NEYLÎ, Küçük Lütfullâh Beyzâde Mehmed Neylî Efendi

(d. ?/? - ö. 997/1588)
divan şairi, müderris, kadı
(Divan/Yazılı Edebiyat / 16. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Asıl adı Mehmed olan şair Küçük Lütfullâh Beyzâde sanıyla tanındı. Defterdar Lütfullâh Bey’in oğlu ve şair Meylî’nin kardeşidir. Bıdık Çelebi lakabıyla tanınan Yusuf Efendi’nin de babasıdır. İlk eğitimini babasından aldı. Sinan Efendi’den mülazım oldu. Bursa, İznik ve İstanbul’da müderrislik yaptı. Daha sonra Kefe, Yenişehir ve İzmir’e kadı oldu. Kadılık görevinden azledildikten sonra 997/1588 yılında vefat etti. Neylî’nin ölüm tarihi Sicill-i Osmanî’de 1000/1591 olarak verilmektedir. Devrin önemli âlim ve bilginlerinden olan şairin şiirleri de güzel, akıcı ve muhayyeldir. Girift konulara dair risaleleri vardır (Akbayar 1996: 1253, Sungurhan 2009: 396-398).

Kaynakça

Akbayar, Nuri (hzl.) (1996). Mehmed Süreyyâ, Sicill-i Osmanî. İstanbul: Tarih Vakfı Yurt Yay.

İpekten, Halûk, Mustafa İsen, Recep Toparlı, Naci Okçu ve Turgut Karabey (1988). Tezkirelere Göre Divan Edebiyatı İsimler Sözlüğü. Ankara: KTB Yay. 

Kayabaşı, Bekir (hzl.) (1997). Kaf-zâde Fâ’izî’nin Zübdetü’l Eşâr’ı. Doktora Tezi. Malatya: İnönü Üniversitesi.

Kurnaz, Cemal ve Mustafa Tatcı (hzl.) (2001). Mehmet Nâil Tuman, Tuhfe-i NâilîDîvân Şâirlerinin Muhtasar Biyografileri. Ankara: Bizim Büro Yay.

Özcan, Abdülkadir (1989). Nev’îzâde Atâî, Hadâiku’l-Hakaik fî Tekmileti’ş-Şakaik (önsöz ve indeks ile tıpkıbasım). İstanbul: Çağrı Yay.

Sungurhan Aysun (hzl.) (2008). Beyânî, Tezkiretü'ş-Şuarâ. Ankara: KB Yay. e-kitap:http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/dosya/1-215416/h/giris.pdf [erişim tarihi: 25.09.2014]

Sungurhan Eyduran, Aysun (hzl.) (2009). Kınalızâde Hasan Çelebi, Tezkiretü’ş-Şu’arâ. Ankara: KB Yay. e-kitap:http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/dosya/1-219121/h/girishc.pdf [erişim tarihi 25.09.2014]

Şemseddin Sâmî (1311). Kâmûsü’l-A’lâm. C.6. İstanbul.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: ARAŞ. GÖR. ŞERİFE ÖRDEK
Yayın Tarihi: 09.10.2014
Güncelleme Tarihi: 08.12.2020

Eserlerinden Örnekler

Ol şâh serve bîdi ‘adîl itme lâfı ko

Ey bâgbân Hakkı kabûl it hilâfı ko 

***

Şeb-i vasl oldı rûzî ey felek al sîneden cânı

Ölem tâ görmiyem bir kerre dahı rûz-ı hicrânı

Mey-i gül-fâma keyfiyyetde kendin itmege teşbîh

Niçe dönmek gerekdür bezmlerde kahve fincânı 

(Sungurhan Eyduran, Aysun (hzl.) (2009). Kınalızâde Hasan Çelebi, Tezkiretü’ş-Şu’arâ. Ankara: KB Yay. e-kitap:http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/dosya/1-219121/h/girishc.pdf [erişim tarihi 25.09.2014]. 397.) 

***

İmrenme görüp dirhem ü zerrîn ümerânun

Gözi yaşıdur alnı deridür fukarânun 

***

Ölürsem üstühânum taşla hurd eylesün devrân

Ki zahmet çekmiye bir pâre dendân-i seg-i cânân 

***

İşigünde aglasam yârün gelür bana rakîb

Hâline itler güler bir hâle vardum ben garîb 

***

Dâglar kim sûziş-i mihrünle yakdum sîneye

Dilde ‘ışkun genci var mihr urdum ol gencîneye 

(Sungurhan Eyduran, Aysun (hzl.) (2009). Kınalızâde Hasan Çelebi, Tezkiretü’ş-Şu’arâ. Ankara: KB Yay. e-kitap:http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/dosya/1-219121/h/girishc.pdf [erişim tarihi 25.09.2014]. 398.)

***

Bînâguşun peyâmın işidüp dâim sadeflerden

Kulakdan ana ‘âşık olmaduk gevher mi kalmışdur 

(Kayabaşı, Bekir (hzl.) (1997). Kaf-zâde Fâ’izî’nin Zübdetü’l Eşâr’ı. Doktora Tezi. Malatya: İnönü Üniversitesi. 583.)