ŞÂHÎ, ÂRİFÎ, Mes’ûd Mîrzâ

(d. ?/? - ö. 912/1506-07)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / Başlangıç-15. Yüzyıl / Çağatay)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Sultân Mes’ûd Mîrzâ, Semerkand’da altı ay kadar saltanat süren (1494) Sultân Mahmûd Mîrzâ’nın (d. 1453) en büyük oğlu ve Semerkand (1451-1469) ile Herat (1459-1469) hükümdarı Ebû Sa’îd’in torunudur. Hayatı hakkındaki sınırlı bilgiyi bazı Çağatay ve Fars kaynaklarından hareketle veren Eckmann’ın (1970: 13) belirttiğine göre, annesi Tirmizli Mîr Büzürg’ün kızı Hanzâde Begüm’dür. Beş erkek kardeşinden biri Semerkand’da hüküm süren (1495-1499) Sultân Baysungur Mîrzâ’dır. Sultân Mahmûd Mîrzâ’nın beşi erkek, on bir evladı vardı. İlk oğlu Mes’ûd Mîrzâ, ikincisi Baysungur Mîrzâ’dır. Üçüncü oğlu Sultân Alî Mîrzâ’nın annesi Özbek kavminden Zühre Begi Ağa’dır. Dördüncü oğlu Hanzâde Begüm’den olan Sultân Hüseyin Mîrzâ’dır. Sultân Hüseyin Mîrzâ, babası hayattayken vefat etmiştir. Beşinci oğlu Sultân Nigâr Hanım’dan dünyaya gelen Sultân Üveys Mîrzâ’dır. Mes’ûd Mîrzâ, Hakan Mansûr’un kızı Begüm Sultân’la Herat’ta evlendi. Babasının ölümü üzerine kendini Semerkand’ın güneydoğusunda bulunan Hisar’ın hükümdarı ilan etti. Fakat kardeşleriyle ve babasının güçlü beyi Hüsrev Şâh ile çarpışmak zorunda kaldığı için barış içinde yaşayamadı. 903/1497-98 yılında Hüsrev Şâh ve Baysungur Mîrzâ ortak bir saldırı ile Hisar’ı ele geçirdi. O sırada şehirden uzakta bulunan Mes’ûd Mîrzâ, Herat’a kaçtı. Orada Sultân Hüseyin Baykara tarafından iyi karşılandı. Ne var ki bir müddet sonra Hisar’a dönmek zorunda kaldı. Burada Hüsrev Şâh gözlerine mil çektirince tekrar Herat’a gitti ve Herat’ta 912/1506-07’da Babür’le karşılaştı. Bundan kısa bir zaman sonra da 913/1507-08’de Özbekler tarafından öldürüldü. Mes’ûd Mîrzâ devlet adamlığı ile Çağatay tarihinde çok önemli bir rol üstlenmemiştir.

Türk edebiyatında Şâhî mahlasını kullanan sekiz şair vardır. Bunlardan altısı hükümdar ya da şehzade, biri nişancı, biri de şeyhülislamdır. Mes’ûd Mîrzâ da muhtemelen kısa süreli de olsa sultanlık yapması nedeniyle Şâhî’yi kendisine mahlas seçmiş olanlardandır. Nitekim Şâhî’nin ailesinde de şiir sevilir ve teşvik edilirdi. Mes’ûd Mîrzâ’nın babası Mahmûd Mîrzâ şairleri destekler, çok başarılı olmasa da şiir yazardı. Kardeşlerinden Mîrzâ Sânî (mahlası Âdilî) ve Han Mîrzâ (Sultân Üveys Mîrzâ) ve Han Mîrzâ’nın oğlu Süleymân Şâh Mîrzâ da şairdi. Çağatayca şiirlerinde Şâhî, Farsça olanlarda Ârifî mahlasını kullanan Mes’ûd Mîrzâ’nın eserleri şunlardır:

