MUSTAFÂ VEHBÎ, İmâm-zâde

(d. ?/? - ö. 1294/1877)
Sad-Kelime-i Alî şerhiyle tanınan yazar
(Divan/Yazılı Edebiyat / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

19. asrın ikinci yarısında renkli kişiliğiyle meşhur bir ilmiye sınıfı mensubudur. Fındıklı imamının oğlu olduğundan İmâm-zâde diye tanınmakta, burnunun iriliğinden dolayı Ebü’l-enf ve Burunî lakaplarıyla da anılmaktadır. İlim tahsilinden sonra müderris ve naib olan İmâm-zâde, 1264/1848’de Ayıntab mollalığına tayin edildi. Daha sonra kendisine İzmir payesi verildi. 1272/1856 yılında Edirne mollası oldu, aynı senenin Kasımında Mekke payesini aldı. Uzun yıllar Meclis-i Maârif-i Umûmiyye’de bulundu. Kemâl Efendi’nin Mekâtib-i Umûmiyye nazırlığı sırasında muavini oldu. 1278/1861’de İstanbul payesi ve 1285/1868’de Anadolu payesini elde etti, 1290/1873’te Anadolu kazaskerliğine yükseltildi. İki sene sonra Rumeli kazaskerliği payesini alan İmâm-zâde, ömrünün sonlarında hacca gitti. 1294/1877’de öldü ve Çamlıca’daki Bektaşî Tekkesi’nde gömüldü.

Mustafâ Vehbî, rint meşrepli yaratılışı ve bazı menfi vasıfları yüzünden âlimler arasında yerilen bir kişidir. Yûsuf Kâmil Paşa, Cevdet Paşa, Ziyâ Paşa gibi çağdaşları onun ulema kıyafeti altındaki cahillerden olduğunu, Âlî Paşa’ya yakınlığı sayesinde mesleğinde yükseldiğini ve ahlaka aykırı davranışları bulunduğunu anlatırlar.

Mustafa Vehbî, Hz. Alî’ye nisbet edilen ve Sad Kelime adıyla tanınan yüz Arapça sözü Şerh-i Nutk-ı Hayderî- Mahsûl-i ‘Âlî fî Şerh-i Kelimât-ı Alî ismiyle tercüme ve şerh etmiş, bu çalışmasını 1288/1871 yılında İstanbul’da bastırmıştır. Anılan eserde vecizeler, önce gramer yönünden ele alınmış, sonra çevrilmiş ve nihayet onların gerektirdiği manalar ifade edilmiştir.

Kaynakça

Aktepe, M. Münir (hzl.) (1984-92). Vak’a-nüvis Ahmed Lûtfi Efendi Tarihi (1984-92). IX-XV. Ankara: TTK Yay.

Baysun, Cavid (hzl.) (1991). Cevdet Paşa, Tezâkir. Ankara: TTK Yay.

Ceyhan, Âdem (2012). “Bektâşî-meşrep Bir Molla’nın Hz. Ali’den Yüz Söz Açıklaması: İmamzâde Mustafa Vehbî’nin Sad-Kelime-i Alî Şerhi”. Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli Araştırma Dergisi 64: 233-248.

Ceyhan, Âdem (2006). Türk Edebiyatı’nda Hazret-i Ali Vecizeleri. Ankara: Öncü Kitap.

Ergin, Osman (1939-43). İstanbul Mektepleri ve İlim, Terbiye ve San’at Müesseseleri-Dolayısile- Türkiye Maarif Tarihi. 5 C. İstanbul: Osmanbey Matbaası.

Halaçoğlu, Yusuf (hzl.) (1980). Ahmed Cevdet Paşa. Ma‘rûzât. İstanbul: Çağrı Yay.

İnal, İbnü'l-Emin Mahmud Kemal, Avni Aktuç (hzl.) (1955). Bağdatlı İsmâil Paşa, Hediyyetü’l-‘ârifîn, esmâ’ü’l-müellifîn ve âsârü’l-musannifîn, İstanbul: Maarif Vekâleti Yay.

İnal, İbnü'l-Emin Mahmud Kemal (1988). Son Asır Türk Şairleri. İstanbul: Dergâh Yay.

İnal, İbnü'l-Emin Mahmud Kemal (1982). Son Sadrazamlar. 4 C. İstanbul: Dergâh Yay.

Mahmud Cevâd İbn eş-Şeyh Nâfi (1338/1919-20). Maârif-i Umûmiyye Nezâreti Târihçe-i Teşkîlât ve İcrâatı. İstanbul.

Mehmed Süreyyâ (1308-1315/1890-97). Sicill-i Osmanî yâhud Tezkire-i Meşâhîr-i Osmâniyye. 4 C. İstanbul: Matbaa-i Âmire.

Mustafa Vehbî (1288/1871). Şerh-i Nutk-ı Hayderî- Mahsûl-i Âlî fî Şerh-i Kelimât-ı Alî. İstanbul: Matbaa-i Âmire.

Sâlnâme Sene 1284/1867; Sâlnâme Sene 1286/1869; Sâlnâme, Sene 1287/1870.

Tanpınar, Ahmet Hamdi (1956). XIX. Asır Türk Edebiyatı Tarihi, İstanbul: İbrahim Horoz Basımevi.

Ziyâ Paşa. Zafer-nâme Şerhi.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: PROF. DR. ADEM CEYHAN
Yayın Tarihi: 17.09.2013
Güncelleme Tarihi: 30.11.2020

Eserlerinden Örnekler

Bir kimse her umûrunda im‘ân-ı nazarla nazar eylese ibret alır, fâ’idesini ve zararını fark eder. Kur’ân-ı Azîmü’ş-şân'da "Fanzur ilâ âsâri rahmeti’llâh" emr-i şerîfi bu meâle şâhid ve müeyyiddir.

Bir kimsenin latîfesi ve şakası ifrât derecede ve çok mertebede olsa, kendisinin üzerine kîn bağlarlar, kînden hâlî olmaz yâhûd kendisini yeyinserler; kadirsiz ve hürmetsiz tutarlar; istihfâfdan hâlî kalmaz.

Şeref ve şân, edeb ve irfân iledir. Edebden ve fazldan ‘ârî olan asıl ve neseb ile değildir.

Asıl ve nesebi hıfz eden, edeb ve irfândır.

(Mustafa Vehbî (1288/1871). Şerh-i Nutk-ı Hayderî- Mahsûl-i Âlî fî Şerh-i Kelimât-ı Alî. İstanbul: Matbaa-i Âmire. 36, 38, 53.)