân dükene
Dîdeden hûn-ı ciger olmaya bir dem hâlî
Bahrler berr olsa deryâ-yı firâvân dükene
Gide mi fikr-i leb-i yâr Meşâmî dilden
K’andan hiç ola mı la’l-i Bedehşân dükene
(Solmaz, Süleyman (hzl.) (2005). Ahdî, Gülşen-i Şu’arâ (İnceleme-Metin). Ankara: AKM Başkanlığı Yay. 520).
Müsebba
I
Şol dem ki rûh tâ’ir-i kuds-âşiyân idi
Cân bülbüline gülşen-i vahdet mekân idi
Kân-ı hafâda cevher-i cân bî-nişân idi
Ketm-i ‘ademde ‘âlem ü âdem nihân idi
Halvet-sarây-ı sırda gönül kâm-rân idi
Bir cân idi hemân u bir ol yâr-ı cân idi
Demler o demler idi zamân ol zamân idi
II
Kanı o dem ki sâkî-i hum-hâne-i ezel
Sunardı rûh-ı pâkümüze câm-ı lem-yezel
Mâ-beynümüzde olmaz idi ceng ile cedel
Bî-kîl ü kâl olurdı kamu müşkilât hal
Yog idi âfet-i ecel-i ‘ömr-i bî-bedel
Râhatda idi zümre-i ervâh mâ-hasal
Demler o demler idi zamân ol zamân idi
III
Dahı kurulmamışdı tılısmât-ı kâ’inât
Yeksân idi henûz bu efrâd-ı mümkinât
Olmamış idi mevc-fiken kulzüm-i sıfât
Çıkmamış idi sâhil-i imkâna fülk-i zât
Ketm-i ‘ademde idi şu’ûn-ı mükevvinât
Dahı zuhûra gelmemiş idi ta’ayyünât
Demler o demler idi zamân ol zamân idi
IV
Nâgâh kilk-i kâtib-i divân-ı emr-i hû
Yazdı berât-ı âdeme tugra-yı ehbitû
Ayrı düşüp o gülşen-i lâhûtdan kamu
İtdük zarûrî külhan-ı nâsûta ser-fürû
Tutduk egerçi sahn-ı sarây-ı vücûda rû
Cânda henûz bâkîdür ol şevk u ârzû
Demler o demler idi zamân ol zamân idi
V
Ervâh-ı kuds basdı kadem çü seyâhate
Geldük zarûrî ‘âlem-i kevn-i sabâvete
Tebdîl olup bu denlü letâfet kesâfete
Dest-i kazâ bırakdı felekden felâkete
Düşdük Meşâmî renc ‘anâ vü sakâmete
Bu hânedâna geldük egerçi ikâmete
Demler o demler idi zamân ol zamân idi
(Yeniterzi, Emine (2001). “On Altıncı Yüzyılda Konyalı Bir Şâir: Meşâmî”. Türk Dili. S. 591. 324-25).
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Gazel
Boşala kîse-i kan kâse-i ‘ummân dükene
Ne gam-ı dil ne nem-i dîde-i giryân dükene
Şu kadar arayayın şâhid-i maksûdumı kim
Cüst ü cûda talebüm rahşına meydân dükene
Çekmezem gam çekerüm çeşmüme hâk-i kademün
Eger ey nûr-ı basar kuhl-ı Sıfâhân dükene
Dîdeden hûn-ı ciger olmaya bir dem hâlî
Bahrler berr olsa deryâ-yı firâvân dükene
Gide mi fikr-i leb-i yâr Meşâmî dilden
K’andan hiç ola mı la’l-i Bedehşân dükene
(Solmaz, Süleyman (hzl.) (2005). Ahdî, Gülşen-i Şu’arâ (İnceleme-Metin). Ankara: AKM Başkanlığı Yay. 520).
Müsebba
I
Şol dem ki rûh tâ’ir-i kuds-âşiyân idi
Cân bülbüline gülşen-i vahdet mekân idi
Kân-ı hafâda cevher-i cân bî-nişân idi
Ketm-i ‘ademde ‘âlem ü âdem nihân idi
Halvet-sarây-ı sırda gönül kâm-rân idi
Bir cân idi hemân u bir ol yâr-ı cân idi
Demler o demler idi zamân ol zamân idi
II
Kanı o dem ki sâkî-i hum-hâne-i ezel
Sunardı rûh-ı pâkümüze câm-ı lem-yezel
Mâ-beynümüzde olmaz idi ceng ile cedel
Bî-kîl ü kâl olurdı kamu müşkilât hal
Yog idi âfet-i ecel-i ‘ömr-i bî-bedel
Râhatda idi zümre-i ervâh mâ-hasal
Demler o demler idi zamân ol zamân idi
III
Dahı kurulmamışdı tılısmât-ı kâ’inât
Yeksân idi henûz bu efrâd-ı mümkinât
Olmamış idi mevc-fiken kulzüm-i sıfât
Çıkmamış idi sâhil-i imkâna fülk-i zât
Ketm-i ‘ademde idi şu’ûn-ı mükevvinât
Dahı zuhûra gelmemiş idi ta’ayyünât
Demler o demler idi zamân ol zamân idi
IV
Nâgâh kilk-i kâtib-i divân-ı emr-i hû
Yazdı berât-ı âdeme tugra-yı ehbitû
Ayrı düşüp o gülşen-i lâhûtdan kamu
İtdük zarûrî külhan-ı nâsûta ser-fürû
Tutduk egerçi sahn-ı sarây-ı vücûda rû
Cânda henûz bâkîdür ol şevk u ârzû
Demler o demler idi zamân ol zamân idi
V
Ervâh-ı kuds basdı kadem çü seyâhate
Geldük zarûrî ‘âlem-i kevn-i sabâvete
Tebdîl olup bu denlü letâfet kesâfete
Dest-i kazâ bırakdı felekden felâkete
Düşdük Meşâmî renc ‘anâ vü sakâmete
Bu hânedâna geldük egerçi ikâmete
Demler o demler idi zamân ol zamân idi
(Yeniterzi, Emine (2001). “On Altıncı Yüzyılda Konyalı Bir Şâir: Meşâmî”. Türk Dili. S. 591. 324-25).
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | SALİHÎ, Halil Yılmaz | d. 18.03.1949 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | HANOĞLU, Oğuzhan Atar | d. 1982 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | HAKİ BABA | d. 1876 - ö. 1916 | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | SALİHÎ, Halil Yılmaz | d. 18.03.1949 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | HANOĞLU, Oğuzhan Atar | d. 1982 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | HAKİ BABA | d. 1876 - ö. 1916 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | SALİHÎ, Halil Yılmaz | d. 18.03.1949 - ö. ? | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | HANOĞLU, Oğuzhan Atar | d. 1982 - ö. ? | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | HAKİ BABA | d. 1876 - ö. 1916 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | SALİHÎ, Halil Yılmaz | d. 18.03.1949 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
11 | HANOĞLU, Oğuzhan Atar | d. 1982 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
12 | HAKİ BABA | d. 1876 - ö. 1916 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
13 | SALİHÎ, Halil Yılmaz | d. 18.03.1949 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
14 | HANOĞLU, Oğuzhan Atar | d. 1982 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
15 | HAKİ BABA | d. 1876 - ö. 1916 | Madde Adı | Görüntüle |