1. Türkçe Dîvân: Bu eserin İngiltere’de India Office Kitaplığı’nda iki nüshası bulunmaktadır. Bunlardan “Turki MS 23”te kayıtlı olan, her sayfasında 12 satır yazılı 57 yapraktan ibarettir. Okunaklı bir nestalikle kaleme alınmıştır. Hindistan’da 10 Recep 1157/13 Temmuz 1745 tarihinde Abdülkerîm tarafından Miyân Ȃkıbet Mahmûd için istinsah edilmiştir. “Turki MS 25”teki diğer nüsha ise her sayfasında 15 satır bulunan 126 yapraklık bir mecmua içerisindeki üçüncü eserdir. Metinde sırasıyla Dîvân-ı Hüseynî (1b-48b), Dîvân-ı Babür (49b-79b) ve Dîvân-ı Şâhî (81b-126a) yer almaktadır. Nestalik hatla yazılan bu nüsha, 26 Ramazan 1190/8 Ağustos 1776 tarihinde Hayât Alî tarafından Balamgadh (Balamgada) racası Acit Singh Bahâdur için hazırlanmıştır. Muhtevaları aynı olan iki nüshada da “152 gazel, 1 terci-bend (8 bendlik), 37 rubai ve 18 müfred” mevcuttur. Eserin üçüncü nüshası ise “İran Devlet Kütüphanesi (Kütübhâne-i Devlet-i Aliyye-i Îrân) 385”de kayıtlıdır. İngiltere’deki metinlerden daha az sayıda şiir ihtiva etmesine rağmen tarihinin eskiliği sebebiyle önem taşıyan İran nüshası, Sultân Alî Meşhedî tarafından 895/1489’te Şâhî’nin (öl. 913/1507) ölümünden 18 yıl önce istinsah edilmiştir. Yazmanın Dîvân’ın ilk versiyonu olma ihtimali vardır. 31 varak, 11-12 satır ve nestalik hatla yazılmıştır. Mürettep değildir. İçindeki 10 gazelin başı ya da sonu eksik olup 97 gazel ve 17 rubai vardır. “British Museum Add. 7669, vr. 116b ’de kayıtlı Letâ’if-nâme yazmasında ise şairin Dîvân’ında bulunmayan bir matla mevcuttur (Eckmann 1970: 13-36). Şâhî Dîvân’ı yayımlanmıştır (Tekcan 2005).

2. Farsça Dîvân: Metnin nüshası tespit edilememiştir.

Nevâyî, Mecâlisü’n-Nefâyis’inde (Eraslan 2001: 523) Şâhî’yi zeki, dürüst ve cömert bir genç adam diye övmüş, ancak onun ne hayatına ne de şairliğine dair bilgi vermiştir. Sadece bir matlaını tezkiresine örnek olarak almıştır. Gazellerinden birinde Nevâyî ile aynı düzeyde olduğuyla övünse de Şâhî, Nevâyî kadar başarılı bir şair değildir. Ancak aruzu kullanmadaki başarısı, farklı nazım şekilleriyle şiirler yazması onun, klasik şiiri tekniğini iyi bildiğini göstermektedir. Şâhî’nin şiirlerinin ana konusu aşktır. Şair, bunlarda güzelden, sevgiliden, rakipten, sevgiliye kavuşamamanın verdiği üzüntüden bahsetmektedir. Ahenkli, akıcı manzumeler de kaleme alan Şâhî, Çağatay sahasında Nevâyî ve Hüseyin Baykara’dan sonra klasik şiir geleneğini sürdürmesi açısından önemli bir şairdir.

Kaynakça

Arat, Reşit Rahmeti (hzl.) (1943). Gazi Zahirüddin Muhammed Vekâyi Babür’ün Hatıratı. Ankara: TTK Basımevi.

Eckmann, Janos (1970). “Bilinmeyen Bir Çağatay Şairi Şâhî ve Divanı”. Türk Dili Araştırmaları Yıllığı. Belleten. Ankara 1989. 13-36.

