NECCÂR, Sâlih

(d. ?/? - ö. 1203/1788-89)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 18. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Neccar İbrahim'in oğludur. Bağdat'ta yetişti. Marangozluk yaptı. Davud Paşa'nın yaptırdığı Âsafî Camisi denmekle tanınan meşhur Mevlevihanenin bahçesindeki üç güzel hakkında bir şiir yazdı. Bu şiir Ömer Paşa'nın dikkatini çekti.1203/1788-89 senesinde atmış yedi yaşındayken vefat etti.

Şiirlerinde Neccâr mahlasını kullandı ve Nedîm'e nazireler yazdı. Özellikle mevlevihane bahçesinde gördüğü, Arap, Türk ve Fars güzeline yazdığı manzume dikkat çekicidir. Manzumede başta 18 beyitlik bir bölümden sonra 5 beyitlik bir gazel, üç beyitlik gazel ile sonra Arapça bir gazel gelir. Üç beyitlik girizgâhdan sonra 5 beyitlik Farsça gazele yer verir. Söz konusu manzume 67 beyit içerir (Akkuş 2008: 337).

Kaynakça

Akkuş, Mehmet (hzl.)(2008). Hatîbî, Tezkîre-i Şu'arâ-yı Bağdâd. İstanbul: Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Vakfı Yay.336-338

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: PROF. DR. İSMAİL HAKKI AKSOYAK
Yayın Tarihi: 29.04.2014
Güncelleme Tarihi: 14.11.2020

Eserlerinden Örnekler

Basdı dün hâne-i pür-derd-i dili leşker-i gam

Mevlevîhâneye girdim ki idem def’-i elem

Sahn-ı bustânına girdim ki ola gonçe-i dil

Kâkülü bâd-ı safâ-bahş-ı sabâdan hurrem

Gördüm ol havz kenârında kurulmuş bir bezm

Böyle kim saff-ı niâli olamaz meclis-i Cem

Dil-rübâ şûhlar ol yerde oturmuş se-nefer

Bir Arab-zâde vü bir Türk beççe bir de Acem

Anların şa’şa’a-i hüsnlerinden ol dem

Şübhesiz olmuş idi sahn-ı çemen reşk-i İrem

Gerdiş-i çeşmleri şeyhe virüp vecd ü semâ

Mevlevîler tutup ol demde bütün râh-ı adem

Girdim ol bezme azîzân benim ikrâmım içün

Etdiler kâmet-i bâlâların ol demde alem

Eyledim gerçi o meclisde ben ârâm velî

Dil-i pür-şûr karâr eyleyemezdi bir dem

Ra’şeden kuvve-i reftâra mecâlim yoğ idi

Ben de dem-beste olup gonçe oldum ebkem

Ol cevânlar da beni eylediler istiskâl

Zannedersin ki gelip fîl-i demân basdı kadem

Ol zaman şeyh dönüp söyledi bu şâ'irdir

Her zaman kilk-i dür-efşânı ider nazm-ı rakam

Ol civân itdi firâsetle ki Neccâr budur

Âlemi zabt iden eş’âr ile şeyh itdi ne’am

İstimâ eylediler çün ki bu müjde haberi

Oldular cümlesi çün nev-gül-i handân hurrem

Bana bin nâz ile ol Türk-i perî-çehre didi

Çün ki bu bezm-i safâ-bahşa sen oldun mahrem

Zâde-i tab’ın eger var ise bir tâze gazel

Söyle tâ dinleyelim şi’rini gel eyle kerem

İstimâ’ım olıcak ol suhen-i rûh-efzâ

Nutka bir tâze-revân geldi hemânen ol dem

Bahr-ı dil cûşa gelip oldu safâdan pür-şûr

Gevher-i lafz ile ma’nâsı hep virdi bûyem

Çün ki suhenim yazmaga virmezdi mecâl

Men didim bu gazeli yazdılar erbâb-ı kalem

(Akkuş, Mehmet (hzl.) (2008). Hatîbî, Tezkîre-i Şu'arâ-yı Bağdâd. İstanbul: Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Vakfı Yay. 337-338).