OSMAN

(d. ?/? - ö. ?/?)
âşık
(Âşık / 18. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Hayatı hakkında yeteri kadar bilgi bulunmayan Osman, tahminlere göre 17. yüzyılın sonları ile 18. yüzyılın başlarında yaşamıştır (Kocatürk 1963: 188). Elde bulunan, 18. yüzyılda yazılmış bir dergide şiirleri görüldüğünden 18. yüzyılda yaşamış olabileceği (Kocatürk 1963: 188); öte yandan 17. yüzyıl âşıklarından Sun'i'nin Şairnamesi'nde adı geçtiğinden 17. yüzyılda yaşadığı düşünülmektedir (Elçin 1997: 166). Elçin, Osman’ın yazdığı müseddesine “Medh-i Gazî Mehemmed Han” başlığını koymasının ve padişahın vaazlarını dinlemekten zevk duyduğunu anlattığı Vânî Efendi’den: “Vaızda Vânî Efendi hakayık der-i derbânı” diyerek bahsetmesinin onun Sultan IV. Mehmed (1642-1693) devrinde yaşadığına kanıt olduğunu söyler (Elçin 1997: 166). Âşığın ne zaman ve nerede doğduğu hakkındaki bilinmezlik ölümü için de geçerlidir.

Osman, aruz ve hece vezinleriyle yazdığı şiirlerinde “âşık” ve “kâtip” mahlaslarını kullanmaktadır. Buna göre şairin saray veya hükümet işlerinde vazife gören bir memur olduğu anlaşılmaktadır (Elçin 1997: 166). Elçin, Osman'ın edebî şahsiyeti üzerine şunları söylemektedir: "Osman, dindar ve şeriata bağlı, açık fikirli bir âşıktır. Bir müseddesinde: “Mustafâ’dır rehnümâmız şeriatlilerdenüz” der. Aynı şiirde çahâryâre sadakatli ve dört kapıyı anlamış tarikatçilerden olduğunu anlatır. Osman, umumiyetle dünyevi aşkı terennüm etmiş bir şairdir. Onun kütüphanemizde mevcut çoğu, 15-17. asırlar divan şairlerinin şiirlerini içeren mecmuada yüze yakın şiiri bulunmaktadır. Bu şiirleri aruz ve hece olarak iki bölümde yayımlamıştır. İleride şekil, tür ve beste konularında araştırma yapacaklara birer ip ucu teşkil edeceği düşüncesiyle mecmuadaki başlıklarla aynen veriyoruz.” (1997: 166). Elçin'in yetmişe yakın hece ve aruzla yazılmış şiirlerini yayımladığı Osman'ın, divan şairlerine yakın bir dille hem tasavvufi hem de dünyevi aşkı şiirlerine konu edindiği görülmektedir.

Kaynakça

Elçin, Şükrü (1974-1975). “Şairnâmeler ve Sun’î’nin Şairnâmesi”, Türk Folklor Araştırmalrı Yıllığı.

Elçin, Şükrü (1997). “Âşık Osman, Hayatı ve Şiirleri”, Halk Edebiyatı Araştırmaları. Ankara: Akçağ Yay. 166-188.

Kocatürk, V. Mahir (1963). Saz Şiiri Antolojisi. Ankara: Ayyıldız Matbaası.

Turan, F. Ahsen (2007). “Osman”, Türk Dünyası Edebiyatçıları Ansiklopedisi. C. 7. Ankara: Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı Yay. 64.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: ARAŞ. GÖR. HİLAL ERDOĞAN
Yayın Tarihi: 02.12.2014
Güncelleme Tarihi: 09.12.2020

Eserlerinden Örnekler


 Koşma

Aç gönül çeşmini hatâdan sakın

Kalma gaflet ile bu hâb içinde

Kendin ibadete gel eyle yakın

Bulunasın zerre sevâb içinde

 

Ol levh-i mahfuzda yazılu resmi Alemi münevver eyledi cismi

Hazret-i Sultan'ın râyegân ismi

Bilinmiştir ol dört kitab içinde

 

Kimi gedâ olmuş kimisi ankâ

Kimi hırka giymiş kimisi dibâ

Süleymân'a bâkiy kalmadı dünyâ

Ne sultandur yatur türâb içinde

 

Bilürüm isyânım hadd-i bî-gâyet

Kâfidir irişse zerre hidâyet

İlâhî fazlından eyle inâyet

Kalmayım cürm ile hicâb içinde

 

Âşık Osman develt var ise serde

Binâ-yı cisminden def' ola perde

Yâ Hudâ sen bizi rûz-i mahşerde

Koma âsilerle azab içinde


Elçin, Şükrü (1997). “Âşık Osman, Hayatı ve Şiirleri”, Halk Edebiyatı Araştırmaları. Ankara: Akçağ Yay. 167.

 

Semâî-i Acem

 

Bir bencileyin âşık-ı devrân ele girmez

Bir sencileyin ma'şûk-ı hûbân ele girmez

 

Bir bencileyin var mı ayâ çâker-i sâdık

Bir sencileyin âdil sultân ele girmez

 

Bir bencileyin cânını fedâ kılan olmaz

Bir sencileyin sevgili cânân ele girmez

 

Bir bencielyin bülbül-i dil gonce-i müştâk

Bir sencileyin hüsn-i gülistân ele girmez

 

Bir bencileyin aşk ile bimâr Âşık Osman

Bir sencileyin derdlere Lokmân ele girmez


Elçin, Şükrü (1997). “Âşık Osman, Hayatı ve Şiirleri”, Halk Edebiyatı Araştırmaları. Ankara: Akçağ Yay. 184-185.