Eraslan, Kemal (2001). Mecâlisü'n-Nefâyis (Giriş ve Metin). Ankara: TDK Yay.

Ganieva, Suyima (hzl.) (1966). Alişer Navoiy, Asarlar, Un bes tomlik, Un ikkinçi tom Macolisn-Nafois. Taşkent.

Gıyâsüddîn bin Hümâmüddîn el-Hüseynî (1271). Târîh-i Habibü’s-Siyer fi Ahbâr-ı Efrâd-ı Beşer. Tahran: Çehârum ez-Mücelledât ez-İntişârât-ı Kitâbhâne-i Hayyâm.

İsen, Mustafa, A. F. Bilkan, T. I. Durmuş (2012). Sultanların Şiirleri Şiirlerin Sultanları. İstanbul: Kapı Yay.

Kılıç, Filiz (hzl.) (2000). Şehzade Bayezid, Şâhî, Hayatı ve Divanı. Ankara: KB Yay.

Kılıç, Filiz (2007). “Şâhî (Mes’ûd Mirza) ve Çağatayca Divanının Bilinmeyen Bir Nüshası”. Dil ve Edebiyat Yazıları Mustafa İsen Armağanı. Ankara: Grafiker Yay. 389-394.

Kılıç, Filiz (2011). “Şâhî (Mes’ûd Mirza) ve Çağatay Türkçesiyle Yazdığı Divanının Bilinmeyen Bir Nüshası”. Klasik Türk Edebiyatının Peşinden. Ankara: Grafiker Yay. 225-232.

Tekcan, Münevver (hzl.) (2005). Mes’ûd Mirza Şâhî Divanı (Giriş-Metin-Dizin-Tıpkı Basım Tanıklı). İstanbul: Doğu Kütüphanesi Yay. 

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: PROF. DR. FİLİZ KILIÇ
Yayın Tarihi: 06.05.2014
Güncelleme Tarihi: 06.11.2020

Eserlerinden Örnekler

Gazel

Boldı ey gül nevbahâr eyyâmı u gülzâr hûb

Vah ki bu mevsimde her bustân erür bisyâr hûb

Nâlanı bes kılmadı bülbül körüp gül cilvesin

Kim körünür ışk elidin figân-i zâr hûb

Sarvnıng ruhsârı yok gülning kadı vah kim erür

Sarv-i gülrûyumda hem kad hûb u hem reftâr hûb

Özgeler vasfın manga köp kılmagıl ey hemnişîn

Demegil allımda andın özgeni zinhâr hûb

Hûb bolsa özgelerdin ne acab Şâhî sözi

Çün sening vasfın kılur bolgay sözi nâ-çâr hûb

(Eckmann, Janos (1970). “Bilinmeyen Bir Çağatay Şairi Şâhî ve Divanı”. Türk Dili Araştırmaları Yıllığı. Belleten. Ankara 1989. 19.)

Gazel

Saçıng küfri ki eyler kişver-i dîn içre verânlıg

Hudânı yâd kıl kim haddın aştı nâmusulmânlıg

Kılur hayrat könül hayranlıgımga çün yüzüng körsem

Acab hâle ki bar hayrânlıg üzre munça hayrânlıg

Yıgışturgıl yüzüng üzre perîşân zulfını yoksa

Ki haddın ötküsi âşufta könlümge perîşânlıg

Cefâ andın manga ilning vefâsıdın irür yahşı

Eger cavrıdın efgân eylesem bar asru nâdânlıg

Acab irmes eger ışkıda terk-i saltanat kılsam

Ki köyide gedâ bolmak irür Şâhîga sultânlıg

(Eckmann, Janos (1970). “Bilinmeyen Bir Çağatay Şairi Şâhî ve Divanı”. Türk Dili Araştırmaları Yıllığı. Belleten. Ankara 1989. 22.)